rusların edebiyatta iyi olmasının nedeni
başlık "klm" tarafından 12.02.2025 10:04 tarihinde açılmıştır.
1.
rusya denince aklımıza genellikle soğuk, gri gökyüzü, kocaman ormanlar ve bolca votka ha bir de ayı ile güreşmek gelir. ama bir de rusya'nın bambaşka bir yönü var: edebiyat! bu devasa ülke, ekonomik zorluklar içinde boğulurken, bir yandan da dünya çapında efsanevi yazarlar yetiştirmiş. her şey bir araya gelince edebiyat doğar mottosuyla kolları sıvamış ve müthiş eserler ortaya çıkartmışlar.
şimdi, rusya'nın tarihi, çalkantılarla dolu. çile çekmeden çiçek açamayan rus halkı, bu çileyi çok çekmiş. savaşlar, devrimler, açlık, sefalet… bu kadar zorluk bir araya gelince, edebiyatçıların ruhlarında derin izler bırakmış ve bu izler sayfalara dökülmüş. misal, serflik sisteminin köylüleri nasıl sefalete sürüklediğini anlatan tolstoy, savaş ve barış gibi dev eserleriyle sadece rusya’yı değil, tüm dünyayı etkileyebilmiş.
aydınlanma dönemiyle birlikte okuryazarlık artmış, dergiler yayına başlamış, entelektüel ortamlar oluşturulmuş… fakat, hep bir sorun var: çarlık rusyası ve sovyetler, bildiğiniz gibi baskılarıyla ünlü. tam olarak bu yüzden yazarlara "yoldaş! az yaratıcılığınızı zorlayın be" demiş gibi hissediyor olabilsiniz. bu baskılar o kadar etkili ki, yazarlar derin konuları incelemek için sembolik dil bile kullanmaya başlamış. tam o sırada, mihail bulgakov'un usta ile margarita gibi başyapıtı ortaya çıkıyor. bu kitap, sovyet dönemi sansürünü en iyi şekilde tiye alan eserlerden birisidir.
puşkin'in "yaşasın rus halkının masalları!" diyerek haykırdığını düşünün bir. işte, rus kültürünün derinliklerinde bu tür masallar, hikayeler ve dinsel öğeler yazarların kafasında filizlenmiş ve hikayelere dönüşmüş. fyodor dostoyevski’nin suç ve ceza gibi eserlerinde, insanın içindeki günah ve merhamet temalarının altı böyle kazınmış. hem de ortodoks hristiyanlık’tan aldığı ilhamla.
tabii ruslar, batı'yla da eğlenceli bir şekilde etkileşimde olmuş. rönesans ve reform'u, "bizde sahiplenip onu yeşertelim diyerek" sahiplenmişler. buna en büyük örnek, ivan sergeyeviç turgenyev'in eserlerindeki batı liberal fikirleri olabilir.
şimdi, hepimiz "para yoksa motivasyon da yok" diye düşünüyoruz ya… işte, ruslar tam tersini yapmış! yoksulluk, bazen insanı derinlemesine düşünmeye itiyor. "aç ayı oynamaz" deriz, ama açlık bazen insanı her şeyin anlamını sorgulamaya yönlendiriyor. maksim gorki'nin ana eserindeki işçi sınıfının yaşamını ve mücadelesini düşündüğünüzde, bu fakirlik teması aslında büyük bir yaratıcı güce dönüşüyor. fark ettiyseniz bunu kimseyi aç bırakmadan yapıyor.!
dahası, zengin patronlar da var. (bkz: patronaj) parayı veren düdüğü çalar arkadaşım! ama işin güzel tarafı, rus edebiyatına katkı sağlamak isteyen patronlar, yazarların da eserlerini özgürce üretmelerini sağlamış. puşkin, çar'dan aldığı destekle rahatça yazmış. biraz pratikte, biraz ideolojik anlamda… çoğumuz birilerinin elimizden tutmasıyla emekleyi ve koşmayı öğrendik değil mi?
rusya'nın hem fakir hem de edebiyat dünyasında dünyaca ünlü olmasının sırrı, çok basit: zorlu tarih, güçlü kültür, köklü sosyal yapılar ve ekonomik sıkıntılar bir araya gelince, efsanevi eserler ortaya çıkmış. tarih, toplum ve kültürün etkisiyle şekillenen bu edebiyat, bize sadece kitap okuma keyfi sunmakla kalmıyor, düşünsel bir yolculuğa da çıkarıyor.
o yüzden, "fakir rusya nasıl bu kadar güçlü bir edebiyat üretiyor?" diye sormayın. çünkü belki de tam olarak fakirlik ve zor şartlar onları bu kadar güçlü yapan nedenlerin başında geliyordur!
şimdi, rusya'nın tarihi, çalkantılarla dolu. çile çekmeden çiçek açamayan rus halkı, bu çileyi çok çekmiş. savaşlar, devrimler, açlık, sefalet… bu kadar zorluk bir araya gelince, edebiyatçıların ruhlarında derin izler bırakmış ve bu izler sayfalara dökülmüş. misal, serflik sisteminin köylüleri nasıl sefalete sürüklediğini anlatan tolstoy, savaş ve barış gibi dev eserleriyle sadece rusya’yı değil, tüm dünyayı etkileyebilmiş.
aydınlanma dönemiyle birlikte okuryazarlık artmış, dergiler yayına başlamış, entelektüel ortamlar oluşturulmuş… fakat, hep bir sorun var: çarlık rusyası ve sovyetler, bildiğiniz gibi baskılarıyla ünlü. tam olarak bu yüzden yazarlara "yoldaş! az yaratıcılığınızı zorlayın be" demiş gibi hissediyor olabilsiniz. bu baskılar o kadar etkili ki, yazarlar derin konuları incelemek için sembolik dil bile kullanmaya başlamış. tam o sırada, mihail bulgakov'un usta ile margarita gibi başyapıtı ortaya çıkıyor. bu kitap, sovyet dönemi sansürünü en iyi şekilde tiye alan eserlerden birisidir.
puşkin'in "yaşasın rus halkının masalları!" diyerek haykırdığını düşünün bir. işte, rus kültürünün derinliklerinde bu tür masallar, hikayeler ve dinsel öğeler yazarların kafasında filizlenmiş ve hikayelere dönüşmüş. fyodor dostoyevski’nin suç ve ceza gibi eserlerinde, insanın içindeki günah ve merhamet temalarının altı böyle kazınmış. hem de ortodoks hristiyanlık’tan aldığı ilhamla.
tabii ruslar, batı'yla da eğlenceli bir şekilde etkileşimde olmuş. rönesans ve reform'u, "bizde sahiplenip onu yeşertelim diyerek" sahiplenmişler. buna en büyük örnek, ivan sergeyeviç turgenyev'in eserlerindeki batı liberal fikirleri olabilir.
şimdi, hepimiz "para yoksa motivasyon da yok" diye düşünüyoruz ya… işte, ruslar tam tersini yapmış! yoksulluk, bazen insanı derinlemesine düşünmeye itiyor. "aç ayı oynamaz" deriz, ama açlık bazen insanı her şeyin anlamını sorgulamaya yönlendiriyor. maksim gorki'nin ana eserindeki işçi sınıfının yaşamını ve mücadelesini düşündüğünüzde, bu fakirlik teması aslında büyük bir yaratıcı güce dönüşüyor. fark ettiyseniz bunu kimseyi aç bırakmadan yapıyor.!
dahası, zengin patronlar da var. (bkz: patronaj) parayı veren düdüğü çalar arkadaşım! ama işin güzel tarafı, rus edebiyatına katkı sağlamak isteyen patronlar, yazarların da eserlerini özgürce üretmelerini sağlamış. puşkin, çar'dan aldığı destekle rahatça yazmış. biraz pratikte, biraz ideolojik anlamda… çoğumuz birilerinin elimizden tutmasıyla emekleyi ve koşmayı öğrendik değil mi?
rusya'nın hem fakir hem de edebiyat dünyasında dünyaca ünlü olmasının sırrı, çok basit: zorlu tarih, güçlü kültür, köklü sosyal yapılar ve ekonomik sıkıntılar bir araya gelince, efsanevi eserler ortaya çıkmış. tarih, toplum ve kültürün etkisiyle şekillenen bu edebiyat, bize sadece kitap okuma keyfi sunmakla kalmıyor, düşünsel bir yolculuğa da çıkarıyor.
o yüzden, "fakir rusya nasıl bu kadar güçlü bir edebiyat üretiyor?" diye sormayın. çünkü belki de tam olarak fakirlik ve zor şartlar onları bu kadar güçlü yapan nedenlerin başında geliyordur!
devamını gör...
2.
3.
bir rusya vatandasi olarak ve ruslari cok iyi taniyan biri olarak kesinlikle katildigim onerme.
hatta jirinovsky de ayni seyleri soylemisti dumada, hatirliyorum : bir elin yagda, bir elin balda yasarken edebi eserler cikaramazsin gibi birsey demisti.
"zorlu tarih, güçlü kültür, köklü sosyal yapılar ve ekonomik sıkıntılar " gercektende rus edebiyatinin temelidir. ama diger yonden akla baska bir soru geliyor. ayni kosullar turkler icinde gecerliyken, biz niye sanatta, edebiyatta ruslar kadar ilerleyemedik?
bunda biraz iq'muzun etkisi, biraz dinin etkisi, biraz okumayi sevmeyen bir toplum olmamizin etkisi olmustur tahminim.
ama sonuc olarak ilk basta dedigim gibi klm'ye kesinlikle katiliyorum.
hatta jirinovsky de ayni seyleri soylemisti dumada, hatirliyorum : bir elin yagda, bir elin balda yasarken edebi eserler cikaramazsin gibi birsey demisti.
"zorlu tarih, güçlü kültür, köklü sosyal yapılar ve ekonomik sıkıntılar " gercektende rus edebiyatinin temelidir. ama diger yonden akla baska bir soru geliyor. ayni kosullar turkler icinde gecerliyken, biz niye sanatta, edebiyatta ruslar kadar ilerleyemedik?
bunda biraz iq'muzun etkisi, biraz dinin etkisi, biraz okumayi sevmeyen bir toplum olmamizin etkisi olmustur tahminim.
ama sonuc olarak ilk basta dedigim gibi klm'ye kesinlikle katiliyorum.
devamını gör...
4.
kürk kalpak giymeleri.
sabah bir örneğini gördüm, ne yapsa iyi yapacak gibi biriydi*
sabah bir örneğini gördüm, ne yapsa iyi yapacak gibi biriydi*
devamını gör...
5.
karıları güzel.
memurları sefil.
liderleri manyak.
coğrafyaları çetin.
memurları sefil.
liderleri manyak.
coğrafyaları çetin.
devamını gör...
6.
toplumsal dirliğin tek kuralı olduğu saptandı: sağlam kurumsal yapılar. bunu yazanlara nobel ekonomi ödülü de verdiler.
edebiyatta o sosyal kurumlardan
rus edebiyatı da sağlam bir kurumsal geçmişe sahip
edebiyatta o sosyal kurumlardan
rus edebiyatı da sağlam bir kurumsal geçmişe sahip
devamını gör...
7.
çünkü adamlar -40 derece soğukta dışarı çıkamayınca oturup edebiyat yapmışlar. biz olsak kombinin yanına kıvrılır, çay içip dizi açardık. onlar sibirya soğuğunda acılarla yoğrulup dostoyevski çıkarmış, kış gecelerinde can sıkıntısından tolstoy yazmış. gogol desen millet paltosunu kaybederken edebi akım başlatmış.
bir de tabii ki rus ruleti gibi bir hayat yaşıyorlar. yaşamak mı zor yoksa çehov’un hikayesindeki karakter olmak mı? oturduğun yerde edebi eser çıkmıyor işte.
bir de tabii ki rus ruleti gibi bir hayat yaşıyorlar. yaşamak mı zor yoksa çehov’un hikayesindeki karakter olmak mı? oturduğun yerde edebi eser çıkmıyor işte.
devamını gör...
8.
rus edebiyatı hakikaten tam bir zirve, fakat edebiyat dünyasına yaptıkları çok büyük bir kötülük var. aslında bu onların da suçu değil ama neyse... bu adamlar, kelime başına para kazandıkları için olayı uzatırlar; ne varsa detaylıca tasvir eder, betimlerler. bunu bir marifet sanıp, 'ha, demek ki roman böyle yazılıyormuş! anasını satayım, dibine kadar betimleyeyim!' diyerek yazmaya başlayanlar olmuş. eski türk romancılarımızda da bunu görürüz. hay senin vazona yani! tamam, işlemesi şöyle, kulpu böyle. arkadaş betimlenecek yer var betimlenmeyecek yer var.
devamını gör...
9.
ruslar türk'tür..
epey oldu akşam uzandım yatağa izleyebileceğim bir program arıyorum ,galiba ulusal kanal'da idi rıza zelyut ve ona benzer avene toplanmış goy goy yapıyor konu türklük türklerin nasıl büyük bir ulus olduğu efem 35 bin devlet kuremuşlar falan filan o ara laf ruslara geldi ,rus'u kazı tatar çıkar palavrası derken biri zortladıu,zaten ruslar türk'tür dedi.
komonist moskofluk olmasa sümerler gibi ruları da tam kapsamlı türk ilan edecekler ama kızıl moskova engelliyor .
not olarak düşeyim elimden geldiği kadar rus edebiyatının yazarlarını kumuş biriyim, klm yazara teşekkür ederim çok güzel anlatmış.
epey oldu akşam uzandım yatağa izleyebileceğim bir program arıyorum ,galiba ulusal kanal'da idi rıza zelyut ve ona benzer avene toplanmış goy goy yapıyor konu türklük türklerin nasıl büyük bir ulus olduğu efem 35 bin devlet kuremuşlar falan filan o ara laf ruslara geldi ,rus'u kazı tatar çıkar palavrası derken biri zortladıu,zaten ruslar türk'tür dedi.
komonist moskofluk olmasa sümerler gibi ruları da tam kapsamlı türk ilan edecekler ama kızıl moskova engelliyor .
not olarak düşeyim elimden geldiği kadar rus edebiyatının yazarlarını kumuş biriyim, klm yazara teşekkür ederim çok güzel anlatmış.
devamını gör...
10.
(bkz: vodka)
devamını gör...