bir kadının uğruna bir ömür harcamak

harcamak da ne demek.

niye "eşiğinde canımla ödüyorsam ne olur, bir kadına inanmış olmanın bedelini" dediğiniz kadın olmasın ki o?

haydi dinleyin timur selçuk'tan "inme"yi. muhteşem.

soluğu psikologda alır böyle bünyeler, büyük problem.

allah kurtarsın. çok büyük hastalıklar var arkadaşlar.

(bkz: bir erkek uğruna bir ömür harcamak) gibi olandır.
içinde huzur varsa
keyif varsa
hele de çocuklar varsa
çoğu insana iyi gelendir.
hemen harcamayın derim
onu da bulamayan var.

bacı kısmı kaçmaktansa kovalamayı daha çok sever. bu kesim üstelik çok daha ateşlidir.

siz hiç yaşlı çiftleri gördünüz mü?
bir birine destek olurken yolda bile giderken.
işte o kadın erkek değil bir kişi ile geçirilen ömürdür. biriktirilen hayat, gözüne baktığında kalbinde kendini görmendir, yılların birikimidir, bir bakışta ne demek istediğini anlamaktır, susarakta konuşmaktır.

gerçi zamanla azalıyor artık. çoğu o sevgiyi manevi duyguyu, maddiyata çevirmiş. o sabrı güce dönüştürmüş, ezmeye yönelmiş.

bir erkek olarak ben varım. her nerede ise o kadın bulsun beni.

yapmayın allah aşkına, ondan sonra kanser olup ölüyorsunuz. bu şarkının yazarı* gibi...

ömür biri için harcanmaz, kendin için harcayacaksın, kendin için biriktir* eceksin.

yoksa sizin, dünyaya bir daha gelmeye garantiniz mi var?..

bugün de ukala olduk çok şükür.

üstad hincime yine ulu bilgeliğini, müziklerle entel bakış açısını falan koymuş ortaya ama bu kadar profesyonellik yormaz mi kendisini diye merak ediyorum.

zaten kendisi bir kadın için neden bir ömür harcasın degil mi?

neyse konuya dönelim ama arkamızı degil.

kadınına göre degısebilecek durumdur frekans yakalandi mi kesinlikle istemesen bile bunu yaparsin, yasarsin ve karsi taraf mutlu oldukca sen mutlu olursun ki bu da mutlulugu katlar

peki asla kavusamayacagin bir kadın icin bir omur harcanır mi? iste reyiz hincime sanırım tam bu konuya mercekle bakmayi tercih etmis*
aslında harcanmaz, harcanmaması lazım ama hangimiz sevmedik cilginlar gibi platonik falan.
ozetle; insan beşer bazen şaşar ve bir ömrü harcar harcamasina ama umarim kavusabilecegi birine denk gelir yoksa eli boş gözü yaş falan.

bir şekilde harcıyorsun zaten en azından bir kadın için harcarsın.

ya da bir erkek icin... başka hiçbir edinimi, amacı olmayan ancak ezik ve boş tiplerin yapacağı eylem. o kadın veya erkek gidince yaşadıkları hayal kırıklığı ise acınası.

düzenli ve sağlıklı sekis eylemek istiyorsa mecburdur. psikolojisine de iyi gelecektir.
aynı battaniyenin altında film izleme keyfisini söylemiyorum bile.

kendinize dokunup kendinize mi sarılmayı düşünüyordunuz?
parasız pulsuzsanız zaten bir şey yok.
ama imkanlarınız genişse evlenin, aptallık etmeyin. siz filozof filan değilsiniz ki.

(bkz: 77 yaşındaki kişinin eşinin mezarının yanında ölü bulunması)

olacaksa böyle olsun gençler.
allah uğruna ömür harcanacak kişinin erkek veya kadın hayırlısını versin.

enayiliktir.

bir kadını satın almayı, fethetmeyi, o kadına sahip olmayı hedeflerseniz harcarsınız elbette. ilişkilere almak ve satmak bakış açısından yaklaşmamayı mı kesseniz artık acaba?

hayatınızı paylaşmak, ömrünüzü beraber geçirmek, beraber yaşlanmak istediğiniz kişileri arayınız. sizin için daha iyi olur. hem paylaşınca sizden bir şey eksilmediği için harcamış da hissetmezsiniz.

kendiniz dışında kimse için ömrünüzü harcamamalısınız.herkes gelip gider,bazen en gitmeyecek dedikleriniz bile gider ama siz kendinizi isteseniz de terk edemezsiniz.sizi terk edemeyecek,asla ayrılamayacak tek kişi yine kendinizsiniz.günün sonunda siz hep kendi kendinesiniz.bu yüzden ömrünüzü sadece kendinize harcayın;başka hiç kimseye değil.

olsun zagora da bakarım.

bulamadık ugruna telef olacagimiz bir kadin be.

gerçekten de büyük salaklıktır.

bunlar hep toplumun öteden beri referans gösterdiği mitlerden ileri geliyor. doğru ve yanlış, iyi ve kötü gibi kavramları icat edenlerin, yetinmeyip, ilişkilerimiz için bile standart belirlemesinden ibaret.

kimse, kimseyi körü körüne sevmek zorunda değil lan. birisiyle evlenmek için ferhat, mecnun olmanız gerekmiyor. aynı şekilde kadınların da leyla, şirin olması şart değil.

bunlar hep yüzlerce yıllık dayatmalar. dnalarımıza ilmek ilmek işledi pezevenkler. kuşaktan kuşağa aktarıldı(ahlaklı bir toplum(sözde) nasıl oluşturulur?)

sonunda da toplum arasında çiftleşen her bireyin 'ille de ferhat gibi sevmeliyim, mecnun gibi s.k.şmeliyim' düsturüne kapılılp gitmesiyle alakalı.

çok çetrefilli bir konu. bu sitede de algı kapasitesi 0'ya yakın olduğundan pek uzatmaya gerek bulmuyorum.

artık nerede bu tip bir yazı, başlık vb görsem şunu bırakacağım,


-erich maria remarque-

bizde de, aşıkın can verecek sevdiği bir tane olur. derler. 'zaten birden fazla olunca sevdiği can verme hikayesi de olmaz.'

ama siz diyebilirsiniz ki, ya gülüm yemişim aşkını. bunlar hep kadınların oyunları.
aşık olunca ne olacak?
ben de diyorum ki, hocam sen yine aşık olma.
ama tek kadınla olmak çok kadınla birlikte olmaktan daha fazla yormaz.
enayilik tam olarak burada haberiniz yok.

herkes sever biz ölürüz kcm.

abim bu. bir kadınla evlendi ve gözü ondan başkasını görmedi. ömrünü harcadı resmen ama sorun ona bir ömrü daha olsa ne yapacağını, aynını yapacaktır. aşk bu olsa gerek.