dilek imamoğlu’nun italya sokaklarında sarhoş gezintisi

benim dikkatimi çekmedi. istediğini yapmakta özgür. sefa olsun.

emine hanımın üzerimize abanan pahalı çantaları daha çok dikkatimi çekiyor.

fazla sıradan bir durumdur.

emine hanım'ın paris'te mağaza kapattırmasi kadar dikkat çekici bir detay değil.

zoruna gidenin borusuna gitsin. en azından başkaları gibi müslümanım deyip başka dinlerin ritüellerinde kullanılan ürünlerden satın almıyor.

edit: ayrıca başlık provokasyon içeriyor.

italya da yapabilir, türkiye de yapamaz. türkiye de üçüne de tecavüz ederler, sonra da, sokaklarda şarkı türkü söylemeseydi onlar da, derler.

bi de bu türden özel hayat görüntülerini görüntüdeki kişilerin izni olmadan yayınlamak aslında suçtur.

aslında...

ama türkler kadın düşmanı - en azından bir kısmı - oldukları için, videodakiler de kadın oldukları için, hiçbir suç sökmez!!

yani di mi, görünen köy kılavuz istemez, türkiye bu kafayla adam olamaz !!

yer sofrasında beyefendi eşleri ile kuru fasulye kaşıklarken birgün, cenab-ül rabb-ül aleminin yüzlerine bakması ve sevgili kulları olmasından mütevellit, 50bin dolarlık hermes çantalarla gezip halk insanıyız, halkımıza aşığız deyip yalan söyleyip ve yine yalandan dolandan afrikalarda bilmem nerelerde karnı açlıktan sırtına yapışmış insanlarla hasbihal eden hanımefendilerden daha fazla dikkat çekmemiştir.
hatta hiç çekmemiştir.

ülke olarak yanlış şeylerin dikkatimizi çektiğine bir örnek dahadır.

öncelikle. kendisi zaten siyasetçi değil. ne alaka. ayrıca bu ekrem imamoğlu olsaydı bile, tatildeyken bunu yapabilirdi keyfince. bizde haberler çıkardı, hala çıkıyordur belki; "tacizci öğretmen/doktor" falan diye. ama haberi okuyorsun, iş saatlerinde bir öğrencisini/hastasını taciz etmemiş. iş dışında ahlakı mesleğe göre belirleyemeyiz. bu büyük bir saçmalık. ne yani, öğretmenler ahlaki olarak diğerlerinden üstün mü olmalı? iş ahlakı başka bir konu tabii, bunu bireysel/özel ahlak ile karıştırmamak gerekir.

geçen senelerde rte'nin de güneş gözlüğü haber olmuştu. o zamanlar 40 küsur bin lira diye gündem olmuştu. dolar hesabıyla 3.000 dolar falana karşılık geliyordu. ben bile çok istesem alabilirim. [ekleme: şimdi arattım, 1.000 dolar altında bile satılan bir modelmiş hatta. o dönem tr'deki fiyatları 20.000-60.000 lira arasındaymış.] ama 700 küsur bin euro'luk saatler vardı mesela akp'li bir bakana mı ne hediye edilmişti ve çok sayıda, o da milletvekillerine hediye etmişti galiba, bir tanesini kendine alıp. tanesi 700 küsur bin euro bu arada. ve euro... bunun mesela haber olması normal zira milyonlarca euro ediyor totalde...

parayı ezmesini bilen, vizyoner kadın.
seviyoruz kendisini.
oradaki tatilin toplam parasıyla altından musluk taktıran da var.
kalite farkı, n'aapcan?

roma'lı dilek'ten, çağdaş ve layik hayat sahneleri!

hayır bari bi çanta tak koluna, sanırsın kocası istanbul belediye başkanı değil.. hani nerde koruma ordusu.. yok yav.. bu dilek hanım öyle normal, güçlü kişilikli bir kadın olmakla yetinecek gibi.. allah bilir masraflarını da belediyeye ödetmez bu..
olacak iş mi...?!

bir belediye başkanının hanımı olarak böyle bir görüntü vermekte özgür olsa dahil yakışık olmadığını ve bu mevkinin ağırlığına yaraşır hareket etmediğini düşünüyorum.

türk olduğu için acı çekmeliydi çünkü. bir programda izlemiştim psikolog ya da psikiyatrist emin değilm demişti ki türkiye'de insanlar mutlu olmaktan utanır hale geldi, suçluluk duyuyorlar. tabi türkiye'nin kodlarında evli bir kadının yurtdışında gece sokaklarda gezip şarkı söylemesi alışılmış bir şey değil. hele hele bu bir belediye başkanının eşiyse. çünkü belediye başkanı eşi en az eşi kadar sorumlu olmalı bu belediye işinden. buraya kadar ayıplayanı anlarım. öyle görmüş çünkü. fakat konunun bu olmadığını, kimler tarafından köpürtüldüğü de çok belli. medya bu, istediğini ön plana çıkartıp köpürtebilirsin. iyi anlamda da kötü anlamda da. bir takım hazımsızların gazına gelecek değilim. o yüzden iyi yapmış dilek hanım.

kime ne?
dilek imamoğlu'nun yüzünü bile hatırlamıyorum ama fotoğrafı çeken herhalde ütüyle çekmiş denilen bir hadise var.

üç cıvıl cıvıl kadın içeren videodur.
bir de özgür üç kadının eğlenmesi bile bazılarına nasıl batıyor gösteren videodur.
haberin verilme şekline bak: "italya sokaklarında sarhoş olup şarkı söyledi"
öncelikle sana ne sarhoşsa onun bunun evladı! ne zamandır alkol yasak?
sen o fındık kadar beyninle sarhoş olduğunu nerenden uydurdun? içerken yanında mıydın?
ayrıca da içtiyse afiyet şifa olsun!
beni ilgilendiren tek konu bu video çekilirken kamu parası harcandı mı harcanmadı mı?
vallahi o konuda da içim rahat...
hem de nasıl rahat...
ancak belli ki bu durum bazı çöl bedevisi olma sevdalısı olup onu bile beceremeyen dangozların fena halde zoruna gidiyor.
ülkeye zarardan başka bir katkısı olmayan oksijen israfları dilerse daha da kudurabilir.
dilek hanımın eline sağlık.
video mis...

hakkıdır! zil zurna sarhoş olsa da hakkıdır. bize ne gardaşım..
yarasın dilek ablamıza. iç ablam iç.

bizim yerimize de iç. ohhh.

ee nolmus dedirten basit 1 olay.

ekrem tatile mi gitti yine?
finlandiyada başbakanın diskoda ziplarken gorüntüsü çıktı diye zorla istifa ettirdiler.
siz biden'in, obama'nin karısinı kizını orda burda sürterken gördünüzmü?
adam gibi ülkede politikacının sulalesinin gece yarısi orda burda sürtmesi pek mümkün degil.
ama tüm basını kiralık olan ülkede politikacilar ne yapsa normal bulunuyor.
milletvekili olmak için karisinı genel başkanin otel odasina yollamak gereken partinin belediye başkanı.
kocasinin kk ile otel odasinda görüntüsü varmıdır.
hepimiz biliyoruzki kocasininda onunda otel odasinda kasetleri olmasa orda olamazdı.
kolay gelsin normal seylermiş. iyi isler.

kendi kazanmış kendi gitmiş, kendi eğlenmiştir. iyi yapmıştır. hoş olmuştur. yarasın hepimize.

kendi imkanları ile istediği zaman, istediği yerde, istediğini yapmakta özgür bir birey. umarım bu konuda birilerine laf anlatmaya çalışıp da olayı büyütmez. birey olması itibariyle yaptığı şeyle ilgili kimseye hesap vermek zorunda değil!

yukarıda yazılanlar teori itibariyle olması gerekenler. fakat bizim ülkedeki gündem ve siyaset özelinde değerlendirildiğine mutlaka olayın üzerine gidilecektir. hatta bu konuyu gündeme taşıyıp, bel altı vurmaya çalışacaklardır.

sarhoş olduklarını nasıl anladılar acaba. videoda taşkınlık yok, küfür yok, kusma düşme yok. ben videoda şarkı söyleyip video çeken 3 kadından başka bişey göremedim.

kocasını her türlü eleştirin, saçmalıyorsa gerekirse eşlerini de eleştirin de siyasetçinin karısı diye yolda yürümesi, her insan gibi şarkı söylemesi yasak mı bu insanların.
halka şükret edebiyatı yapıp kendisi bilmem kaç bin dolarlık çanta takarsa eleştirin mesela. çocuklarını askere yollamayıp el çocuğunu ölüme yollayınca şehadet edebiyatı yapınca bu ne yaman çelişki diyin. kendi çocukları, torunları yurtdışında eğitim görürken burda türk çocuğuna zorla imam hatip dayatmasına, çocukların aç okula gitmesine vesile olanlara sitem edin. gerisi hikaye.

imamoğlu ailesine bayılmıyorum ama şu videoda da bir kusur görmüyorum. napalım kadını evinde zincire mi vuralım.