41.
"sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat-sevicileri
derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi"
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat-sevicileri
derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi"
devamını gör...
42.
dünya tuhaf bir yer;
biri acı çeker.
diğeri onun fotoğrafını çeker . ve milyonlarca insan onu sadece izler *
biri acı çeker.
diğeri onun fotoğrafını çeker . ve milyonlarca insan onu sadece izler *
devamını gör...
43.
bazen rüzgarın saçımı dağıtmasına,
yağmurun yüzümü ıslatmasına,
birilerinin kalbimi kırmasına izin veririm.
sonra;
saçımı toplarım,
şemşiyemi açarım,
kalbimi kapatırım.
hepsi bu.
hayat üzülmeye değmeyecek kadar kısa..
yağmurun yüzümü ıslatmasına,
birilerinin kalbimi kırmasına izin veririm.
sonra;
saçımı toplarım,
şemşiyemi açarım,
kalbimi kapatırım.
hepsi bu.
hayat üzülmeye değmeyecek kadar kısa..
devamını gör...
44.
ben 17 yaşında beni yıkayan anneme şiir yazacak kadar şair değilim.
devamını gör...
45.
sana da kırgınım papatya..
bir seviyorum'u sığdıramadın onca yaprağına.
bir seviyorum'u sığdıramadın onca yaprağına.
devamını gör...
46.
zenginlik; sabahları poğaça yiyebilmektir.
zenginlik; merdivenleri yardımsız çıkabilmektir.
pencereden bakıp, yoldan geçenleri görebilmektir.
saçının okşanmasıdır.
güzel günleri bekleyebilmektir.
bazen bir tabak makarnadır.
bazen iki tane domates ve bir taze ekmektir.
zenginlik varlığından mutluluk duyabildiğin her şeydir.
zenginlik; merdivenleri yardımsız çıkabilmektir.
pencereden bakıp, yoldan geçenleri görebilmektir.
saçının okşanmasıdır.
güzel günleri bekleyebilmektir.
bazen bir tabak makarnadır.
bazen iki tane domates ve bir taze ekmektir.
zenginlik varlığından mutluluk duyabildiğin her şeydir.
devamını gör...
47.
sosyal medya sayesinde, can yücel hocamızın şiirlerine ve şairliğine bir hakaret olarak gördüğüm saçma sapan bir takım metinlerin burada tekrarlanmaması adına ( mesela; “bağlanmayacaksın” ) sizlere bir link paylaşıyorum. alet olmayalım…
buradan
buradan
devamını gör...
48.
"ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi "
devamını gör...
49.
sevmek seviyorum demek değil,
yüreğinde hissetmektir.
ve aşk yanında olanı sevmek değil,
bazen gelmeyecek birini beklemektir.
yüreğinde hissetmektir.
ve aşk yanında olanı sevmek değil,
bazen gelmeyecek birini beklemektir.
devamını gör...
50.
ekmek, gazete ve sütünüz tamamsa;
papatyalarınız benden bu sabah.
kopartmayın ama,
seviyordur o*
papatyalarınız benden bu sabah.
kopartmayın ama,
seviyordur o*
devamını gör...
51.
ben gidiyorum dediğimde,
‘gitme’ diyen birini değil,
"ben de geliyorum, yalnız gidemezsin!" diyen birini istiyorum.
‘gitme’ diyen birini değil,
"ben de geliyorum, yalnız gidemezsin!" diyen birini istiyorum.
devamını gör...
52.
devamını gör...
53.
ben sizin ananızı avradınızı s......m ..
ulan oç. senin gençliğinde boktu şimdide boksun.(ilhan selçuk'a -yanımda)
bu faşistleri domaltıp ........i .
kansız anasını............
bizzati bunları kulağım ile duymuşumdur. (kuzguncuk iskel yanı cafe veya parkta otururken.
çok güzel dize-r söylerdi rahmetli.
ulan oç. senin gençliğinde boktu şimdide boksun.(ilhan selçuk'a -yanımda)
bu faşistleri domaltıp ........i .
kansız anasını............
bizzati bunları kulağım ile duymuşumdur. (kuzguncuk iskel yanı cafe veya parkta otururken.
çok güzel dize-r söylerdi rahmetli.
devamını gör...
54.
öğrendim ki.
güldüğün zaman herkesi kıskandıracak kadar güzel güleceksin.
ama ağlarken her zaman yalnız ağlayacaksın,
hüzünlerini gizleyeceksin, kimseyi sevindirmeyeceksin.
ve göz yaşlarını yine kendin sileceksin, kimseye minnet etmeyeceksin.
çünkü; minnet ettiğin herkes, sonrasında kendini nimetten sayıyor.
elini bırakmayanı yüreğinin dibine kadar seveceksin ama en zor anında seni bırakanları ise;
yalnızlıktan gebersen dahi asla affetmeyeceksin.
güldüğün zaman herkesi kıskandıracak kadar güzel güleceksin.
ama ağlarken her zaman yalnız ağlayacaksın,
hüzünlerini gizleyeceksin, kimseyi sevindirmeyeceksin.
ve göz yaşlarını yine kendin sileceksin, kimseye minnet etmeyeceksin.
çünkü; minnet ettiğin herkes, sonrasında kendini nimetten sayıyor.
elini bırakmayanı yüreğinin dibine kadar seveceksin ama en zor anında seni bırakanları ise;
yalnızlıktan gebersen dahi asla affetmeyeceksin.
devamını gör...
55.
basit biri değilim..
gözlerimi kanatırcasına ağladığım gecelerim var,
kahkahalara sarılmış anılarım..
herkes kadar dertli, bazılarından fakir, çoğundan zenginim.
bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük bir kalbim,
gidene beddua edemeyen bir dilim var..
"yüreğimi korkak büyütmedim ben. kaybettiklerim, dağıttığım servetimdir."
gözlerimi kanatırcasına ağladığım gecelerim var,
kahkahalara sarılmış anılarım..
herkes kadar dertli, bazılarından fakir, çoğundan zenginim.
bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük bir kalbim,
gidene beddua edemeyen bir dilim var..
"yüreğimi korkak büyütmedim ben. kaybettiklerim, dağıttığım servetimdir."
devamını gör...
56.
yahu kadın.
ben seni darmadağın seviyorum,
nedir bu derli toplu olacağım derdi ?
saçın dağınıkmış,
üstün başın berbatmış,
yüzün gözlerin yorgunmuş,
bunlardan bana ne ?
geceler boyu yüzüme gözüme bulaşan başkası sanki !
ben seni benim dağınıklığıma karışasın diye sevdim.
hangi ağacın bir diğerine karışmış kökleri düzgün ki ?
hangi dağ bir öbürünün hizasında ?
hangi göl kıvrım kıvrım değil ?
hangi bulut öyle, onlar kadar dağınık ?
onlar kadar güzelsin diyorum,
uzayan gölgem ol,
karanlığınla bile dokun, yeter diyorum,
dinletemiyorum
ben seni darmadağın seviyorum,
nedir bu derli toplu olacağım derdi ?
saçın dağınıkmış,
üstün başın berbatmış,
yüzün gözlerin yorgunmuş,
bunlardan bana ne ?
geceler boyu yüzüme gözüme bulaşan başkası sanki !
ben seni benim dağınıklığıma karışasın diye sevdim.
hangi ağacın bir diğerine karışmış kökleri düzgün ki ?
hangi dağ bir öbürünün hizasında ?
hangi göl kıvrım kıvrım değil ?
hangi bulut öyle, onlar kadar dağınık ?
onlar kadar güzelsin diyorum,
uzayan gölgem ol,
karanlığınla bile dokun, yeter diyorum,
dinletemiyorum
devamını gör...
57.
bağlanmayacaksın
bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"o olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın.
ve zaten genellikle o daha az sever seni,
senin onu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
senin değillermiş gibi davranacaksın.
hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"o olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın.
ve zaten genellikle o daha az sever seni,
senin onu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
senin değillermiş gibi davranacaksın.
hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
devamını gör...
58.
ben hayatta en çok babamı sevdim
karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
nasıl koşarsa ardından bir devin
o çapkın babamı ben öyle sevdim
bilmezdi ki oturduğumuz semti
geldi mi de gidici - hep, hep acele işi
çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
atlastan bakardım nereye gitti
öyle öyle ezber ettim gurbeti
sevinçten uçardım hasta oldum mu,
kırkı geçerse ateş, çağırırlar istanbul\'a
bi helallaşmak ister elbet , diğ\'mi oğluyla!
tifoyken başardım bu aşk oy\'nunu,
ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
en son teftişine çıkana değin
koştururken ardından o uçmaktaki devin,
daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
açıldı nefesim, fikrim, canevim
hayatta ben en çok babamı sevdim.
(bkz: hasan ali yücel)
karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
nasıl koşarsa ardından bir devin
o çapkın babamı ben öyle sevdim
bilmezdi ki oturduğumuz semti
geldi mi de gidici - hep, hep acele işi
çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
atlastan bakardım nereye gitti
öyle öyle ezber ettim gurbeti
sevinçten uçardım hasta oldum mu,
kırkı geçerse ateş, çağırırlar istanbul\'a
bi helallaşmak ister elbet , diğ\'mi oğluyla!
tifoyken başardım bu aşk oy\'nunu,
ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
en son teftişine çıkana değin
koştururken ardından o uçmaktaki devin,
daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
açıldı nefesim, fikrim, canevim
hayatta ben en çok babamı sevdim.
(bkz: hasan ali yücel)
devamını gör...
59.
aslında bize çaput gerek.
renk renk, rengahenk çaputlar
bu kısır, bu karanlık düzende
kadınlarımızın karadut ağaçlarına
türbelere, bağış taşlarına bağladığı çaputlar
şu ebemkuşağı niyetlerimizle
sürekli aydınlık için
donatalım pencerelerimizi
camlarımızı, sokaklarımızı, damlarımızı.
renk renk, rengahenk çaputlar
bu kısır, bu karanlık düzende
kadınlarımızın karadut ağaçlarına
türbelere, bağış taşlarına bağladığı çaputlar
şu ebemkuşağı niyetlerimizle
sürekli aydınlık için
donatalım pencerelerimizi
camlarımızı, sokaklarımızı, damlarımızı.
devamını gör...
60.
...
ve insan susar
her şeye, herkese rağmen...
elinden gelen tek şeyi yapar;
bağıra bağıra susar
ve insan susar
her şeye, herkese rağmen...
elinden gelen tek şeyi yapar;
bağıra bağıra susar
devamını gör...
"can yücel dizeleri" ile benzer başlıklar
can yücel
101