dış görünüş önemli değil önemli olan fikirleri diyen kız

dışının güzel olmadığı karpuzu bile almıyoruz o yüzden dış güzellik önemli değil diye bir şey yok bence tamam minimum seviyede olabilir ama asla önemsemeyen insanlar gerçekten istisna.

tabii her şey asla nasıl göründüğünüz değil ama sadece; "iç güzellik" dediğiniz ve ne olduğunu tam olarak tanımlayamadığınız o şeye çekildiğinizi iddia ediyosanız dev yalancısınız. bi de şu var; neden birinin tipini beğenmek ayıpmış gibi algılanıyor? beğenmenin nesi ayıp ki? illa her şart ve koşulda fikren uyuşmak mı lazımdır? insanların özünde zaten iyilik vardır. kimse öyle dev kötülük planları yapmıyor, kedi kesmiyor, annesinin kolunu kesip bileziklerini almıyor. insanlar sadece huzurlu bir hayat istiyorlar genelde. karakter olarak o kadar da çirkin olan kaç kişi tanıdınız? tümden kötü? her şeyiyle ama. ben tanımadım. herkesin müthiş tarafları var, kötü tarafları var, nötr durumları var.

bi de erkeklerden bahsedildiği için avantajlı bir durum var; erkeğin gerçekten güzeli çirkini pek olmuyor. başka başka meziyetlerle teçhiz edildiğinden ve kendi gelişimini sürdürmeye çok alışık olduğundan o zaten kaşı gözü boyu posuyla değil de yapıp ettikleriyle daha çok değerlendiriliyor.

başarılı bir adamın nasıl göründüğünü umursamazsınız. örneğin sığ bir bakışla mete gazoz çok zayıf ve gözlüklüdür. fakat o çocuk bizim asla erişemeyeceğimiz bir başarıya erişti. tarihe adını kazıdı. bir koca ülkenin göğsünü kabarttı. bayrağımızı tekrardan değerli kıldı. biçok çocuk onun gibi olmak isteyecek örnek oldu. "yapılabilir"i gösterdi. şimdi bu çocuğa çirkin denebilir mi? bilakis başarısı onu güzelleştirdi. zeka, bilgi, nezaket, başarı, kendinden eminlik, gerçekliğe bağlılık bunlar bir erkeği güzelleştirir.

nasıl göründüğünüz önemsiz mi? önemli. yalana gerek yok. ama bazı durumlarda önemli. birini sadece yakışıklı diye beğenmek ayıp değil. sığ ama ayıp değil. zaten yürümez böyle ilişkiler. çünkü göz hemen alışır. güzelin kaderi budur. hep fazlasını vermesi gerekir. yakışıklı erkeklerin ne hissettiklerini bilmiyorum ortalama bi tipim. fakat tahmin etmek zor değil. arkadaşlar kimse gerçekten bir et parçası olarak değerlendirilmek istemez.

sana iki seçenek sunsak ve desek ki; "çok yakışıklı olmak mı istersin yoksa her işin altından kalkabilecek kadar cevval, çalışkan, güçlü, kendinden emin, dirençli, başarılı olabileceğin sağlam karakterli biri olmak mı?" önce şöyle düşünür genelde insan; "ulan yakışıklı olursam zaten bütün sorumlarım çözülür" bu aynı zamanda çok güzel kızların da sorunudur. ama derin düşününce yakışıklılığın bu nitelikleri sağlamadığını görürsün.

kardeşlerim nasıl göründüğünüze takılmayın. nasıl düşündüğünüze takılın. nasıl hissettiğinize. neyi nasıl yaptığınıza. çünkü otuzunuza geldiğinizde, ilk büyük kırılmadır otuz bir erkeğin hayatında, ilk resmi kırılma, muhtemelen nasıl göründüğünüzü kimse umursamayacak. ama herkes şunu sorgular; "bu adam şimdiye kadar hiçbir şey yapmamış mı? bir meşgalesi, bir amacı, bir doğrusu, bir felsefesi neden olmamış? ne kadar da boş ve sığ biri..."

inanın böyle. gerçeklikle bağlantınızı kopardığınızda dizilerdeki gibi bir sığlığın içine düşersiniz. orada her şey laf ve sözden ibarettir. gerçeklik tümden reddedilir. hayat bu değil. böyle değil. böyle işlemiyor.

boyunuz kısa olabilir, iktisadi olarak sıkışık olabilirsiniz, şişman olabilirsiniz, üzgün, yalnız, yorgun. hepsi olur. ama riyakar olmayın. vefasız olmayın. yalancı olmayın. siz bi şey söylediğinizde insanlar şunu desin; "ulan bu çocuk diyorsa altı boş değildir. o meseleyi didik didik etmiş, sorgulamış, üzerine düşünmüştür." atıp tutmayın. arkadan vurmayın. gerçekten yazık olur. vallahi kimseniz kalmaz. eğlence ortamları çok kalabalıktır hep. insanlar sinekler gibi dolaşır eğlenceye. ama canınız yandığında kimseniz yoksa, kimse sizi gerçekten önemsemiyorsa bi durup düşünün. "doğru insanları mı seçtim?"

yakışıklılık, para pul, şöhret, geçici şeyler. etkisi hep azalan şeyler. kötü yatırım. yirmilerindeki bir delikanlı on sene sonra aynı mı kalacak? kalmayacak. geriye yapıp ettiklerimiz kalır. eserlerimiz. ürettiğimiz değerler. uğruna çalıştığımız şeyler. yetiştirdiğimiz öğrenciler.

eğer önce görüp sonra konuşursan kesinlikle öncelik dış görünüş(aksi olasılık dahili olsa da temel bu, alınmayın).
ancak önce konuşup sonra görüşür ise, beğeniyorsan tipi geçersin, o tipsizliği bile seversin.vah ki ne vah. ne evlilikler çıkar.

dış görünüşe ses de eklemek istiyorum efenim.

yalan söylüyordur. muhtemelen sohbetin gidişatı sen çok iyi birisin ama ben bir ilişkiye hazır değilim cümlesiyle son bulur.

anannem. erkeğin güzeli çirkini olmaz, karakteri önemli der hep.

fikri ile zikri aynı olmayan dişidir.

yoktur.

yalancı.

karakterine bakarım önemli olan bu benim için diyenlere sesleniyorum ben buraya niye neden çıktım kim şaka maka eski sevgiliniz öyle miydi? ilişkiler de kadınlar-erkekler birbirini aksesuar olarak kullanıyor . gözlemleyin efendim . gözlemleyin .

tip benim için önemli değil diyen kız da erkek te yalan söylüyor maalesef.kimse kimseyi kandırmasın tipini beğenmediğiniz bireyin fikrini de beğenmiyorsunuz.

zarftan çok mazrufun ne olduğuyla ilgilenen kadındır. benim de sevgilim olur aynı zamanda. *

bende buradayım.. benide görün diye kızdır..
oğlum şakamısınız.. hangi kız der bunu.. pardon yontma taş devri için ise bu başlık doğrudur..

dış görünüşünü kendi seçmedi, en ufak bir payı yok. ama fikirlerini kendi seçti. kendisinin seçemedikleri neden arada engel olsun?

yalanın dibine vuran kızdır.
yok öyle bir kız!

fikirleri derken bu şahıs nasa damı çalışıyor. hangi fikri önemli. atomu parçalamış mı. bilime ilime dünyaya faydası olacak bir fikri mi var. eğer öyle değilse ki muhtemelen değil o zaman tabi ki 1.90 boy üçgen vücut vs olmalıdır.

açıkcası bu dönemde imkansız olan bir durumdur. artık bırakın dış görünüşü insanlar takipçi sayısından bile dem vuruyor. zaten tipini beğenmediğiniz kişiyle de görüşmezsiniz.

içinin ne olduğunu gördüğünüz zaman ilişki başlatan tip çok önemli olmuyor. hoşlandığın her güzel yüzlü insanla sevgili oluyorsan vay haline. hoşlanmak başka hayatına sadece bu nedenle sokmak bambaşka. ayrımı iyi yapalım. kimse size sokakta her bulduğumuz insana o gözle bakıyoruz demiyor.

neden doğru söylüyor olabileceğine inanılmıyor ki? bazı beyinlerin gerçekten nasıl göründüğü önemsizleşiyor. ama tabii yakışıklı erkekler insanın içini bi hoş etmiyor değil.

ılk askim asiri yakisikli ve karaktersizin onde gideni cikinca, bu sefer hep çirkin adamlari sevdim en azindan icleri guzeldir diye. ıc dış fark etmez hepsi birbirinden beter. allahim esirgesin hepsinden.