canını acıtan en kötü şey

geçen gün bir berberin saç tıraşı yaparken kulağın üst derisini de makasla kestiği bir vidyo gördüm ve tüm kanım çekildi, canımı acıtan en kötü şey bu muydu bilmiyorum ama çok acıttı.

dışlanmak.

psikolojik ve fizyolojik olarak ikiye ayrılır.
fizyolojik olarak göze ya da burna darbe almak diyebilirim.
psikolojik olarakta dil ve zihin yarası canı fazlasıyla acıtır.

kapiya degen serce parmak

egzoz yanığı acısı..
ne kremler ne kremler kullandım o iz geçsin diye işte ama.
geçmedi.
acıtan şeylerin bir numaralı arkadaşı.
iz bırakmak.

sende bıraktığı iz'in derinliği ile alakalıdır. fiziksel derinlik evet o'da acıtır fakat, bahsettiğim şey ruhsal derinliktir. hayal kırıklığından bahsediyorum.
beklememek, yakıştıramamak yada bunu hak etmediğinizi düşünmek durumlarından bahsediyorum.
üzüntüden hasta olmak deyimine inanırmısınız? bunu ben yaşadım maalesef.
bir iş yeri açmıştık o arkadaşımla ama baya sıkıntılı idi. düşman da olmuştuk birileri ile fakat o da sorun değildi. haber göndermeler felan başlamıştı o arkadaşıma. olum sen sakın kapıya felan çıkma derdim. bişey olursa ben bakarım derdim. çocukların var sen karışma birşeye derdim.
velhasılı, zamanında kurşun atar, kurşun yerim dediğim kişinin, kardeşim dediğim kişinin ihaneti sonucunda ve ne ona, ne de kendime birşey yapamayışımın sonucunda hasta olmuştum. kuru öksürükten, ateşten ölüyordum! tir tir titriyordum yaz ayında. öyle yemeden içmeden kesilmiştim. konuyu bilmeyen tanıdıklarım olum ne oldu sana karasevdaya mı düştün, verem mi oldun ne bu hal felan derlerdi. o derece yani.
benim bu yaşıma kadar yaşadığım en üzücü olay, canımı en fazla acıtan bu olaydır.
kardeşim dediğim arkadaşımın ihanetidir.