evdeki gereksiz eşyalar

evimizde bir heyecan ile alınan,lakin hiç bir işe yaramayan eşyalarınız vardır muhakkak.
yumurta aki suzgeci gibi.

var, asla kullanmadığımız bir çıpma teli var. normal çırpma telinden küçük. sözde küçük şeyleri karıştırmak için ama büyükle daha güzel karışıyor. o da garibim bekliyor çekmecede.

düş kapanı. hiçbir vasfı yok güya kapacak bir icraat gördüğümüz yok. birde odanın ortasında. geceleri odam karanlıkken fark etmeden yanından geçiyorum yüzüme değiyor ödümü koparıyor.
bu ne demek biliyor musun bizim töremize göre senin ölüm hakkın gelmiştir oğlum ezrail senin canini ağlaydi gurtulaydın oğlum

boy aynası. boydan fotoğraf isteyen olmadığı için çöpe attım.

hanım kişisi evde genel bir temizlik yapacaksa erkek türünden olan her şey.

sahte cicek iceren vazo

yumurtanın sarısı ile beyazını ayıran aparat. sebebi neydi ki?

evdeki akvaryumlar. bir tane de yetmiyor. 2 tane. birinin içinde ne halta yaradığını anlamadığım çirkin mi çirkin bir balık var. tek yaşıyor. eşini öldürdü şefersiz. karides, kalamar yiyor bir de. hele hele. millet yemeye ekmek bulamaz biz balığa kalamar atıyoruz. diğerinde de yavru balıklar var. yıllar geçer büyümezler. allahım kocamdan bu sevdayı al rabbim. balık aşkından vazgeçerse müslüman olacağım. ateislik falan hep boş işler zaten. sen bunu bir düşün.

gereksiz eşyaların kadınlar tarafından çöpe atılması ve erkeğin kadına o eşyayı çöpe attığı gün sorması.

buzdolabının kutusu

eski sevgilimin traş makinesi.

gerekliyken gereksiz hale düşen termoslar diyebilirim. yeni yılda şirketlerin hediye gövdeleri termoslar bir yerden sonra mutfakta gereksiz yer kaplıyor.

yok

everythink

evin içinde öyle bir dağınıklık var ki resmen kendi içinde bir evrim geçiriyorlar bazen fark ediyorum eski elbiselerim resmen başkalarına yuva yapmış hani şu atmaya kıyamadığımız eski kazaklar var ya onlara bakınca birden aklıma eski zamanlardan kalan birer arkeolojik parça gibi hissediyorum sanki o kazakları evrimsel bir yolculuğa çıkarıp tüm odanın içinde dolanıyorlar bazen koltukt adeta ‘ben burada tek başıma krallığım’ diyo diğer tüm gereksiz şeylerle beraber tabii bütün bu kalabalık birbirini seviyor gibi bir ortam var. odam kendi içinde uyumlu yani. sürekli birbiriyle kaynaşıyorlar birde herşeyi barındıran içine nokia kalın uçlu şarj aletinin bile olduğu o çekmece. tam bir karmaşa bir kutu var mesela içinde eski telefonlar ve şarj aletleri var sanki teknolojinin tarihini orada buluyorum bir de buzdolabında sadece kötü şans getiren bir tane salatalık var kimse onu yemiyor ama o hala duruyor sanki evin eski ruhunu koruyan bir nesne gibi sürekli yer değiştirip ben buradayım diyor.

ben

orta sehpa. daraltıdan başka bir işe yaramıyor. evimde de yok. anneme gidince kenara alıyorum. çocuğum rahat oynasın.