devlet bahçeli'nin sınavlar kaldırılsın çağrısı

devlet bahçeli'nin; gelin bu üniversite sınavını kaldıralım dediği açıklama.
siz gidin ve gittiğiniz yerde istediğinizi kaldırın sn. bahçeli.

ne kadar bu sistemi, bu olayı sevmesem de bu dönemde yapılacak ancak budur. neden mi? çünkü sınav olmayacak demek öğrenciler -muhtemelen- yurt dışındaki sisteme benzer bir sistemle değerlendirilecek demek yani bu da niyet mektubu, mülakat, referans gibi süreçleri içerecek. peki biz burda kime güveneceğiz? kimseye. yani hakkaniyet kavramı oturmadığı için yalandan sosyal aktiviteler yalandan referans mektupları gibi bir sürü saçmalık işin içine girecek ve yine adaletsizlikler boy gösterecek. kısacası şu zamanlarda mümkün olmayan bir istektir.

(bkz: ağam bizimle eğleniy)

bi ara da meydanlarda idam cezası gelsin diye ip falan atıyordu.. fazla takılmayın

sanırsın ki sınav sistemi kendi kadrolarına işliyor!!!
mehape'yi uzun süre çalışmış ve gözlemlemiş bir insan olarak,
üniversitelerden, bakanlıklara her türlü devlet kurumunda öyle geniş bir kadroları var ki!
kimse bana maval okumasın aman ha! mehape beyinlerinden, semih yalçın'ın oğlu vefat ettiğinde üniversitelerde o gün için dersler iptal oldu, bütün akademi camiası; araştırma görevlilerinden bahsetmiyorum, bölüm başkanları, dekanlar derslerini iptal ederek cenazeye katıldı.
adamlar üniversitelerine öyp ile gelen akademisyenleri def etmek için hacı bayram veli üniversitesi kurdurttular yahu!
bu küçük bir ayrıntı elbette..
akpnin, mhp ile mantık evliliğinin en temel sebebi, mehape'nin kökleşmiş kadrolarını kontrol etmekti.
mehape hiç bir zaman iktidar olmak istemedi, olamaz da ama bu ülkede pastadan en büyük paya ne yazık ki ve ne yazık ki kendileri almaktadır.
neyse bence de sınav sistemi kalkmalı, binlerce hatta milyonlarca genç, eğitim safsatasına safça inanıp gençliğini heba etmesin.
biz okuduk da ne oldu?

zaten herkes özelden felan istediği bölümü okuyor ki paraya bakıyor bu işler. kaldırılsa ne kaldırılmasa ne. ayrıca da sınav kaldırmak değil sınav düzenlemek fikriyle meşgul olsalar keşke. eğitim matematik önderliğinde değil de yetenekler, ilgi alanları ve geliştirildiğinde harikalar yaratacak sistemler üzerine devam etse ne ka güzel olurdu. ama hayal tabi.

yabancı öğrencisiydi , katarlısıydı, yös'lüsüydü derken zaten ülkemizde üniversiteye bu zor sınavla giren sadece türk gençleri kaldı. bir de özel üniversitede okuyanları çıkardıktan sonra
fakir türk gençleri kalıyor. bozuk sistemin hırsını sadece onlardan çıkarıyorlar.

ilginç çağrı. eğitimle alakalı bir şeyden bahsederken fırsat eşitliği anılıyorsa orada net bir adaletsizlik amaçlanmaktadır. mesela bazı safların bir dönem pek ısrarla istediği parasız yükseköğrenim bu kandırmacanın en bilinen örneklerindendir. köyünde çiftçilik ya da hayvancılık yaparak gayet güzel geçinip yaşayacak olan gençleri doldurdular fakültelere bu fırsat eşitliği kandırmacasıyla. günün sonunda o gençler, diplomalı ve asgari ücretli köleler oldu büyükşehirlerde. artık ziraat ya da hayvancılık da bilmez ki köyüne gidip kurtulsun günde on saat yarı aç çalışmaktan. zamanında lafta eşit olduğu zengin sınıf arkadaşının ailesinin firmasında; çalışacak mecburen 25 sene.

şimdi diyor ki sınavları da kaldıralım. daha çok diplomalı köle lazım çünkü! ne kadar çok diplomalı köle adayı bir işe başvurursa içlerinden birini o kadar düşük ücretle çalıştırabilir patronlar. bir sınav farkla, kulağımın arkasına da fırsat eşitliği vermeyi düşünür müydünüz?

kalkarsa şaşırılmaması gereken çağrı.
demedi demeyin.

torpil alert.

kabul edilebilir değil bunu iktidar partisi der ama işte...

kendisi artık tarihin tozlu sayfalarına karışma vakti gelmiş, eskimiş, davasını satmış bir siyasidir. halen türkiye'de siyasetin en kritik adamlarından biri olmakla beraber yaşlılığın da etkisiyle yer yer saçmalar olmuştur. itibar etmeyiniz.

yıllardan bu yana (ben 2007 senesinde üniversiteyi kazandım) süregelen bir konudur.

her sınav döneminde (15 senedir yani sadece benim bildiğim dönemler bu kadar belki mazisi daha eskiye bile dayanıyor olabilir) bu konu ortaya atılır. sınavlar kaldırılsın daha adil bir sistem gelsin denilir. bir kaç hafta sonra sınav ateşi söndüğünde konu kapatılır. soran olursa da daha adil başka bir sistem olmaz ki denilir ve konu geçiştirilip bir sonraki senenin gelmesi beklenir.

olur.
sene ortalaması 65in altında olanları ertesi sene meslek lisesine yollayın.
bu eleme her yıl 11. sınıfa kadar devam etsin. 11 de 65 altında kalana tek bir hak verilsin tekrar için. beceremezse o da mesleğe gitsin.
zaten 12. sınıfa okuyacak olan 7-8 kişi kalıyor. onları da ortalamalarına göre bir üniversiteye yerleştirin.
teoride kulağa hoş geliyor pratikte bakınız belçika eğitim sistemi.

garibanların bir yerlere gelebilmesi için olan adaletli(!) sınav sistemi kalkınca üniversiteler yandaşlardan başka kimseyi almaz artık. çoban çocuklarının doktor olma hayali kalmaz , memur çocuklarının yandaş çocuklarının bin bir zahmetle açtığı (!) fabrikalarda çalışmaktan başka seçeneği olmaz. giderek goril cumhuriyetine dönüyoruz!

sınavlar kaldırılsın hiçbir gerçekliği olmayan bir siyasi manevradır.
bir kere burada yerleştirmenin ne şekilde yapılacağı söz konusudur.
kpss’ye birçok kez girmiş ve en sonunda kazanmış biri olarak şükrettiğim konu hiç olmazsa‘mülakat’ adı altında bir saçmalığa tabi tutulmamış olmamdır.

buradan hatırlayabiliriz
bir öğretmen arkadaşımın eşi, memleketi ve sanırım gümüş yüzüğü dolayısıyla takdir toplamış ‘tam da sizin gibi bir öğretmen arıyoruz ‘ denmiş tek bir soru bile sorulmadan, genel sınavda aldığı not 60 civarı olduğu halde mülakattan geçer almıştır. ( bu arada kurulun yanıldığı bir şey vardır; adamcağız ideoloji açısından kurulla hiç uymamaktadır ve kurulun yaptığını serbestçe her yerde anlatır. atamasını da istememiştir)
işte böyle garabet haller yaşarken nasıl bir de sınavsız sisteme geçeceğiz?
ya sınavlar, onlar çok mu güvenli?
elbette ösym’nin kalemlere yazdığı o slogana inanmıyoruz ‘emeğiniz emanetimizdir’ (!)
*bu emanet hakkında tez zamanda da kendi yaşadıklarımı yazacağım.

saçmalamis yine, sınavdan önce mülakatları kaldırmayı denesin bi zahmet, her yer vasıfsız, geldiği yeri haketmeyenlerle dolu, bitsin artık bu topal torpil düzeni.

sen önce dün küfür ettiğin orulari kendilerine bağladılar dediğin adamların yedek lastiği olmaktan vazgeç sonra çağrı yap dediğim çağrı

bence de gerek yok sınava falan. direkt ülkü ocaklarıyla, akp gençlik kollarından alsınlar üniversite öğrencilerini. hem boşu boşuna sınav kaygısı falan da olmaz. mis gibi masrafsız sistem.

çok mantıklı bir öneri de nasıl?