uzunca yıllardır konut piyasasındaki fazlaca olan arzı talebin karşılamayacağı sonucu patlayacağı düşünülen balondur.
bu yıl patladı patlayacak derken müteahhitleri kurtarma operasyonları,düşük faizli krediler vs her yıl ötelenerek ve daha da şişerek devam etmektedir.
en son yapılan 0,64 faiz kampanyasıyla müteahhitlerin üzerine ekstra ekstra zam yaparak çerez gibi evlerin satıldığı dönemden geçtik geçen yaz.
‘acele etmemek de fayda var şu dönem geçsin bu ekmek su alır gibi ev alanlar nasılsa ödeyemeyecek kredileri ipotekli satışa düşecek hepsi hem bu pandemi de bitmez en iyi ihtimalle kışa bu rakamlar düşer’ diye kendimi gaza getirip asıl balon bende patladı. kredi kampanyası bitti hatta faiz oranları şuan çok yüksek olmasına rağmen evler yine satılmaya devam ediyor ayrıca da kampanyalı döneme nazaran +100bin daha koydu üzerine.
yatırım aracı falan gördüğümüz yok kendi oturabileceğimiz evi alsak yeter diyen insanlar beklemedeyken bir kısım güruh da yardır yardır ilerlemeye devam ediyor bu balon patlayaydı iyiydi.
sahi kim alıyor anadolu’da 750binlik düz daireleri?
devamını gör...
home office çalışma modelinin yaygınlaşmaya başlayacağı bu günlerde ihtiyaçlar yavaş yavaş değişecek. balonun içeriği de değişecek haliyle.
devamını gör...
bittiğini ve kökünün artık kazındığını düşündüğüm balon ne oldu o yüksek fiyatlarla ev sahibi olanlara merak ettim 800 alacağım 2 milyon satacağım diyorlardı satmışlardır, kesinlikle doğru ama böbreğini.
devamını gör...
amerika'da temmuz ayında kimse ev almamış..buradan
devamını gör...
piyasada uc asagi bes yukari su sekilde bir oran olur;

buyuksehir ortalama beyaz yaka maasi : x

sifir sedan dizel otomatik: 25x = y

ortalama bir semtte ev fiyatlari ortalama: 20y - 30y

gecen sene elinde cash olaara tavsiyem hic beklemeden kredi faizini umursamadan ev almalariydi, cuku 94 devaluasyonuna benzer bir donem yasiyoruz ve araba fiyatlari ev fiyatlarini neredeyse gecmisti. su an bu oran 5y civarinda. minimum olmasi gereken 10y.

ulkedeki cogu muteahhite is karsiligi ya da odeme mevzusu yuzunden araba gelir. sifir otomobolin 230bin tl oldugu yerde ev ile takasi dusunemezsiniz, yani ben olsam kabul etmem. ama g.tu kurtarmak icin gecen sene bilincli bir sekilde bu yapildi. tuketici kredileri birden 36aya dusurduler, otv duzeltmesi bile bile yapmadilar. bu sayede muteahhit kesim araclarini elinden cikarabilsin cash girsin diye. ha bu arada akliniza mahallenizin muteahhiti gelmesin. binlerce dairelik proje yapanlar genelde bankalarin gyo'lari, piyasanin bilinen firmalari.

sahsen 2022 mayis'a kadar su anki fiyatlarin 2 katina cikmasini bekliyorum.
devamını gör...
üç sene öncesinde 5 sıfır araç fiyatına, iyi bir semtte bir ev alına biliyorken, şimdi neredeyse 2 sıfır araç fiyatına bir ev alınabiliyor. para bu şekilde değer kaybetmeye ve işsizlik bu şekilde artmaya devam ettiği sürece 1 sıfır araç fiyatına bir ev satılır hale gelecek.

hükümetin umursamaz göç politikasının arkasında da yine konut kiralarını ve dolayısı ile ev fiyatlarını yukarıda tutma çabası olduğunu düşünüyorum. istanbul'da 2500-3000tl aralığında kiralık ev bulabilen var mı?

ekonomi patlarsa, konut sektöründen patlayacak. insanlar isyan ve protesto etmeli ama hangi insanlar nerede o g*t!
devamını gör...
balon diye ağlayanların hepsinin istisnasız fakir olduğu ve ev sahibi olanlara hıncından "ev alan maldır ağğğbi" diye salak yerine koyan kişilerin balon diye nitelendirdiği sektör.
devamını gör...
emlak balonu varsa ve patlayacaksa öyle küresel nedenlerle değil halkın bazı konuları kavrayamaması yüzünden patlayacak. şimdi iki farklı konudan bahsedeceğim:

birincisi sabit taksitle borçlanarak ev almak(konut kredisi)
türkiye gibi enflasyonla boğuşan bir ülkede tl cinsinden sabit taksitle borçlanarak ev almak mantıklı mıdır? bence mantıklıdır. neden? çünkü bugün çektiğiniz kredinin aylık taksidi 10 bin lira olsun diyelim siz de 10 bin lira kazanan bir memur olun, ilk 5 sene zorlayabilir ancak 5 yıldan sonra muhtemelen maaşın çeyreği ya da daha azına denk gelebilir bu taksit tutarı. bu yüzden, özellikle yatırımlık değil de barınmak için ev alanlara hiçbir lafım yok.

ikinci ve daha kritik konu değerlenme/değer kazanma
işte bizim anlayamadığımız konu bu. türk lirası ile ev fiyatlarına bakıp bakıp off ne kadar arttı değeri diye mastürbasyon yapmak kadar saçma bir olay yok. yukarıda sıfır araç örneği verilmiş ben de farklı bir örnek vereyim.

bizim köye villa yapma çılgınlığı başladı. kim nasıl başlattı bilmiyorum. ülkenin her yerinden insanlar arazi alıp villa alıyorlar ya da hazır yapılmış villaları alıyorlar. 3 sene önce 150 bin liraya pazarlık ettiğimiz arazilere şimdi 950 bin-1 milyon civarı bir para istiyoruz. talibi de çok. burda bir sebebe dayalı değerlenme var. ister dolar olarak bakın, ister altın olarak hesap ortada.

ikincisi ise annemin oturduğu site için kentsel dönüşüm kararı çıktı. fiyatlar ikiye katladı. bu da mesela mantıklı bir artış. çünkü ortada bir kazanç var. yine dolara, altına vurunca fark ortada.

geldik anlamadığımız noktaya: enflasyona dayalı, kur artışına dayalı(inşaat sektöründe doların önemi) artışları değerlenme sanmak bizim hataya düştüğümüz nokta. senin evin değerlenmedi ki güzel kardeşim tüm evler pahalandı. senin bir evin yine bir ev. çok kazançlıysan evini sat, yeni bir ev al üzerine de para kalsın. olmuyor değil mi? bu yüzden evi 500'e aldık şimdi 900 oldu demenin pek bir mantığı yok. o ev gün gelecek 9 milyon da olacak. peki tl değil de diğer değerler para birimleri ya da emtialar karşısında durumu ne olacak? sen 500 binken 2 sıfır araba eden evini, evin değerlenip 900 bin olunca 1 sıfır arabayla takas edeceksin. işte muhteşem bir kazanç örneği*.

sözün özü sebebe dayalı fiyat artışlarına hiçbir sözüm yok, olamaz da. piyasanın olayı budur zaten. ancak arz-talep dengesinin dışında enflasyona ve kura dayalı artışlar çok insanı hayal kırıklığına uğratacak gibi.
devamını gör...
patlamasının tek yolu var, kira bedellerinin devlet eliyle belirlenmesi.

herhangi bir yatırım amacına insan iki nedenden yatırım yapar:
a- kâr elde edebildiğin ihtimaller ve elde edebileceğin kâr marjı cezbedicidir
b- elindeki metanın zamana karşı alım gücünü muhafaza etmek istersin.

para birimleri, altın, ülkemiz için araba vs b şıkkını karşılarken borsa gibi değerler veya bir işletmeye ortaklık veyahut müteahhitlik (bile) a şıkkını karşılar yani bu iki şıktan birini seçebildiğin yatırım araçları bunlar. ancak ülkede bir emlak balonu var çünkü ev sahipleri bu iki şıkkı aynı anda seçmek istiyor. gayrimenkullerin böylesine uçuk fiyatlarda oluşu v
böyle bir piyasada parası olan için sadece bir avantaj; enflasyonist bir ekonomide paranı bu kadar işsiz, evsiz (dolayısı ile zorunlu kiracı) ve vasıfsız insanın muhtaç olduğu evlere yatırmak en kârlı sigorta. paranı olağanüstü güvenli bir yatırım aracıba yatırmamışsın gibi bir de o yatırım aracını kiraya verebiliyor ve o kira bedelini de bizzat sen belirliyorsun. normalde ev sahiplerinin bol ve kiracının az olduğu ekonomilerde ev sahipleri evlerini kiraya "verebilmeyi becermek" ister. bunun için kiralar giderek uygunlaşır ve adeta ev sahipleri arasında bir rekabet meydana gelir. üstelik bu fazla gayrimenkul sahibi olmayı esprisi olmayan bir konuma sokar zira artık piyasa giderek insancıllaşmış ve bu yatırım aracı öyle çok da dişe dokunur kazançlar sağlamaz. bu da yatırım aracının kendi değerini de düşürür ve ev fiyatları düşer, ev sahibi olmak iyice yaygınlaşır. halk için son derece faydalı bir şeydir bu.

bizde ise talep eden sayısı çok (ev manyağı olduklarından değil, hayat cenderesi ve barınma ihtiyacı, tamamen zaruretten oluşan bir talep) ve arz edenlerin hem sayısı az, hem de arz kontrollü yapılıyor. yani değeri ortak bir mutabakatta piyasanın her iki tarafı değil, ev sahipleri kendi aralarında muhitlerine değer biçerek koordine bir set çekiyorlar. bu şekilde de olağanüstü kazançları alın teri dökmeksizin elde ediyorlar.

bu kısır döngünün kırılmasının tek yolu devlet memurlarının kira bedelini belirlemesi olur (ve belirlenen kira bedelleri ülkenin alım gücüne endeksli olmalı). bu birçok ev sahibini evlerini elden çıkarmaya iter, çünkü ev sahibi olmak artık kazançlı bir şey olmaktan çıkar (çünkü zaten olmaması gerekir, hiçbir yatırım aracı hem güvenli olup hem de kazandırmamalıdır). bu sefer ev fiyatları düşer, orta sınıf yeniden varsıllaşır. ayrıca ellerine sıcak para geçen toprak ağaları ellerindeki bu parayı farklı alanlara yatırarak ekonomide bir döngü yaratır. evini satan herkesin dövize yöneldiği bir ihtimal anlamsız geliyor zira birçok insan emeksiz bir şekilde tüm geçimini o kiraları yiyerek geçiriyor ve o kazancın devamlılığı için mecbur o parayı işletmek zorunda kalacak.

devlet kirayı belirler ve 3 ay boş kalan eve haciz koyup vatandaşa çekilişle verirse bu ülke ihya olur.

bir istisna olarak bu pattern sıradan bir apartman dairesi için işe yarayabilirse de bir "yalı" çekilişle gitmez, gidemez. bu tip "lüks" konutlar bu kuralın dışında kalmalıdır. bu lüks konutların kirasını yine ev sahibi belirleyebilmelidir. neyin lüks olup neyin olmadığının belirlenmesi yine zor bir mesele, ancak bunu da devletin belirlemesi gerekir.

tüm bu çözüm önerisinin yegane önkoşulu, devlette bu işi torpilsiz yolsuzluk yapmadan yürütecek on binlerce ahlak abidesi insan gerekir. ülkemizde çok ciddi bir cemaat/tarikat sorunu vardır ve bu insanların kayrılmaması gerekir. pratikte böyle bir çözüm imkansız olduğu için bu balon patlayamaz...
devamını gör...
insanlar evde değil de sokakta yatmaya karar verirse patlayacak olan balondur.
insanlar doğuyor, büyüyor, evleniyor, çoğalıyor.
çok çok ileri zamanda nüfus artışı eksiye düşse dahi ev ihtiyacı bitmez. mesela en basit örnek belli bir yaşa geldiği halde aile evinde kalan insanlar evler bol olsa ayrı eve çıkar, kardeşiyle arkadaşıyla ayrı eve çıkanlar ev bol olsa tek başına çıkar, 4-5 üni öğrencisi ayrı eve çıkıyorsa ev bol olsa 2 öğrenci ayrı eve çıkar vesaire. veya eski püskü ev yerine dah yeni ev arayışına girer insanlar eğer durumları iyi olursa. yani ev talebi çok fazla.
bu durumda emlak nasıl balon oluyor?
istanbul'da 100 binlerce konutun çok acil şekilde yenilenmesi gerekiyor. anadolu'nun farklı yerlerinde de durum farklı değil.
devamını gör...
yok öyle bir balon. 8 ayda heybeli'de ki apartman 3 kat değerlendi. paşalimanında ki arazi 3 ayda 1.5 koydu üstüne. her hafta 2 tane teklif alıyorum. millette para var. tatil yerleri dolu, çatır çatır araba ev alınıyor? sizin paranız yok sadece.
devamını gör...
öyle bir balon yok ki yok şu olursa patlar yok bu olursa patlar. bu fiyatlar tamamen kendi elleriyle belirleniyor ve insanlar fakir kalmalı ki çin modeli olabilsin, ucuz işçi gücü olsun. sen bir kuru ekmeğe muhtaç kalmalısın ki ucuz işçi gücüyle onlar servetlerine servet katabilsin.
devamını gör...
hükumet emlak balonu patlamasın diye yabancılara emlak satışının önünü açtı. geçtiğimiz hafta antalya emlakçılar odası başkanı, antalya'da 70, yetmiş, ev almış bir ukraynalıdan söz ediyordu. bunların hepsinde oturamayacağına göre kiraya verecektir. kiralar da validesinin evinin damına çıktı bu yüzden. antalya'nın en kötü ilçelerinde kirası 15bin liranın altında ev yok.
antep'te ev kiraları yüksek yanı sıra ev sahipleri bir yıllık peşin istiyor.
eskiden osmanlı'da oyun tükenmez derlermiş. kısaca emlak balonu patladıysa bizim içimize patladı.
devamını gör...
(bkz: balon patlayacak biz de ucuza ev alacağız) diye düşünen saftır.

belki dönemsel fiyatlar nispeten düşüp, azalabilir ancak balon yoktur. öyle bir anda %20 - %40 düşüşler filan beklemek mehdi beklemek gibi bir rüyadır.

fırsatı ve birikimi olanlar almalıdır.
devamını gör...
allahın uğramadığı anadolu köylerinde ortalama bir ev 1m ise, istanbul'da orta-sınıf semtlerdeki evlerin birim fiyatları florida'dakilerle aynı ise orada kocaman bir balon vardır aga.

akp'nin özü inşaattır. inşaat sektörü bittiği an akp biter veya akp bittiği gün emlak balonu patlar. ayakta kalmalarının en büyük sebeplerinden biri yarattıkları müteahhit sınıfı, o sınıfı kaybetmemek için elinden geleni yapıyorlar, besleneni çok. absürt ekonomik müdahaleler olmasa çoktan patlamıştı bu balon ama akp elinden geldiğince bunu önlemeye çalışıyor.

türkiye'de fiyatlandırma sorunu var. evet her şeyin maliyeti arttı lakin mülk sahipleri bu reel artışın üzerine kendi boktan mülklerine ekledikleri artışları fiyatları sanal boyuta getirdi. adamın evine lağım fareleri bile uğramıyor, güneş almıyor, bodrum katta ama 1-2 milyon bandında, bu distopik bir hadise. bunu akp'nin politikaları ve halkın ev fetişi ve eder/değer üzerine herhangi bir bilgilerinin olmaması destekliyor.

ev almak 2 çalışanlı çekirdek aile için birikim yoksa krediyle almak hayal oldu. fiyatlar bu kadar yüksek olmasına rağmen hala satılıyor diye bir itiraz geliyor, alan kişiler parası olanlar zaten. orta sınıf değil. büyük bir balon var ama henüz patlamadı.
devamını gör...
arada şişiyor sonra sönüyor, bir binanın altına yedi tane emlakçı görmüştüm bu memleket ne değişik memleket.
devamını gör...
türk vatandaşların içinde patlamıştır. encebilerin parası değerli olduğu için bu meblağları ödemek onlar için zor olmuyor ama ortalama bir türk vatandaşının yeni bir daire alması imkansız bir hâl aldı. muhtemelen yapmak istedikleri de buydu zaten, yabancıya cennet yerlisine cehennem yaptılar bu ülkeyi, çoğunlukta buna onay verdi.

allah'a şükürler olsun ki iyi kötü bir evim var, kira vermiyorum. oy verenler düşünsün banane diyeceğim ama o iş öyle olmuyor bu ateş er geç bizi de yakar.
devamını gör...
ben satarken şişsin, ben alırken sönsün dileklerimle.
#2691633 fikirlerin hepsi birbirinden iyi olmasına rağmen en iyisi buydu:
"devlet kirayı belirler ve 3 ay boş kalan eve haciz koyup vatandaşa çekilişle verirse bu ülke ihya olur." *bunu yazan arkadaş çok komik.
devamını gör...
karaman ermenek civarina isim dusmustu seneler evvel. dolasmistim biraz. ucuzdu o vakitler. simdi nedense aklima dustu, bir baktim. yikilmak uzere, oturulamayacak durumda ve 1 donum arazi icindeki evlere 200 bin dolar isteniyor.

cildirmissiniz, deli s*km*s sizi. baska aciklamasi yok. 200 bin dolara, cok iyi bir school district'te olmasa da gul gibi ev alirim ben size abd'de.

ankara'da oturdugumuz bir ev vardi. yurtdisina cikinca bos biraktik ihtiyaci olan kullanir diye. deprem oldu, gelen akraba geldi kaldi. ise yaradi en azindan. bu evi 2018'de 250 bine almistik. simdi rayic 4 milyon olmus. ev 5 sene daha eskimis ama fiyat durmuyor. o zamanlar 3000'e kiraya verilebilirdi. ici daha kotu olan karsi daireyi komsumuz gecen hafta 19 bine kiralamis.

bizim semt oyle ankara'nin en ahim sahim semti degil ama temiz bir yer. hastanesi okulu marketi bilmemnesi ayak altinda hep. karimin ailecek gorustugumuz bir arkadasi var. karimla ayni universitede hocalardi o vakit, sonra istifayi basip geldi benimki, neyse. giderayak kizi alip bizim emlakciya goturmus. birkac ev gezdirmis. terasli filan guzel bir ev bulmuslar, biraz eski ama toplanir. kocasi yuksek dereceli devlet memuru. kendi de fena kazanmiyor. biraz eski diye begenmediler galiba. oturdugun ev biraz da sosyal statu gostergesi cunku. neyse. bunlar almadilar. o zaman kiralari 3000 filandi. kredi cekeceklerdi, aylik 10 bin filandi. korktular, odeyemeyiz dediler. bizimki `enflasyon patlayacak. alin` dedi ama olmadi iste, kisfmet.

evsahipleri, uc ay once kiralarini 19 bin yapmis. 9 ay sonra da cikmak zorundalar.

eksi'deki emlak balonu basligi 2007'ye ait. abd'de patladi o ama bizimkinden farkli burda her sey. su anda da bir balon var, o yizden bir sey almayip bekliyorum ama kiralar 5 katina cikmadi. turkiye'deki gibi hayvani enflasyon problemi olan ulkelerde ev almak kotu bir yatirim degil. o baslikta insanlara `o parayla dunyayi gezin` dediler. onlari dinleyenler simdi hazine arazilerine kacak kondurulan haram beton kutulara 25 bin lira verseler kendilerini sansli hisseder hale geldi.

oturacaginiz avi alin. balon malon demeyin. yatirim isini siz bilirsiniz ama oturacaginiz evi alin turkiye'de. abd'de ben belki alirim ama simdilerde fonlarda unuttugum paralarla degerlendiriyorum artani. kira da beni sarsmiyor. gayet de iyi bir okul bolgesinde oturuyoruz.

ha, o zaman 1,1 milyon vermedikleri ev, su an 4 milyon ediyor bu arada. sacmalik resmen.
devamını gör...
itiraf etmeliyiz ki son 15 senede hiçbir zaman patlamayan balondur. taa ki bugünlere kadar. artan mevduat faizleri ile artık ev almak çok mantıksız bir hamle haline geldi. bugün akbank %40, ing bank %38 mevduat faizi veriyor. bu paraları emlaktan çıkartmak mümkün değil.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"emlak balonu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim