çocuklarının her istediğini yapan ebeveynler
başlık "bengaripsengüzeldünyaumutlu" tarafından 01.11.2021 21:59 tarihinde açılmıştır.
1.
her ne kadar çocuklarına iyilik yaptıklarını düşünseler de onlara yapabilecekleri en büyük kötülüğü yapan ebeveynlerdir.
dünyayı çocuklarının ayakları altına sererler ve diğer tüm insanların da bunu yapacağına çocuklarını inandırırlar. diğer insanların onlar için hazır beklemediğini gören çocukların bocalayacağını ve davranış/uyum problemi yaşayacağını göz ardı ederler.
bu sene o çocuklardan birkaçı benim öğrencim ve inanılmaz zorlanıyorum.
bugün aramızda geçen bir olayı yazayım ne demek istediğimin daha iyi anlaşılacağından eminim.
sabah her istediği yapılan çocuğumuz her istediğini yapan babası tarafından sınıfa bırakılıyor, onları karşılamaya çıkıyorum.
ben: günaydın hoş geldiniz.
baba: günaydın hocam, a'nın bugün sınıfa girmek için iki şartı var. birincisi hiç kahvaltı etmeyecek.
ben: kahvaltı günün en önemli öğünü ama peki siz bilirsiniz kimseyi zorlamıyorum.
baba: ikinci sartımız da arabanızın anahtarını gidene kadar ona vermenizi.
ben: efendim?
baba: arabanızı çok beğenmiş anahtarını elinde tutmak istiyor tutarsam okula gelirim diye anlaştık evde.
(derin nefes alıyorum, kendimi sakinleştirmek için olumlama yapıyorum içimden ve gülümsüyorum)
ben: ama arabanın anahtarı oyuncak değildir değil mi? merak ediyorsa incelemesi için ona gösterebilirim elbette ama tüm gün onda duramaz.
(yüzümdeki gülümsemeden umarım ne dediğimi anlamıştır diye umuyorum.)
çocuğu içeri alıyorum ve o da anında arabamın anahtarını istiyor.
ona aynı babasına anlattığım gibi bunun bir oyuncak olmadığını ve sadece inceleyebileceğini söylüyorum, ikna oluyor.
günlük etkinliklerimize geçiyoruz. çocuğumuz bu sırada gayet uyumlu ve mutlu. sıra dinlenme ve günü değerlendirme saatinde. bu sırada çocuğumuz mızmızlanmaya başlıyor. ve şöyle diyor;
"ögretmenim hadi beni eğlendir, canım sıkılıyor."
duyduğumun doğru olup olmadığına emin olmak için soruyorum "efendim kuzum anlamadım? "
"sana canım sıkılıyor dedim eğlendirsene beni! bilgisayarı açabilirsin ya da telefonunu ver hadi!"
eveeet doğru duymuşum ne yazık ki.
"bak yavrum" diyorum sakince "ben senin öğretmeninim her istediğini yapacak biri değilim. zaten her istediğini yapacak hiç kimse yoktur bu mümkün değil. "
çocuk inanmayan gözlerle bana bakıyor. "haaaayyır annemle babam yapıyor bir kere yoksa küsüyorum onlara. seni anneme söylicem bi daha gelmicem bu okula da. zaten bugün git yarın gitme demişlerdi bana."
napıyorduk? ha evet sakinliğimizi koruyoruz ve güzelce anlatıyoruz tekrar tekrar. çocuk ikna olmuş görünüyor, sakinleşti.
okula gelmenin ondan başka kimseye faydası olmadığını bunun için kimseyle pazarlık yapmaması gerektiğini anlatıyorum, anlamış gibi duruyor.
lütfen öyle olsun çünkü. yarın göreceğim bunu.
işte böyle, bu sadece bugün aramızda geçen bir olay. geçtiğimiz günlerde de yere attığı çöpü alıp çöpe atmasını söylediğimde "onu da temizlikçi ablalar yapsın işleri ne?" demişti ve ben kalakalmıştım. görünüşe bakılırsa bu ve buna benzer diyaloglar daha çok geçecek aramızda.
suç çocuğun değil anne babasının. umuyorum çocuklarına yaptıkları bu kötülüğü onlara anlatabilirim ve bu yanlıştan dönerler.
sahi sabır stickerını nerden temin ediyorduk?
dünyayı çocuklarının ayakları altına sererler ve diğer tüm insanların da bunu yapacağına çocuklarını inandırırlar. diğer insanların onlar için hazır beklemediğini gören çocukların bocalayacağını ve davranış/uyum problemi yaşayacağını göz ardı ederler.
bu sene o çocuklardan birkaçı benim öğrencim ve inanılmaz zorlanıyorum.
bugün aramızda geçen bir olayı yazayım ne demek istediğimin daha iyi anlaşılacağından eminim.
sabah her istediği yapılan çocuğumuz her istediğini yapan babası tarafından sınıfa bırakılıyor, onları karşılamaya çıkıyorum.
ben: günaydın hoş geldiniz.
baba: günaydın hocam, a'nın bugün sınıfa girmek için iki şartı var. birincisi hiç kahvaltı etmeyecek.
ben: kahvaltı günün en önemli öğünü ama peki siz bilirsiniz kimseyi zorlamıyorum.
baba: ikinci sartımız da arabanızın anahtarını gidene kadar ona vermenizi.
ben: efendim?
baba: arabanızı çok beğenmiş anahtarını elinde tutmak istiyor tutarsam okula gelirim diye anlaştık evde.
(derin nefes alıyorum, kendimi sakinleştirmek için olumlama yapıyorum içimden ve gülümsüyorum)
ben: ama arabanın anahtarı oyuncak değildir değil mi? merak ediyorsa incelemesi için ona gösterebilirim elbette ama tüm gün onda duramaz.
(yüzümdeki gülümsemeden umarım ne dediğimi anlamıştır diye umuyorum.)
çocuğu içeri alıyorum ve o da anında arabamın anahtarını istiyor.
ona aynı babasına anlattığım gibi bunun bir oyuncak olmadığını ve sadece inceleyebileceğini söylüyorum, ikna oluyor.
günlük etkinliklerimize geçiyoruz. çocuğumuz bu sırada gayet uyumlu ve mutlu. sıra dinlenme ve günü değerlendirme saatinde. bu sırada çocuğumuz mızmızlanmaya başlıyor. ve şöyle diyor;
"ögretmenim hadi beni eğlendir, canım sıkılıyor."
duyduğumun doğru olup olmadığına emin olmak için soruyorum "efendim kuzum anlamadım? "
"sana canım sıkılıyor dedim eğlendirsene beni! bilgisayarı açabilirsin ya da telefonunu ver hadi!"
eveeet doğru duymuşum ne yazık ki.
"bak yavrum" diyorum sakince "ben senin öğretmeninim her istediğini yapacak biri değilim. zaten her istediğini yapacak hiç kimse yoktur bu mümkün değil. "
çocuk inanmayan gözlerle bana bakıyor. "haaaayyır annemle babam yapıyor bir kere yoksa küsüyorum onlara. seni anneme söylicem bi daha gelmicem bu okula da. zaten bugün git yarın gitme demişlerdi bana."
napıyorduk? ha evet sakinliğimizi koruyoruz ve güzelce anlatıyoruz tekrar tekrar. çocuk ikna olmuş görünüyor, sakinleşti.
okula gelmenin ondan başka kimseye faydası olmadığını bunun için kimseyle pazarlık yapmaması gerektiğini anlatıyorum, anlamış gibi duruyor.
lütfen öyle olsun çünkü. yarın göreceğim bunu.
işte böyle, bu sadece bugün aramızda geçen bir olay. geçtiğimiz günlerde de yere attığı çöpü alıp çöpe atmasını söylediğimde "onu da temizlikçi ablalar yapsın işleri ne?" demişti ve ben kalakalmıştım. görünüşe bakılırsa bu ve buna benzer diyaloglar daha çok geçecek aramızda.
suç çocuğun değil anne babasının. umuyorum çocuklarına yaptıkları bu kötülüğü onlara anlatabilirim ve bu yanlıştan dönerler.
sahi sabır stickerını nerden temin ediyorduk?
devamını gör...
2.
ölünce çok özlenen ebeveyndir.
ölümlü dünya, hiç bir çocuk, her dediği yapılarak mutlu edilmemeli.
çünkü hiç bir anne baba sonsuza kadar yaşayamıyor.
benim tanıdığım, çocuklarının her istediğini yapan baba artık yaşamıyor.
ölçülü verin, ölçülü sevin.
ölümlü dünya, hiç bir çocuk, her dediği yapılarak mutlu edilmemeli.
çünkü hiç bir anne baba sonsuza kadar yaşayamıyor.
benim tanıdığım, çocuklarının her istediğini yapan baba artık yaşamıyor.
ölçülü verin, ölçülü sevin.
devamını gör...
3.
bunların çocuğu katil de olur tecavüz de eder para da çalar. gayet ciddiyim.
böyle bir kadın vardı abimin ilk işyerinde. şirket alışverişi kredi kartının bonusunu, satıcı promosyonlarını şahsına kullanmıştı. baba torpiliyle girmiş, babası hala koruyor. adamı da yaktı. ne utanma var ne pişmanlık. her dediği yapılmış çünkü. hatta neredeyse inanamıyor şimdi yapılmadığına.
böyle çocuğunu boğan bir kadının belgeselini yeni izledim. hep aynı çığrından çıkmış şımarıklık ve kaynak ana- baba.
bir akrabamız var, kızı bizim yazlığı beğenmediği için ona otel tuttu. sonra da bize bağırdı çağırdı "kızıma sahip çıkmadınız arayıp sormadınız otelde garip kaldı" diye. kız kronik yalancı. o an istediği olsun da, kimse umurunda değil.
komşunun bir çocuğu var böyle. dalları kırıyor, hayvanlara taş atıyor. ana baba herkese "cocuğuma şunu yapın bununa dikkat edin". görüştürmüyoruz yeğenimle.
uzak durun özellikle çocuklardan uzak tutun yani.
böyle bir kadın vardı abimin ilk işyerinde. şirket alışverişi kredi kartının bonusunu, satıcı promosyonlarını şahsına kullanmıştı. baba torpiliyle girmiş, babası hala koruyor. adamı da yaktı. ne utanma var ne pişmanlık. her dediği yapılmış çünkü. hatta neredeyse inanamıyor şimdi yapılmadığına.
böyle çocuğunu boğan bir kadının belgeselini yeni izledim. hep aynı çığrından çıkmış şımarıklık ve kaynak ana- baba.
bir akrabamız var, kızı bizim yazlığı beğenmediği için ona otel tuttu. sonra da bize bağırdı çağırdı "kızıma sahip çıkmadınız arayıp sormadınız otelde garip kaldı" diye. kız kronik yalancı. o an istediği olsun da, kimse umurunda değil.
komşunun bir çocuğu var böyle. dalları kırıyor, hayvanlara taş atıyor. ana baba herkese "cocuğuma şunu yapın bununa dikkat edin". görüştürmüyoruz yeğenimle.
uzak durun özellikle çocuklardan uzak tutun yani.
devamını gör...
4.
her ne kadar çocuklarına iyilik yaptıklarını düşünseler de onlara yapabilecekleri en büyük kötülüğü yapan ebeveynlerdir.
herşeyi ölçülü vermek lazım, ölçülü sevin,tadında yani.
herşeyi ölçülü vermek lazım, ölçülü sevin,tadında yani.
devamını gör...
5.
çocukların hee dediği yapılarak onlara iyilik yapmıyoruz. hayırı bilmeleri lazım, kuralları. eğer bunları öğretmezsek doyumsuz mutsuz bireyler olur.
devamını gör...
6.
hahahaha, ulan ben babama böyle şeyler söylemeyi bırak, ufacık ricada bulunduğumda dayağı yiyordum.
o yüzden adam olduk demek ki.
bu arada dayak mükemmel bir şey değildir, ancak lazımdır gerektiğinde arkadaşlar.
hiç öyle entel dantel takılamam.
ben babası olarak bir şey diyeceğim de çocuğum beni yok sayacak?
bir kere uyarırım, iki kere uyarırım üçüncüde tokadı basarım.
eşim; bir şey diyeceğim de beni yok sayacak?
bir kere uyarırım, iki kere uyarırım, üçüncüde bırakır giderim.
evet.
çocuk da sevgi, saygı ve korkuyla beslenerek büyümeli.
korku da lazım azizim.
o yüzden adam olduk demek ki.
bu arada dayak mükemmel bir şey değildir, ancak lazımdır gerektiğinde arkadaşlar.
hiç öyle entel dantel takılamam.
ben babası olarak bir şey diyeceğim de çocuğum beni yok sayacak?
bir kere uyarırım, iki kere uyarırım üçüncüde tokadı basarım.
eşim; bir şey diyeceğim de beni yok sayacak?
bir kere uyarırım, iki kere uyarırım, üçüncüde bırakır giderim.
evet.
çocuk da sevgi, saygı ve korkuyla beslenerek büyümeli.
korku da lazım azizim.
devamını gör...
7.
buradaki entrylere karşılık yazıyorum. peki, biri bu dünyaya bilinçli olarak doyumsuz bir birey yetiştirmek istiyorsa?
devamını gör...
8.
yetiştirdikleri işe yaramaz çocuklar...
devamını gör...
9.
en tilt olduğum şeylerden biridir. ama içimde de bir korku var ya ileride o ebeveynlerden biri olursam diye. umarım kınadığım başıma gelmez.
devamını gör...
10.
ne her istediği yapılmalı ne de yapmak istediği şeylerde kısıtlanmalı. her şeyi düzeyinde yaşatarak büyütmek lazım.
devamını gör...
11.
bencil ve 5x aşağılık kompleksli çocuklar yetiştiren ebeveynlerdir.
devamını gör...
12.
ileri de kendi sorununu çözemeyen ota boka ağlayacak pelinsu veya berkecan olacak tiplerdir.
devamını gör...
13.
bir de yapmayanlar var mükemmel anababa olmak uğruna. evi tımarhaneye çeviriyorlar. gittiğine gideceğine bin pişman oluyorsun. mükemmel anne baba yok, mayası düzgün çocuk var.
devamını gör...
14.
köle değildirler. ağzından burnundan getiriyorlar o çocukların, göremediğiniz kuytularda köşelerde..
ahh! o çocuklar neler çekti..
ahh! o çocuklar neler çekti..
devamını gör...
15.
ebeveynler çocuklarının istekleri ve ihtiyaçlarını yapabildikleri oranda yerine getirmekle mükelleftir. net. çocugunuzun yaşı kaç olursa olsun.
yorumların çoğunda bahsi geçen olumsuzluklar çocukların her şeyi istemesinden değil; anne baba olmayı dahi anlayamamış insanların kendi yetersizliklerini evlatları üzernden giderme çabası ile alakalıdır. yoksa cocuk herşeyi ister, sorar, sorgular, öğrenmeye, anlamaya çalısır. daha somut ve soyutu ayıramayan yaşlardaki bireylere fazla yükleniyorsunuz.ya da bağcıyı haksız yere dövüyorsunuz.
ve en önemlisi; çocuk sahibi olmayan kişiler cocuklarla ya da ebeveynlık hakkında çok şey biliyorlar çok bilmek çok yanılmayı da getirir. sahip olacagınız cocuk ; sizin ve eşinizin en kötü huylarından da pay alacağını unutmayın. yarın marketın ortasında çığlık çığlığa bir yatar yere eliniz ayağınız boşanır sonra pedagog pedagog gezersiniz gözünüz yaşlı demedi demeyin.
yorumların çoğunda bahsi geçen olumsuzluklar çocukların her şeyi istemesinden değil; anne baba olmayı dahi anlayamamış insanların kendi yetersizliklerini evlatları üzernden giderme çabası ile alakalıdır. yoksa cocuk herşeyi ister, sorar, sorgular, öğrenmeye, anlamaya çalısır. daha somut ve soyutu ayıramayan yaşlardaki bireylere fazla yükleniyorsunuz.ya da bağcıyı haksız yere dövüyorsunuz.
ve en önemlisi; çocuk sahibi olmayan kişiler cocuklarla ya da ebeveynlık hakkında çok şey biliyorlar çok bilmek çok yanılmayı da getirir. sahip olacagınız cocuk ; sizin ve eşinizin en kötü huylarından da pay alacağını unutmayın. yarın marketın ortasında çığlık çığlığa bir yatar yere eliniz ayağınız boşanır sonra pedagog pedagog gezersiniz gözünüz yaşlı demedi demeyin.
devamını gör...
16.
her şey dozunda güzel.
devamını gör...
17.
gerçek hayatla tanıştığında bir çok psikolojik sorun yaşaması muhtemel bir çocuk yetiştirme yolunda olan ebeveynler.
devamını gör...