cimer'e şikayet edilen ilahiyat öğrencisine miraç ve namaz soruşturması
başlık "momothedog" tarafından 27.03.2021 01:41 tarihinde açılmıştır.
1.
kader keskin isimli ilahiyat fakültesi öğrencisi, twitter'da miraç kandilinin ve 5 vakit namazın kuran'da bahsedilmediğini yazmış. buna istinaden cimere şikayet edilmiş ve üniversitesi tarafından soruşturma açılmış. soruşturma o kadar lakayıt ki, onun yazmadığı tweetleri bile o yazmış gibi soruşturmaya eklemişler ve ondan açıklamasını beklemişler. artık kimse düşündüklerini, inandıklarını açık bir şekilde paylaşamıyor eğer güç sahipleri ile aynı görüşte değilseniz. sonuç hep halkı kin ve düşmanlığa tahrik sayılıyor.
buradan
buradan
devamını gör...
2.
ondokuz mayız üniversitesi ilahiyat fakültesi öğrencisi kadın, miraç kandilinin gerçekliğinin bulunmadığını ve kur’anda namazla ilgili ayet bulunmadığı için namaz kılmadığını söylemesi üzerine, yapılan cimer başvurusuna istinaden, öğrencisi olduğu omü ilahiyat fakültesi dekanlığı tarafından hakkında soruşturma açılmış.
buradan öğrencinin bu konu hakkındaki duyurusuna ve detaylara ulaşabilirsiniz.
buradan öğrencinin bu konu hakkındaki duyurusuna ve detaylara ulaşabilirsiniz.
devamını gör...
3.
welcome to persepolis.
devamını gör...
4.
gel de gülme bu cahillere. * yesinler birbirlerini. *
devamını gör...
5.
dintürkiye.
devamını gör...
6.
devamını gör...
7.
okumuş cahil tam olarak nedir sorunun cevabı;
keskin, 10 mart tarihli paylaşımında şu ifadeleri kullandı:'miraç, gerçekleşen bir mucize olup bizi ilgilendirseydi; kur'an'da bahsedilirdi. aksine, kur'an'da; miraçın, kâfirlerin isteği olduğunu görüyoruz. (isra:93) uçma masallarını bırakıp kitap'ı okuduğunuzda allah'ın kandili evinizde yanmaya başlayacak inşallah.'
kaynak
keskin, 10 mart tarihli paylaşımında şu ifadeleri kullandı:'miraç, gerçekleşen bir mucize olup bizi ilgilendirseydi; kur'an'da bahsedilirdi. aksine, kur'an'da; miraçın, kâfirlerin isteği olduğunu görüyoruz. (isra:93) uçma masallarını bırakıp kitap'ı okuduğunuzda allah'ın kandili evinizde yanmaya başlayacak inşallah.'
kaynak
devamını gör...
8.
bende yanmadı teknik destek bekliyorum please!
tanım: öğrenciye açılan soruşturma.
tanım: öğrenciye açılan soruşturma.
devamını gör...
9.
"miraç bir zerdüştlük masalıdır" diye devam etmesi gerekirdi. ama bunu diyebildiği an kuranın tamamının bir masaldan ibaret olduğunu anlamış olur. gitti 33 nuri...
devamını gör...
10.
birazcık da kuran'ı incelerse ateist ya da deist olması yakındır :)
devamını gör...
11.
(bkz: aramaya inanmak)
.
.
.
(bkz: cimer'e şikayet edilen ilahiyat öğrencisine 'miraç' ve 'namaz' soruşturması)
.
.
.
(bkz: cimer'e şikayet edilen ilahiyat öğrencisine 'miraç' ve 'namaz' soruşturması)
devamını gör...
12.
isra ve necm surelerinde anlatılmaktadır.
devamını gör...
13.
karanlık çağ kilisesini andıran uygulama
devamını gör...
14.
ilahiyat fakültesi islam ilimlerinin modern ilim anlayışıyla ele alınması için kurulmuştur. amaç dünya genelinde teoloji alanında çalışan üniversitelerde olduğu gibi varlık, yaratılış, islam konusunda araştırma yapmak, soru sormak, farklı görüş ve teorileri tartışmaktı.
o günden bu yana ilahiyat fakültelerinin amacı ve yapısı çok değişti. bugün ilahiyat fakültelerinin amacı tek tip din adamı yetiştirmekle sınırlandırılmış durumda. bilimsel araştırmaya ve tartışmaya yer yok. miraç ve namaz konulu tartışmada bunun bir göstergesi.
ilahiyat fakültesinin ilk mezunlarından prof. dr. beyza bilgin aynı zamanda ilk kadın vaizlerden. bugün ilahiyat fakültelerinde başı açık kız öğrenciler fakültenin baskısıyla karşı karşıya.
öğrencinin cimer'e şikayet edilmesi ve sosyal medya paylaşımları üzerinden öğrencinin soruşturulması hem ilahiyat fakültelerinin gerçek amacından ne kadar uzaklaştığının göstergesi hem de gerek okul özelinde gerekse türkiye genelinde insan hakları ihlallerine örnektir. düşünme ve düşünceyi ifade özgürlüğüne, kişisel yaşamın özelliği konularında ihlal vardır.
o günden bu yana ilahiyat fakültelerinin amacı ve yapısı çok değişti. bugün ilahiyat fakültelerinin amacı tek tip din adamı yetiştirmekle sınırlandırılmış durumda. bilimsel araştırmaya ve tartışmaya yer yok. miraç ve namaz konulu tartışmada bunun bir göstergesi.
ilahiyat fakültesinin ilk mezunlarından prof. dr. beyza bilgin aynı zamanda ilk kadın vaizlerden. bugün ilahiyat fakültelerinde başı açık kız öğrenciler fakültenin baskısıyla karşı karşıya.
öğrencinin cimer'e şikayet edilmesi ve sosyal medya paylaşımları üzerinden öğrencinin soruşturulması hem ilahiyat fakültelerinin gerçek amacından ne kadar uzaklaştığının göstergesi hem de gerek okul özelinde gerekse türkiye genelinde insan hakları ihlallerine örnektir. düşünme ve düşünceyi ifade özgürlüğüne, kişisel yaşamın özelliği konularında ihlal vardır.
devamını gör...
15.
miraç yok diyorsa, cahildir. miraç zerdüştlük masalı falan da değildir, bizim insanlarımızı uyutmak çok kolay. biraz araştırmış insan bunu bilir. halbuki bununla ilgili türk kaynaklarında bir tane bile adam gibi açıklama yoktur.
efendim, zamanında bir ilahiyatçı da bir yazısında miraç zerdüştlükten alındı, şöyle, böyle diyerek miracın islam dininde olmadığını söylemişti. bunun böyle olmadığı hem tarihsel olarak hem de mantıken sabittir. mantıken sabit olmasının sebebi, o dönem, eskiden mecusi(zerdüştçü) olan sahabelerin de var olmasıydı. eğer miraç, zerdüştlükten alınsaydı, o dönem sahabelerinin buna karşı çıkması an meselesi olurdu. bundan ilave, olayın 2-ci aklî delili şudur, buna karşı hadis inkarcıları şöyle bir savunma yapabilir, "evet hz. muhammed miracı onaylamadı, hadisçiler uydurdu". fakat yine bir hatanız var, titizlikle yüzbinlerce hadis uydurmak bildiğiniz psikopatlıktır ve büyük bir titizlik ister. psikopat bir adam, hadis uyduruyorsa bunun plan-programını da yapar ve zerdüştlükte yer alan bir olayı tıpatıp islam'a sokmaz. çünkü dönemin zerdüştleri bu durumu farkedip, kayıtlarına "islam bizden çalıyor" diye yazabilirlerdi. ki hz.muhammed'den ve islam dininden bahseden erken dönem ermeni kayıtları, çin kayıtları, mısır kayıtları bolca bulunur. o dönem hızla büyüyen islam'ın bu açığı kolayca anlaşılırdı ki o dönem zerdüştlerin kitleler halinde islam'a geçişini unutmamak lazım. bir kişi bile çıkıp "ulan miraç bizim dinimizde değil miydi?" diye düşünmemiş mi? herkes gerizekalı da bir biz mi akıllıyız?
aslında yukarıda yazdığım aklî deliller bile gerçeğin ne olduğunu gösteriyor fakat tarihsel bir delil daha sunarak, islamın zerdüştlükten değil, bizzat zerdüştlüğün islamdan çaldığını göstereceğim. ki öncelikle bu durum şaşırılacak bir durum değildir. zerdüştlük tıpkı hinduizm gibi yüzyıllar boyunca hep değişikliğe uğramıştır, ki gerçekten yaşamış bir kişi olan zerdüştün hayatının efsanelere dayalı olması bu dediğimi zaten onaylar niteliktedir. dolayısıyla o dönem hızla büyüyen islamdan bazı olayların ve geleneklerin zerdüştlüğe geçişi gayet doğal bir durumdur. şimdi olaya gelelim,
miraca karşı olan hadis inkarcıları, ateistler ve yabancılar islamdaki miraç olayının zerdüştlükten araklandığını söylüyorlar. buna karşı temel kanıt, arda viraf kitabıdır. nerdeyse 9000 kelimelik bu metin, bir zerdüşt dinî metnidir. anlatılan hikaye elbette bir efsanedir ve arda viraf denen adamın hikayesi konu edilir.
arda viraf kimdir? arda viraf, iranda yaşayan ve burdaki din karışıklığından rahatsız olan, muhtemelen efsanevî bir karakterdir. bu dönem zerdüşt dininin doğru olduğunu ispat etmek ister ve dindarlığından dolayı, sonraki dünyaya gitmek için hak kazanır. kendisine şarap içirilir ve bir de "halüsinojen" içirilir. ve güzel bir kadınla karşılaşır, bu kadının adı den'dir ve kendisini bir sonraki dünyaya götürecektir. chinvat denen bir köprüden geçer, bir melek tarafından çeşitli yerlerden yürütülür ve cennette tanrı ahura mazda ile karşılaşır. kötülerin acısını görmesi için de cehenneme girer. hayalî yolculuğunu tamamladıktan sonra kendisine, ahura mazda zerdüştlük dininin tek din olduğunu falan söyler. -- kısaca kitabın metninin özeti budur.
kitabın ne zaman yazıldığı tam olarak bilinmiyor. fakat metinde, 2 kişinin adı geçer. bu kişiler gerçekten yaşamışlardır. bu kişilerden biri 2. shapur'dur, m.s. 309 doğumludur ve toplam 70 yıl yaşamıştır. fakat adı çekilen diğer kişi, weh-sapur'dur. bu adam, 1. khosrow (ki kendisi m.s. 501-579 yılları arasında yaşamıştır) zamanında yaşamış ünlü bir zerdüştçüdür. bu veriler, metnin m.s. 579'dan sonraki bir dönemde yazılmış olabileceğini gösteriyor. ki zaten metnin m.s. 300'lerden kalma olduğu oryantalist kökenli bir iddia olup ilk kez 1970'lerin sonlarında söylenmiştir. fakat bazı diğer oryantalistler metnin yüzyıllarca değişikliğe maruz kalmış olduğunu söylemişlerdir. bir oryantalist metnin en son m.s. 10-11'cu yüzyıllarda değişikliğe uğradığını söylese de, iranica ansiklopedisi'nin verdiği bilgiye göre metin en son m.s. 9-10'cu yüzyıllarda değişikliğe uğramıştır. yine mary boyce, metnin giriş bölmünün arap fetihlerinden sonraki bir tarihi gösterdiğini söyler, bu fikre metnin tercümanı olan faridun vahman da katılmıştır. ki arda virafın günümüzde bulunan paçaları da, islami dönemden kalmadır(arda viraf metinlerinden hiçbirisi m.s. 14-cü yüzyıldan önceye ait değildir). yani her ne kadar, islamın zerdüştlükten doğrudan bir şekilde etkilendiğini iddia eden goldzhier gibi oryantalistler ve steven masood gibi eski müslümanlar bu metnin islamdan 400 yıl öncesine ait olduğunu söylese de, bu yönde herhangi tarihsel bir delil, dayanak bulunmamaktadır. tüm bunlar, islamın zerdüştlükten değil, zerdüştlüğün islamdan aldığını gösterir.
efendim, zamanında bir ilahiyatçı da bir yazısında miraç zerdüştlükten alındı, şöyle, böyle diyerek miracın islam dininde olmadığını söylemişti. bunun böyle olmadığı hem tarihsel olarak hem de mantıken sabittir. mantıken sabit olmasının sebebi, o dönem, eskiden mecusi(zerdüştçü) olan sahabelerin de var olmasıydı. eğer miraç, zerdüştlükten alınsaydı, o dönem sahabelerinin buna karşı çıkması an meselesi olurdu. bundan ilave, olayın 2-ci aklî delili şudur, buna karşı hadis inkarcıları şöyle bir savunma yapabilir, "evet hz. muhammed miracı onaylamadı, hadisçiler uydurdu". fakat yine bir hatanız var, titizlikle yüzbinlerce hadis uydurmak bildiğiniz psikopatlıktır ve büyük bir titizlik ister. psikopat bir adam, hadis uyduruyorsa bunun plan-programını da yapar ve zerdüştlükte yer alan bir olayı tıpatıp islam'a sokmaz. çünkü dönemin zerdüştleri bu durumu farkedip, kayıtlarına "islam bizden çalıyor" diye yazabilirlerdi. ki hz.muhammed'den ve islam dininden bahseden erken dönem ermeni kayıtları, çin kayıtları, mısır kayıtları bolca bulunur. o dönem hızla büyüyen islam'ın bu açığı kolayca anlaşılırdı ki o dönem zerdüştlerin kitleler halinde islam'a geçişini unutmamak lazım. bir kişi bile çıkıp "ulan miraç bizim dinimizde değil miydi?" diye düşünmemiş mi? herkes gerizekalı da bir biz mi akıllıyız?
aslında yukarıda yazdığım aklî deliller bile gerçeğin ne olduğunu gösteriyor fakat tarihsel bir delil daha sunarak, islamın zerdüştlükten değil, bizzat zerdüştlüğün islamdan çaldığını göstereceğim. ki öncelikle bu durum şaşırılacak bir durum değildir. zerdüştlük tıpkı hinduizm gibi yüzyıllar boyunca hep değişikliğe uğramıştır, ki gerçekten yaşamış bir kişi olan zerdüştün hayatının efsanelere dayalı olması bu dediğimi zaten onaylar niteliktedir. dolayısıyla o dönem hızla büyüyen islamdan bazı olayların ve geleneklerin zerdüştlüğe geçişi gayet doğal bir durumdur. şimdi olaya gelelim,
miraca karşı olan hadis inkarcıları, ateistler ve yabancılar islamdaki miraç olayının zerdüştlükten araklandığını söylüyorlar. buna karşı temel kanıt, arda viraf kitabıdır. nerdeyse 9000 kelimelik bu metin, bir zerdüşt dinî metnidir. anlatılan hikaye elbette bir efsanedir ve arda viraf denen adamın hikayesi konu edilir.
arda viraf kimdir? arda viraf, iranda yaşayan ve burdaki din karışıklığından rahatsız olan, muhtemelen efsanevî bir karakterdir. bu dönem zerdüşt dininin doğru olduğunu ispat etmek ister ve dindarlığından dolayı, sonraki dünyaya gitmek için hak kazanır. kendisine şarap içirilir ve bir de "halüsinojen" içirilir. ve güzel bir kadınla karşılaşır, bu kadının adı den'dir ve kendisini bir sonraki dünyaya götürecektir. chinvat denen bir köprüden geçer, bir melek tarafından çeşitli yerlerden yürütülür ve cennette tanrı ahura mazda ile karşılaşır. kötülerin acısını görmesi için de cehenneme girer. hayalî yolculuğunu tamamladıktan sonra kendisine, ahura mazda zerdüştlük dininin tek din olduğunu falan söyler. -- kısaca kitabın metninin özeti budur.
kitabın ne zaman yazıldığı tam olarak bilinmiyor. fakat metinde, 2 kişinin adı geçer. bu kişiler gerçekten yaşamışlardır. bu kişilerden biri 2. shapur'dur, m.s. 309 doğumludur ve toplam 70 yıl yaşamıştır. fakat adı çekilen diğer kişi, weh-sapur'dur. bu adam, 1. khosrow (ki kendisi m.s. 501-579 yılları arasında yaşamıştır) zamanında yaşamış ünlü bir zerdüştçüdür. bu veriler, metnin m.s. 579'dan sonraki bir dönemde yazılmış olabileceğini gösteriyor. ki zaten metnin m.s. 300'lerden kalma olduğu oryantalist kökenli bir iddia olup ilk kez 1970'lerin sonlarında söylenmiştir. fakat bazı diğer oryantalistler metnin yüzyıllarca değişikliğe maruz kalmış olduğunu söylemişlerdir. bir oryantalist metnin en son m.s. 10-11'cu yüzyıllarda değişikliğe uğradığını söylese de, iranica ansiklopedisi'nin verdiği bilgiye göre metin en son m.s. 9-10'cu yüzyıllarda değişikliğe uğramıştır. yine mary boyce, metnin giriş bölmünün arap fetihlerinden sonraki bir tarihi gösterdiğini söyler, bu fikre metnin tercümanı olan faridun vahman da katılmıştır. ki arda virafın günümüzde bulunan paçaları da, islami dönemden kalmadır(arda viraf metinlerinden hiçbirisi m.s. 14-cü yüzyıldan önceye ait değildir). yani her ne kadar, islamın zerdüştlükten doğrudan bir şekilde etkilendiğini iddia eden goldzhier gibi oryantalistler ve steven masood gibi eski müslümanlar bu metnin islamdan 400 yıl öncesine ait olduğunu söylese de, bu yönde herhangi tarihsel bir delil, dayanak bulunmamaktadır. tüm bunlar, islamın zerdüştlükten değil, zerdüştlüğün islamdan aldığını gösterir.
devamını gör...
16.
#633661 bu güzel giriye cevap vermek için aynı başlıkta 2 giri yapıyorum.
mantıken sabit olmasının sebebi, o dönem, eskiden mecusi(zerdüştçü) olan sahabelerin de var olmasıydı. eğer miraç, zerdüştlükten alınsaydı, o dönem sahabelerinin buna karşı çıkması an meselesi olurdu
bunu tartışabilmek için, miraç olayından ilk bahsedilen kaynağı bilmek lazım. çünkü hadislerin çoğu muhammedin ölümünden 200 sene sonra yazılmıştır. ve o zerdüştlerin çoğu zaten kılıç zoruyla müslüman olmuştur bile. islam miracı bizden çaldı diyenlerin marjinal kalması ve sesinin çıkmamış olması da muhtemel.
bir de o dönemin ruhunu anlamak açısından şuna dikkat etmek lazım: arap çöllerinden siyasi yapısını tamamlamış, kemik gibi bir ideolojiyle araplar geliyor; gittiği yerlerde bir tane islamdışı kurum bırakmıyorlar. zerdüşt de, tengrici de, budist de, hepsi müslümanlığa geçip kendi inançlarını devam ettiriyorlar. islamın içine envaiçeşit hikaye sokmuş oluyorlar böylece. miraç olayı da onlardan biri.
tüm bunlar, islamın zerdüştlükten değil, zerdüştlüğün islamdan aldığını gösterir.
yukarıda yazdığım gibi, aslında mevzu kimin nereden alındığı değil de islamın arasına karışan diğer inanç hikayeleridir. yoksa kuranın 3te2si zaten mitolojik masallara dayanır. kuran ya da islam yeni bir hikaye değildir. kabile totemi olmaktan tek tanrı tanrı olmaya kadar giden din evriminin başarılı olmuş ilk ve son örneğidir. (bundan emin değilim aslında) mısır'da amonistler denedi yapamadı, musa onlardan öğrendi, muhammed kendi yerelliğinde bunu başardı. allah dediğimiz şey de zaten arap mitolojisinin ay tanrısıdır.
mantıken sabit olmasının sebebi, o dönem, eskiden mecusi(zerdüştçü) olan sahabelerin de var olmasıydı. eğer miraç, zerdüştlükten alınsaydı, o dönem sahabelerinin buna karşı çıkması an meselesi olurdu
bunu tartışabilmek için, miraç olayından ilk bahsedilen kaynağı bilmek lazım. çünkü hadislerin çoğu muhammedin ölümünden 200 sene sonra yazılmıştır. ve o zerdüştlerin çoğu zaten kılıç zoruyla müslüman olmuştur bile. islam miracı bizden çaldı diyenlerin marjinal kalması ve sesinin çıkmamış olması da muhtemel.
bir de o dönemin ruhunu anlamak açısından şuna dikkat etmek lazım: arap çöllerinden siyasi yapısını tamamlamış, kemik gibi bir ideolojiyle araplar geliyor; gittiği yerlerde bir tane islamdışı kurum bırakmıyorlar. zerdüşt de, tengrici de, budist de, hepsi müslümanlığa geçip kendi inançlarını devam ettiriyorlar. islamın içine envaiçeşit hikaye sokmuş oluyorlar böylece. miraç olayı da onlardan biri.
tüm bunlar, islamın zerdüştlükten değil, zerdüştlüğün islamdan aldığını gösterir.
yukarıda yazdığım gibi, aslında mevzu kimin nereden alındığı değil de islamın arasına karışan diğer inanç hikayeleridir. yoksa kuranın 3te2si zaten mitolojik masallara dayanır. kuran ya da islam yeni bir hikaye değildir. kabile totemi olmaktan tek tanrı tanrı olmaya kadar giden din evriminin başarılı olmuş ilk ve son örneğidir. (bundan emin değilim aslında) mısır'da amonistler denedi yapamadı, musa onlardan öğrendi, muhammed kendi yerelliğinde bunu başardı. allah dediğimiz şey de zaten arap mitolojisinin ay tanrısıdır.
devamını gör...