1.
ah benim nergis kokulu cehaletim ...
ruj lekeleri bıraktın bardaklarda
anlatmak isterdin kendini durmadan
bir bardağa bile olsa.
devamını gör...
2.
kimsesizlik, yalnızlık, asosyallik, eziklik.
devamını gör...
3.
insan anlatmak için vardır. elbette bir şeyleri birilerine anlatacağız ve bunu ölene kadar durmadan yapacağız.
mesela canımızın acıdığını dile getireceğiz yahut eskiden ben şöyleydim böyleydim diyeceğiz.
amaaaaaa
ikili iletişimde durmadan kendini anlatan birisi mutlak suretle yanlış anlaşılmaktan/tanınmaktan korkan ve sürekli onaylanma ihtiyacı olandır.
mesela canımızın acıdığını dile getireceğiz yahut eskiden ben şöyleydim böyleydim diyeceğiz.
amaaaaaa
ikili iletişimde durmadan kendini anlatan birisi mutlak suretle yanlış anlaşılmaktan/tanınmaktan korkan ve sürekli onaylanma ihtiyacı olandır.
devamını gör...
4.
var böyle bir tanıdığım. uzun cümleler kurar, bir anlattığını tekrar tekrar anlatır. uzatır, sündürür. derin bir nefes alıp yeter demek gelir belki çoğu insanın içinden. hatta nadiren de olsa benim de.
yalnız hayat öyle değil ya. herkesin defoları var. sevdiğim bir insan, yıllarca onu kimse dinlememiş duymamış, çocuk yanıyla dinlenmeye çalışıyor. o geçmişi duyurmaya, doyurmaya çalışıyor belki.
elbette çok sıkıcı ama çekilmez değil. bazen sevdiğimiz insanlar için bazı şeylere katlanırız ve o yollar günlük güneşlik olmayabilir. e büyüyünce öyle zaten. bakıyorsun senin kurduğun ideal yetişkin hayatındaki insanlar yokmuş. eksiği ve fazlasıyla insanlar var. birbirimize yaslanıyoruz. güç alıyoruz.
e bazen de çok anlatıyoruz. dinleyen birini buldu mu bırakmak istemiyor belki. ne romantik.
yalnız hayat öyle değil ya. herkesin defoları var. sevdiğim bir insan, yıllarca onu kimse dinlememiş duymamış, çocuk yanıyla dinlenmeye çalışıyor. o geçmişi duyurmaya, doyurmaya çalışıyor belki.
elbette çok sıkıcı ama çekilmez değil. bazen sevdiğimiz insanlar için bazı şeylere katlanırız ve o yollar günlük güneşlik olmayabilir. e büyüyünce öyle zaten. bakıyorsun senin kurduğun ideal yetişkin hayatındaki insanlar yokmuş. eksiği ve fazlasıyla insanlar var. birbirimize yaslanıyoruz. güç alıyoruz.
e bazen de çok anlatıyoruz. dinleyen birini buldu mu bırakmak istemiyor belki. ne romantik.
devamını gör...
5.
bir de şu versiyonu var: (bkz: bi’ seni konuşurum)
devamını gör...
6.
sıkıntı, kendini anlatmaktan öte karşısındakini dikkate almadan, dinlemeden, körlemesine kendini anlatmaktır. ki böyle bir iletişim olmaz. bundan tatmin bulduğunu sananın aklı azdır.
diğer yandan kendini anlatmak kötüdür gibi bir yanılsamaya da sebep oluyor bu durum. oysa gerçek bir iletişimde insan kendini çekincesiz şekilde ortaya koymalıdır. başka türlü ona iletişim demek yine zor. sakınarak, saklanarak olmaz. sen kendini anlatacaksın, ben kendimi anlatacağım, "dinleyeceğiz" ve buradan ya bir uyum doğacak ya da tozlu raflara gömüleceğiz. denemeden bilinmez.
diğer yandan kendini anlatmak kötüdür gibi bir yanılsamaya da sebep oluyor bu durum. oysa gerçek bir iletişimde insan kendini çekincesiz şekilde ortaya koymalıdır. başka türlü ona iletişim demek yine zor. sakınarak, saklanarak olmaz. sen kendini anlatacaksın, ben kendimi anlatacağım, "dinleyeceğiz" ve buradan ya bir uyum doğacak ya da tozlu raflara gömüleceğiz. denemeden bilinmez.
devamını gör...
7.
bırakın anlatsın. kimse anlamamış, anlamaya gayret göstermemiş. kimse dinlememiş. kimse onaylamamış dediğini, yaptığını. kimse saymamış onu, silikleştirmiş hep. bir yerden patlayacak haliyle. arsızca ,bencilce, fırsat vermeden kimseye kendi anlatacak kendini.
devamını gör...
8.
(bkz: haklılık şeması)
şema terapi'de böyle bir takım şemalar var. bunları farkında olmadan içselleştirdiğimiz davranış kalıplarımız olarak düşünüyorum ve hepsi bir nedene hizmet ediyor. haklı olma ihtiyacı çoğu zaman durmadan kendini anlatmak ve açıklamakla ilişkili. bende de vardı.
şimdi eskisi kadar yok, üşeniyorum.
ayıplayan bakışlar atıyorum çok sıkışırsam. ve salıyorum konuları. bunu bi arkadaşımdan öğrendim. hayatımda öğrendiğim en yararlı şey. teşekkür ediyorum kendisine.
şema terapi'de böyle bir takım şemalar var. bunları farkında olmadan içselleştirdiğimiz davranış kalıplarımız olarak düşünüyorum ve hepsi bir nedene hizmet ediyor. haklı olma ihtiyacı çoğu zaman durmadan kendini anlatmak ve açıklamakla ilişkili. bende de vardı.
şimdi eskisi kadar yok, üşeniyorum.
ayıplayan bakışlar atıyorum çok sıkışırsam. ve salıyorum konuları. bunu bi arkadaşımdan öğrendim. hayatımda öğrendiğim en yararlı şey. teşekkür ediyorum kendisine.
devamını gör...
9.
çoğunlukla benim bu. ama megalomanlık gibi değil, emin olmamaktan ve duyulma arzusundan ileri geliyor. normal bi insan olmadığımı biliyorum (zaten kim normal) ama sürekli toplumun "kabul edilebilir" saydığı şeyleri gözlemem gerekiyor. zira eğer zaten olduğumdan daha "tehditkar" olduğum sanılıp akıl hastanesine kapatılacaksam; bunu önceden ve bunun neden yapıldığını bilmek isterim.
bazen sadece duyulmuyor gibi hissediyorum. bazen de sadece duyulmak istiyorum.
işte şok olmak böyle bir şey. önce biraz yalnız kalıyorsun, sonra yalnız bırakılıyorsun, en sonunda da espresso dinlerken direkt senin için açılmış olsa gözüne batmayacak başlığa bi şeyler karalarken şok oluyorsun.
*
bazen sadece duyulmuyor gibi hissediyorum. bazen de sadece duyulmak istiyorum.
işte şok olmak böyle bir şey. önce biraz yalnız kalıyorsun, sonra yalnız bırakılıyorsun, en sonunda da espresso dinlerken direkt senin için açılmış olsa gözüne batmayacak başlığa bi şeyler karalarken şok oluyorsun.
*
devamını gör...