d&r

gezmeyi en sevdiğim dükkan. türlü türlü biblolar, birbirinden şık pikaplar, her türden binlerce kitabın arasında kaybolur gibi gezmek inanılmaz zevkli.

bir girince çıkılamayan mağaza.
şimdii şuna bakın:

yandaş medyaya satıldığından beri alışveriş yapmıyorum buradan. amazon daha ucuz zaten.

filozof atakan ile karşılaşma ihtimalinizin yüksek olduğu kitapçı falan filan...

kitapları gidip elime alıp incelediğim yerdir. sonra ha bu iyiymiş diyorum internetten sipariş veriyorum.

güzel oluyor. gidin rahat rahat elleyin, kurcalayın, sayfalara bakın. merak ettiğiniz kitaba karar verin.

el yakan kitap fiyatlarına sahip olan kitapçıdır. özellikle yönetiminin değişmesiyle beraber kitapçıdan ziyade teknoloji, kitap, kırtasiye gibi wholesome bir oluşumdur benim gözümde. ayrıca yandaş tutumu sebebiyle alışveriş yapmayı da tercih etmem.

bu aralar aşırı şekilde harry potter ürünleri satan mağaza. ilginç.

internet sitesinde feci indirimler olan kitap şeysi.

niye buraya yazıyorum peki? birincisi; sizleri seviyorum. ikincisi; çevremdeki herkes "hmm ben sonra bakarım yeaa" deyip bu habere sevinmediler. ya inanamıyorum gerçekten. kitaplar 4-5 lira ve bunu duyar duymaz siteye koşmuyor..

ben hepsini sepete attım bitmesin diye. şimdi seçmeye gidiyorum. hoşçakalın.

eskiden belki de her kitapseverin ziyaret edip bir kitap veya dergi alıp çıktığı yer olmasına rağmen; daha bugün gittim, şimdilerde orası bir kitapçıdan çok kırtasiyeye dönmüş. kitaplar bulunmuyor, bir yazarın ya en çok satan kitabı var ya da hiçbir kitabı yok. eskiden dükkânlarının içinde oturmak için küçük puflar olurdu, olur ya, okur bir kitabı beğenir; ayaküstü okumak ister. nerede? nasıl üzülüyorum, bugün bir kitaba bakarken kitaplığa yaslandım da göz attım.
hele çalan şarkılar, gerçi şarkı da denemez. reklam ikide bir, içimdeki sesi duymuş olacaklar, ayla dikmen'in anlamazdın'ı sözsüz biçimde çaldılar.
sonra da çok değişmiş gibi çok satanlar rafını düzenlediler.
eskiyi bulamıyoruz, insan görmek istiyor ama yok. dolaşıp çıktık, bir romanın fiyatı olmuş yetmiş lira..

d&rda kitapların pahalı olmasının sebebi önce onları virüs taramasından geçirip sonra okuyucuya sunmasıymış. alın bu bilgiyle ne yaparsanız yapın

#1873330 hahaha adamlar fiyat yükseltmek için virüsü bile kullanıyo yani. iyiymiş.

internetteki fiyatlarla dağlar kadar fark var ama yinede en güncel kitapları genelde orada bulabiliyorum.

turkuaz grubun sattın alması sonrasında fiyatlarında fazladan bir artış olduğunu görmüştük. eskisi kadar çok gitmediğim için personelin tavrından değişimin neden kaynaklandığını bilmiyorum. ne mağaza müdürü ne de diğer çalışanlar nerede çalıştığını bilmiyor gibiler. tavırlar fazla sinirli olmuş. mağazadaki kitap çeşitliliği düşmüş aranan kitaplar asla bulunmuyor. gerçi kitap ismini verip bakabilir misiniz ? sorusunu sorunca ilk tepki "alacaksan bakalım yoksa boşuna uğraştırma " olunca insan bi sinirleniyor. bir daha gideceğimi sanmıyorum. en azından bu mağazaya bir daha gitmem.

isminin 'd ve r' değil 'd and r' şeklinde okunmasının sebebi şirketin global amaçla kurulmasından kaynaklıdır. sana göre bana göre'si olmaz böyle şeylerin. araştırırsın ve ona göre itirazını yaparsın konuyla ilgili. bu yüzden şirketin okunuşu 'diy en ar' şeklindedir. iki ayrı şirketin baş harflerinden ortaya çıkmıştır. 8-9 yaşlarımdan beri bu firmayla yüz göz olmuş ve pahalı hediyelik eşyadan tutun kitap ayracına kadar yüzlerce farklı ürününü kullanan birisi olarak bu firmaya aşinayım. benim gibi de zaten binlerce kişi var.

bizim ülkede insanımızın yetiştirilme tarzı ve millet olarak çok düşük kalitede profesyonelliğe sahip olduğumuz için kalite standardı denilen şeyden bihaber şekilde yaşıyoruz. bu durum da d&r gibi hep aynı hizmeti vermesi gereken yerlerde kendini çok belli ediyor. ben şahsen bu firmanın sahibi olsam ve kalitemle ilgili olumsuz yorumlar gelse sürekli firmanın şubelerini farklı kişileri oraya müşteri gibi göndererek denetlerim. ama işte maalesef tıpkı kalite standardı gibi, bir diğer sorun da denetleme :) ülkenin birçok kurumunun ve firmasının kokuşmuş olmasının sebebi de bu denetleme. herkes rahat takılıyor, kimsenin kalite nedir sorgulamak gibi bir derdi yok. kimsenin müşteriyi umursamadığı yok. vasat seviyede takılıp devamı ile ilgilenmiyorlar ve "nasılsa hafızalara kazındık" dedikten sonra müşterilerin memnuniyeti ile ilgilenmiyorlar.

mağaza ismi vermeyeceğim ve bölge ismi de vermeyeceğim. ben yıllar yılı bu firmanın istanbul'da çeşitli mağazalarına gittim. bazen dakikalar bazen ise saatler geçirdim farklı yıllar ve zamanlarda... bir mağazasında kitapları sorgulatmak, ürünün d&r'da kaç tane ayrı yayınevinden raflarda olduğunu öğrenmek istediğimde; görevli bana ayrı ayrı her yayınevini anlatıp hangi yayınevinin en yeni ve ayrıca en iyisi olduğunu, hangi yayınevinin beğenildiğini vs. kısacası birçok ayrıntıyı anlatarak bilgilendirirken, bir diğer taraftan başka bir mağazada ise sanki lutfeder gibi ben onun müşterisi değilim de o benim müşterim gibi aptal aptal tavırlara girip bir de ağzının kenarıyla cevaplar verip yardımcı olmayan tipler oluyor. bu iki tip te bu mağazanın bünyesinde çalışan kişiler. birisi şirketin olumlu yorumlar almasını sağlarken bir diğeri ise yerilmesini sağlıyor.

demem o ki, d&r burada sadece bir bahane benim için. ülkede kurumsallık nedir bilmeyen, hizmet nedir bilmeyen ve aldığı, kazandığı parayı neyi doğru yapıp, nasıl bir hizmet verip kazanması gerektiğini bilmeyen milyonlarca insan var. sonra kendimize şu soruyu soruyoruz:

"tubitak'ın başında neden hayvanat bahçesi müdürü var?"

senin millet olarak zaten doğru tek bir şeyin yok ki... neden ekonomi bakanı cumhurbaşkanının damadı olmasın? neden tübitak'ın başına hayvanat bahçesi müdürü getirilmesin? ülkede en ufak görevinden en yüksek görevine zaten bir kültür bir gelenek haline gelmiş liyakatsizlik.

kitap reyonunda çalışan birisi, garsonluk yapan birisi, şarap tadan birisi, döner kesen birisi işini neyden kazandığını bilmek zorunda. benim işim turizm sektöründe ve ayrıca çevirmenlikte. ben işimi düzgün yapmazsam tabii ki de kovulmam gerekir. ama ben işimi yarım yamalak yapıp bir de hak etmediğim parayı bedavadan yaparsam işte orada ülkemizin içinde bulunduğu liyakatsizlik illetini kanıtlamış milyonlarca insandan birisi olurum. yaptığı işin farkında olmadan o işle meşgul olanlar iş kazalarına ya da müşteri memnuniyetsizliğine sebep olurlar. d&r gibi şirketlerin sahipleri de bunun farkında olarak ya da olmadan, gerçek, profesyonel bir denetleme mekanizmaları olmadığı için buna sebep oluyorlar.

plakların çok pahalı olduğu kitap dergi ve kırtasiye türünde gereçlerin satıldığı gezmesi çok zevkli fiyatları biraz tuzlu olan mağaza zinciri.

16-17 yaslarında iken gerizekalı arkadaşım ile aramızda ilginç diyaloglara sahne olan yer.

a:lan burası kız kaynıyor gel biraz takılalım.

b:ya bırak cepte kurus yok hangi para ile kitap alacağız?

a:almayacağız lan okuyormuş gibi yapacaz.

b:almayacağımız kitabı niye okuyormus gibi yapacağız?

a:senin ben ta a.q

b:!!!!!

kitapyurdu'nda 7 lira olan kitabı 31 liraya satan mağazadır.

2000'li yılların başında kitapçı olduğu kadar müzik cd'si, film, orijinal konsol oyunları almak isteyenlerin uğrak noktasıydı.

yaz aylarında albüm çıkaran popüler sanatçıların imza günleri olurdu.

o zamanlar hem iç düzenlemesi hem çalışanları daha tatlıştı. çalışan ablalar hep güzeldi. kim bilir şimdi nerede ne yapıyorlar?
ah aşık olduğum ablalar...

avm ye gittiğim zaman hiç çıkmak istemediğim mağaza.

pahalı kitap mağazası. bir dönemler kitap alışverişi için tercih ettiğim mağazaydı. ancak günümüzde internet sitesi dahil olmak üzere pahalı görünen mağaza.