#ödüllü filmler
orijinal adı: as above, so below
2014 yılı abd yapımı korku ve gerilim filmidir. john erick dowdle'ın yönettiği yapımda; bir grup kaşifin fransa’daki yeraltı mezarlarında yapacakları araştırma onları kabusla yüz yüze getirecektir. bu "ölüler şehri" ne gibi korkunç sırlar barındırmaktadır?
2014 yılı abd yapımı korku ve gerilim filmidir. john erick dowdle'ın yönettiği yapımda; bir grup kaşifin fransa’daki yeraltı mezarlarında yapacakları araştırma onları kabusla yüz yüze getirecektir. bu "ölüler şehri" ne gibi korkunç sırlar barındırmaktadır?
yönetmen:
john erick dowdle
oyuncular:
perdita weeks
ben feldman
edwin hodge
françois civil
marion lambert
ali marhyar
john erick dowdle
oyuncular:
perdita weeks
ben feldman
edwin hodge
françois civil
marion lambert
ali marhyar
*altın fragman ödülleri (2015) - en iyi uluslararası poster
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "normal bir kadıköy beyefendisi" tarafından 07.01.2021 21:16 tarihinde açılmıştır.
1.
paris'in katakomblarından başlayıp daha da derine inen film. burada derinden kastım hem karakterlerin yerin altına doğru olan yolculuğu hem de filmin dante'nin yarattığı cehennem tasviriyle olan ilişkisi.
--! spoiler !--
"buradan içeriye girenler, bütün umutlarını geride bıraksın."
--! spoiler !--
--! spoiler !--
"buradan içeriye girenler, bütün umutlarını geride bıraksın."
--! spoiler !--
devamını gör...
2.
found footage veya handycam film denilen yani bir yerlerde amatör el kamerası ile çekilmiş görüntülerin bulunmasıyla senaryonun olgunlaştığı korku sineması türünün kanımca en iyi örneklerinden olan filmdir.
filmin ana mekanı ve konusu 250 km'lik tünel ağıyla paris'in yeraltında uzanan ürpertici mezarlıkları catacombes de paris'in etrafında şekillendiği için ekstra gerilim vadediyor.
simya ilminin meşhur felsefe taşı ve vitriol terimine farklı bir yorum getiren senaryosunu ben gayet özgün bulmuştum ilk izlediğim sene ve aynı zamanda yapım yılı olan 2014'de. aradan geçen onca yıla rağmen halen kendini izleten filmlerden.
filmin ana mekanı ve konusu 250 km'lik tünel ağıyla paris'in yeraltında uzanan ürpertici mezarlıkları catacombes de paris'in etrafında şekillendiği için ekstra gerilim vadediyor.
simya ilminin meşhur felsefe taşı ve vitriol terimine farklı bir yorum getiren senaryosunu ben gayet özgün bulmuştum ilk izlediğim sene ve aynı zamanda yapım yılı olan 2014'de. aradan geçen onca yıla rağmen halen kendini izleten filmlerden.
devamını gör...
3.
bir john erick dowdle filmidir.
filmin senaryosunu da yönetmen john erick dowdle ve drew dowdle birlikte yazmıştır. filmde perdita weeks, ben feldman, edwin hodge, françois civil, marion lambert, ali marhyar ve cosme castro oynamıştır.
korku gerilim filmlerinin vazgeçilmezlerinden biridir camcorder. camcorder filmler furyası sanırım the blair witch project filmi ile yaygınlaşmaya başladı. paranormal activity gibi filmler de bu tekniği kullandı. bu film için de bir camcorder film diyebiliriz.
bu tür filmlerin en rahatsız edici yönü olan düşük ışık ve sarsıntı bu filmde de var. filmin yeraltında geçmesi de cabası. film korkunç olmaktan çok klostrofobik bir film.
felsefe taşını bulmayı takıntı haline getirmiş olan bir profesör bu uğurda hayatını vermiş olan babasının yolunda gider. bu taşı bulma yolunda birçok yere gider. bunlar arasında iran ve türkiye de vardır. sonunda fransa'da yeraltında bu taşı bulma ümidi yeşerir.
ancak işler yeraltında hiç de güllük gülistanlık olmayacaktır.
çok iyi bir film değildi ama zaman geçirmek için izlenebilecek bir filmdir.
filmin senaryosunu da yönetmen john erick dowdle ve drew dowdle birlikte yazmıştır. filmde perdita weeks, ben feldman, edwin hodge, françois civil, marion lambert, ali marhyar ve cosme castro oynamıştır.
korku gerilim filmlerinin vazgeçilmezlerinden biridir camcorder. camcorder filmler furyası sanırım the blair witch project filmi ile yaygınlaşmaya başladı. paranormal activity gibi filmler de bu tekniği kullandı. bu film için de bir camcorder film diyebiliriz.
bu tür filmlerin en rahatsız edici yönü olan düşük ışık ve sarsıntı bu filmde de var. filmin yeraltında geçmesi de cabası. film korkunç olmaktan çok klostrofobik bir film.
felsefe taşını bulmayı takıntı haline getirmiş olan bir profesör bu uğurda hayatını vermiş olan babasının yolunda gider. bu taşı bulma yolunda birçok yere gider. bunlar arasında iran ve türkiye de vardır. sonunda fransa'da yeraltında bu taşı bulma ümidi yeşerir.
ancak işler yeraltında hiç de güllük gülistanlık olmayacaktır.
çok iyi bir film değildi ama zaman geçirmek için izlenebilecek bir filmdir.
devamını gör...