dilek imamoğlu'nun gelen tepkilere cevabı

kaynak

ekrem imamoğlu'nun eşi, dilek imamoğlu, selahattin demirtaş'ın eşi başak demirtaş ile bir araya gelmesine yönelik eleştirilere anlam veremediğini belirtmiş ve şu açıklamayı yapmış:

"insan, kendini, kendi niyetini ve neyi, neden yaptığını bilince o oklara 'dur' diyebiliyor. o yüzden çok zorlanmıyorum. başak hanım’la buluşmam neden bu kadar eleştirildi anlam veremedim. kutuplaşmanın sona ermesi için, barış için, sevgi için adım atmanın neresi yanlış? insanların seçmeden dünyaya geldiği etnik kökenleri, dilleri, dinleri, yaşadığı coğrafyalar, renkleri, ırkları ve cinsiyetleri üzerinden ayrıştırılması çok acı verici. ben ayrım yapmadan, her konuya insan odaklı bakarak hareket ediyorum. ayrıca barış için biz kadınlar emek vermeyeceksek kim emek verecek?"

belki yazdıkları doğru olandır, belki ben faşistimdir bilemiyorum ama elinde mehmetçik kanı olanlarla ya da onları destekleyenlerle ben dost olamıyorum, olamam da. bana göre bu siyasi görüş farklılığı ve bu farklılığa saygı duyulan medenice bir durum değil.
düşünsenize bu iki insan kahvaltı yaparken bir haber çıktı diyelim, şehit vermişiz. biri üzülürken biri seviniyor mu? ya da biri o şehidi şehit edenleri haklı görürken öteki tam tersini düşünüyorsa nasıl oluyor da karşılıklı oturabiliyorlar? bu iş farklı futbol takımlarına gönül vermeye benzemez ki.
bir ukrayna'lı ile bir rus'un dostluğunu düşünün. rus rusya'nın vurmasına haklıyız, böyle devam etmeliyiz falan derken ukrayna'lı mağduruz, ölüyoruz, bu savaş bitmeli falan diyor. sevdikleri, ailesi ölürken katillerin tarafındakiyle çay içmeye devam ediyor. ikisi de bu savaş yanlış, bitmeli falan deseydi arkadaş olabilirlerdi ama birinin ak dediğine öteki kara diyorken oradan samimi bir dostluk kurulamaz.

kendisini gibi gereksiz tepkidir. evet.

şimdi buralar yarin hem acilim sureci entryleri ile dolup " ema sizde boyle yapmistiniz" sozlerini okuyarak imamoglunu aklamaya calisanlarla dolar.

hep diyorum meral aksener o ittifaka kazik atacak!
ya chp bunu bildigi icin ya da imamoglu chp'ye son dakika golu atacagi icin bunlar yapiliyor.

imamoğlu'nu seçimler esnasında elimden geldiğince en çok destekleyenlerden biriyim.
ben sadece ikiyüzlü bu tavıra kızıyorum.
hdp'yi ve demirtaş'ı bu kadar yoğun desteklediğin bilinseydi seçilebilir miydin?
sanmıyorum.
bir barış teranesi tutturmuşlar gidiyor.
kardeşim, bağlı bulunduğun ülkenin askerine pusu kuran, aynı ülkenin sınırları içinde ayrı ve özerk bir yapı isteyen, bunun için savaşan sen isen ben niye barışan taraf oluyorum?
bu ülkeyi asıl kutuplaştıran pkk'nın silah kullanarak yarattığı şiddet dili değil mi?
suçlu neden ben oluyorum?
ayrımcılığı, şiddeti körükleyen faşist hdp ve kadroları iken günah neden benimmiş gibi davranılıyor?
bu ucuz ve popülist kasaba siyasetçisi söylemlerini bıraksın dilek hanım.
aynı zamanda kendisinin siyasi bir misyonu yoktur ve bu kadar magazinel bir figür olması çok eğreti duruyor.

durun daha seçimler yaklaşsın aponun amca oğlu ve kardeşleri ile halay çekecekler.

istediğin kadar insan ayırma, o bahsettiğin kitle senin ülkene kurşun sıkıp onu bölmek istiyor.

apolitik olmama az kaldı.

ağustos 2019 da yapılan görüşmeyi şimdi mi hatırladınız? eşinin, 2016 dan beri tutuklu olması vicdanen rahatsız etmiyor mu insanları?mahkeme bile yapılmıyorken hem de.

kürtlerin hepsi teröristse eğer bu ülke sınırlarından kürt bayrağı açılı kamyonlarda alkışlarla girişleri devlet kanallarından verildi, devlet erkanı ile barış adı altında türkü söylemediler mi, guney doguda ihale aldıkları yollara bile sözde barış döneminde kara mayını döşemelerine neden izin verildi?o zaman neden izledi herkes? neden bu hiç konuşulmuyor. ülkenin her yerinde patlayan bombalar, verilen şehitlerimizin en büyük sebebi gerçekten dilek imamoğlu nun demirtaşın eşi ile görüşmesi mi sizce? şehit çocugu ağlarken kıpırtısız izleyenler şivan perver türküsüyle ağladı bu topraklarda şaka mısınız siz? 2019 da yapılan bir görüşme sizce neden şimdi gündemde yer alıyor diye düşünmeniz gerekir. 20 yıldır bir gram akıllanmadınız mı acaba? siyasette herşey mübah mı? wallaha sabah sabah sinir oldum. medya kitleleri zehirlemenin en etkili yolu, medyayı kim elinde tutuyorsa güç onun gerisi otomatik işliyor. kitleler de koyun olmaktan öte gidemiyor kendi düşünceleri olmadıkça. cahil feraseti tam da bu.

valla ben mesela servis edilen fotoğrafın nerede çekildiğiyle ilgileniyorum. çünküm hayat kısa. gençlik dediğin şey kadar bana göre. koyayım ülkesine de kim kime oy vermişine de.

refah seviyesi yüksek iki insan. patt diye belli ediyorlar kendilerini, ortam belli ki lüks bir semt. bu kadar yeşilliğin olduğu bir semtin restorantına ne zaman gidebildiniz len donsuz seçmenler sısısıs

bunlar bugün sarılır yarın kavga ederler sonra bir daha sarılırlar, bunlar sarılmazsa çocukları daha lüks bir mekanda bir araya gelir kuzu çevirme yerken gülüşürler.

gençlik denilen yaş evresi çok önemli. öyle avel avel ekranın ardından sallar durursunuz politikaya, elde baston. o ara bunlar bodrum’da güneşlenirken bir daha sarılırlar.

hayatınızı yaşamaya bakın. takılmayın bunlara. bu hayatı sefa ve zevk içinde yaşamanın yollarının peşine düşün. agıllı olun.

koyayım bu ülkeye de siyasetine de. gidecek kapı yok. terörist partinin %10 oyu var, diğer muhalefet partileri sürekli teröristler ile öpüşüp koklaşıyor, suriyeliler gibi bekâ sorunu* meselelerde kimse adam akıllı tavır koymuyor. hükümetin zaten allah belasını versin. iç savaş çıkarıp birbirimizi mi vuralım kardeşim, ne gerek bu ülkeye?

alttaki yorumlar o kadar acı ama o kadar da bu topraklara ait ki... he kardeş milyonlarca oy alan hdp terörist, herhangi somut bir suçlaması ve almış olduğu ceza olmamasına rağmen 5 yıldan fazladır içeride rehin tutulan selahattin demirtaş idam edilmeli hatta yetmez bütün kürtler öldürülmeli. ama biz sevgi pıtırcığıyız ha bölücü olan onlar. aferin bu kafayla devam

siyasiler elbetteki kendilerinden çok farklı düşüncelerde olan insanlarla da yeri geldiğinde görüşecekler ancak ülke çıkarları içinse. bunu yapan ne ilk ne de son kişi kendisi.
hdp arkasına iyi bir rüzgar aldı zamanında fakat hiçbir zaman terör örgütüyle aralarına net bir çizgi çekmedi. belki bazı şeyler selahattin demirtaş'ın elinde değildi belki de partinin bize gösterilen yüzü ile arka planı birbirinden farklıdır. bunları en iyi kendileri biliyor.
hdp açılım zamanındaki -türkiye'nin geneli için-oluşturduğu sempatiyi yitirdi. çünkü açılım zamanı kapalı kapılar arkasında ne pazarlıklar yapıldıysa beklediklerini alamadılar ve aba altından meclis kürsüsünde bile sopa göstermekten çekinmediler. akp-hdp birlikteliğine, "yetmez ama evet" modasına çekimser yaklaşanları barış karşıtı düşman ilan ettiler. "anaların gözünden yaş aksın istemiyorsanız" diye herr fırsatta insanları uyardılar. oralara girersek hiç çıkamayız ama neyse, akp işine yaradığı kadar bunları kullandı, işi bitince attı. yediremediler, hazmedemediler ve o dağdan davullarla, zurnalarla şehir merkezlerine indirilen teröristler hendekler kazdı, tonlarca patlayıcıyı şehir merkezlerine yerleştirdi. ondan sonra da az da olsa hdp'ye sempati besleyen halkı tamamen kaybettiler. hdp asla iktidar olamayacak bir parti. bu ülkede terör yandaşı hiçbir parti iktidar olamaz çünkü toplumun her kesiminden karşılık bulamaz.
imamoğlu da elini güçlendirmek, toplumun her kesiminden destek görmek amaçlı herkese mavi boncuk dağıttı. ama iyi niyetli ama değil bilemiyorum. kendisinin zamanında yanına soru işaretini koydum, ilerleyen dönemki eylemlerine bakarak, bir vatandaş olarak- değerlendirmemi yaparım ama twitter'da bi taraftan türkeş övüp bir taraftan demirtaş için duyar yapması bana samimi gelmiyor.
belediyede kendisine yaşatılan zorlukların da farkındayız ve bunlarla haşır neşir olması daha iyi bence. aynı mansur yavaş'ın kimseyle temasta bulunmayıp, polemiğe girmeyerek sadece işine yönelmesi gibi.
artık benim bir vatandaş olarak beklentim; oy için cemaatlere, tarikatlere, terör yanlısı partilere yanlanmaması. çünkü verilen her taviz karşı tarafı daha cesaretlendiriyor. açılım zamanında da, fetö olaylarında da bu ülke fazlasıyla zorluklarla uğraştı.
vatanını seven siyasetçi bunlardan uzak durur ama durmayacaklar. oy için iktidarı, muhalefeti bu kesimlerle bir araya gelecek. maalesef politika böyle.

siyasetin gereğini yapıyor. eşi türkeşi anıp teravih iftar gezerken kendine düşen görevi yerine getiriyor. haftaya da şehit ailelerini ziyaret edip kutuplar (!) arasında dengeyi sağlar artık.

çok sevdiğim güzel ve yalnız ülkemin büyük problemlerinden birini akıllara getirmesi gereken cevaptır.
örneklendirelim, mesela komutan eşleri arasında kocalarının rütbeleri ile orantılı hiyerarşi vardır.
aynısı devlet lojmanlarında da vardı mesela. şimdi nasıldır bilemiyorum.
ancak müdür beyin sayın eşi bir konuda ahkam keserken diğer çalışanların eşleri pür dikkat onu dinler veya en azından öyle gözükürlerdi.
kaymakam beyin eşi olmak da mesela bunların içinde oldukça kıdemli bir mertebe olarak anılır ve dahi vali eşi zaten sayın valilerimizin adeta vekili gibi algılanır.
bu konuda eşleri böyle davranmasa da kabul bu yöndedir.
gidin küçük bir yerleşime, kıdemli bir hükumet konağı çalışanına sorun "en sevdiğin kaymakam kimdi?" diye;
falanca kaymakamın ne kadar iyi olduğundan bahsederken araya muhakkak eşinin ne kadar hakkaniyetli, ne kadar mütevazı ve ne kadar iyi bir insan olduğundan mutlaka bahis açar.
aslında olması gerekeni yapanlar unutulmazlar hanesine adını altın harflerle yazdırır.
yukarıda yazdıklarım yazılı olmayan kurallar içindedir.
demem o ki ekrem bey ibb başkanıdır evet.
ancak dilek hanımın hangi ara bir siyasi figür olduğunu, ona kimin yol vermiş olabileceğini, bu tarz ilişkiler kurarken neden bu kadar pervasız ve akıldan, ve hatta akılcılıktan uzak kaldığını bu gibi vesilelerle gündeme gelirken kocasının ve kendi makamının(?!?) hayrına işler yapıp hanesine artı puan yazdırmak varken neden tepki çekecek işler yaptığını;
açık açık yazalım, tüm parti maaile iktidarın değirmenine neden inat ve ısrarla su taşıdıkları konusunu kendime soruyorum ve bulabildiğim tek cevap midemi bulandırıyor.
maalesef bundan hiç de hoşnut değilim.
ancak demek ki kendileri hoşnut.
ne diyelim başarılar o zaman.

başak hanım’la buluşmam neden bu kadar eleştirildi anlam veremedim. kutuplaşmanın sona ermesi için, barış için, sevgi için adım atmanın neresi yanlış? insanların seçmeden dünyaya geldiği etnik kökenleri, dilleri, dinleri, yaşadığı coğrafyalar, renkleri, ırkları ve cinsiyetleri üzerinden ayrıştırılması çok acı verici. ben ayrım yapmadan, her konuya insan odaklı bakarak hareket ediyorum. ayrıca barış için biz kadınlar emek vermeyeceksek kim emek verecek?"

ulan kimse onları kürt diye ayrıştırmıyor ki, terörist oldukları insanları öldürdükleri için onlarla bi araya gelme diyoruz. yok barışmış emek vermeliymişiz falan palavrrrrrra, barışı onlar mı sağlıyor? şehirlere bombalar yerleştirenler mi?
böyle bi söz var mıydı acaba, var olmalı ki dilek imamoğlu bu söze göre hareket etmiş (bkz: konuyu çarptırmada kocan gibi ol)

git bir de şehit analarına söyle bunu dilek hanım. sana da aferin derler...

şu görüşme bile kabahat oluyorsa, bu ülke bitmiş demektir. resmen kafayı yemişsiniz. bakın hep diyorum. bu ülkede siyasal islamdan öte, onların neferi olan kafasız bir muhalif kesim var.

siyasal islamın algısına kapılırlar ve adet siyasal islamın taktığı tasma ile, siyasal islam ne düşünüyorsa, onu yaparlar, onu söylerler.

siyasal islam gibi her şeye düşmandırlar. ötekileştirme, ayrıştırma, kendi gibi olmayana düşman olma.

sonra akp, dp, anap niye iktidar. sonra özal, rte gibileri niye başta diye zırlarlar.

akp ve rte, muhalif denen boş kafaları bile iyi yönlendirmiş. alayının içini nefret tohumu ekmiş. alayını tasma takıp gezdiriyor. valla bu zihniyete 500 yıl rte müstahak.