ısrarla boşanmayan anlaşamayan ebeveynler
başlık "kadinca" tarafından 04.09.2021 20:38 tarihinde açılmıştır.
1.
sağlıksız çocuklar yetişmesine sebep olan insanlardır. her bir kavga çocukta farklı bir travma olur. çocuk ilerleyen hayatında sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanır. nasıl değer verip nasıl değer göreceğini bilemediği için gerçek sevgiyi ayırt edemeyecektir.
devamını gör...
2.
menfaat ilişkilerinden ötürü boşanmayıp,fedakar anne baba olduğunu etrafa göstermeye çalışan,çocukları bahane edip boşanmayan hastalıklı birliktelik türünün insanlarıdır.
devamını gör...
3.
alışılmış bir hayat düzenini bırakmak insanların %95'ine korkunç geliyor. o insana alışmışsın bu bir. o hayat düzenine alışmışsın bu iki. ayrılsan nereye döneceksin? baba evine mi dönecek? dönse çok garip olur. dönmese tek yaşamayı halledebilir mi? ortada çocuk varsa daha büyük sorun. bla bla bla. sonra da ne kadar ömrümüz kaldı ki alışılmış düzeni bozmayalım, maddi olarak da daha iyiyiz, boşanarak ayrılığımızla çocukları mutsuz etmeyelim düşünceleri baş gösteriyor (hâlbuki çocuk daha bile sağlıklı bir psikolojiye sahip olacak)
sonra da her akşam bağırmalı çağırmalı bir ev hayatı...
bu kadar ileri derecede olmasa da her evlilikte sıkıntılar olabilir, aşılır da. ama artık hiç anlaşılamıyorsa, sevgi yoksa, saygı yoksa.. aynı evin içinde bulunan iki bedenden ibaretse o iki kişi.. ayrılmakta beis yok.
insanlar bir şehirden bir şehire taşınmayı bile korkunç bulabiliyorlar. çoğu insan çok garantici. alıştığı şeyi bozmaktansa mutsuzluğunu örtbas edebiliyor. kendini görmezden gelebiliyor.
sonra da her akşam bağırmalı çağırmalı bir ev hayatı...
bu kadar ileri derecede olmasa da her evlilikte sıkıntılar olabilir, aşılır da. ama artık hiç anlaşılamıyorsa, sevgi yoksa, saygı yoksa.. aynı evin içinde bulunan iki bedenden ibaretse o iki kişi.. ayrılmakta beis yok.
insanlar bir şehirden bir şehire taşınmayı bile korkunç bulabiliyorlar. çoğu insan çok garantici. alıştığı şeyi bozmaktansa mutsuzluğunu örtbas edebiliyor. kendini görmezden gelebiliyor.
devamını gör...
4.
deprem olayıyla sıkıntılar daha büyük gözükmeye başladı.
bazı ilişkiler nasılsa öyle devam ederken bazıları yarı yolda bırakma eşiğine geldi.
bazılarında normalde aşılmayan sorunlardan daha büyük dağlar oluşmaya başladı.
baktığında ikisinde de "çocuklar mevzusu" var. bu olayı saçma buluyorum. çocuk mevzusu daha çok lise sonrasında mevzu olmaktan çıkmalı bence.
o bir birey hâline gelme yolundayken ideal ilişki yerine bağırıp çağırmalı, 7/24 kavga gürültülü bir aile içinde nasıl fayda görebilir ki?
sen anca küçük yaşlardaki çocuğun varsa "çocuk için" diyebilirsin. gerçekten aile sıcaklığına ihtiyacı olduğu süreçlerde yani.
onun dışında sizden önce çocuklar bıkıyor, sevgi dolu aile anlayışı öfkeli ve nefret eder hâle bürünüyor. doğru düzgün "aile" olunmadığı için bu kavram da çatlayıp en son yok oluyor.
sonra gel bu çocuktan doğru düzgün bir aile anlayışına sahip olmasını bekle? çocuğu bahane ederken ona bile faydanız dokunmamış aa(!)?
boşanıp daha seviyeli bir hâle gelebilirsiniz. bu süreçte doğru/yanlışı ayırt etme ve kendinizi görme fırsatını yakalarsınız.
bakarsınız onsuz olmuyor? akıllanmış veya sorunları halletmiş bir şekilde tekrar deneyebilirsiniz?
evlilik nasıl normalse sıkıntılı ilişkiler için de boşanma o kadar normalleştirilmeli bence. sonuçta bu da bir deneyim. denemeden hangisinin daha iyi olacağını bilmek pek mümkün değil. (maddi bağımlılık yoksa tabi...)
özellikle bakıyorsun insanlar 40-45 yaşlarını aşmış ama insani bir yeterlilik gösteremiyor. sorunu dile getirişi veya bazen o sorunu kabul edişi bile saçma geliyor. bakınca "ya bu yaşta da insan bu kadar berbat bir hâlde olamaz.* diyorsun. kaç yıldır birlikte yaşamışlar ama birbirlerini tanıyamadan?
o, onun huyunu bilmiyor (neye sinirlenir, neyi sever, neyden haz etmez vs.)
illa duvarı diken veya diktiren vardır ama çok yazık. yıllarını vermişsin ama olmamış? olmadığını anlaman için daha kaç yılını vermelisin?
senin elinde sıkıca tuttuğun şey normal ip değil, dikenli ve zehirli sarmaşık.
sen bağlılığın güç oldugunu bilerek yetişmiş olabilirsin ama asıl güç bırakman gerektiği noktayı bilip zorlamamak.
kabullen, olmadı ya da olduramadı. sonuç; başarısızlık.
20 yıldır evli olupta hâlâ "ben çayı açık severim.",
"ben en çok kasımpatı seviyorum.",
"ya ben köpüksüz kahve sevmem.", "plan ve program oluşturmadan gezmeye çıkmak benlik değil.", "kahvaltıda tatlı ürün tüketmiyorum." gibi laflar edilmesi bana korkunç geliyor. niye bu saydıklarımın çoğunu o kişiyle 2-3 gün yaşasam anlarım? bunlar çok basit dursa da çok önemli detaylar. rezil de vezir de eder olayı...
içte başlayan çürüklük dışarı doğru yayılıp çürütmeyecek bir şey bırakmadığında çok geç. içi çıkarıp veya yenileyip çocuğu kurtarmanız gerekiyor. doğru düzgün ilişkiniz yok en azından doğru düzgün ebeveyn- çocuk ilişkiniz olsun...
bazı ilişkiler nasılsa öyle devam ederken bazıları yarı yolda bırakma eşiğine geldi.
bazılarında normalde aşılmayan sorunlardan daha büyük dağlar oluşmaya başladı.
baktığında ikisinde de "çocuklar mevzusu" var. bu olayı saçma buluyorum. çocuk mevzusu daha çok lise sonrasında mevzu olmaktan çıkmalı bence.
o bir birey hâline gelme yolundayken ideal ilişki yerine bağırıp çağırmalı, 7/24 kavga gürültülü bir aile içinde nasıl fayda görebilir ki?
sen anca küçük yaşlardaki çocuğun varsa "çocuk için" diyebilirsin. gerçekten aile sıcaklığına ihtiyacı olduğu süreçlerde yani.
onun dışında sizden önce çocuklar bıkıyor, sevgi dolu aile anlayışı öfkeli ve nefret eder hâle bürünüyor. doğru düzgün "aile" olunmadığı için bu kavram da çatlayıp en son yok oluyor.
sonra gel bu çocuktan doğru düzgün bir aile anlayışına sahip olmasını bekle? çocuğu bahane ederken ona bile faydanız dokunmamış aa(!)?
boşanıp daha seviyeli bir hâle gelebilirsiniz. bu süreçte doğru/yanlışı ayırt etme ve kendinizi görme fırsatını yakalarsınız.
bakarsınız onsuz olmuyor? akıllanmış veya sorunları halletmiş bir şekilde tekrar deneyebilirsiniz?
evlilik nasıl normalse sıkıntılı ilişkiler için de boşanma o kadar normalleştirilmeli bence. sonuçta bu da bir deneyim. denemeden hangisinin daha iyi olacağını bilmek pek mümkün değil. (maddi bağımlılık yoksa tabi...)
özellikle bakıyorsun insanlar 40-45 yaşlarını aşmış ama insani bir yeterlilik gösteremiyor. sorunu dile getirişi veya bazen o sorunu kabul edişi bile saçma geliyor. bakınca "ya bu yaşta da insan bu kadar berbat bir hâlde olamaz.* diyorsun. kaç yıldır birlikte yaşamışlar ama birbirlerini tanıyamadan?
o, onun huyunu bilmiyor (neye sinirlenir, neyi sever, neyden haz etmez vs.)
illa duvarı diken veya diktiren vardır ama çok yazık. yıllarını vermişsin ama olmamış? olmadığını anlaman için daha kaç yılını vermelisin?
senin elinde sıkıca tuttuğun şey normal ip değil, dikenli ve zehirli sarmaşık.
sen bağlılığın güç oldugunu bilerek yetişmiş olabilirsin ama asıl güç bırakman gerektiği noktayı bilip zorlamamak.
kabullen, olmadı ya da olduramadı. sonuç; başarısızlık.
20 yıldır evli olupta hâlâ "ben çayı açık severim.",
"ben en çok kasımpatı seviyorum.",
"ya ben köpüksüz kahve sevmem.", "plan ve program oluşturmadan gezmeye çıkmak benlik değil.", "kahvaltıda tatlı ürün tüketmiyorum." gibi laflar edilmesi bana korkunç geliyor. niye bu saydıklarımın çoğunu o kişiyle 2-3 gün yaşasam anlarım? bunlar çok basit dursa da çok önemli detaylar. rezil de vezir de eder olayı...
içte başlayan çürüklük dışarı doğru yayılıp çürütmeyecek bir şey bırakmadığında çok geç. içi çıkarıp veya yenileyip çocuğu kurtarmanız gerekiyor. doğru düzgün ilişkiniz yok en azından doğru düzgün ebeveyn- çocuk ilişkiniz olsun...
devamını gör...
5.
boşansa daha iyi bir hayatını olmayacağını bilen ebeveynlerdir belki.
yani arada pataküte dövüş yoksa belki stabil bir şekilde yaşamayı tercih etmişlerdir.
yani arada pataküte dövüş yoksa belki stabil bir şekilde yaşamayı tercih etmişlerdir.
devamını gör...
6.
çoğu zaman başka bir sebebin arkasına gizlenmiş çocuklarım için diye sığındıkları bir sebep vardır boşanmamak için.
devamını gör...
7.
çocuklarının katili olurlar...
keşke boşansalar da evlatlarında ölümcül ve kapanmaz bir yara açmasalar..
katil ş.refsizler.
keşke boşansalar da evlatlarında ölümcül ve kapanmaz bir yara açmasalar..
katil ş.refsizler.
devamını gör...
8.
devam etmelerinin en büyük sebebi korkularıdır.
özellikle kadından geldiyse boşanma talebi karşı tarafın neler yapabileceğini kestiremediğinden daha önce deneyip tehdit aldığından olabilir.
ayrıldıktan sonra yeni bir hayata başlamak herkesin gözünde çok büyüyor bu da korku alt yapısından kaynaklı. konfor alanından çıkmak her alanda zor gelir, bilinmezlik var ucunda.
çocukların ebeveynlerden birinden ayrı kaldığında ebeveyn tarafından yapılan vicdani boyut. ki uzmanlar bunu çocuğun atlatabileceğini ancak ebeveynlerin büyüttüğünü söylemekte.
toplumsal boşanmışlık yaftasından çekindikleri için. halbuki evlilik bizim toplumumuzda bir statü göstergesi ancak hiç evlenmemiş birindense evlenip ayrılmış bir birey daha üst seviyede merak etmeyin.
ailelerin tepkisi ve üzüntüsünün bahanesi. büyükler çok daha zor kabulleniyor ayrılıkları ama biraz zamana bırakırsanız herkes kabulleniyor.
evliliği idame ettiremediği için başarısızlık hırsından kaynaklı katlananlar da bir başka maddede yer alır.
özellikle kadından geldiyse boşanma talebi karşı tarafın neler yapabileceğini kestiremediğinden daha önce deneyip tehdit aldığından olabilir.
ayrıldıktan sonra yeni bir hayata başlamak herkesin gözünde çok büyüyor bu da korku alt yapısından kaynaklı. konfor alanından çıkmak her alanda zor gelir, bilinmezlik var ucunda.
çocukların ebeveynlerden birinden ayrı kaldığında ebeveyn tarafından yapılan vicdani boyut. ki uzmanlar bunu çocuğun atlatabileceğini ancak ebeveynlerin büyüttüğünü söylemekte.
toplumsal boşanmışlık yaftasından çekindikleri için. halbuki evlilik bizim toplumumuzda bir statü göstergesi ancak hiç evlenmemiş birindense evlenip ayrılmış bir birey daha üst seviyede merak etmeyin.
ailelerin tepkisi ve üzüntüsünün bahanesi. büyükler çok daha zor kabulleniyor ayrılıkları ama biraz zamana bırakırsanız herkes kabulleniyor.
evliliği idame ettiremediği için başarısızlık hırsından kaynaklı katlananlar da bir başka maddede yer alır.
devamını gör...
9.
neden boşanmıyorsunuz dediğinizde senin için diyerek iyice insanı iyice gerilim yaratırlar.
devamını gör...
10.
boşanamayan olmak daha zor.
devamını gör...