erkeğin evdeki görevi

çalışan bir erkeğin evdeki görevi bence öncelikle ilgili olmaktır diye düşünüyorum. çünkü tüm gün boyunca evde kalmak çok sıkıcı bir durum. en azından akşam eşi ne ilgi göstererek ve onun ne isteğini sorarak veya sormadan herhangi bir aktivite ile onun ilgisi çekerek bu sıkıntıdan onu kurtarması gerekir diye düşünüyorum.

hocam çok kasmayın.

eşi işten mi atılmış? neden çalışıp üretmiyor?

(bkz: dünyanın tersi oğlan kerhanesi)
böyle bir film vardı anlattığın senaryo işliyordu.

karısının sözünden çıkmamak, o ne derse onu yapmak.

ne olacak tabii ki de bana tapmaktır. kalan zamanlarda da biraz işe güce gitsin başka bir şey istemezük.

perde asmak?!(bkz: swh)

hanımcılığı itinayla icra etmek.

(bkz: yere batsın dişil tahakkümünüz ve zorbazlığınız)

evin düzenini bozmak.

boş bakkalın görevi neyse o.

kölelik

bizim beğendiğimiz, seçtiğimiz ve belirlediğimiz bir görev olmasa gerek.

hiçbir görevi yoktur.

kadının evdeki görevinin aynısıdır.

öncellikle sorumluluğunu konuşalım, sonrasında görev tanımı yapılır. birey olarak kadının sorumluluklarından farklı sorumlulukları yoktur. kadın da erkek de işten gelmiş, yemek yenecek. yemek hazırlamak iki kişinin de sorumluluğudur. biri ana yemeği yaparken diğeri sofra kurup salata yapar, bu da görev dağılımıdır. ya da hafta sonu temizlik yapmak da evde yaşayan herkesin ortak sorumluluğudur. erkek kişi evi süpürür, kadın kişi çamaşır yıkar veya tam tersi olur.

kısaca, ortak sorumluluklar üzerinden bireysel beceri ve ilgi alanlarına göre görev tanımı yapılmalıdır. ama bizde erkek kişiler annelerinin kuzusu olarak büyütüldüğü için sorumluluk alma yetileri gelişmiyor.

valla evine ve erkeğine de bağlı olarak değişebilen geniş bir skaladır. ancak bunu sadece kavanoz kapağı açmaya indirgeyerek vicdanını rahatlatan çözen zekalar da yok değil.

takmak. perde takmak, kafaya takmak, şarja takmak... bu böyle gider.

perde takmak, ütü yapmak...

psikolojime göre değişebilecek görevler.
bir iki görev yazıp kotamı doldurmak istemem.