dizi süreleri

özellikle son 10 yıldır kat kat artan ve en nihayetinde 150 dk ya kadar çıkmış, bir akşamı 20:00 den 00:00a kadar kapatan (özet dahil) saçma sapan bir zamandır. bunun değişmesi için ne yapılması gerekir? eskiden bir akşamda 2 dizi yayınlanırdı ve süresi oldukça iyiydi(ör:aşkımemnu). birden tek diziler ve programlar başladı ve şuan 4 saat 1 dizi izleniyor. netflix blutv gibi yayınlar hayat kurtardı bu açıdan 50 dk çok ideal geliyor. bütün diziler öyle olsa gerçekten oyuncular için çekim ekibi için ve izleyenler için büyük nimet olur..

taş çatlasa 1:30 saat olması gerekendir. 45-50 dakika idealdir.

ülkemizde bölüm ve sezon açısından uzatıla uzatıla laçkaya döndürülür, dizinin yarı süresi kadar özet verilir. bir süre sonra 1 saatlik dizileri dahi hızlandırarak ya da atlayarak izlemeye sebep olur.

dizilerdeki amaç artık bir tane uyarlama diziyi bulup içeriği maksimum sömürme üzerine kurulu. zaten orijinal hikaye bitip iş tamamen senaristlerinin hayal gücüne kalmaya başladığında dizinin de kalitesi ister istemez düşüyor.

40 dakika süre idealdir. yabancılar işi biliyor.

30 dakikadan uzunsa ve 4 bölümden fazlaysa direkt soğuyorum.

mizahi diziler olmuyor bu yüzden, mizah dizileri en fazla 30 dakika olmalı. normal dizilerde 50 dakikayı geçmemelidir.
diziler uzadıkça kalite düşmektedir. anlamsız boş sahne ve repliklerle diziyi iki küsür saate uzatmaya çalışıyorlar. hem izleyiciyi o kadar saat boş işle meşgul ediyor hem de eğlencesine izlenmesi gereken yani “kafamı dağıtayım” ya da keyifli bir vakit geçireyim anlayışıyla seyredilmesi gereken bir programa insanlar neredeyse ailelerinden fazla vakit ayırıyorlar.

önemli olan süresi değil, ne anlattığıdır dediğim başlık. (bkz: love death robots) dizisine. 10 dakikalık bölümlerde müthiş şeyler anlatıyorlar. bizim türk dizilerinin de süre yerine içerik kalitesine evrilmesi gerekiyor artık..

bir ülkede dizi süreleri ne kadar uzunsa o ülke o kadar geri kalmıştır bağdaştırması yapmama sebep olan şey .

aynen aynen dizisi favorimdir. onun dışında kırk dakikayı aşan bölüm beklentiyi düşürüyor. kitaplarda film ve dizilerde üçte ikilik dakika/sayfa’da olay örgüsünde kırılma meydana gelmelidir. aksi merak yaratmaz. bu da insan algısının yirmi dakikalık sürecini söz konusu dilimde aşıyor. kısacası uzun bölümler algımıza fazla geliyor.

söz konusu para olunca açgözlü bir ülke olduğumuzdan dolayı düzeleceğine ihtimal vermediğim vahim durum.

daha az program koyalım, dizileri uzatalım, reklamları uzatalım, özetleri uzatalım, son düzlükte insanlarda merak uyandıran bir sahneyle upuzun reklam koyalım, reklam dönüşü sahneleri 30 saniye geriden başlatalım, reklam süreleri için fragmanları dahil etmediğimiz bir sayaç koyalım, uzatalım da uzatalım.

ajanslardan oyuncu ayarlayarak rp yapılan programlar, yarışmalar, sabah kuşakları, 10 saniyelik haber için dakikalarca edit video yayınlayan magazinciler...

düzelmez. şahsen 10 senedir televizyon ı izlemiyorum. dijital platformlardan izlemek en mantıklısı.

sırf ülkemizdeki dizi sürelerinin çok uzun olması halinden, özellikle tv'de dizi izlemiyorum ancak bu sadece tv için de geçerli değil, ben çok netflix izlemem ancak oradaki yerli dizilerimiz de genelde mesela 1 saat. ki bana uzun süredir 1 saat de oldukça uzun gelmekte. yanlış anlaşılmasın hani zamanının her anının çokça kaliteli geçirmiyorum, - ne yazık ki - ancak bunun için demiyorum, ben şahsen kendi adıma konuşmak gerekirse diziyi uzun süre izleyince olay örgüsü vs takip etmekte zorlanıyorum, çok böyle beynim yoruluyor ne yapayım algılayamıyorum. ayrıca dizide yer alan oyuncuyu, çalışan teknik ekibe, senaristine de zor yani. her hafta sürekli olarak bilmem kaç sayfa bölüm yazmak, her hafta hayatının büyük kısmını dizi çekimine vermek falan ne bileyim bana çokça zor geliyor böyle şeyler.

hadi diyelim 30 dakika olsun, ama daha uzun olunca gerçekten bana göre çok sıkıyor. bir de bana göre bir içeriği her hafta sürekli olarak hem uzun hem kaliteli yapmak da öyle basit bir işlem değil yani. ülkemizde bunu yapabilen çok az sayıda dizi içeriği vardır. ülkemizde bu şartlar altında iyi diziler çıkarabilmek de bana göre gerçekten çokça büyük bir başarıdır, çünkü böyle uzun dizi sürelerinde eğer bir dizi kalitesini sürdürebiliyorsa, zaten zoru başarmış demekfir.

bir de dizide bölüm sürelerinin uzunluğu da olayı bambaşka yerlere çekiyor, ya ben seyircinin(işi gücü olmayan boş insanlar hariçtir) dizideki olayın saçma sapan yerlere gitmesini izlemekten çok da keyif aldığını düşünmüyorum, sen zaten haftalık bir dizide anlatmak istediğin asıl olayı anlatsan, o bölüm hadi 30 hadi 40 dakika olsun. ama bazen süreleri doldurmak adına olay öyle saçma yerlere gidiyor ki, ülkemizde bu yüzden belki de birçok dizi henüz ilk bölümlerde bitebiliyor. çünkü olay saçmalıyor, izleyen azalıyor. saçmalayan diziler koleksiyona bir final yapan dizi daha katılıyor sonra.

tv izleyen kitle ülkemizde halen çok mu bilmiyorum ancak böyle dizi sürelerini uzatmak yerine normal olsun süreler, diğer saatlerde koy faydalı, eğitim içerikli programlar, en azından tv izleyen insanlar da biraz fayda sağlasınlar kendilerine. yoksa bazı insanların hayatı sadece tv dizilerinden ibaret hale geliyor.

ülkemizde bu uzun süreli dizileri kime çektiklerini anlamıyorum. reyting cihazı işi artık saçma bir iş gibi geliyor bana. zaten televizyonda sadece film bulursam izliyorum. gündüz kuşağından köşe bucak kaçıyorum, yılan görünce küfreden insanlar var ya tıpkı onlar gibi gündüz kuşağına denk gelince istemsizce küfürler saçıyorum. bu kanal sahipleri bu programlara nasıl izin veriyor aklım almıyor. beyinlerini sıfırlamanın yolunu falan mı buldular anlamadım ki. iki kelam duysam oradan beynimdeki şalterler atıyor hemen. neyse konumuz dizilerdi değil mi ben şu ara genel olarak televizyona sinirli olduğum için hemen atlıyorum olaya.

dizilere acil büyük çok büyük örnekler lazım böyle kısa süreli olup çok izlenen bir dizi lazım. deli gibi izlendiğini görünce yapımcılar hemen akıllanırlar emin olun. ama o cesaret kimde var ki.

bir ara şöyle bir söz vardı:
(bkz: hayvan gibi şiyapıyosunuz ya).

reyis şu meseleye de el atsan diyorum. iki dudağının arasında. "dizi süreleri reklâmlarla beraber bir saati aşmayacak" desen, kim karşı çıkabilir?