filistin benim meselem değil

şu sıralar ülkemde gerek ekonomik gerek salgından dolayı bir bir kapanırken işyerleri, insanlar aç kalırken, çaresizlikten kıvranırken ama bir taraftan da saçma sapan yönetim biçimine maruz kalırken, terörle boğuşurken benim de değil malesef. önce kendi ülkemi düşünüyorum, kendi ülkem için üzülüyorum. tabi ki filistin halkı için de üzülüyorum ama sadece üzülüyorum. yapılacak ne varsa önce kendimiz için yapmalıyız. kimseye yardım edebilecek pozisyonda değiliz ülke olarak

ülke gündeminden ötürü öncelik vermediğim olabilir sadece. yoksa insanlığı ve doğayı etkileyen her mesele bizim meselemiz.

yemen için susanlar, uygur türkleri için susanlar gelmiş burada hamaset yapıyor. çünkü amaçları çocuk değil, ölenler değil, din hiç değil. tek dertleri türk düşmanlığı, arap seviciliği.

zira filistin osmanlıya defalarca ihanet etmiş,
ermenistan - azerbaycan savaşında ermenilerin yanında olmuş,
kktc karşısında rumların yanında olmuş bir ülke.

bu ülkenin neresinde olayım. kesinlikle benim meselem değildir.

benim meselem ülkemdir. ekonomidir, yolsuzluktur. işsizlerdir. bu yüzden intihar edenlerdir.

mantıklı olandır. çünkü israil ve filistin iki ucu b*klu değnek gibidir. iki tarafta sivilleri öldürmektedir.

politik olarak filistini desteklemeli ve israili kınamalıyız. düşünsenize ülkemizdeki mal mülk alan suriyelileri. yarın bir gün bu taraf bizim ve biz bi ülkeyiz diye çıkmasınlar başımıza. diyorsunuz ki suriyeliler yapamaz o kadarını peki yıllarca yapmaya çalışan başka ırklar yok mu memlekette? mesele burada ciddi bir diplomasi yürütüp dünya kamuoyu nezdinde israile geri adım attırabilmek. herkes gibi kınayalım, işimize bakalım.

360 milyon arap, 22 arap ülkesi ve 1.57 milyar müslüman arasından filistin için savaşmak türkiyeye düşmesin bi zahmet.

bana da olaylar başka bir galakside meydana geliyormuş gibi geliyor. ama kazın ayağı öyle değil. insan olan müdahale edemese bile hissetmeli. derinden hem de.

(bkz: bana dokunmayan yılan bin yaşasın) demiş kısaca.

bencillik!!

rum kesimine destek veren filistin, akdeniz'de meşru hakkımıza rağmen bizim karşımızda duran filistin o zamanlar hiç demiş mi ki bunlar din kardeşimiz bizim diye ? orada mağdur olan günahsız çocuklar dışında hiç kimseye acımıyorum. türkmenler dünya'nın gözü önünde işkenceye maruz kalırken, öldürülürken ses çıkarmayan insanlar hatta birleşmiş milletler gibi organizasyonlar çıkıp hiç boşuna üzülüyormuş numarası yapmasınlar.
hele ki türkmenler ülkemizden sürgün edilirken sesini çıkarmayan iki yüzlü, sirk maymunu vatandaşlarımız hiç sesini çıkarmasın. türk arıyorsan türk, müslüman arıyorsan müslümanlardı.

özetle filistin benimde meselem değil denmesini de artık haklı görüyorum.

bu konu hakkında genelde dayanamayıp yazıyorum bir şeyler. ancak çıkan haberleri gördükçe sinirlerime hakim olamıyorum.

öncelikle gerçekten bizim meselemiz değil. geçtim tarihi problemleri falan. araplarla da bir alıp veremedigim yok.

filistin'in başında kendi seçtikleri bir terör örgütü var. bu terör örgütü, müslüman kardeşlerin bir kolu ve son zamanlarda da iran tarafından besleniyor. olayların başlangıcı sürekli unutuluyor. bir mahalledeki anlaşmazlığı fırsata çevirip bugüne kadar 3000 civarında füze attılar israil'e. bu da uzun zamandır hazırlandıklarını gösteriyor. iron dome olmasa kaç sivil ölecekti? filistin'de ölenler kadın çocuk da israil de ölenler, öldürülmeye çalışanlar insan değil mi? öldüremediler, o yüzden mi masum oldular?

çıkardıkları iç savaş benzeri görüntüleri de hep birlikte izledik. o zaman burada bazı yazarlar, taş ve sopalarla şehir ele geçirdiler yazıyordu. herhangi bir devlete 3000 değil 3 tane füze atsanız cevabını alırsınız. kaldı ki israil bölgede var olma savaşı veren bir ülke. bu yüzden karşılığının sert olacağı da çok belliydi. hamas neler olacağını bilerek saldırdı israil'e. bir terör örgütüne yakışanı yaparak sivilleri kendine kalkan olarak kullanıyor. siviller zarar görünce de propaganda yapmaya başlıyor. kısaca hamas'ın elinde en az israil kadar filistinli kanı var.

israil savunduğum falan düşünülmesin. ancak kendinize de sorun. mısır neden sahip çıkmıyor filistin'e. ürdün neden mesafeli! hadi uluslararası kamuoyu yahudi seviyor diyelim. bu ülkelerde mi yahudi seviyor?

israil iyi kötü bir devlet kurdu. yok saymakla yok olacak da degil. bu devletin ne şartlarda kimlerin yardımıyla kurulduğu da ortada. ( dıj güjler demeyin çünkü değil. araplar sattı topraklarını) belli kesimlerde de müslüman araplara vatandaşlık da verdi ki bu vatandaşların sokakları nasıl kan gölüne çevirdiğini de gördük. aynı olaylar türkiye'de yaşansa ( benzeri bir durum bizde de yaşandı kısmen ) neler olacağını hepimiz çok iyi biliyoruz.

senin teröristin benim teröristim yok.terörist hak ettiği muameleyi görmeli. maalesef siyasi iktidar hevesi ve terörizm masumların canını alıyor. buna sonuna kadar karşı çıkalım. ama israil'i bu masumların canı için suçlarken, hamas'ın da en az israil kadar suçlu olduğunu gözden kaçırmayalım.

daha filistin'in ermenistan'a desteği, rum kesimiyle anlaşması, türkiye'ye karşı her ittifakta yer alması konusunu hiç açmadım. çünkü masum sivillerin ölmesini hiç bir düşmanlık haklı çıkarmaz.

not: adına bağımsızlık mücadelesi deyip, osmanlıyı o topraklardan gönderen, ancak ingilizlerin manda yönetimini kabul eden devletlerin hali de bu oluyor. atatürk bağımsızlık mücadelesine liderlik etmese filistin'den pek bir farkımız da kalmayacaktı büyük ihtimalle.

ermeni soykırımını tanıyan, birinci dünya savaşı sırasında bize ihanet eden, çinin doğu türkistanda yaptıklarına destek veren filistin mi? masum siviller dışında hiçbirine acımıyorum yalan yok. yarın öbür gün bizim başımız sıkışsa filistin ya da başka bir arap ülkesi yardımımıza gelecek mi?

filistin meselesi ile ilgili şu belgeseli izlemenizi tavsiye ederim. 4 bölümden oluşuyor. ilk bölümünü buraya atıyorum. sonraki bölümleri de youtube’dan aratarak izleyebilirsiniz.

israil'in arzı mevud planından haberiniz yoksa meseleniz olmayabilir. bugün çocuklar katledilirken ses çıkarmayan bm gibi yapılanmaların yarın sizin çocuklarınız o veya bu gerekçeyle katledildiğinde ses çıkarmayacağını dert edinmiyorsanız sizin meseleniz değil. israil ve abd gibi ülkelerin avucundaki teknoloji, para ve bilimle her türlü insanı, ırkı, cinsiyeti yaşı fark etmeksizin katletmesini hazmedebiliyorsanız sizin meseleniz değil. ümmet kardeşliğini reddediyorsanız, mescidi aksa ilk kıbleniz değilse, yaşamanın karın tokluğundan evvel geldiğinin farkında değilseniz, insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, hayvan ve doğanın hakları gibi kaygılarınız yoksa sizin meseleniz değil. ermenistan'ın azerbaycan'ın topraklarını işgal etmesi gibi israil'in yirmi de biri satılan, rehin bırakılan veya ingilizler tarafından hediye edilen filistin topraklarını işgal etmesini hukuki buluyorsanız, israil'in kendi dışında tüm halkları köle olarak görmesini ve aslında amacının tüm dünya halklarını kendilerine köle yapmak olmasını gurur kırıcı bulmuyorsanız, halkların tarihi ve mimari yapılarının alaşağı edilmesini umursamıyorsanız, üzerinden siyaset yapılarak oy toplanıyor diye bir halkı ölüme layık görüyorsanız, filistin halkının devlet başkanının satılmış olduğunun farkında değilseniz, devrimci, halkların sömürüsüne karşı çıkan onurlu bir insan, direnişi ve yaşam hakkını savunan herhangi biri değilseniz, insan onurunu siyaset üstü görmüyorsanız, insan yaşamını ırklardan, bin senelik tarihi kavgalardan üstün tutmuyorsanız, evet.
filistin de, doğu türkistan da, bosna da sizin meseleniz değildir.
siz toplumları sömüren doların hesabını yapmaya ve kendinize insan demeye devam edin.

filistin meselesine hangi açıdan bakmamız gerekir?
islami çerçeveden mi bakacağız, insan hakları çerçevesinden mi?
müslümanlara zulmeditorlar mı diyecepiz, bir halkı esaret altında yaşamaya zorlayıp, katlediyorlar mı diyeceğiz?

riyakarlıklar burada başlıyor.
arapların bir kısmı ırk saikiyle karşı çıkarken, müslümanlar din saikiyle karşı çıkıyorlar.
sorun da burada başlıyor, ırk ve din saiki benzer başka çatışmalara karşı çıkmanıza engel olur ve bu sizi yanlışlığa sürükler.
bu tip bir katiliama karşı çıkmak insan olmalla ilgilidir, sırf din ve ırk saikiyle karşı çıkmak iki yüzlü bir yaklaşım olur.

mesela fransada kafası kesilen öğretmene de din ve ırk saikiyle bakmamamız gerekir.

insan olmak ırkların ve sinlerin üstündedir.
israilin yaptığı katliamların karşısında durmak insan olabilmenin ön şartıdır.
yemende suudların katlettiklerine de kaeşı olmak gerekir.
ırak ve suriyede ışid süryani ve arap alevilerini katleden ışide de.
ama mezhep kaygısı güdersen bunu alkışlarsın, yarın müttefik bulmakta zorlanırsın.
israilin yaptığı katliama din ve ırk perspektifinden bakmadan karşı durmak gerekir.

eğer gerçekten orada insanlara zulm ediliyorsa filistin insanlık meselesidir.

ha yok bütün geri kalmış müslüman milletler gibi, filistinliler de israil’in getirdiği batı medeniyetini reddetmek ve ilkel inançlarını ve yaşantılarını devlete dayatmak için israil’e saldırıyorlarsa ki muhtemelen öyle, o zaman kimsenin meselesi değildir.

eğer durum böyleyse ki israil medeni bir ülke olduğu için ben böyle olduğunu düşünüyorum, ucuz kahramanlık nidaları ve hikayeleri ile medeniyeti reddetmek yerine tadını çıkarmalılar, çıkarmıyorlarsa yaygara koparıp çıkarmak isteyenlere mani olmamalılar.

ama ben şahsen israil’in medeniyetine, müslümanların bize zulm ediliyor ağlaklığından daha çok güvenirim. zira bir müslüman bana zulm ediliyor diyorsa muhtemelen medeniyeti reddedip kendi ilkel, vahşi yaşantısını topluma ve devlete dayatmaya çalışıyordur. mısır, türkiye, arakan veya başka bir çok yerde olduğu gibi.

ömrü hayatında savaş görmemiş bir insan söylemidir. sırf katledilen çocuklar için bile savaşlardan nefret sebebidir. bu algıyı devam ettirenler eğleniyorlardır kendi hallerinde muhtemelen. ciddiye alınmamaları gereklidir.

dünya üzerinde hiç bir şey insan yaşamını sonlandıracak kadar önemli olamaz . bunu iyi belleyelim olur mu?. yanı bilmem onu yaptı bunu yaptı insan hayatı nasadayken her şey arka plana atılmalıdır sonrası için konuşuruz kızarız ceza veririz zaten ama bu konu böyle denilmez be.

açıkcası bir ülkeye zulüm çektirilmesini tüm vicdanım ve kalbimle kınıyorum ve bu insanlık dışı eylemi son derece yüksek sesle eleştiriyorum. asla kabul edilebilir bir yanı yok. insanların birbirlerinden ve birbirlerinin sınırlarından ne istediğini anlayamıyorum. bu yüzden hayatım boyunca tüm dünya tarihini eleştirip, durdum zaten. bence dünya tarihinin vicdani ve insani açıdan kabul edilebilir hiç bir yanı yok. 3 kuruş toprak adına, yüzyıllar boyunca herkes birbirini doğramış. bence bu insanlığın tüm karanlık tarafının delili hükmündedir. ağız dolusu milliyetçilik yapılacak bir yanı olduğu kanısında değilim.

evet, bizim ülkemizde savaşla kuruldu fakat başka opsiyon yoktu. eminim olsaydı, atatürk en insani olanı seçerdi. insanlar tüm dünya tarihi boyunca birbirlerine acımadan saldırıp durmuşlar. bu işte en çok yanan kadınlar ve çocuklar olmuş ama bilhassa savaş esnasında tecavüze uğrayan kadınlar. midem buruluyor hatırladıkça bunları..

neyse, bunca şeyi anlatmamın sebebi; bu başlığa direkt giriş yapmadan önce bakış açımı yeterli seviyede yansıtmaktı.

filistin’de olan durumu tüm kalbimle kınıyorum fakat bu sadece bizim ülkemizin hassasiyet göstermesi ile çözülecek bir durum değil. dün daha gezerken, bir çok yerde “ şu ürünleri lütfen kullanmayalım, bebek katillerine destek olmayalım” vb bir sürü anlama gelen pankartlarla karşılaştım. bu duyarlılık güzel fakat bu duyarlılığı sergilerken dahi bir ırkçılık sergileniyor. her yerde bir nefret söylemi var. savaşların temelinde ki en büyük tetikleyici neden bu “ kışkırtıcı söylem ve ırkçılık” durumudur zaten. tabi insanlara saldıran insanlara hoş tutum sergilemek uygar bir tavır değil ama diplomatik açıdan ayakları yere basan bir tepki sözlü/ yazılı olarak kışkırtarak verilmez. her savaşın stratejisi ön görülü olarak, objektif dil kullanmaktır.

peki çözüm nedir?

tüm dünya ülkelerinin aynı anda koyması gereken bir ambargo ile çözülür bu durum. her ülke aynı anda gerekli tepkiyi gösterirse, savaş su salisiye durur. hangi örgüt veya yapılanma tüm dünya ülkelerine kafa tutabilir? kaçacak tek bir alan bırakmayacak şekilde birleştikten sonra hangi savaşı devam ettirecekler?


yani bu hassasiyet güzel ama abartılı tonda yaşanmasını gerektirecek bir durum olduğu kanısında değilim. diğer ülkelerinde aynı hassasiyeti göstermesi sonucunda çözülebilecek bir durum bu. halk ile alakalı değil, devletlerin kendi yönetim biçimleri ile alakalı. hangi halk, ne kadar tepki alırsa alsın, bir örgüt yapılanmasına diş geçirecek siyasi hiyerarşiye sahip değildir.

ona gelene kadar iç işlerimizde odaklanmamız gereken tonlarca problem var. mesela bizim ülkemizde de tonlarca pedofili vakası var( cocuk tecavüzü - tacizi), tonlarca cinayet ve kadına şiddet olayı var. bunların dışında bizim ülkemizde cocuklar dilendiriliyor, ufacık yaşlarda kocaman adamlara satılıyor, hala genelevlerde çalışan insanlar var. aslında filistinde savaş ortamında gerçekleşen her şey ve fazlası bizim ülkemizde keyfi suç olarak işleniyor. bu tepki önce kendi halkımıza gösterilmeli, bu sapıkların/ katillerin önce kendi toplumumuzda soyu kurutulmalı. biz kendi toplumumuzdakileri yakalayıp, hapse tıkalım, diğer ülkeler için hassasiyet geliştirmeye devam ederiz. kendi ülkemizin kanayan yarası aynıyken, tüm odağı filistin yapmak biraz garip oluyor doğrusu.

şu duyarlılık bizim ülkemize sergilense, suçlar %70 oranında tarihe gömülür.

insana dair meselelerin insanlığın meselesi sayılması gerekir. ( ama bunu tam tersi amaçlarla, malzeme olarak kullanan insanlık düşmanlarının yaygarası da bir yalandan öte bir şey değildir.) işte dünyada özgürlük ve demokrasi havarisi abd.nin afganistan, ırak ve ortadoğuya getirdiği özgürlük ortada.
baskı ve zulme başkaldırı ve direniş, önce en yakınından başlar. kendi halkı ve insanına karanlığı dayatanlar, hiç bir yerde zulüm ve karanlığa karşı duramazlar..

#2938147 bu şeylerin özünü algılamadaki yetersizlik, bu materyalistlik, bu pragmatistlik, bu batı'nın dayattığı her şeyi bağlamından koparma, her şeyi tamamen etikete dönüştürme, bütün değerlerin içini boşaltma, bütün insanları ruhundan arındırma, insanların da içini boşaltma, böylece değersizleştirme, eğitilmesi gereken varlıklara dönüştürüp, bildiklerini de unutturma, barışseverlik söylemleri, hepsi de savaşı daha fazla körükleyen söylemler, bunlarla varılabilecek bir yer yok.

doğada her tür ve tür içindeki bireyler kendisini koruma, çevresine sahip çıkma, özünü koruma, avlanma alanını koruma bilgisiyle donatılmıştır. ama bu medeni insanlar bütün bilgilerden arındırıldığı gibi bu bilgiden de arındırılmıştır. teletabiler: sarılalım sıkı sıkı.

günümüzdeki en büyük sorun batı kültürünün dayatmasıdır ama bu sorunu saptamaktan bile aciz insanlar. bütün bir nato rusya'yı hem de bir sürü yazılı ve sözlü anlaşmaya rağmen kuşatmaktan bir türlü vazgeçmiyorken: rusya artık boğazına dayanmış bıçağa, yani ukrayna'ya hamle yapmamalıydı. çünkü neden? sadece batı'nın kendisini koruma hakkı var. batı'ya hepimiz kurbanlık koyun gibi boyun eğmeliyiz. teletabi olmalıyız. üstelik kendisini batılı sanan bu asimile olmuş, özünden kopmuş doğulular sanıyor ki: filistin'den sonra kendileri rahat bırakılacak. batı'nın ileri karakolu olan israil hedeflerini gizleme gereği bile duymuyor üstelik. işte batı kültürünün kör, sağır, cahil kıldığı bu batı tapıcıları gerçek anlamda bir sorun.

hala gelmiş burada pedofili falan sayıklıyor. tecavüz, kadın, çocuk, sivil ajitasyonu yapıyor. tuhaf. çünkü savaşan erkeklere hiçbir şey olmuyor. eline silah aldıysa hak ediyor öldürülmeyi, o eline aldığı silahı kadınları, çocukları korumak uğruna alsa bile. bu kafa ile hala askerlik heveslisi erkeklerin kalması bile şaşırtıcı. savaş suçu diye bir şey icat etmiş batı: savaş normal ama içindeki bazı şeyler anormal. bu tamamen bir deli zırvası.

siviller dokunulmayı hak etmiyormuş. pekala. neden? çünkü cephede bütün erkekler birbirini gırtlakkayıp, bize asla dokunmasınlar. bir yerde bir ateş varsa, o herkesi yakar. siviller masum mu yani? cephede insanların birbirini gırtlaklaması için sürekli cephe gerisinden besleme yapan siviller? öte yandan bu sivil hassasiyetini dünyaya sıvamaya çalışan, önüne geleni terörist ilan eden ülkeler hangileri? batı ülkeleri. hani şu en büyük terör uygulamalarını ortaya koyan batı ülkeleri. dünyanın en büyük teröristleri. hiroşima? nagazaki? dressden? bunlardan daha büyük bir terör eylemi dünya tarihinde yok.

medeni zombilere bir şey anlatmaya gerek yok. laftan sözden anlayacak tipler değiller. medeni zombilere yapılması gereken tek şey itlaf etmektir. bütün batıyı ve uşaklarına yapılması gereken tek şey: çoluk, çocuk, kadın, erkek fark etmeksizin itlaftır. bütün yahudilere yapılması gereken de odur.

batıdan öğrendiğimiz en iyi şey ırkçılıktır. bu silahı onlara karşı kullanmamız lazım ama. bütün batılılara karşı, tıpkı onların bize uyguladığı gibi sadece ırkçılık uygulamalıyız. bu batı yalakaları batılıların bunları sevdiğini sanıyor ama sıra onlara gelene kadar seviyormuş gibi yapıyor batı. kurbanlık koyun olarak kenarda beklemeleri için. başka bir sebebi yok.

ben insanım ve filistin diye bir meselem var. her insanda olması gerektiği gibi. siz sadece vicdansızlığınıza kılıf uyduruyorsunuz yok toprak sattılar yok osmanlıyı arkasından vurdular diyerek. tek toprak satan, tek arkadan vuran onlar mıydı? neden ingiltereye veya fransaya da aynı şekilde düşman olmuyorsunuz? filistin için birileri ayaklanana kadar doğu türkistan bile umrunuzda değildi sizin. siz vicdansızsınız çünkü. insan olan hem doğu türkistanı hem filistini meselesi beller.