1.
etrafında olay ufku olmayan teorik tekillik.
çok basit anlatmaya çalışacağım. sıradan bir kara delik, aslında bir yıldız cesedidir*. yeterince büyük bir yıldız enerji kaynağını tüketince kara deliğe dönüşür; içinden hiçbir şeyin kaçamadığı bir cisme. basitçe, hiçbir şeyin kaçamadığı o noktaya tekillik diyoruz.
olay ufkuna gelince... tekilliği çevreleyen bölge olarak basitçe tanımlayabiliriz. detaylar için ilgili başlığa bakabilirsiniz. burada lafı uzatmamak için bu şekilde tanımlıyorum.
tekillik iç kısımda, olay ufku onu saracak şekilde dış kısımda bulunur. bu nedenle gözlem yaparak tekilliği görme şansımız yok.
olay ufku olmasaydı ne olurdu? sonsuz yoğunluk olarak tahmin ettiğimiz bir yapıyı doğrudan görebilir, cisimlerin onun içine çekilirken nasıl aşamalardan geçtiklerini inceleyebilir, fizik yasalarının belki de altüst oluşunu izlerdik. kozmolojinin gelişmesi adına oldukça iyi bir şans olurdu bu yani.
son yıllarda bazı araştırmacılar çıplak tekilliğin mümkün olabileceğini göstermek için bazı çalışmalar yapıyor. her ne kadar kozmik sansür hipotezi devreye girip "hayır efendim, öyle şey olmaz!" dese de döngüsel kuantum kütle çekim teorisi eğer kanıtlanabilirse, çıplak tekilliklerin mümkün olabileceğini de kabul etmemiz gerekebilir. temel kuvvetler içerisindeki kütle çekim kuvveti, oldukça zayıf bir kuvvet olduğundan, çıplak bir tekilliğe izin vermez. eğer kütle çekiminin sanıldığından daha farklı özelliklere sahip olduğu keşfedilirse, bu durum bildiklerimizin tersini de göz önünde bulundurmamızı gerektirecek bir sürecin kapısını aralayacaktır.
çok basit anlatmaya çalışacağım. sıradan bir kara delik, aslında bir yıldız cesedidir*. yeterince büyük bir yıldız enerji kaynağını tüketince kara deliğe dönüşür; içinden hiçbir şeyin kaçamadığı bir cisme. basitçe, hiçbir şeyin kaçamadığı o noktaya tekillik diyoruz.
olay ufkuna gelince... tekilliği çevreleyen bölge olarak basitçe tanımlayabiliriz. detaylar için ilgili başlığa bakabilirsiniz. burada lafı uzatmamak için bu şekilde tanımlıyorum.
tekillik iç kısımda, olay ufku onu saracak şekilde dış kısımda bulunur. bu nedenle gözlem yaparak tekilliği görme şansımız yok.
olay ufku olmasaydı ne olurdu? sonsuz yoğunluk olarak tahmin ettiğimiz bir yapıyı doğrudan görebilir, cisimlerin onun içine çekilirken nasıl aşamalardan geçtiklerini inceleyebilir, fizik yasalarının belki de altüst oluşunu izlerdik. kozmolojinin gelişmesi adına oldukça iyi bir şans olurdu bu yani.
son yıllarda bazı araştırmacılar çıplak tekilliğin mümkün olabileceğini göstermek için bazı çalışmalar yapıyor. her ne kadar kozmik sansür hipotezi devreye girip "hayır efendim, öyle şey olmaz!" dese de döngüsel kuantum kütle çekim teorisi eğer kanıtlanabilirse, çıplak tekilliklerin mümkün olabileceğini de kabul etmemiz gerekebilir. temel kuvvetler içerisindeki kütle çekim kuvveti, oldukça zayıf bir kuvvet olduğundan, çıplak bir tekilliğe izin vermez. eğer kütle çekiminin sanıldığından daha farklı özelliklere sahip olduğu keşfedilirse, bu durum bildiklerimizin tersini de göz önünde bulundurmamızı gerektirecek bir sürecin kapısını aralayacaktır.
devamını gör...
2.
t: düşündüren hoş başlık.
çok bazal bir klasik fizik bilgim var; ötesi yok. dolayısıyla benimkisi soru niteliğinde olacak.
bir arkadaşımla telefonda konuşurken kütle çekim kuvvetine geldi konu. arkadaşım, aslında kütle çekimin olmadığından bahsetti. söylediğine göre kütle çekimden ziyade, aynı zaman düzleminde farklı kütledeki cisimlerin farklı ''hızlarla'' (belki ona hız demek doğru olmaz, zira hız düzlem ve uzay için geçerli olabilecek bir şey. zaman düzleminde birbirinden bağımsız ilerledikleri diyelim) hareket ettiklerinden bahsetti. bu noktada zamanı bir boyutlu, lineer ve uzamsal hayal etmek belki yanlıştır, ancak evrendeki tüm cisimlerin aynı zaman içerisinde yaşamadığı aşikar. bu kütle çekimin de farklı zaman akışlarına maruz kalan cisimlerin birbirlerine doğru uzayı büktüğünü, ancak birisinin kütlesinden ötürü daha çok büktüğünü ve dolayısıyla olan şeyin benim camdan atladığımda aşağı düşmem değil, gezegenden ve onun etrafındaki evreni büküş hızından daha yavaş ilerleyişim olduğundan bahsetti (veya ben öyle anladım...).
bu ne kadar doğru bir tasvir sayın fizikçiler ve fizik sevdalıları?
çok bazal bir klasik fizik bilgim var; ötesi yok. dolayısıyla benimkisi soru niteliğinde olacak.
bir arkadaşımla telefonda konuşurken kütle çekim kuvvetine geldi konu. arkadaşım, aslında kütle çekimin olmadığından bahsetti. söylediğine göre kütle çekimden ziyade, aynı zaman düzleminde farklı kütledeki cisimlerin farklı ''hızlarla'' (belki ona hız demek doğru olmaz, zira hız düzlem ve uzay için geçerli olabilecek bir şey. zaman düzleminde birbirinden bağımsız ilerledikleri diyelim) hareket ettiklerinden bahsetti. bu noktada zamanı bir boyutlu, lineer ve uzamsal hayal etmek belki yanlıştır, ancak evrendeki tüm cisimlerin aynı zaman içerisinde yaşamadığı aşikar. bu kütle çekimin de farklı zaman akışlarına maruz kalan cisimlerin birbirlerine doğru uzayı büktüğünü, ancak birisinin kütlesinden ötürü daha çok büktüğünü ve dolayısıyla olan şeyin benim camdan atladığımda aşağı düşmem değil, gezegenden ve onun etrafındaki evreni büküş hızından daha yavaş ilerleyişim olduğundan bahsetti (veya ben öyle anladım...).
bu ne kadar doğru bir tasvir sayın fizikçiler ve fizik sevdalıları?
devamını gör...
3.
bu kez tanım yapmaya değil soru cevaplamaya geldiğim başlık. ne yazık ki soruyu çok geç gördüm.
açıkçası soruyu çok iyi anladığımdan emin değilim ama sanıyorum daha önce şurada anlattığım konuyla ilişkili bir soru. dolayısıyla eğer doğru anlamışsam, yani olay kütle çekiminin doğrudan kütleden değil, eşyanın zaman içerisindeki hareketinden kaynaklanan bir sonuç olduğunu kabul etmek gibi bir şeyse, o başlık bunun cevabını verebilir.
yalnız tabii ki oradaki anlatımda olup bitenlerin tamamı "olabilir" kapsamında değerlendirilen şeyler. mutlaka öyledir diyemeyiz. zaten kütle çekiminin tam olarak nasıl ortaya çıktığına dair kesin bir şey bulan kişi sanırım nobel'i kapar.
açıkçası soruyu çok iyi anladığımdan emin değilim ama sanıyorum daha önce şurada anlattığım konuyla ilişkili bir soru. dolayısıyla eğer doğru anlamışsam, yani olay kütle çekiminin doğrudan kütleden değil, eşyanın zaman içerisindeki hareketinden kaynaklanan bir sonuç olduğunu kabul etmek gibi bir şeyse, o başlık bunun cevabını verebilir.
yalnız tabii ki oradaki anlatımda olup bitenlerin tamamı "olabilir" kapsamında değerlendirilen şeyler. mutlaka öyledir diyemeyiz. zaten kütle çekiminin tam olarak nasıl ortaya çıktığına dair kesin bir şey bulan kişi sanırım nobel'i kapar.
devamını gör...
"çıplak tekillik" ile benzer başlıklar
tekillik
4