fen lisesinde okumak

ben okudum hiç güzel değildi. önce övdüler övdüler sonra bi gittik hocalar çok afedersiniz ama dinozor. konuşmaktan aciz sürekli sizi aşşağılayan hadsiz insanlar. haa okumanım tek artısı arkadaş seçimi olabilir en fazla yoksa bi düşük andolu lisesinin hocaları daha iyiydi

toplumda saçma bir saygınız oluyor nedensiz özellikle 35 yaş üstü teyzeler arasında. bir keresinde de bi çikolata yiyordum sonra üstüne su içtim başka bi okulda okuyan arkadaşımda ne dese beğenirsiniz? cikolata üstüne su içersen şeker hastası olursun, bi de fen lisesinde okuyacaksın bunu bilmiyor musun?
neeee

sayısal derslerde oldukça iyi olmayı ve sayısal alana ilgi duymayı gerektiren bir durumdur.

ben okumadım açıkçası kazansaydım da okumazdım çünkü ben eşit ağırlıkçıyım ve bu alana ve bu alandaki bir bölüme ilgi duyuyorum .

örnek gösterilen komşu çocuklarının okuduğu lise.

o zamanlar ''ee nerede okuyor sizinki'' deyince fen lisesi diye cevap vermek çok havalı bir şeymiş gibi geliyordu, öz güven yükseltiyordu. ben ercan akın ve gönen olmak üzere iki ayrı fen lisesinde okudum, gönen 1939'da kurulmuş bir köy enstitüsü idi, oradan mezun olup ertesi yıl öğretmen olarak başlayan 30 yıllık hoca bile vardı, geneli donanımlıydı ama normal bir öğretmenden çok da farkları yoktu anlatım yönünden. misafir öğrenci olarak özel okula gitmişliğim var, onlardan ayıramazdım mesela. önemli olan hocanın çok bilmesi değil bildiğini aktarabilmesi oluyor bu noktada. fen lisesinde okumak daha iyi hocalar olduğu için iyi yerlere getirmiyor, etrafta çalışan öğrenciler olduğu için onlara bakıp kendinizi geliştirmenize olanak sağlıyor. olay yine öğrencinin kendisinde bitiyor. eğer üniversitede kendinizi geliştiremezseniz fen lisesi mezunu olmanız hiçbir işe yaramayacaktır.

tanımları okuyunca her fen lisesinin gerçek fen lisesi olmadığını anladığım başlık. gerçek fen lisesi öğrencisine bilim insanı nosyonu kazandırır.

ben fen lisesinde okudum mesela. herkes kendine yakışan ortamda okur.

en büyük hayalim. tercihlerimin de başında fen liseleri var. inşallah gelir diye umuyorum.

öğrenci olarak girer yarış atı olarak çıkarsınız.

lise türlerinden biridir ve kazanması zordur. birincilikle bitirdiğim lisedir kendileri. okulun iftihar, onur, teşekkür, takdir listelerinde adım vardır. öyle sanıldığı gibi de otobüste, banyoda, tuvalette soru çözmüyorduk. fırlamalıkta meslek liselerine taş çıkartır, futbol turnuvalarında ezer geçerdik. ama artık düz liseden farkı kalmadı. lise okuyacak kardeşlere tavsiyem meslek ya da teknik lisesi tercih edin. emin olun daha faydalı olacaktır sizin için.

belirli bir tanımı olmayan durum. hangi fen lisesi? hakkari fen lisesi var, izmir fen lisesi var. arada alaka tabii ki yok.

benim okuduğum yıllarda harbiden kurtlar sofrasıydı. birinin ödevine salça olmayı bırak ne yaptın bir bakayım dediğinde bile adamlar defteri kapatıp kıçlarının altına koyuyorlardı. insan hayret ediyor gerçekten.

fen lisesinde okuyan herkes zekidir diye düşünülen karanlık bir dönem vardı da geçti sonunda. dört tip öğrenci vardı benim gözlemlerime göre. yatılı okumanın faydası da bu galiba.

sürekli inekleyen ortalama zeka seviyesine sahip genel kitle.

bu adamların kafası öyle çok basmazdı ama azimli sıçan duvarı deler mottosu ile hareket edip sat komandosu ayarında test çözebiliteleri vardı. aile baskısı default geliyor zaten. hanimiş benim zeki oğlum! anam canım anacım oğlun zeki değil çalışkan.

ucu ucuna bala g*te kazanmış serseri mi olsam bir baltaya sap mı diye kararsız kalmış, anası babası zengin pi*ler.

ben bunlara hem üzülür hem nefret duyardım. yazık lan zeka seviyesi belli adamın ama anne bana berkecan babası gibi koç üniversitesinden mezun olacak diye diye çocukluktan beri kurslara dershanelere özel hocalara para bayılmış. yarısının psikolojisi y***k gibiydi ekseriyetle. ondan sürekli can sıkarlardı.

zeka seviyesi ortalamanın üstünde olan ve kötünün iyisi diye fen lisesine mahkum olan ama oturup ödevleri eksiksiz yaparak can sıkan kibirli azınlık.

bunlar genelde burunları kaf dağında millete pis bakışlar atan iq seviyesi yüksek ve bunu verimli kullanabilen p**lerdir. ulan zaten kafan basıyor niye başlangıç seviyesi fizik için ödev kasıp hocalara yaltaklanıyorsun değil mi? değil işte. adam ben zekiyim istersem hocanın yerine ders anlatırım ama üşeniyorum pozu kesecek illa. aklı başında hiçbir hoca bu g*t lalerini sevmezdi zaten.

asla ders kitabı açmayarak arka sırada uyuklayan ve ne zaman ödev muhabbeti olsa hocam valla antrenman vardı diyerek iki azarla olaydan yırtabilme potansiyelli en yüksek notları alan şerefsiz kesim.

hah ben bunlardandım ama övmeyeceğim çünkü en can sıkıcı o. çocukları hep bunlardır. lab'ı patlatır hoca olsun çocuğum der, derse girmez hoca bize satranç/basketbol/futbol derecesi getirecek der ses etmez, ödeve elini sürmez puşt derste de hep uyur ama notları yüksek olduğundan hoca yine ses etmez. alayı bokunu çıkarmadıkça dokunulmazdır.

hangi kesimde olduğunuza bağlı olarak keyif alma durumunuz da aynı oranda değişebilir.

ha iyi bir liseyse eğer buradan çıkanlar genelde doktor ve mühendis oluyor ama arada ulan kesin fizik alanında ödül alacak dediğiniz adamlar çat diye hukuk yazıp ters köşe de yapabiliyor.

zaman zaman aptal gibi hissettirse bile iyi ki orda okumuşum diyorum. kaliteli öğretmenlerden* güzel dersler aldığıma inandığım okul. okurken o stresle fark etmesem bile şimdi dönüp baktığımda güzel değerler kazanmamı sağlamış. hep güzel şeyler yaşanmadı tabii ama sadece kötü yönlerine bakarsam iyi olanlara haksızlık ettiğimi düşünmeye başladım.

hiçbir artısı yoktur baskı daha çoktur

artık bir ayrıcalığı kalmadı sanki ne fen liseleri var puanları anadolu liselerinden düşük, ne anadolu liseleri var oldukça kaliteli öğretmenler bulunduran.