emma goldman

kendilerini anarşik sanan kadınlarımızın feysbuk pırofil pikçırlarıyla ve sık sık orda burda paylaşılan ''dans edemeyeceksem bu benim devrimim değildir'' sözüyle sınırlayamayacağımız kadar zamanının ötesinde tehlikeli bir kadındır.

okuyalım

bunu da okuyalım

(bkz: emmanuel goldstein)

(bkz: ateizmin felsefesi)

''büyük çoğunluk hiçbir şeye sahip değilken, bir avuç azınlığın her şeye sahip olması suçtur.'' demiş.

çok yerinde tespitleri olan, alayına isyan kavramını yaşam tarzı haline getirmiş kadın. alayına isyannn!

''dans edemediğim devrim, devrim değildir'' diyen anarko-sosyalist. hatırlamadığım bir kaynaktan hatırladığıma göre, sözün aslının ''seks yapamadığım devrim, devrim değildir'' şeklinde olup günün koşullarında dans olarak ifade edildiğidir.

''oy vermek bir şeyleri değiştirecek olsa çoktan yasaklanmış olurdu."

"toplumsal erkekten kurtulma" kavgamda bir aşama. orada da kalmamak lazım.

1869-1940 yılları arasında yaşamış litvanya doğumlu anarşist yazar, siyasal eylemcidir kendisi.

anarşist siyasi felsefenin yayılmasında payı büyüktür.

bazı kitapları/

dans edemeyeceksem bu benim devrimim değildir

hayatımı yaşarken

evlilik ve aşk

l'anarchisme

evliliği şu sözlerle anlatan goldman iki kez evlenmiştir..

evlilik ise genellikle salt ekonomik bir dü­zenlemedir; kadına süresi ömür boyu olan bir sigorta poliçesi sağlar, erkeğe de kendi türünü devam ettirmesini sağ­layacak tatlı bir oyuncak.

yani evlilik, ve bu yolla sağlanan eğitim düzeneği, kadını asalakça, bağımlı olarak ve çaresiz bir hizmetkarmış gibi sürdüreceği bir hayata hazırlarken, erkeğe bir insanın hayatını tapulu mülkmüş gibi sahiplen­me hakkını tanır

sadece evliliği değil , hayat kadinliğini da denemis , 'tehlikeli' sifatini hakkiyla tasıyan nadir kadinlardandir.

1917 devrimi sonrası devrimci hükümete karşı faaliyetlerini yıkıcı şekilde sürdürmüş sovyetlere karşı silahlı anarşist ayaklanmayı örgütlemiştir, kızıl ordu komutanı troçki ve genel sekreter bunların defterini kısa zamanda dürmüştür.
ispanya savaşında rolü var mı bilgim yok okuduğum kitaplarda rastlamadım ama abd istihbaratı tarafından epey kullanıldı rusya'yı terk ettiğinde ...
anti-sovyetik ,karşı devrimcidir ,hayalperest zavallı biri , hayatını okursanız zaten ne mal olduğunu anlarsınız .

emperyalizm batı sınırından,karadeniz'den baltık'tan saldırırken ,içte beyaz ordu - ariistokratlar ve kilisenin örgütlediği çeteler devrimci hükümete karşı savaş açmışken bu zavallı düşkün dans edecekmiş.


kızıl ordu cevabını verdi karşı devrimci anarşist kalkışmayı yok etti.

anarşizm görüldüğü yerde yok edilmelidir.
bir marksist -leninist hiç bir koşulda anarşizm ile ortak müştereklerde buluşamaz ,ispanya iç savaşı örnektir .

gezi'de yaptıklarını gördük salaklar ,atm'lere işeyerek ,akşam barlarda kaldırımlarda ot içerek rezil oldular.
anasına bak danasını al..

sovyetler birliği kurulduktan kısa süre sonra lenin'le görüşmeye gidip, hanyayı ve konyayı yerinde müşahede etmiş, bir an önce sovyetler birliği'nden apar topar ayrılmış. bu arada lenin, kendisine kıytırık bir sembolik görev vererek güya taltif etmiş. bütün yıkıcı hareketlerde olduğu yahudi olması tesadüf değildir. fbi'ın ebedi patronu edgar hoover ile aralarında derin bir sevgi vardı ! küfrettiği değil arzu ettiği düzende yaşasaydı kemiklerini bile bulamazlardı.

evlilik hakkindaki görüşlerini baz alamam çünkü kendi isteğiyle hayat kadinliğini deneyimlemis biri.evlilikten de peşinen hazzetmiyor.yani bir tarafa mensup eleştirilerinde de tarafsiz değil.üzerini biraz kazidiğimda altindaki renksiz feminizm pek de mattah birsey değil.

rusyadaki devrimin uygulama asamasini sonuna kadar elestirmistir. abd ajani olduğuna dair iddialar var ama şu bir gercek ki gercekten tehlikeli biri.bireysel anarsist eylemlerle devrime zarar vermeye calistiginin farkinda miydi bilmiyorum ama hüsam abinin dediği gibi bolşeviklerin aldiği sert önlemlerin karsisinda ayakta duramamistir.kuyruk acisi buradan da geliyor olabilir.

zamaninin ilerisini görmek isteyen biriydi.ve tekrar belirteyim çok tehlikeli bir kadindi.

lenin'nin yakın arkadaşlarından biridir. bir ilişkileri olduğu da söylenir ama buna dair her hangi bir kanıt bulunmamaktadır. lenin'nin anı ve mektuplarından yola çıkılarak kendisinden çok etkilendiği söylenebilir.
lenin ve diğer kaçak devrimciler, kaçak devrimci kafeteryasına benzeyen olan finlandiya gibi ülkelerde sıklıkla görüşmüşler ve anlaşmalar yapmaya çalışmışlar.

anarşistler ve komünistler sıklıkla birbirlerini (bakunin, stalin vs. gibi liderler üzerinden) kendi devrimlerine ihanet etmek ve devletçi olmak ya da devlet/ler ile iş pişirmek gibi şeyler ile suçlamışlardır. böyle iddiaları aslı astarı olabilir ama ispatlanabilmiş hain örneği pek fazla bulunmamaktadır. ilkelerinden mazeretli olarak döneklik yapan pek çok devrimci örneği mevcuttur.

şunu kabul etmek gerekir ki, anarşistler ve komünistler özellikle pratik eylem anlayışları açısından oldukça zıt görüşlere sahiptirler ve cephe yoldaşlığı yaptıkları örnekler parmakla sayılabilecek kadar az iken, karşıt cephelerde yer aldıkları örnekler sayısızdır.

uzun lafın kısası, halkın anlayacağı tabir ile : aslında, anarşistler ve komünistler birbirlerini sevmezler, uzun süre boyunca birleşerek haraket edemezler. bu durum pratiklerinin doğrudan kaynağı olan teorilerinin çok çok farklı olmasından kaynaklıdır. anarşist de komünist de köken açısından halkçıdır ancak teorileri halkçılık değildir, halkçılık bir teori değildir zaten. anarşizmin de komünizmin de teoremsel temelinde halkçılık bulunmaz. bu sebeple halkçı olmaları onları bir araya getirmeye yetmez. teorileri birbirlerini itmelerine sebebiyet verir.

anarşist teori çeşitlerini ve komünist (sosyalist) teori çeşitlerini okuyup incelemek gerekir. açıklayamadığım içeriğe ulaşabilmeniz için okuma yapmalısınız..

leninizm feminizm ve anarşizme tamamen karşıdır.
kısa yazacağım lenin zaten moskova sovyeti seçimleri konuşmalarında kadın hakları ve özgürlük konusunda tam sosyalizm tanımında iki görüşü de reddetmiştir.
feminizm'i kitaplarından aklımda kalan proletarya diktatörlüğü eseri di tamamen devrimci mücadelenin ve sosyalizmin inşasının dışında bırakmıştır. hdp-dem hareketinde de kadın hakları konusunda sosyalizme nasıl saldırıldığını gördük, halkevleri ve ödp geleneğinden gelenler tuzağa düştüler. ( bunlar artık dev-yol geleneğinden değillerdir)
gayet de iyi yapmış ,kısa zamanda sovyetlerde 1938'de ispanya anti-faşist mücadelede anarşistlerin ne mal olduğu meydana çıkmış ,ispanya onyıllarca faşizme mahkum edilmiştir.

marksistler burjuva ideolojilerinden uzak durmalıyız, asgari müşterekler de bile uzlaşma yapıması zordur bu görüşleri bunlara troçkizm blanquizm'i de ekliyor ve tetikte duruyoruz çünkü blanquizm her an hortlayabilecek bir burjuva ideolojisidir.
ben fidel castro'yu çok değerli bulurum ,öcalan'ın milliyetçi ve burjuva ideolojisine kayacağını ilk tespit edendir ,biz geç tespit yapabildik.
maalesef vietnam devrimi de böyle bir hataya düştü. (vietnam ve çhc. ile ayrımımız ideolojik bakış açımızdır)

emma goldman bazında burjuva devrimcileri kadın üzerinden m-l hareketlerine sürekli saldırıyorlar bunu arka planda yapıp marksist devrimci hareketlere karşı tuzak hazırlıyorlar . bizler için işçi sınıfı mücadelesi vardır ve proletarya diktatörlüğüne giden yol. bu yokl kadın-erkek diye ayrımı kabul etmez .

başlık altında ve diğer başlıklarda da anarşizm tanımlarında yazdığım üzere anarşizm leninizm'in ve sosyalist devrimin düşmanıdır ,burjuva ideolojisidir.
başka söze gerek yok.

devrimcilerin öğretileri marks-engels-lenin -stalin ve mao öğretileridir ,bunun dışına çıkan öğretiler bizi bağlamaz.

#3288735
anarşizm , burjuva ideolojisiymiş.
ulan bu komünistlerde zerre kafa yok.
mlm diye kısaltılan , marksist - leninist - maoist ideoloji diktatörlükten başka bir şey değilken , bunu söylüyorlar üstelik.

hüsam ağa , doğruyu söyle kaç gerçek anarşist tanıdın hayatında.
ben tanımadım mesela.

türkiye'de anarşistim diye gezen zibidileri sormuyorum.
kaç gerçek anarşist tanıdın diye soruyorum.

ayrıca , dünyanın en ateşli devrimcisine iktidar verin değme diktatörlere rahmet okutur.
iktidar zehirler.
hal böyleyken, her türden iktidara ve otoriteye karşı çıkan anarşizme burjuva ideolojisi demek talihsizlik değilse ahmaklıktır.

neyse , emma goldman'ı severim. mücadelesini de takdir ederim.
kendisi hakkında görüşlerim bu minvalde.