caz

amerika kıtasının medeniyete en büyük hediyelerinden biridir. caz'ın kökleri blues'a dayanmaktadır ve öncülü ragtime'dır. 20. yüzyılın başlarında new orleans'ta arz-ı endam etmesinden kısa bir süre sonra, önce bütün abd'yi sonra avrupa'yı etkisi altına almıştır.

yıllar içinde onlarca kola ayrılmış, yüzlerce efsane yaratmış caz; bugün altın çağını geride bırakmış olsa da, hala müziğin büyüleyici dehlizlerinde kaybolmak isteyenlerin er geç ulaşacağı bir tür olarak varlığını sürdürmektedir.

benim için caz denince.

anlamasam da dinlemeyi sevdiğim müzik türü şeysi. derler ki (bkz: caz dinlenmez yapılır) alt tür olarak fusion jazz seviyormuşum. yetkili bir abi söylemişti.

barok müzik ne ise; klasik dönem müziği ne ise; romantik dönem müziği ne ise caz müziği de öyledir. belirli dönemi ve çalım disiplinini kapsar. yirmici yüzyılda caz adı altında yazılan müzikleri kapsamaz. modern bir parçayı (bkz: swing) çaldığınızda caz olmaz. pop parçasını klasik disiplini ile çalıp yorumlarsanız klasik müzik olmayacağı gibi, seçtiğiniz bir parçayı swing veya caz disiplini ile çalarsanız da caz olmaz.
yaklaşık olarak 1900-1970 yılları arasını kapsar diyebiliriz.
günümüzde caz etkinlikleri adı altında caz olmayan müzikler icra edilmeye, bu müzikleri caz adı altında piyasaya sürmeye çalışmışlardır. hatalıdır.

yapma :)

bu caz'ın klipleri de bi değişik olur. şık hanımlar şık beyler, background'u flu kimi zaman yağmurlu, yazı fontları light, genel plan siyah beyaz veya koyu sepya olur. vektörel diyebileceğimiz imajlar hep bi karizma bi farklıdır. en sık kullanılan objeler 45'lik plaklar, kahve fincanları, ahşap materyaller, parlak metaller gibi şeylerdir.
enstrumanlara veya objelere yakın plan çekime sık rastlanır. görüntü jilet gibi tertemiz ve pürüzsüzdür kalite akar her yerinden. niye böyledir bilmiyorum ama böyledir caz klipleri. caz klipleri biraz ikea evleri gibi. gerçek olamayacak kadar mükemmel.

açıkçası çok sevmediğim müzik türü. özellikle saksafon dertli dertli çalındığında, kulağımdan giren bir mızrak sanki beynime saplanıyormuş gibi hissediyorum. ancak müptelaları fazla...

caz; afrika’dan gelen ve köle olan zenci halkın kendi duygu ve düşüncelerini anlatmak için yaptıkları müziktir. ilk yapılan caz “blues” olarak anılır. gündelik hayattaki sıkıntılarını anlattıkları bu müzik icra edilirken trompet, trombon ve klarnet gibi çalgılar kullanılıyordu. amerika’da iç savaşı vardı ve ekonomi zordaydı. bunlar bandodan ucuzdu. sonradan saksafon ve piyano kullanılmaya başlanmıştı.

caz; harlem rönesansının önemli bir parçasıydı. zamanla hem siyahlar, hem beyazlar, tüm amerikalılar, hatta tüm dünya bu müziği sevip, onunla dans etmeye başladı.

felsefeme ve yaşam biçimime denk düşen bir müzik türü olmasından ötürü severim.



düşüncelerim daima bir dans halindedir. belirli bir koreografisi yok fikirlerimin, canım isterse sallanırım, canım isterse zıplarım olduğum yerde.



genellikle doğaçlarım ama ekseriyetle tasarlamaktan da kaçınmam. bazı şeyleri zorlarım, sınırları görmek için derinden yoklayıp hislerimden emin olmalıyım. çerçevelere sığmam, çizgilerim yoktur. karmaşadaki ahengi yakalamak için ritmi arar dururum.

siyahilerin beyazların zulmünden ve her türlü hayati olguyu, ihtiyacı, yiyeceği, buluşu, sanatı vs onlardan saklamaları hatta çoğu zaman fikirlerini çalmaları sonucu; "öyle bir müzik yapacağız ki, taklit bile edemeyeceksiniz!" mottosu ile hayat bulmuş, gerek armonisi ve gerek de yaklaşımları, protestliği, isyanı ile müziğe 3. boyutu getirmiş olan devrimsel bir müzik türü.

konu ile ilgili güzel bir kaynak da, şuradan izlenebilir.

mazar alanson’un bilinmeyen ve güzel bir parçasıdır

beş dakkada değişir bütün işler

matematiktir adeta. blues veya rock gibi klasik kalıpların çok dışındadır. dinlemesi de çalması da özen ister.

biraz kulak pası temizliği biraz bilgidir.

kış müziğidir.

en hoşuma giden müzik tarzlarından birisidir. olmazsa olmazdır.

lindy hop dansının olmazsa olmazı, neşe kaynağı müzik türüdür.
dinlerken mutlu olmamak mümkün değil.

kavgada karşı tarafların birbirine atar gider yapması omzunu ittirmesi gibi durumlara verilen isim.

japonların 1970'ler ve 80'ler başında mükemmel albümler çıkardığı müzik türüdür.
(bkz: hiroshi suzuki)
(bkz: jiro ınagaki & soul media)
(bkz: jun fukamachi)
(bkz: masayoshi takanaka)

afro-amerikan insanların köleliğe ve ırkçılığa isyan olarak ortaya çıkardığı, afrika kökenlerinden doğan ve birçok müzik türünün de atası olan şahane müzik türüdür.

#44633 yazarın burada bahsettiği gibi atası blues değildir. bluesun atası cazdır. rock’n roll’un da. dolayısı ile rock’n roll’dan doğan rock, ondan doğan metal’in de.

ayrıca afrikadan gelen müzik kültürleriyle geliştirdikleri bu müzik türüne, gene afrikadan gelen dans kültürlerinden geliştirdikleri swing türünde dansları da vardır.

"yanlış notaların doğru kullanılmasıdır" tanımı caz için çok doğru. ayrıca caz temellerini blues'dan almıştır. blues türünün atası caz değildir.

caz ve caz ustaları için; caz nedir ?

diğer müzik türlerine göre dinlemesi daha zordur. arada açıp dinleyesim geliyor ama parça bitmeden dinlemeyi kesiyorum.