81.
bu hikayede kim kime geç kalmıştır bilemem ama, şarkının hikayesi bize bir şeyleri yaşamak için artık çok geç olduğunu anlatmaktadır...
bu hikayeyi yıllar evvel bir tv kanalında hikayenin aslını bilen, birinci ağızdan dinlemiş bir edebiyatçıdan öğrenmiştim...
bir bahar akşamı rastladım size
sevinçli bir telaş içindeydiniz
derinden bakınca gözlerinize
neden başınızı öne eğdiniz?
içimde uyanan eski bir arzu
dedi ki yıllardır aradığım bu
şimdi soruyorum büküp boynumu
daha önceleri neredeydiniz?
sağda solda dolaşan hikayelerin pek çoğu eksik veya yanlış anlatılır... doğrusunu daha ayrıntılı anlatmaya çalışacağım.
bu sözlerin sahibi olan fuat edip baksı gençlik yıllarında rüyasında bir genç kız görür, bir, derken iki, üç, sık sık rüyasında aynı kızı görmeye başlayınca en nihayet rüyasındaki kıza aşık olur. işin ilginç ve çocuksu yanı da şu ki, fuat edip rüyasındaki kızın gerçek hayatta da yaşadığına inanmaktadır. onu bulmak ümidi ile gezer dolaşır, bazı zaman birilerini ona benzetecek gibi olur lakin aradığı kızla bir türlü karşılamaz... rüyasında gördüğü kızın yaşadığına olan kesin inancı onunla bir gün mutlaka karşılaşacağını düşündürür ona..
fakat yıllar geçer, fuat edip bütün çabalarına rağmen hayallerindeki kızla karşılaşamaz.
rüyaların üzerinden yıllar geçmiş, aranan sevgili bir türlü rüyalardan çıkıp gelmemiştir...
fuat edip bir bahar akşamı çamlıca kız lisesi'nin önünden geçmektedir, okul çıkışında evlerine gitmek üzere dağılan öğrenciler arasından bir kızla göz göze gelir...
sanki bir yerlerden tanışıyorlardır, bir süre kızın kim olduğunu çıkarmaya çalışır, kız mahcup bir tavırla başını öne eğer ve gider,
şair göz göze geldiği kızın kim olduğunu hatırlar elbet. o kız gençlik yıllarının rüyasıdır.
gençliğinde çektiği sancılar o an içinde uyanıverir.
ve giden sevgiliye sorar arından,
daha önceleri nerelerdeydiniz?
aklımda kalanı kadarıyla anlatabildim...
bu şarkıyı ne zaman dinlesem benim de içim sızlar...
bu hikayeyi yıllar evvel bir tv kanalında hikayenin aslını bilen, birinci ağızdan dinlemiş bir edebiyatçıdan öğrenmiştim...
bir bahar akşamı rastladım size
sevinçli bir telaş içindeydiniz
derinden bakınca gözlerinize
neden başınızı öne eğdiniz?
içimde uyanan eski bir arzu
dedi ki yıllardır aradığım bu
şimdi soruyorum büküp boynumu
daha önceleri neredeydiniz?
sağda solda dolaşan hikayelerin pek çoğu eksik veya yanlış anlatılır... doğrusunu daha ayrıntılı anlatmaya çalışacağım.
bu sözlerin sahibi olan fuat edip baksı gençlik yıllarında rüyasında bir genç kız görür, bir, derken iki, üç, sık sık rüyasında aynı kızı görmeye başlayınca en nihayet rüyasındaki kıza aşık olur. işin ilginç ve çocuksu yanı da şu ki, fuat edip rüyasındaki kızın gerçek hayatta da yaşadığına inanmaktadır. onu bulmak ümidi ile gezer dolaşır, bazı zaman birilerini ona benzetecek gibi olur lakin aradığı kızla bir türlü karşılamaz... rüyasında gördüğü kızın yaşadığına olan kesin inancı onunla bir gün mutlaka karşılaşacağını düşündürür ona..
fakat yıllar geçer, fuat edip bütün çabalarına rağmen hayallerindeki kızla karşılaşamaz.
rüyaların üzerinden yıllar geçmiş, aranan sevgili bir türlü rüyalardan çıkıp gelmemiştir...
fuat edip bir bahar akşamı çamlıca kız lisesi'nin önünden geçmektedir, okul çıkışında evlerine gitmek üzere dağılan öğrenciler arasından bir kızla göz göze gelir...
sanki bir yerlerden tanışıyorlardır, bir süre kızın kim olduğunu çıkarmaya çalışır, kız mahcup bir tavırla başını öne eğer ve gider,
şair göz göze geldiği kızın kim olduğunu hatırlar elbet. o kız gençlik yıllarının rüyasıdır.
gençliğinde çektiği sancılar o an içinde uyanıverir.
ve giden sevgiliye sorar arından,
daha önceleri nerelerdeydiniz?
aklımda kalanı kadarıyla anlatabildim...
bu şarkıyı ne zaman dinlesem benim de içim sızlar...
devamını gör...
82.
birine geç kalınca aslında kendini de kaybediyorsun. kendine de geç kalıp bir türlü o istediğin noktayı yakalayamıyorsun. tabi arada şanslı olanlarda var nasıl yapıyorsunuz bu işi kardeş..
devamını gör...
83.
mana veremediğim şey. böyle bir şey mümkün değildir arkadaşlar.
birine nasıl geç kalayım ki?
geçmiş ve geleceğin olmadığı, yalnızca anın olduğu bir dünyada yaşıyoruz. öyleyse kimse kimseye geç kalmaz.
sadece vakti o an'dır.
birine nasıl geç kalayım ki?
geçmiş ve geleceğin olmadığı, yalnızca anın olduğu bir dünyada yaşıyoruz. öyleyse kimse kimseye geç kalmaz.
sadece vakti o an'dır.
devamını gör...
84.
bazen yaşam boyu devam eden bir moral bozukluğu ve can sıkıntısı bırakan tecrübe. ne siz gidersiniz ona ne de o size yaklaşır. saçma bir boşluk işte...
devamını gör...
85.
kime erken gittik ki.
devamını gör...
86.
bunun bir matematiği yok. dengesi de yok. zaten insanın yerli yersiz geçmişe duyduğu özlemin altında da bu his yatıyor. kalkıp da anı yaşa sloganı atacak değilim ama ömrün sınırı olduğunu unutmamak gerek. yaşam heybesi dolu olan insan pek takılmaz böyle şeylere ama bizim gibi yasamin en güzel dönemlerini mücadele ile geçirmek zorunda kalan toplumun insanları hep bir buruktur. işte bu yüzden can yakar. yakıyor.
devamını gör...
87.
ya sen geç kalmadıysan da o erken geldiyse ?
devamını gör...
88.
kendine geçmek kalmak var bir de, berbat bir şey.
devamını gör...
89.
ya da kaldığını sanmak... canım eşim uzaktan uzağa sevmiş yıllarca kaç isteğini geri çevirmişim sayamadık. bir gün açıyorum ellerimi semaya allah ım huzurla sevebileceğim birini çıkar karşıma diye yine bir istek düşüyor hesabıma ulan nedir bu adamın derdi diye kabul ediyorum. şimdi o içerde horul horul uyurken ben kızımıza ilgileniyorum :)))
devamını gör...
90.
aşk büyülü bir şey. elde olmayan faktörler baskın vaziyette. o yüzden bu kadar düşüncesi, felsefesi, hissi, yoğunluğu var. hemen hemen tamamı da anlamlandırmaya yönelik.
bu aşamada işi biraz mistisizme vurabiliriz. olağandışı durumlar, rastlantılar, öyle olduğuna kafa yorduğumuz işaretler peşi sıra birbirini takip ediyor. dediğimiz gibi, büyülü sanki.
işin içine büyü girince de kendinizi büyücü gibi görebilirsiniz. burada mikrofonu tanıdık bir büyücüye devretmek gerekiyor, en iyi o bilir. karşınızda gandalf!
-bir büyücü asla geç kalmaz, frodo baggins. erken de gelmez. tam gerektiği vakitte gelir.
gandalf'a teşekkürlerimizi iletiyor ve uğurluyoruz.
ama işaret ettiği şeyi de unutmuyor, üzerine düşünüyoruz: gereklilik
bu aşamada işi biraz mistisizme vurabiliriz. olağandışı durumlar, rastlantılar, öyle olduğuna kafa yorduğumuz işaretler peşi sıra birbirini takip ediyor. dediğimiz gibi, büyülü sanki.
işin içine büyü girince de kendinizi büyücü gibi görebilirsiniz. burada mikrofonu tanıdık bir büyücüye devretmek gerekiyor, en iyi o bilir. karşınızda gandalf!
-bir büyücü asla geç kalmaz, frodo baggins. erken de gelmez. tam gerektiği vakitte gelir.
gandalf'a teşekkürlerimizi iletiyor ve uğurluyoruz.
ama işaret ettiği şeyi de unutmuyor, üzerine düşünüyoruz: gereklilik
devamını gör...
91.
sen geç kaliyon ya o da birine geç kaliyo boyle hep bi gec kalmalar derken biz sap gibi ortada kaliyoz. işin özeti bu.
devamını gör...
92.
geç kalmamışsındır, o kişi, o kişi değildir.
devamını gör...
93.
birine geç kalmak veya erken gitmek arasında hic fark yok bence. kısmet değilmiş, hayırlısı buymuş dehip yola devam etmek gerekiyor. nasipte varsa yasamak zehir bal olur nasipte varsa olum bal zehir olur sonuçta değil mi?
devamını gör...
94.
kendi adıma konuşayım. iki yıllık bir ilişkim vardı. çok sevdim. çok sevdi. sonrasında bitti. ayrılık aşamasında çok kırıldım. çok emek verdim. uzak kaldık. öyle kırdı ki beni. geçen gün yazmış. pişmanmış, mutlu olmamı istiyormuş. oysa ben tamamen duygularımı yitirmiştim. ona ne kadar aşık olsam da kafamda bazı şeyleri bitirmiştim. budur geç kalmak işte.
devamını gör...
95.
“insan bir kere birine geç kalır ve bir daha hiç kimse için acele etmez…”
devamını gör...
96.
insan ne geç kalır ne erken. hayatta herşeyin zamanı vardır ve olması gerekende kendi zamanında olur.
olur ki bir sonraki sapakta daha doğruya dönebilesiniz. beraber yürüdüğünüz yolun size öğrettiklerini anlamaya çalışın, o ana/ anıya saplanıp kalmayın. mutluluk hep sizlerin olsun.
olur ki bir sonraki sapakta daha doğruya dönebilesiniz. beraber yürüdüğünüz yolun size öğrettiklerini anlamaya çalışın, o ana/ anıya saplanıp kalmayın. mutluluk hep sizlerin olsun.
devamını gör...
97.
çok emek verilir, sevilir, değer verilir ama hepsi bir dakikada çöp olur. sonra an gelir duygular yer değiştirir ama iş işten çoktan geçmiştir.
“ …
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni
gelme, artık neye yarar?”
necip fazıl kısakürek
“ …
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni
gelme, artık neye yarar?”
necip fazıl kısakürek
devamını gör...
98.
seçme şansın vardır geç kalırsın,
o beklemek istememiştir geç kalırsın,
ama tüm pişmanlığını hayatın boyunca yaşarsın. belki de doğruya geç kalmışsındır. belki de en güzeline..
o beklemek istememiştir geç kalırsın,
ama tüm pişmanlığını hayatın boyunca yaşarsın. belki de doğruya geç kalmışsındır. belki de en güzeline..
devamını gör...
99.
kimse bir diğerinden değerli değil. kalırsan kal salla gitsin, belki hayırlısı buydu.
devamını gör...
100.
ben değil ama o kaldı çok geç kaldı hem de...
2008 lisenin ilk haftasında tam anlamıyla "ilk görüşte aşk" denilen şeyi yaşadım*. ama o bildiği halde sevemedi, kabul etmedi aşkımı, denemedi bile. bu yüzden neredeyse tüm lise hayatım platonik aşkımı beklemekle geçti.
gelen teklifleri hep reddettim, onu görmek bile yetiyordu çünkü fazlasına ihtiyacım yoktu. tabi iki yıl görebildim onu, sınıfta kaldığı için okuldan atıldı, ben görmeden bile sevdim onu
ama işte gözden ırak olan gönülden de ırak oluyor. onu unuttum ama bir daha o kadar sevemedim. iki yıl önce yazdı pişmanmış, onu çok sevmişim ama o değerimi bilmemiş. o kadar geç kaldı ki! hem bana yazık etti hem de çok güzel bir duyguyu yitirmeme sebep oldu...
2008 lisenin ilk haftasında tam anlamıyla "ilk görüşte aşk" denilen şeyi yaşadım*. ama o bildiği halde sevemedi, kabul etmedi aşkımı, denemedi bile. bu yüzden neredeyse tüm lise hayatım platonik aşkımı beklemekle geçti.
gelen teklifleri hep reddettim, onu görmek bile yetiyordu çünkü fazlasına ihtiyacım yoktu. tabi iki yıl görebildim onu, sınıfta kaldığı için okuldan atıldı, ben görmeden bile sevdim onu
ama işte gözden ırak olan gönülden de ırak oluyor. onu unuttum ama bir daha o kadar sevemedim. iki yıl önce yazdı pişmanmış, onu çok sevmişim ama o değerimi bilmemiş. o kadar geç kaldı ki! hem bana yazık etti hem de çok güzel bir duyguyu yitirmeme sebep oldu...
devamını gör...