erkeklerin gittikçe kılıbıklaşıp bir tuhaf olmaları

neyi gördünüz gençler ne yaşadınız da bu şekilde düşünüyorsunuz..

çük beyinlinin teki bir iki yazı görmüş altına hepiniz alalal nidaları ile koşmuşsunuz...

erkekler aynı gençler rahat olun..sadece parası olmayanları göremez oldunuz.. bunu unutmayın..

#2935726 tamam. kimin ne dediğini umursamayıp, beslenmeme, sağlığıma, sporuma dikkat etmiyorum. kadınlar bitti, erkekler anamız gibi davranmaya başladı artık. çok sıkıcı lan. hayatımda iyiliğimi düşünen insanlar kadar sıkıcı bir şey yok.

ne yapayım? spor yapıp, goril gibi mi gezeyim etrafta? ben hayatımda saçımı bile taramadım. evi de temizlemiyorum. yılda bir belki, keyfim isterse. parfüm falan da sıkmıyorum. hayatım boyunca kadınlar için hiçbir şey yapmadım. iki kere evlendim, ikisinde de evlenme teklifi falan etmedim. onlar ettiler. ben de olur dedim. ben hayata kimseye kendimi beğendirmek için gelmedim. insanların beğenileriyle de ilgili değilim. sabahları elimi yüzümü de yıkamıyorum zaten. saçma sapan bir şey. ben kendi kokumu seviyorum, sevmiyorlarsa yapabilecek bir şeyim yok. bana ne? ben çiçek değilim ki çiçek gibi kokmak zorunda olayım. kendimle ilgili her şeye bayılıyorum. vücudumu da seviyorum. kendimle ilgili değiştirmek istediğim hiçbir şey yok. gayet memnunum. sosyal hayatımda da bayağ sevilen bir insanım. çünkü bir hayvan kadar samimiyim. hatta hayvanım. hayvanlarla çok iyi anlaşıyorum. çok güler, çok konuşurum. gevezeyim bayağ. hiperaktif bir insanım. bazen de yatakta yatar saatlerce hiçbir şey yapmam. canım ne istiyorsa onu yaparım.

yani bu bakımlı olmak, kibar olmak falan bunlar üstüne çalışılacak sahtekarca faaliyetler. benlik değil. plan yapan bir insan olmadım hayatım boyunca. kadınlar plan yapıp, beni uydurmaya çalışıyorlar. çok sıkıcı lan. yaza tatile gidelim mi diyor. şimdiden otel ayarlıyor falan. ben kafam eserse çıkar giderim. bir ay sonra ne yapacağım belli olmaz.

yani kısacası: bakımlı, sporlu, besili falan olmakla yaranamazsınız kadınlara. hem de birçok erkeğin tek dileği vajina. olum eskort falan çağırın lan. değmez bu kadar yırtınmaya.

ha. sevgili ya da eş olduğum kadınlara da kötü davranmam. ben genel olarak kimseye kötü davranmam zaten. genel olarak sevecen bir insanım. değiştirmeye gerek duyduğum bir şey yok.

ataerkil kültürün çatırdaması ile ilgilidir. darısı ataerkil iktisadi düzenin başınadır. sinyal verecek rasathanenin bobinlerini severiz.

susma haykır. dom daddyler vardır.

pandemi ile birlikte gün içi ziyaretçi sayısında max noktaya erişen sözlük, forum ve benzeri mecralarda kalabalık kitlelere sesini duyuran ev erkeği modeli başta ilgi çekse de son yıllarda fark ediliyor ki.. bu erkek türü en ufak bir pürüzde kaçan, sorumluluk almak nedir bilmez ve fakirliğine çare üretmek yerine durmadan zırlayan bir model olduğu ortaya çıktı. bakıyorsun seceresine, askerlik yapmaktan bile itina ile kaçıyor adam. vicdani ret diyor bişiler geveliyor. bu adamlara geleceğini emanet edecek kadınlar, acı manzarayla er geç karşılaşacaktır ama iş işten geçmiş olacak.

günümüz modern ilişkilerinin de temel dengesi diktadır. diktacı erkek modeli her dönemin çetin şartlarından alnının akıyla çıkmayı başarmıştır. kalp şeklinde domates dilimleyen adamlarla geçmez ömür. kızımm, bu adam, peder beyle oturup 2 kadeh rakı içse, düşer kalır lan. ssısıs

bir kaç internet feministinin , bir iki uzun saçlı solcu söyleminin gündelik hayattaki, ilişki dinamiğinden uzaktan yakından alakası bulunmaz. acilen erkeğin, yeniden erkek olduğunu hatırlayıp, kadının da yeniden kadın olması gereken döneme dönmemiz gerekiyor.

erkek bu hanımlar.. şakaya gelmez.. mazallaaa erkeğe hasret gidersiniz. diggat edelim. sısıs

en çok dikkatimi çeken şeylerden biri. hepsi değil ama çoğu böyle. erkekler neden erkekliklerini unutup lolipop gibi oldular anlamıyorum karılarının sevgililerinin annelerinin kucaklarında pışpışlanmayı bekliyorlar.

hanımcılık müessesesini kendi özel hanımefendiliğiyle de harmanlama durumu.

dikta yönetimini haftanın günleri içerisinde paylaşmayı öneriyorum. 4 gün sen, 3 gün ben olsun mesela demek lazım adama. hafta içi senin, hafta sonu benim de diyebiliriz. hem çoğunluğu ele geçirdiği için mutlu olur hem de bizim de borumuz öter işte arada. benim diktatörlüğümden ne olacak zaten? en fazla... neyse, o konuya burada girmeyeyim.

ilişkilerin mutsuzlaşmasına yol açar.

---! alıntı !---

şalvar tipi bir pantolon giymiş, kulağında küpe, ağzını yaya yaya konuşuyor. "bu nasıl bir erkek!" dedim içimden...

---! alıntı !---

börekçide, yan masadaki kız, dün akşamki buluşmasını anlatıyor...

bu konuda hz. omer'in 1 sozu var.

tam hatirlamiyorum ama soyle diyordu,

sanirsam diyordu ki, biz medine'ye gelmeden once kadinlara karsi sozumuz gecerdi mi diyor serttik mi diyor ne, devaminda diyor ki, ne zaman ki medine'ye geldik, kadinlarimiz, burdaki kadinlarin davranislarini gorup basina buyruk davranmaya basladilar diyodu.

yani bu sadece gunumuzun sorunu degil

kadınlar onlardan farklı olduğumuz için erkekleri sever.

onlara benzersek kız arkadaşlarından farkımız kalmaz. zaten ben kılıbıklık yapayım desem de beceremiyorum kişilik çatışması oluyor.

yapmacık davranmaktansa orjinal davranmak daha iyidir. buradan devam.

erkekler hiçbir şeyin dozunu tutturamıyor sanki. öbür türlü de bir tuhaflar bu türlü de. bence erkeklerin en büyük sorunu yani bu ülkedeki en azından sevgisiz büyümeleri. ataerkil bir toplum olmasına rağmen sevgisiz yetişiyor olmaları da bir tuhaf, hakaretle büyüyorlar. aman neyse efendi erkek zor yetişiyor, onu da yanlış anlıyorlar.

erkekler yanlış yerde prenses olurlarsa böyle olur işte diyorum. utanmasa evinden aldıracak, kapıları onun için açmamızı isteyecek erkekler var. neymiş efendim onunla olmayı hak etmemiz lazımmış! sen ki o ecüş bücüş varlığınla bir kadını hak etmişsin üzerine ekstra özen istiyorsun. *
erkekler domates dilimlesinler ama mümkünse kalp şeklinde olmasın. bizim için kapıları açıp, sandalyelerimizi tutsunlar. herhangi bir yerde mümkünse bariton sesleri ile ortamda baskın karakterli olsunlar ama evde miyavlasınlar. böyle olmayan da kendine erkek demesin rica ediyorum.

ben iki ara bir derede kaldım.ne tam yumoş nede tam saf erkeğim.

zaman geçtikçe daha çok kediden köpekten kuştan böcekten falan korkar oldu bu ılıklar, dedirten durumdur.

bu biraz da bazı kadınların aşırı dominant olmasından kaynaklanıyor. adam, arkadaşlarıyla dışarı çıkmak için karısından izin almak amacıyla fino köpeği gibi etrafında dolanıyor. rezalet! hem izin almak nedir allah aşkına? karşılıklı konuşulur, bugünün planı nedir falan derken, bazen birlikte plan yapılır, bazen yalnız, bazen de arkadaşlarla..

dominant anne figürü, kılıbık erkek yetiştiriyor. o da gidip annesi gibi dominant bir kadın buluyor. yıllar içinde kadın, adamın annesi gibi oluyor, adam da çocuk gibi ona bağımlı bir hayat sürüyor. sonuçta hiç kimse anne rolüne bürünmüş biriyle birlikte olmak istemeyeceğinden, en nihayetinde cinsellik falan hiçbir şey kalmıyor. işin özü, kılıbıklık iyi bir şey değil, gerçi elini masaya vuran tip de iyi değil ama ikisinin ortası en idealidir diye düşünüyorum.

öncülü için bakınız;

tas tıraşlı zengin galerici kürt arayan kadın yazarlar veri tabanı oluşturma amaçlı bir başlık gibi görünüyor. yalnız efemine beta erkekten kaçarken sürekli anırarak ağlayan, sakallı ucube çocuk doğurma tehlikesi de var.

bir erkek olarak maalesef %100 katıldığım önerme.

çevremden gördüğüm kadarıyla erkeklerin artık biriyle sevgili olabilmek için saçma sapan kriterleri var, hepsinde bi leş gibi duygusallıklar, regl atlatıyormuş gibi ilgi beklemeler falan. geçenlerde trip atanına bile denk geldim hatta hahahaha abartmıyorum bak.

kadın kısmısının işi zor maalesef, kadın-erkek rolleri kısmen yer değiştirdi sanırım.