dini olmayan erkekle evlenmek

din'i olmayan insanın ahlak kavramı biraz daha değişkendir.
uçlarda gezmeden bu toplumun örf, adet ve geleneklerini bilen insanlar hayatınıza sokun.

bu durumun cinsiyeti yok.

hiyerarşik sosyal toplum düzeni kurma amacı gütmeyen bir su samurunun evrimsel süreç içerisinde ortaya konulan düşünce sistemleri yerine, uykusu sırasında bacağını bağladığı yosunlar ve dalga darbelerindeki planktonları benimsenmesi.

bunu yaşayan biri olarak bu konuya açıklık getireyim.

ben bir kadınım ve dini inancım yok; eşim de islam dinine inanıyor. şimdi yaşadıklarımıza gelirsek:

ilk tanıştığım gün, eşime dini inancım olmadığını belirttim. ben buyum; sen bu konuda takıntılı olabilirsin. sonradan ikimiz arasında bunun problem olmasını istemem dedim. kabul etmezsen, hiç görüşmeyelim dedim. o da bana baktı; kimseye zararım yok. kötü biri değilim , şeytana da tapmıyorum, kedi de kesmiyorum. neyse bu şekilde başladık.

dedim ki; senin inancın neyse sana saygı duyuyorum ve asla inancını rencide edecek bir şey yapmam ve demem. ama aynı saygıyı senden de beklerim. o da bunu kabul etti ve sağolsun bu konuda beni hiç üzmedi; ben de onu üzmedim.

neyse evlenmeye karar verdik. ama ailesi 5 vakit namazda. imam nikahı olayı var tabi. beni hiç zorlamadı; kimseye açıklama yapmaya çalışmasına, öyle zor bir duruma düşmesine gönlüm razı olmadı ve kendim dedim yapalım diye ve yaptık.

evlendikten sonra da bu konu hiç sorun olmadı. sadece ölünün arkasından yapılan mevlütleri sevmediğimi , zaten bunun kuranda da olmadığını söyledim ama gittik yine 1-2 tanesine.

neyse ramazan geldi; dedim oruç tutacak mısın? tutacaksan sana sahur yemeği hazırlayayım. ben tutmam ama sana da engel olmam dedim. ayrıca namaz kılması konusunda da ara ara teşvik ederim. kendi tutar veya tutmaz; kılar veya kılmaz. bu onun tercihi.

demem o ki, karşılıklı saygı olduktan sonra, dini inancın evlilikte olumsuz bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. sonradan dindar yaparım diye bir düşünceniz de olmasın. ya olduğu gibi kabul edin ya da evlenmeyin.

islamî hususa göre konuşacağım.
bir müslüman kadının müslüman olmayan erkekle evlenmesi islam evlilik hukukunda geçersizdir. kişinin haram olan birisiyle evlenmek için çaba harcaması kişiyi dinden çıkarır. kadının da erkeğin de dini yoktur. nikah geçersizdir. yaşadıkları cinsel birliktelik zina hükmündedir.

(bkz: aşkım beni görsen tanıyamazsın çok deistim)

yani dini olmayan bir kadınla evlenilebilinir. bunun için bir hüküm var mıdır acaba.

islam açısından caiz değildir, doğrudur.
ama insani açıdan, sevenler mutlu olacaksa, hayırlı insanlar yetiştireceklerse neden olmasın.
unutmayalım, camiye gidiyorum diye şekil yapıp personel maaşı vermeyen müslüman esnaflar da var, çalışanın hakkını veren diğer dine mensuplar da.
iş vicdan meselesi.

dini nikah dediğimiz nikah resmi nikahın varlığı ile boşa çıkmıştır, adet olarak devam ettiriliyor. tarafların haklarını korumak için yapıldığından ve şu an resmi nikah bunu daha iyi yaptığından o geçerlidir din açısından da. isterseniz biraz okuyun bu konuları. kafasına göre birilerini dinden çıkaranlar falan görüyorum, o konuyu da biraz okuyun isterseniz sonra kendiniz dinden çıkmayın ya da ölünce tatsız sürprizlerle karşılaşmayın. dine girmek diye bir şey yok zaten, allah’a inanıyorsan kitaba ve peygambere de inanıyorsun demektir, çünkü kitabı okumuş ve evet doğru allah vardır demişsindir. bir fikirdir inanç, kayıt falan yaptırılmaz. aklında inanç yoksa insanın biriyle evlenmesine gerek yok inançsız olması için, zaten inanmıyormuş ki. inansa o yola girmez dine göre. müslümanlık böyle bozuldu işte, müslümanlar inanmadan inanıyor. türkçesi, inananlar inanmadan inanıyor.

takiyye denen olay yani. oraya gidince rte gibi sunum yapılacağını mı sanıyorsunuz. 1793 rekat namaz kıldık hamdolsun, bunun 980’i cemaat ile eda edildi, 876 cami yardımı, 85 zekat, 17 kurban kesildi. hamdolsun cennet yolunda 345 kardeşimizle hac vazifesi yerine getirildi, 12 kere hatim edildi, ayetel kürsi ezberlendi. kuranda anlatılana göre yaşamadıysanız kaç kere eğilip doğrulduğunuzun bir önemi yok bence. gerçekten pişman olmazsanız kaç kere tövbe dediğinizin bir önemi yok. yasin ölünün arkasından gitmez, türkçe okursanız ölüye bakarak yaşayanlara ibret anlatılır görürsünüz ama okumayacaksınız, ezbere devam.

yani ben tercih etmem sonucta kendim bir erkegim niye evleneyim ama kadin olsam sanirim yine dert etmezdim.

girilerden anlaşılacağı üzere türk kadını atatürk'e çok şey borçludur. umalım ki türk kadını bunu fark ettiğinde iş işten geçmiş olmasın.

(bkz: türk medeni kanunu)

(bkz: köprüden önce son çıkış)

hiç sorun değil,saygı ve sevgi dolu bir ilişki varsa nikah basılır.

kendimi muhafazakar bulmamakla beraber inançlı biriyim.
dini inancı olmayan biriyle evlenmek istemezdim. çocuğumuz olduğunda arafta kalır diye düşünürdüm.
dini olmasın da vicdanı olsun yeter diyenler olabilir, kimseyi eleştirmem ancak ben bunu uygun bulmuyorum.
inançlı biriyle evlenip çocuklarımı da bir inanç üzerine yetiştirmek bana daha makul geliyor.

evlenince sevaplar değil, mallar birleşiyor olduğundan, beni çok da ilgilendirmeyen durumdur.
he malında da gözüm yok.

şahsen kişinin dini beni ilgilendirmez,önemli olan nasıl birisi olduğudur

manipüle etmeye çalışmıyor ve karşısındakinin inanç sistemine karışmıyorsa bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

bu islam hoşgörü dini değil miydi? karışmadığı hiçbir şey yok?? #172849