eve iş getirmek

insanın kendisine, ailesine saygısızlıktır.
bir işe başladığınızda, siz işten çok zamanınızı ve yetkinliğinizi kiralarsınız yani günde 10 saat ki yemek paydosunu çıkarsanız 9 saat gibi bir süreyi asgari düzeyde 2324 lira karşılığında kiralarsınız.
bunu bildiğiniz halde işi eve götürmek hem sizin sağlığınızdan, hem hayatınızdan çalacaktır, güzel ülkemin ace temizliğindeki beyaz yakalıları bunu sıklıkla yapar.
yaşınız, sağlık durumunuz ne olursa olsun bunu yapmanız aile bağları sıkı bir insandan da aynı talep beklenmesine sebep olur.
ülke eğitiminde sanırım ilk olarak insanlara öz saygı eğitimi verilmeli.

bu dönemde zorunda olduğum olaydır evde fena kavga sebebidir.

uzaktan çalışma sistemine geçtikten sonra bu deyimi oturma odasına iş getirmek ya da mutfağa iş taşımak şeklinde güncellememiz gerektiğini düşünüyorum. uzaktan çalışmaya başladıktan sonra mesai kavramının da ne de olsa hep evdesiniz hem yapacak bir şey olmayınca sıkılmıyor musunuz gibi alakasız mazeretlerle giderek yok olmasıyla birlikte artık evin her yeri iş oldu, doldu taştı. aldığım önlemler kapsamında bu ay başından itibaren mutfağa iş götürmedim, önümüzdeki ay kısıtlamaları salona taşımayı planlıyorum. böylece yavaşça evimin üzerindeki hakimiyetimi geri kazanacağım.

öğrenci olmaktır bence.

şantiyede çalışıyorsanız, eviniz işiniz, işiniz eviniz olduğundan bir süre sonra normal gelen durum.

asla yapmayın değmez. sizi en çok seven insanlarla vakit geçirin. iş hayatı sadece bir araçtır unutmayın.

yaklaşık 1 yıldır home office çalıştığım için artık fark etmeyen bir durumdur...

parça parça getirip nihayetinde toptan evden çalışmaya başladığımız getirmektir. tez zamanda işe iş götürülmesi ile dengelenecektir diye beklediğimdir.

(bkz: klavye önünden yatırım yapmak)

porno aktörü isen sorun yaratır.

çok zorlayıcı bir durumdur. eskiden çok yapmak zorunda bırakırlardı. ben de işi bırakıp,onlara şok etkisi yarattım.

ücrete duş da dahil ise problem olmayan durum.

kafeye, arkadaşlarımın dağ evlerine giderek benim için evden iş götürmek olarak değişen yazılımcıların "şimdi siz cidden evde hiç çalışmıyor musunuz normalde?" diye masumane bir soruyla yanıtlayacağı, modern toplumun özel sektör kölelerinin bolca yapmak zorunda olduğu, çoğunlukla görevde yükselmenin ilk adımı olan, yavaş yavaş ruhu ve aileyi tüketen durumdur.

işinizi eve getirmeyin uyarılarını dinledim ve yazlığa iş getirdim.

"açe temizliğinde ki beyaz yakalılar" tamlamasına veya taşlamasına bayıldım.
eve iş getirmek veya iş götürmek; normal mesai zaman diliminde bitmeyen işler ve/veya acil yetişmesi gereken bir durum ise, bunda sıkıntı olmayacaktır. şöyle ki; geçici olarak sıkı çalışılması gerekiyorsa, ara bir hedef var ise; geçici bir yoğunluk ise bu problem olmayacaktır.
ancak, bu her gün olan rutin bir durum ise, bu evde birlikte yaşanılan kişiler ile arada ciddi sorunlar doğuracaktır.

ailem yok, ama aile her şeyden önemlidi.. neyse evet ailem yok.
günün 20 saati çalışıyorum peki nasıl mı ? önce part time bir bistro barda barmenlik yapıyorum, sonra işten çıkıp yaldır yaldır emlak ofisine koşturup arabayı alıyorum, müşteri getir götürü. akşam 10 gibi ofisi kapatıyorum yaldır yaldır eve varıyorum, bazı sitelerin sql zafiyetlerini inceliyorum, 3. kısım en güzel para kazandıranı, toplam 20 saat.
şimdi ne yapsın bu çocuk ? 4 saat bile uyumadan, günde 20 saat çalışarak ekmek götürmesin mi evine ?
sonra neden doktorlardan kat kat fazla maaş alıyor diğer çalışanlar diyorlar, e babacım biz de yan gelip yatmıyoruz ki ?
paramız var, çünkü çok çalışıyorum, daha çok param olacak, çünkü daha fazla çalışacam.

iş sizi eve getiriyorsa ve iş kültürü türkiye’de uzun süre çalışmayı bekliyorsa kaçamayacağınız bir durum. anlayacağınız kendinize saygınızın da ötesinde bir olgu ama nasıl bir iş seçtiğinize, hangi kurumda çalıştığınıza göre bu oranı daha makul seviyelerde tutabilirsiniz.

düzenli olarak yapıldığı zaman dinlenememe ve kronik yorgunluk ile sonuçlanan hede. ne yazık ki laboratuvar faresi olarak çalışıyorsanız bunu yapmama şansınız yoktur.