bir kitapta tecavüzcünün ruh halinin anlatılması
başlık "inal" tarafından 07.02.2021 03:37 tarihinde açılmıştır.
1.
aslında bu tarz bir şeyin anlatıldığı ilk kitap değildir ama ben ferhan şensoy'un, elveda ssk isimli kitabına getirilen sözde eleştiriler için açıyorum bu başlığı.
kitap 2005 yılında yayınlanmıştır fakat geçtiğimiz aylarda birçok basın-yayın organında "bir kediye tecavüzün övülerek anlatıldığı satırlar" şeklinde haberlerle gündeme gelmiştir.
peki bu haberin başlığı bu mu olmalıydı yoksa "ferhan şensoy'un kitabında işlediği karakterin aklından geçen hayvana tecavüz düşüncesi" mi olmalıydı? ayrıca övgü adına bir şey göremedim ben kitapta. yani ferhan şensoy kitabında bu karakteri bir kahraman ya da iyi adam olarak mı işlemiş yoksa gerçekten ruh hastası bir sapık olarak mı?
polisiye bir romanda kullanılan bir karakterin cinayet işlerken yaşadığı ruh halini ve düşüncelerini ayrıntılı bir şekilde betimlemek de cinayeti övmek anlamına mı gelir mesela?
bunu kitaptaki karakterin kişilik bozukluğu olarak mı yoksa yazarın toplum ahlakını tehlikeye atan bir eylemi olarak mı değerlendirmeliyiz?
ferhan şensoy'un konu ile ilgili bir soruya verdiği yanıt şöyle:
'elveda ssk'da şükrü diye pis bir karakter var. kediye tecavüz etmeyi düşünüyor. tiyatroya mektup yağıyor 'ayıp değil mi ferhan bey? size hiç yakıştıramadım...'
şükrü ile ferhan'ı aynı yere koyuyor, şükrü denyosunun bir roman karakteri olduğunu algılayamıyor.
yazar gördüğünü yazar. bu toplumun böyle bir kaçınma sistemi var. horoza tecavüz ediliyor bu memlekette, 'ferhangi şeyler'de anlatıyorum. cinsel evrimini tamamlayamamış bir toplumuz, en basit ihtiyaçlara bile 'ayıp, günah' diyoruz, olan damacanaya oluyor"
yorum sizin...
kitap 2005 yılında yayınlanmıştır fakat geçtiğimiz aylarda birçok basın-yayın organında "bir kediye tecavüzün övülerek anlatıldığı satırlar" şeklinde haberlerle gündeme gelmiştir.
peki bu haberin başlığı bu mu olmalıydı yoksa "ferhan şensoy'un kitabında işlediği karakterin aklından geçen hayvana tecavüz düşüncesi" mi olmalıydı? ayrıca övgü adına bir şey göremedim ben kitapta. yani ferhan şensoy kitabında bu karakteri bir kahraman ya da iyi adam olarak mı işlemiş yoksa gerçekten ruh hastası bir sapık olarak mı?
polisiye bir romanda kullanılan bir karakterin cinayet işlerken yaşadığı ruh halini ve düşüncelerini ayrıntılı bir şekilde betimlemek de cinayeti övmek anlamına mı gelir mesela?
bunu kitaptaki karakterin kişilik bozukluğu olarak mı yoksa yazarın toplum ahlakını tehlikeye atan bir eylemi olarak mı değerlendirmeliyiz?
ferhan şensoy'un konu ile ilgili bir soruya verdiği yanıt şöyle:
'elveda ssk'da şükrü diye pis bir karakter var. kediye tecavüz etmeyi düşünüyor. tiyatroya mektup yağıyor 'ayıp değil mi ferhan bey? size hiç yakıştıramadım...'
şükrü ile ferhan'ı aynı yere koyuyor, şükrü denyosunun bir roman karakteri olduğunu algılayamıyor.
yazar gördüğünü yazar. bu toplumun böyle bir kaçınma sistemi var. horoza tecavüz ediliyor bu memlekette, 'ferhangi şeyler'de anlatıyorum. cinsel evrimini tamamlayamamış bir toplumuz, en basit ihtiyaçlara bile 'ayıp, günah' diyoruz, olan damacanaya oluyor"
yorum sizin...
devamını gör...
2.
gayet olağan bir şeydir.
şöyle ki, bu durumun olağandışı olduğunu kabul etmek, birincisi yazarın halet-i ruhiyesini karakterle özdeşleştirmeye, ikincisi, de sade, bataille, anais nin ve masoch gibi büyük yazarların kitaplarının engellenmesine, ortadan kaldırılmasına, sansürlenmesine yol açar. tecavüz her koşulda suçtur ve asla savunulamaz, ancak edebiyatın hayatta mevcut olan kötülükleri dile getirmesi engellendiği vakit, o kötülüklerin mevcudiyetini dünyaya anlatacak kişi sayısını da azaltırsınız.
yazar ve psikolog, gözlemcilik payesinde bir araya gelen iki farklı kişidir, ancak ikisi de bugüne kadar tahlilin sorumluluğunu omuzlarının üzerine yüklemişlerdir. yazarı bu görevinden, isteğinden alıkoymanın, tecavüz suçunu işleyen kişiyi psikanalize tabi tutan ruh doktorunun çalışmalarını yayınlamasından beri bırakmaktan çok bir farkı yoktur.
şöyle ki, bu durumun olağandışı olduğunu kabul etmek, birincisi yazarın halet-i ruhiyesini karakterle özdeşleştirmeye, ikincisi, de sade, bataille, anais nin ve masoch gibi büyük yazarların kitaplarının engellenmesine, ortadan kaldırılmasına, sansürlenmesine yol açar. tecavüz her koşulda suçtur ve asla savunulamaz, ancak edebiyatın hayatta mevcut olan kötülükleri dile getirmesi engellendiği vakit, o kötülüklerin mevcudiyetini dünyaya anlatacak kişi sayısını da azaltırsınız.
yazar ve psikolog, gözlemcilik payesinde bir araya gelen iki farklı kişidir, ancak ikisi de bugüne kadar tahlilin sorumluluğunu omuzlarının üzerine yüklemişlerdir. yazarı bu görevinden, isteğinden alıkoymanın, tecavüz suçunu işleyen kişiyi psikanalize tabi tutan ruh doktorunun çalışmalarını yayınlamasından beri bırakmaktan çok bir farkı yoktur.
devamını gör...
3.
anlatış sekline göre değisendir. ne kitaplar okuduk da katile empati yaptık. ama bir kitap vardı bir ara sosyal medyada çok göz önüne gelmişti. "zümrüt apartmanı" bu kitapta bir bebeğe yapılan tecavüz anlatılıyor. öyle bir anlatılıyor ki neyin ne olduğu apaçık ortada. bu kitabı eleştirdiğimiz için kitabı basan yayıncılığın müdürü tarafından "karga beyinli" olmuştuk. hâlbuki müdürün söylediğine göre bu yazar türkiye'nin yetiştirdiği ender kalemlerdenmiş de biz anlayamamışız. eğri oturalım doğru konuşalım. tabii ki edebiyat iyiliği de kötülüğü de dile getirir fakat tiksindirmek vardır özendirmek vardır. bu ince çizgiyi kaçırırsanız biz de sizi -hele ki bu olayların üstüne- yerden yere vururuz. benim aklıma direkt bu kitap geldiği için bu şekilde eleştirdim. benim igrendiğim icin dile getiremediğim cümleleri siz onlarca insanın önüne sunamazsınız. insanın psikolojisi ile ilgili ilgilenmekten keyif alan bir insan olarak tamamen anlatılış sekline göre değişeceğine inanıyorum. o insanın psikolojini yazabilirsiniz ama bunu sapıklığa özendirerek yapmamalısınız.
devamını gör...
4.
tecavüzcü, katil vs insanları da geçtim dümdüz ahlakı kötü insanlar da anlatılabiliyor yani. bence güzel bir şey. sempati duymadığınız sürece okumak faydalıdır ayrıca. suç ve ceza bile çok basit ama etkili bir örnektir. böyle psikolojik kitaplar okumak insanlarla konuşmadan bile onları çözümleyebilmenizi sağlıyor bir süre sonra.
devamını gör...