cin düğünü

tokat beyefendisi ukdesidir.
paranormal bir varlık olan cinlerin, çocuklarının mürvetini görme eylemidir esasen.
yani ortada bir evlilik var mı bilemem ben uydurdum. sonuçta sünnet düğününde olan bir kişiye oluyor. masrafları saymazsak tabi.
cin düğünü genelde ıssız yerlerde, ormanlık veya otlu budaklı yerlerde olur.
ben de youtuber'lardan biliyorum. çok şükür daha katılmadım.
katıldığını söyleyen insanlar sabah uyandıklarında keçi bokuymuş meğer yediklerim diye hayıflanır. bunu da hikayelerden duydum.
bilimselliği kanıtı yoktur. inanan inanır. ben film izlerken azıcık inanıyor gibi oluyorum sonra geçiyor.
eğer gece çarpılırsam gerçekmiş diye yazarım.

bi cin düğünü olsa da sabaha kadar oynasak.
zira müzik yasağı yüzünden insan düğünleri çok çabuk bitiyor.

araba kullanıyolar mı önünü kesip para isteyelim, nasıl bir para birimleri var acaba.

saykodelik rock yapan eski bir grup.

takı olarak ne takıyorlar acaba. yada adetleri nasıl. cinler de boşanma var mı ?

komün yaşadıkları için davullu zurnalı ve halaylı olduğuna inandığım. bununla ilgili ufak bir anım da var. şöyle iliştiriyorum aşağıya efenim:

akşamlardan bir akşam arkadaşlarımla güzel güzel sohbet etmişiz bi mekanda, kafalar hafif uçuk, "bak ben yolda düz yürüyebiliyorum" tribinden bir öncesi, hafif bir dil ve algı uyuşukluğu var üstümde. sağolsunlar beni eve bırakıyorlar. yürüyoruz tın tın. birden bir şeyler oldu, gümbür gümbür ses gelmeye başladı karşıdan. başta bir algılayamadım ne oluyor diye kulak kesildim. abinin teki davul çalarak geliyor bize doğru. saat gece iki civarı hem de. ben bir tribe girdim. tüm ucuz korku filmlerinin verdiği yetkiye dayanarak sokak ortasında çok mantıklı bir argüman savurdum:

cin düğünü bu. valla cin düğünü. ben ters ayaktan çok korkarım ayakları ters mi bunun?

kurduğum mantığın güzelliğine bak. ömer çelakıl'ın atanamamış saçlarıyım çünkü ben. * adeta edip yüksel'in asistanıyım.

on beş saniye sonra aklıma ramazanda olduğumuz geldi. beni tribe sokan abi de ramazan davulcusundan başkası değil tabii. ayakları da düzdü muhtemelen. korkup yine de bakamadım çünkü, hakkını helal etsin. *

genellikle köyde gerçekleşir. ya yaşlılar ya da yeni yeni birayla tanışan ergenler şahit olurlar.

bu konuda çok hikaye araştırma olay dinledim cin düğünü denilen olay genelde ıssız yerlerde dikkat çeken insanı adeta hipnotize eden davul zurna sesi geliyor giden insanlar cin düğünü olup olduğunu anlayamıyor cinler insan şekline büründüğü için cin kabilesine bağlı olarak kimi insan kayıplara karışır kimi sabaha kadar istemsiz oynayıp bayılır kimiyse hiç fark etmez vesaire.

tabii ki böyle bir olaya dair kesin bir belge yok duyduklarımı aktardım.

görenlere geçmiş olsun şimdiden.
tebrikler kafayı yediniz.

katılamadığım düğündür.

pek çok hikaye duydum ihtiyarlardan, yaşıtlarımdan ya da yöre halkından ama bir kere bile denk getiremedim bu düğünü. bir keresinde duyarsan davul zurna sesi haber ver dediğim bir tanıdığım duydum şu tarafta dedi, gittim gittim yine bulamadım. yahu çeyrekse çeyrek takarız bir şeyler beni de çağırın şu düğünlerinize ey cinler!

darbukatör bayram olarak katılmak istediğim düğün olabilirdi...
- ding ding tak... tak ta tak ta tak
- çarpııll.. düm tak.. tak ta tak .. ta tak...
- abe yammul kaynana yamul tak.. ta tak ta tak..

annemin bu olayla ilgisi bir anısı var, hemen anlatıyorum:

annem 5-6 sene önce dedemin köyüne gitmiş (dedemin evinin bitişiğinde bizim ayrı evimiz var) dedemler de o sıra köyde değillermis. ev, köyün dışında dağın eteğinde hayli ıssız bir yerde. neyse gece olmus annemin içini sıkıntı basmış. gece boyu televizyonu açık tutmuş ses olsun diye. tam uykuya dalacagi sırada da cama tıklatma sesi duymus. ardından çok da uzak olmayan mesafede davul zurna sesleri duymaya baslamis. korkudan sabaha kadar uyuyamamis. bize anlattığında cinler düğün yapıyordu beni de çağırdılar, demişti.


yazarken tırstım he

akla, pozitif bilimlere, felsefeye uzak toplumların inandığı hiçbir gerçekliği olmayan halk masallarıdır.

köylerde en kuytu tenha köşelerde karşılasabileceğiniz en büyük tehlike yabani hayvan saldırısı olabilir.
yoksa ben de isterdim bir cin kızıyla flört eylemek.
ama yok işte.

içki olarak sadece gin verilen düğün. içersin içmezsin, senin bileceğin iş.

bir kere denk gelsek de gelin hanımı kaçırsak...

yahu şu memlekette cinlere inanan, cin düğünlerine inananlar da gidip oy verebiliyor düşünebiliyor musunuz?
bu deliliktir. başka bir şey değil!

hurafelerden arındırılmış kafalara ihtiyacımız var...

cin düğününe inanmakta ne var dünyanın en kolay inancı..

bir kere katıldım. bir daha da tövbe olsun. çocukları pistten almak yok, erik dalı çalmak yok, halay yok, çiftetelli yok. alkol yoktu zaten. masa altından votkalı kola içeyim dedim, gelinin babası cin bey amcaya yakalandım olay çıktı. bir çarptılar beni. bir daha gitmem. ne işim var lan. düzeliyorum ama yavaş yavaş.

biz sadece davul çalan düğüne düğün demiyoruz. kusura bakmayın cinler.

manyaklık bu milletin default özelliği. cin? düğünü?

takı olarak soğan kabuğu öneriyorum