ölüm ve intihar konusu yeni yetme yazarlar tarafından sürekli beslenir.. henüz nitelikli bir kurgu kuramayan heves dolu yazarlar, gençliğin ilk yıllarında sıklıkla söylenen "yazacak konu bulamıyorum" sözleri arasında yarattıkları karakterlerin kendi halinde ölmesinden ya da yazının sonunda intihar etmesinden delicesine bir zevk alırlar.. ki, herhangi bir fanzin dergide yer alan 10 öyküden 2 ya da 3'ünde karakterlerden birisinin ölmesi ya da intihar etmesi tesadüfi bi gelişme değildi.



küçük kukular ve küçük pipilerle dolup taşmış şu güzel yerküremizde yazarak rahatlayabilen, yazarak var olabilen, yazarak güçlenen, yazdıkça güçsüzleşen ve güçsüzleştiği oranda daha iyi yazan, "<a href="instela://title/932415">yazılmadıysa hiç yaşanmamıştır</a>" mottosu ile yaşayan ve anladığınız üzere balans ve manevrasını çoktan kaybetmiş ama bu savrulma ve devinim içerisinde tuhaf bir huzura kavuşarak sızım sızım şeyler yazan her insan evladı ölüme ve intihara meraklıdır. hayattan nefret ettikleri ya da "gün geçmiyor ki ölesim tutmasın!" sözleriyle her şeyden yakındıkları için değil, şu şüphesiz ki; bu yeryüzünde dayanılmaz bir güzellik ve şevk veren her şey karşısında insanoğlu ölmek ister, güzelin ne kadar güzel olduğunu daha iyi öğrendikçe onun karşısında ölesi tutar, çirkinin neden çirkin olduğunu daha iyi anlatabilme beceresini kazandıkça ona saygı duymaya ve bunun sonucunda iyi kötü kavramları çökmeye başlar ve sonrasında gene ölüm arzusu doğar.. ölmek ister çünkü ölüm, bir cümlenin, herhangi bir cümlenin "seni seviyorum" ya da "senden nefret ediyorum" cümlesinin sonuna koyulabilecek en vurucu ve samimi "nokta"dır, o yüzden edebiyatın üzerinden ölümler ve intiharlar eksik olmaz, olamaz.



yazıdaki intihar değil de, gerçekte intihar eden edebiyat yazarlarına bir bakacak olur isek; hemen hemen hiçbirisi her şeyden nefret ettikleri için intihar etmemiştir. intihar etmişlerdir, çünkü gerçeğin sıkıcı ve soğuk ve hiçbir şey vermiyor oluşu onları çıldırtmıştır. pek çok edebiyat yazarı intihar etmiştir, çünkü yazıdakinin aksine doğanın ve insanların ve güneşin bu denli suskun ve imgelerden yoksun oluşu onları delirtmiştir ve yaşamak için bir nedenleri kalmamıştır.



gecenin içinde, zamanın donmuşluğu hissedilebilindiğinde ve bazı manzaların eteğinde ve bazı yüzlerde delirtici bir güzellik var olduğu sürece, intiharlar ve ölümler gerçekleşmeye devam edecektir, çünkü anlamaya başladığın anda, ölmeyi de o denli çok istersin ve edebiyatın konusu tam olarak da buydu; anlayabilmek, anlayabilmek ve aşabilmek, her şeyi..



birisi bir yerlerde ölüyor gene, eminim.

gülümseyin ve peyniiir diyin.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"edebiyatta ölüm ve intihar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim