doktor rıza nur

lozan’da ismet inönü ile beraber başmüzakereci olarak bulunmuş ardından da sağlık bakanı olarak görev yapmıştır. lozan antlaşması’nda imzası olan iki kişiden biridir. bakanlık yapmayı bıraktıktan bir müddet sonra, herhangi bir soruşturmaya muhatap olmadığı halde memleketi terk etmiştir.
fransa’da yaşarken “hayat ve hatıratım” adını taşıyan biyografisini kaleme almıştır. el yazmalarının nüshalarını, ölümünden sonra yayımlanmak kaydı şartıyla 4 büyük avrupa kütüphanesine bırakmıştır. ayrıca, hüseyin nihal atsız’ı manevi oğlu olarak ilan etmiştir.

dr. rıza nur, 4 ciltlik bu hatıratta, cumhuriyetin bânisi kemal atatürk’e ve ortağı ismet inönü’ye akıl almaz suçlamalar yöneltmiş, hatta hakarete varan ifadeler kullanmıştır. o nedenle kitapların yayımlanması engellenmiştir. fakat kadir mısıroğlu yaklaşık 54 yıl önce, british museum’da muhafaza edilen nüshalara bir şekilde ulaşmış ve bunları eski yazıdan (osmanlıca) günümüz türkçesine tercüme etmiş; sakıncalı ifadelerin bulunduğu kısımları göstermelik olarak sansürlemiş ve “kağıt üstünde var olan sahte bir yayınevi kurarak“ 4 ciltlik hatıratı ilk kez 1967 yılında yayımlamıştır.

bunun üzerine nihal atsız, kadir mısıroğlu’na protesto çekerek, mevzubahis hatıratın yayın haklarının kendisine ait olduğunu ve kendisinin izni olmadan yayımlanamayacağını belirtmiştir. kadir msıroğlu, arayı bulmak için nihal bey’i evinde ziyaret etmiş ve ona yüklü bir ödeme yapmıştır. böylece ikili arasındaki gerginlik son bulmuş ve kitabın yayın hakları kadir mısıroğlu’nda kalmıştır.
mısıroğlu, 1968 yılında 4 ciltlik hatıratı bu kez sansürsüz ve tahşiyeli olarak yine “sahte, var olmayan” bir yayınevi aracılığıyla neşretmiştir. bu defa, hatırat almanya’da yayımlanmış gibi gösterilmiş fakat aslında istanbul’da basılmıştır.

turgut özakman'ın ölene kadar sürekli ruh hastası ve şizofren dediği, cumhuriyete karşı çıkıp ülkeden kaçan, atatürk ölünce de geri gelen, saltanatın kaldırılmasından neredeyse tbmm'de alınan her kararı kendisinin verdirdiğini iddia eden, anadolu ve trakyanın türk olmadığını savunan, nutukları toplatıp imha etme teşebbüsüne giren dalkavuktur. hayatım ve hatıratım kitabında 22. sayfada atatürk için "anladım ki bu çocuğa aşık olmuştum. böyle bir aşkın sonu livata(sapık cinsel ilişki) demektir." diye yazacak kadar da pislik biridir. ıddiaları ve iftiraları mide bulandırıcıdır. türkçü düşüncenin yüz karasıdır. tüm bunlara rağmen atatürk için fikir babası benim diyen biridir. sittirsindir !
tarihimizin en büyük türkü atatürk'tür. fikir babası ziya gökalp'tir. zaten rızanın türk olmadığını prof. dr. reha oğuz türkkan açıkladı.

mustafa kemal düşmanlarının başucu kitabı niteliğinde olan hatıratın yazarı. kitabı bilimsel bir yöntemle incelendiğinde gerçekten de şizofrenik davranışlar gösteren biri karşımıza çıkar. hatıratında iddia ettiği şeylerin çoğu yalan, bir kısmı tutarsız, pek azı doğrudur. doğru olanlar da merkeze kendini alarak senaryolaştırdığı şeylerdir. mustafa kemal'e bazı yerlerde kadın düşkünü deyip oldukça absürd sahneler betimlerken bazılarında eşcinsel olduğunu iddia eder. pek ahlaklı siyasal islamcıların dillendirmeye bayıldıkları atatürk'ün annesi ile alakalı iddialar da bu kitapta geçmektedir. çok sonraları meşhur sahte genelev belgesiyle şerefsizliği arşa çıkarmışlardı. kadir mısıroğlu bu hatıratı mikrofilm olarak british museum'dan ingiliz gizli servisi ve cia projesi kapsamında aldı.

rıza nur hakkında yazılan dönem vesikalarına bakarsanız ingilizlere ve ruslara aynı anda çalışan bir ajan görürsünüz. ayrıca bizzat kendi ifadesiyle eşcinseldir. siyasal islamcılarının tek tarihsel kaynağının başka devletlerin hesabına çalışan şizofren bir eşcinsel olması ise neyle açıklanır bilemiyorum.

nihal atsız'ın manevi babası ve doktordur. türkiye'nin ilk milli eğitim bakanıdır. türkçü bir görüşe sahiptir ve dini inancı yoktur. hayat ve hatıratlarım adlı kitabında atatürk hakkında büyük iftiralar eden kişi. ilk başlarda atatürk ile arası iyiydi, hatta lozan'a götürülmüştür. ancak daha sonra arası bozulmuş ve yurtdışına gitmiştir. hayat ve hatıratlarım'ı yazarken akli dengesinin bozuk olduğu söylenir. yanılmıyorsam bu hatıratlar ingiltere'de kadir mısıroğlu tarafından çevirilmiş ve yayımlanmıştır. hayat ve hatıratlarım kitabında bolca küfür ve saçmalık vardır. kitapta kendi hakkında da çeşitli bilgiler yazmıştır. kendini kadın olarak gördüğünü belirten rıza nur, hayatı boyunca kendini kadın olarak hissettiğini belirtmiş ve erkeklere karşı bir zaafı bulunduğunu itiraf etmiştir. cinselliği karşı çokça atıfta bulunan nur, kendisinin bir erkek tarafından tecavüze uğradığını da belirmiştir. karısından nefretle bahseden rıza nur, karısının bir morfin bağımlısı olduğunu, ve karısıyla sıklıkla ''kafa-göz'' kavga ettiğini iddia etmektedir. kitabında kadınları ''hastalıklı'' varlıklar olarak belirten nur, kadınların zayıf ''yaratıklar'' olarak ifade etmektedir.

kadir mısıroğlu başta olmak üzere çoğu atatürk düşmanının en büyük dayanağı rıza nur'un hatıratlarıdır. şeriatçı, neo osmanlıcı kadir mısıroğlu'nun türkçü, islam karşıtı ve saltanatın kaldırılması için kanun teklifinin önergesini veren kişi olan rıza nur'un hatıratlarına sarılması büyük bir ironidir.

anılarının onun anıları olduğuna ait bir kanıt bulunmamaktadır. çok büyük ihtimalle kendisi yazmamıştır. anıları falan değildir. önce kanıt gösterilmeli onun yazdığına dair.

atatürk hakkında hoş olmayan iddiaları olan kişi.

badelenenin halinden badelenen anlarmış.

tanım: fantezilerinde kendilerini bazı sarıklı cübbeli fesli meczuplara badeletme hayaliyle yanıp tutuşanların, tutacak bir dal ihtimaliyle canhıraş şekilde savunduğu bir diğer meczuptur.

atatürk hakkında son derece ahlaksız ithamları bulunan ahlaksız, eşcinsel ve esrarkeş bir şizofiren. bu rıza nur hergelesi, hayat ve hatıralarım adlı içi zırvalıklarla dolu kitabının telif hakkını fesli deli kadir mısıroğlu'na vererek yıllarca siyasal islamcılara en büyük kozu vermiştir. aktroller, gizli eşcinsel rıza nur'u pek severler. rıza nur; nursuz ve arızalı bir tipitiptir, aynı zamanda bir ingiliz ajanıdır.
ilgili link: eren karakoç'tan ''atatürk düşmanı rıza nur hakkında | yayın kesit - 2022'' adlı video
doktor rıza nur

rudolf von sebottendorff ve gurdjieff * olan tanışıklıklarını da ben ekliyeyim ki ne kadar uçlarda dolaştığı anlaşılsın.

soru; gençliğinde gurdjieff'e ilgi duyan başbakanımız kimdir?

atatürk hakkında saçma sapan iftiralar atan delinin tekidir. türkçülerin yüz karasıdır. bu adamı kaynak diye göstereni ciddiye almamak en iyisidir.

kendi eşcinselliğinin dönemsel dışlanmışlığının yarattığı travma ve intikam duygusuyla, kurtuluş savaşının tüm komutanları ve mustafa kemal'i eşcinsellik iması ile yıpratma konusunda emperyalist odak istihbaratlarına gönüllü ajanlığa soyunmuş, öncesinde yükümlendiği önemli görevler nedeniyle edindiği bilgileri, türkiye aleyhine kullanabilmeleri için yabancılara (kişisel korunması mukabili) vermiş, cumhuriyet karşıtı din bezirganları ve mustafa kemal'ce dışlanmış ırkçı faşist odakları finans ve manipüle eden, tescilli bir 'sonradan' deli.
ama kontrolü o kadar kaybetmiş ki, yabancılar ciddiye alınamayacak ölçüde akıl sağlığı ve kişilikten yoksunluğu nedeniyle itibar etmemişler. kim mi itibar etmiş, onu tıpa tıp örnek alan, din bezirganlığında ilk markalardan fesleğen. (malum zatıalileri de tescilli bir sonradan deli.) ve ülke dışındaki şeriat yanlıları. manevi evlat edindiği ve mirasını bıraktığıı kişi de, ünlü ırkçı türkçü atsız.. yaa.. (lütfen eşcinseller alınmasın onları tenzih ederek aşağılık bir kişiliği tanım babında söylüyorum:)
işte ibnelik aynen böyle bir şey.. kimi fes giyer mümin dolandırır, kimi kafatası ölçerek çakma hitlerliğe soyunup kendinden başka türk beğenmez, kimi arap parasıyla bedevi ilkelliğini din diye pazarlayıp yolunu bulur.
yanarım yanarım da bir vatandaş olarak, bunca gerçeği bilmezlikten gelen, yüz yıl lozan bekleyen, inönünün asker kaçağı olduğuna (belki de hala) inanan aptallarla eşit oy hakkım olmasına yanarım.

bildiğin şorolo ve en yakın dostu da o fesli palavracı müptezel.
(bkz: bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim)
bir atasözümüz ne demiş ?
(bkz: bir ibnenin dostu anca başka bir ibbine olabilir)

türkçülerin manevi babasıdır. sözlük yazarı alpinçıtır'i çok sever deli rıza'yı .

ne demiştik türkçülük bu ülkeye zerre faydası olamayan hatta ülkeyi bu hale getiren zihniyettir.

mustafa armağan ve kadir mısıroğlu'nun referansı olan şahıs, ne hikmetse türkçülerin babası ilan edilmiş hüsamettin xoxosu tarafından. gel gelelim kadir mısıroğlu'nun iddialarını (çanakkale'yi liman von sanders kazandı gibi) da en çok hüsamettin savunur.

türkçülerin babası ziya gökalp ve yusuf akçura’dır. onlar da atatürk’ü “türkçülüğün en büyük adamı” ve “türkçülük idealini gerçekleştiren kahraman” olarak görüyor.

ziya gökalp şöyle diyor:

''türkçülüğe dair bütün hareketler sonuçsuz kalacaktı, eğer türkleri türkçülük mefkûresi etrafında birleştiren ve büyük çöküş tehlikesinden kurtarmayı başaran büyük dâhi ortaya çıkmasaydı! bu büyük dâhinin isimini söylemeğe hacet yok, bütün dünya bugün 'gazi mustafa kemal paşa' ismini mukaddes bir kelime sayarak her an hürmetle anmaktadır. evvelce türkiye'de, türk milletinin hiç bir mevkii yoktu. bugün, her hak türk’ündür. bu topraktaki hakimiyet türk hakimiyetidir, siyasette, harsta, iktisatta hep türk halkı hakimdir. bu kesin ve büyük inkılabı yapan zat türkçülüğün en büyük adamıdır. çünkü düşünmek ve söylemek kolaydır. fakat yapmak ve bilhassa başarıyla sonuçlandırmak çok güçtür.'' (ziya gökalp, türkçülüğün esasları, s.18-19)

yusuf akçura şöyle diyor:

''türkiye cumhuriyeti’nin, başta 'büyük millet meclsi hükümeti' adıyla, sonra gerçek adıyla kurulması, türk milliyetçiliği açısından türkçülük idealinin gerçekleşmesi demektir. çoğu türkçüler’in belki hayatlarında gerçekleşeceğini ümit bile edemedikleri ideal, bir türk dehasının kudretiyle bir gerçek olmuştu; milli türk devleti kurulmuştu. türkçülük fikri, yarım yüzyıl önce nihayet birkaç kişinin dimağ ve kalplerinde düşünceler, duygular ve emeller uyandıran, ara sıra dil ve kalemlerinden belirsiz ve çekingen bir şekilde çıkan bir teoriden ibaretti. bu teori, o zamanlar muhite o kadar yabancıydı ki, taraftarı olanlar, onu pek açık söyleyip yazmaktan çekiniyorlardı. halbuki türkçülük fikri bugün gerçeklik düzlemine çıkmıştır, olaylar halinde beliriyor. böyle büyük fikirleri gerçekleştirenlere insanlık dâhi ve kahraman der. türk âleminde türk idealini gerçekleştiren dâhi ve kahraman, türkiye devleti’nin banisi ve türkiye cumhuriyeti’nin ilk cumhurreisi gazi mustafa kemal hazretleridir.'' (yusuf akçura, türkçülüğün tarihi, s.183-184)

nihal atsız şöyle diyor:

''atatürk çağının milli eğitim bakanlarından vasıf çınar ile istiklal mahkemeleri başkanı ali saip ursavaş kürt'tü. fakat bunların aklına türklükten ayrı kürtlük diye birşey gelmiyordu ve atatürk çağında böyle bir şey akla gelemezdi de. atatürk ortalığa bir 'türklük dehşeti' saçmıştı.'' (ötüken, 30 nisan 1966, sayı: 28)

''atatürk turancı değil miydi? japon elçisine 'bir gün çin seddinde buluşacağız' dememiş miydi? onun başkanlığı zamanında liselerde okutulan tarih kitapları turancılık görüşünden başka hangi düşünceyle yazılmış olabilir?'' (ötüken, haziran 1968, sayı: 6)

yazdıklarından ve iddialarından dolayı ciddiye alınmayan, deli gözüyle bakılan tarihsel şahsiyet. bu bağlamda benim şöyle bir karşılaştırmam var. ideolojik olarak cumhuriyet ve mustafa kemal tarihinde rıza nur ne ise, islam tarihi ve muhammed açısından suyuti aynıdır. eğer rıza nur saçmalıyor, deli bu, yalan yanlış şeyler söylüyor diyorsanız, nonteist argümanı olarak kullanılan suyutide aynı şekilde saçmalayan, yazdıkları gerçek olmayan biridir. ciddiye almayın.

bir yerde teyzesinin kızına tecavüz girişiminde bulunduğunu gayet normal bir şey gibi anlatıyordu. nasıl hasta ruhlu bir sapık olduğu buradan bile belli.