felsefenin psikolojiyle birlikte geliştirmesi gereken alan. bu konu hakkındaki çalışmalar aristoteles'e kadar dayandırılmaktadır.
felsefede duygu kavramının ne olduğu önce tartışmaya açılmalıdır. türkiye'de bu çalışmaları yapan isim nurten gökalp'tir. *

öncelikle duyguya sahip olmanın bizi nasıl bir konum verdiğini düşünmemiz lazım. yani, öfkelenerek, severek, nefret ederek insanlığımızın konumu nasıl şekilleniyor? ve bu şekillenme neticesinde akıl o duyguyu nasıl yenebiliyor.

aslında çoğu tepkiye anlık verdiğimiz tepkiler duyguyla verilmiş tepkiler olduğunu bir psikologtan dinlemiştim. *bu iddiaayı doğru sayarsak, insan akıldan önce duygularla hareket eden bir varlık, o halde duygu biyolojik süreçlerin bir sonucu olarak değerlendirildiğinde iş tamamen karışıyor. felsefe tarihi akıl üzerine kuruldu. aklın yüceliği her zaman ön plandaydı. ancak bizler duygularının esiri olabilen varlıklarız, bu bizi kötü yapmıyor. ancak, davranışlarımızı fevrileştiriyor. akıl devreye girdiğinde, geleceği ve sonuçları düşünen tahlil edebilen bir varlık olduğumuzdan mütevellit , insan olma ayrımını daha da iyi kavrayabiliyoruz.

felsefede duyguya olan bakış açılarını şu şekilde sınıflayabiliriz:
1.duyguyu tamamen dışlayan
2. duyguyu - akıl dengesini kuran
3. duyguları ön plana atan.

bu entry bir ukdeydi ama yazmamışım. *
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"felsefede duyguların konumu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim