cumartesi gecesi evde olan varoş

evet beni çağırdınız söyleyin

maalesef mesaili çalışan plaza tipi arkadaşlarımız asıl kandırılanlar olduklarının farkında bile değiller. kendimden örnek vereyim, cuma, cumartesi pek çıkmam çünkü bu tip insanlar yığınla her yerde oluyorlar ve sürekli kapalı alanlardan sigara içmek istiyorlar. kabalık masalarda mutluymuş gibi şen kahkahalar atarken görülmek istiyorlar ama gürültü bu yani sonuçta. vakit de sınırlı olduğundan bi acele acele her şeyden biraz biraz yapıp kimseye alan bırakmayıp kabalıklar halinde akın edip her yeri kendilerine benzetip ruhunu kaçırıp dağılıyorlar. salı falan çıkarız biz sakin sakin, perşembe de olur. bu arkadaşlarımız keşfedip bozana kadar sakin yerlerde takılıyoruz sonra başka sakin yer buluyoruz.

galiba başlıkta bahsedilen, maddi durumu el vermeyen, yalnız olan, kültürel olarak hafta sonu takılmacılarına denk olmayan insanlardı. onlara bakılan açıdan bakanlara baktım. pek de bir fark yok gördüğünüz gibi.

varoş nasıl bir etiketlemedir ya…

ülkedeki ekonomik sorunlar sebebiyle artık "cumartesi gecesi evde oturan eziq" tespitleri de tarih oldu. artık onu söyleyen pembe götlüler de evde oturuyorlar.

eve az önce geldim. bugün hem konsere gittim hem de trabzonspor kutlamalarına. bağıra bağıra şarkı söyledim umarım sesim kısılmaz.

(bkz: içki masasında akla gelen insan)'dır. *

asıl varoşluk bu başlıktadır.

benim o varoş.

"param yok, pulum yok
malım mülküm olmasın ziyanı yok
aşk dolu şu kalbim
işte budur benim servetim"

nöbetteyim çalışıyorum babayiğit.

ders çalışmam lazım cildircammm :(((

bu sevgili eşim ve ben oluyoruz. hatta ölüyoruz varoşluktan. *

bu ben oluyorum. sabah saat 4'te başlayan öğlen 13 -15 arası kesilen ve sonra tekrar başlayan, şimşek, yıldırım, gökgürültüsü, fırtına, yağmur ve dolulu bir hava. karşı apartmandaki sigarakolik hatun bir ara balkona çıkıp iki tüttüreyim dedi. sigarası elinde söndü. eh dışarıda olup da ne yapayım? mekanlarda kimse yoktur ki. ruslar bile evine çekilmiştir.

türkiye'de şu dönemde bir şey yapamazsınız.sebebi: kazanılan paranın, harcananın çeyreği olması.dışarıda kıytırık bir kahve bile 50-60tl olmuş..cumartesi akşamı özellikle istanbul'da iyi sektör kapısı.en basit yerde bile yemek+içecek 300- 400tl'ye patlar.hangi bütçe ile yapacak bunu insanlar ? önce bunu sorgulamak lazım..refah düzeyinin yüksek oldugu bir ülkede, insanlar çıkmıyorsa kişisel tercihtir ama çıkamıyorsa burada oturup düşünmek gerekiyor.

daha dün gece cevizlibağ metrobüs durağının yakınından haliç köprüsüne taksiyle gitmek için 95tl ödedim.. 95 tl! yaşayan arkadaşlar bilir metrobüs kullanırsanız arası 4-5 durak falan.. saat 2'ye yakın olduğu için, metrobüs beklemek mantıklı gelmedi(belki metrobüslerin geliş süreleri gece yarısından sonra uzuyordur diye boşuna beklemek istemedim) ve taksiye bindim.. taş çatlasa 15 dakikalık mesafe 95tl yazdı.daha ne diyelim? insanlar artık birbirini dümdüz soyuyor.yürüyerek gelseydim gelirdim yani.sadece vakit sıkıntım olduğu için, taksi kullanmak zorunda kaldım ve neredeyse 100tl'den oldum.


bu yüzden böyle başlıklar açıp, kendinizi garip garip isimlendirmeyin.
para var, ülke adam gibi standartlar sağlıyorda siz mi çıkmıyorsunuz?
95tl bir insanın 4 günlük ekmek parasıdır.
sadece geç saatte, istanbul gibi bir yerde taksi kullanmanın bedeli bu oldu.
şimdi sorarım: nereye çıkıyorsunuz?

yürüyüşünü yapmış, ardından mis gibi koltuğunda tembellik yapmıştır.
çok da şey etmeyin.

ben bunun bir üst seviyesiyim. cumartesi gecesi evdeydim üstüne de 20.30'da uyuyakaldım.

cepte para mı awk. para olsa çatır çatır yemeyi biz de bileriz.

asil varosluk sadece cumartesi gecesi dışarı cikabilmektir. gerçek zenginlik bu degil. anlayamazsınız.

kardeş dün yaptık biz o işi.

bugün de varoş olduk çok şükür .

cumartesi gecesi işte olan kişi varoştur. sanırım teşbihte bir hata olmuş.