çocuğuna evlatlık olduğunu büyüyünce söylemek
başlık "ilyas sezar" tarafından 08.01.2021 19:46 tarihinde açılmıştır.
1.
neden yapıldığına anlam veremediğim garip bir eylem. misalen, bazı aileler çocuğuna evlatlık olduğunu 20 yaş civarına geldiklerinde söylüyor. bunu duyan adam veya kadın da sinir krizi geçiriyor tabii ki doğal olarak. yaşadığı her şey ona yalan gibi gelmeye başlıyor ve daha sonra da hüngür hüngür ağlamaya başlıyor. en nihayetinde de ömür boyu bir travma olarak aklında kalıyor. hatta bazı zamanlarda; intihar etmek bile bir kenarda dursun, ailelerini dahi öldürebilecek kadar gözleri dönüyor.
oysa buna ne gerek var ki? eğer sen o çocuğa 2-3 yaşında, ta en başında söylersen evlatlık olduğunu, çocuk onun ne kadar önemli bir şey olduğunun farkına bile varmayacak zaten. aklı kemale ermemiş ufacık çocuk nereden bilsin onun önemini. "he" diyip geçecek zaten. üzülmesine hiç gerek bile kalmadan, durumu kabullenmiş bir şekilde büyüyecek, ve evlatlık olduğu gerçeği ileride de ona hiç de koymayacaktır diye düşünüyorum.
bilmiyorum, belki de yanılıyorumdur ama. hiç çocuk sahibi olmadım doğrusu. anne veya baba olanlar yazarlar varsa yanıldığım noktaları söylesinler lütfen.
oysa buna ne gerek var ki? eğer sen o çocuğa 2-3 yaşında, ta en başında söylersen evlatlık olduğunu, çocuk onun ne kadar önemli bir şey olduğunun farkına bile varmayacak zaten. aklı kemale ermemiş ufacık çocuk nereden bilsin onun önemini. "he" diyip geçecek zaten. üzülmesine hiç gerek bile kalmadan, durumu kabullenmiş bir şekilde büyüyecek, ve evlatlık olduğu gerçeği ileride de ona hiç de koymayacaktır diye düşünüyorum.
bilmiyorum, belki de yanılıyorumdur ama. hiç çocuk sahibi olmadım doğrusu. anne veya baba olanlar yazarlar varsa yanıldığım noktaları söylesinler lütfen.
devamını gör...
2.
seni kilise zangoçunda bulduk oğlum.
devamını gör...
3.
erken yasta soylenirse, anne babasi ona her kozdiginda “evlatlik oldugu icin” diye dusunebilir. sorf alinmasin, evlatlik diye kendini kotu hissetmesin diye simartmayi da goze almak sacma olabilir. ıyisi duzgun bir cocug yetistirmek icin elinden geleni yap, ve en onemlisi cocuk icin yaptigin herseyi karsiliksiz yap. buyuyunce, 20 yaslarda soylenmesi ergenligin gecmesidir, aklinin koyulastigi zamanlar. gerekirse de anne babasi oz anne babasini bulmaya yardimci dahi olabilir.
devamını gör...
4.
bilerek veya bilmeden (bkz: jean piaget)'nin (bkz: bilişsel gelişim kuramı)na uygun hareket eden ebeveynlerdir. ellerinden öpülesidir.
öncelikle 20 yaşında bir kişinin bilişsel gelişimiyle 3 yaşındaki çocuğun gelişimi arasında dağlar kadar fark olduğu bariz. çocuk anne-baba kavramını öğrenmek bir yana evlatlık olmanın ne anlama geldiğini bile kavrayacak zihinsel becerilere sahip değil. piaget'nin bilişsel gelişim evreleri kuramına göre çocuklar soyut kavramları 11 yaşından sonra kavramaya başlıyor.
yani; çevresinde gördüğü arkadaşlarının ve ailelerinin aksine, annelik ve babalık davranışlarının kendisine biyolojik anne ve babası olmayan insanlardan verilmiş olduğunu kavrayabilmesi bile 11 yaşından sonra oturmaya başlıyor. bu dönemden önce çocuğun üvey evlat olduğunu özümsemesi, bugün bizim kavradığımız şekilde idrak edebilmesi kolay değil. psikolojik destekle belki söylenebilir. ancak çocukta travma yaratabilecek problemlerin önüne geçmek için bu desteğin sürdürülebilir olması lazım.
hukuk sistemi bile 12 yaşından küçüklere, algılama yeteneği tam olarak gelişmediği için (bkz: ceza ehliyeti) sorumluluğu vermiyor. bana kalırsa, çocuğa evlatlık olduğunu 18 yaşına geldikten sonra söylemek en mantıklısı.
edit: (bkz: the devils advocate) yine avukatlığını yaparak cezai ehliyet yaşının 18 yerine 12 olduğu konusunda uyardı. 18 yaşından küçüklere ceza indirimi uygulanıyormuş.
öncelikle 20 yaşında bir kişinin bilişsel gelişimiyle 3 yaşındaki çocuğun gelişimi arasında dağlar kadar fark olduğu bariz. çocuk anne-baba kavramını öğrenmek bir yana evlatlık olmanın ne anlama geldiğini bile kavrayacak zihinsel becerilere sahip değil. piaget'nin bilişsel gelişim evreleri kuramına göre çocuklar soyut kavramları 11 yaşından sonra kavramaya başlıyor.
yani; çevresinde gördüğü arkadaşlarının ve ailelerinin aksine, annelik ve babalık davranışlarının kendisine biyolojik anne ve babası olmayan insanlardan verilmiş olduğunu kavrayabilmesi bile 11 yaşından sonra oturmaya başlıyor. bu dönemden önce çocuğun üvey evlat olduğunu özümsemesi, bugün bizim kavradığımız şekilde idrak edebilmesi kolay değil. psikolojik destekle belki söylenebilir. ancak çocukta travma yaratabilecek problemlerin önüne geçmek için bu desteğin sürdürülebilir olması lazım.
hukuk sistemi bile 12 yaşından küçüklere, algılama yeteneği tam olarak gelişmediği için (bkz: ceza ehliyeti) sorumluluğu vermiyor. bana kalırsa, çocuğa evlatlık olduğunu 18 yaşına geldikten sonra söylemek en mantıklısı.
edit: (bkz: the devils advocate) yine avukatlığını yaparak cezai ehliyet yaşının 18 yerine 12 olduğu konusunda uyardı. 18 yaşından küçüklere ceza indirimi uygulanıyormuş.
devamını gör...
5.
yapılmaması gereken durumdur. kişiyi o yaşa kadar bir yalana inandırıp ''hadi kolay gelsin'' diyerek başına iş açılmamalıdır. söylenmemelidir.
devamını gör...
6.
psikologlar, anne ve/ veya baba tarafından çocuğa okul öncesi dönemde sade bir dille anlatılması gerektiğini önerir. aile kavramı önemlidir ve bu sadece biyolojik açıdan gerçekleşmez. karşılıklı ilgi, sevgi, bakım, aileyi aile yapar. bunlar çocuğun anlayacağı bir şekilde ve eğer anlamazsa daha farklı yollardan açıklanabilir. asla gizlenmemelidir çünkü çocuk ileride başka kişilerden öğrendiğinde daha fazla etkilenir.
gerçek güzel şeydir. gelgelelim bazen söylenmesi sancılı ve zordur. böyle zamanlarda psikologlardan yardım alınabilir ve çocuğun kriz dönemine gelmeyecek şekilde gerçekler aktarılabilir.
gerçek güzel şeydir. gelgelelim bazen söylenmesi sancılı ve zordur. böyle zamanlarda psikologlardan yardım alınabilir ve çocuğun kriz dönemine gelmeyecek şekilde gerçekler aktarılabilir.
devamını gör...
7.
her ne kadar piaget’yi sevip saysam da saçma bulduğum eylem. düz bir bakışla bakıldığında dahi saçma olduğu anlaşılıyor, herhangi bir psikolojik açıklamaya gerek kalmıyor bana kalırsa.
daha önce söylememenin en kötü yanlarından bir tanesini söyleyeyim size. genellikle çocuk bunu herhangi bir yaşta etrafta başkalarından öğreniyor, bir sohbet sırasında boşboğaz birinin ağzından duyuyor. bunun yarattığı hayal kırıklığı ve sarsıntı dahi geç yaşlara kadar beklememek için geçerli bir sebep. evde bir şeyleri karıştırırken evlatlık belgelerini bulup bile öğrenebilir. tamamen tesadüfi ve çoğunlukla çocuk bunu daha önceki zamanda öğrenir. bu da çok ağır bir travmaya neden olur ki gayet normaldir. 15 yaşında, ergenliğin zirvesinde bunu öğrendiğini düşünün mesela. bunu öğrenmenin vereceği güvensizliği. anne ve baba dediğin insanlar senden senin hayatının en önemli detayını saklamış.
bunun dışında, ilk entryde bahsedilen durum da gerçekçi. bu yaşa gelmiş bir insanın içinde oluşturduğu dünyayı ve algıları paramparça ediyorsunuz bu yaşta söyleyince. ve onu söyledikten sonra asla hiçbir şey eskisi gibi olmaz. bildiğiniz kadar ama biz seni öz çocuğumuz kadar sevdik açıklaması yapın. bu cümle bile saçma ama neyse.
doğru olan, psikolojide de sanıyorum ki tavsiye edilen çok daha küçük yaşlardı, kısa bir araştırmayla bulabilirsiniz. böylece çocuk bunu henüz ne olduğunu bilmiyorken dahi kabullenerek büyür ve ileriki yaşta herhangi bir travmaya neden olmaz. buradaki en önemli şey güven duygusudur. ona yaklaşımınızda öz çocuğunuz olmadığı için aşırı yakınlık kurmanız ya da uzaklığınız doğrudan çocukta hissedilir.
o gerçekten sizin çocuğunuzdur ve önemli olan çocuğunuza nasıl davrandığınızdır. saklayarak biyolojik ebeveynlik kavramını önemli hâle getirmiş olan da siz olursunuz en nihayetinde. önemli olmasa, çocuğa olan davranışınızı değiştirmiyor olsa bunu dev bir sorun ya da durum olarak görmezdiniz değil mi.
daha önce söylememenin en kötü yanlarından bir tanesini söyleyeyim size. genellikle çocuk bunu herhangi bir yaşta etrafta başkalarından öğreniyor, bir sohbet sırasında boşboğaz birinin ağzından duyuyor. bunun yarattığı hayal kırıklığı ve sarsıntı dahi geç yaşlara kadar beklememek için geçerli bir sebep. evde bir şeyleri karıştırırken evlatlık belgelerini bulup bile öğrenebilir. tamamen tesadüfi ve çoğunlukla çocuk bunu daha önceki zamanda öğrenir. bu da çok ağır bir travmaya neden olur ki gayet normaldir. 15 yaşında, ergenliğin zirvesinde bunu öğrendiğini düşünün mesela. bunu öğrenmenin vereceği güvensizliği. anne ve baba dediğin insanlar senden senin hayatının en önemli detayını saklamış.
bunun dışında, ilk entryde bahsedilen durum da gerçekçi. bu yaşa gelmiş bir insanın içinde oluşturduğu dünyayı ve algıları paramparça ediyorsunuz bu yaşta söyleyince. ve onu söyledikten sonra asla hiçbir şey eskisi gibi olmaz. bildiğiniz kadar ama biz seni öz çocuğumuz kadar sevdik açıklaması yapın. bu cümle bile saçma ama neyse.
doğru olan, psikolojide de sanıyorum ki tavsiye edilen çok daha küçük yaşlardı, kısa bir araştırmayla bulabilirsiniz. böylece çocuk bunu henüz ne olduğunu bilmiyorken dahi kabullenerek büyür ve ileriki yaşta herhangi bir travmaya neden olmaz. buradaki en önemli şey güven duygusudur. ona yaklaşımınızda öz çocuğunuz olmadığı için aşırı yakınlık kurmanız ya da uzaklığınız doğrudan çocukta hissedilir.
o gerçekten sizin çocuğunuzdur ve önemli olan çocuğunuza nasıl davrandığınızdır. saklayarak biyolojik ebeveynlik kavramını önemli hâle getirmiş olan da siz olursunuz en nihayetinde. önemli olmasa, çocuğa olan davranışınızı değiştirmiyor olsa bunu dev bir sorun ya da durum olarak görmezdiniz değil mi.
devamını gör...
8.
aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık olan durum.
küçükken söylersen evlatlık olmanın vermiş olduğu hüzünle büyür. büyüdüğünde söylersen kabullenemez, her şey yalan gibi gelir ve güvenini kaybeder.
çocukta ciddi sıkıntılara yol açmaması için en iyisi bir uzman ile görüşerek en doğru zamanda bu durumu açıklamak olur.
küçükken söylersen evlatlık olmanın vermiş olduğu hüzünle büyür. büyüdüğünde söylersen kabullenemez, her şey yalan gibi gelir ve güvenini kaybeder.
çocukta ciddi sıkıntılara yol açmaması için en iyisi bir uzman ile görüşerek en doğru zamanda bu durumu açıklamak olur.
devamını gör...
9.
büyüdükçe insanın bazı şeyleri anlaması daha kolay olabilir ama kabullenmesi değil..
devamını gör...