friendzone

içinden çıkılması imkansız çember, alan, cehennem.

türkçe çevirisi arkadaş alanı, biri için arkadaş kümesinin içinde olmak.
türkiye'de yaygın olarak friendzone'a itmek friendzona'da kalmak gibi kelime kalıplarıyla kullanımda olan. genel madana bir bireyin diğer bireyi arkadaş adıyla tanımaya devam etmesi. onun için duygusal bir düşünce ruhaniyetine girmediğini göstermesi gibi anlatılabilecek, kibarca duygusal açılımların daha çok ortada bir konuşma geçmeden reddetmeye yönelik durumun eylem kalıbı.

birini tam dudaklarından öpecekken bir anda yüzünü çekip elini uzattığını düşünün... o eli öpüp bir de başın üzerine koydunuz mu? evet işte o friendzone denilen alana itilmişsinizdir. bu da uygulamalı anlatımı olsun.

kızların yedek lastik gibi gördüğü gariban gençlere uyguladıkları muamele.

ben seni arkadaşım/kardeşim olarak görüyorum. cümlesinin dünya çapındaki adıdır.

yanlış bilyorsam affola bu kelimenin amerika'da yaygınlaşma sebebi friends'in tow the blackout bölümünde joey'in kullanmasıdır.

bazen paradoksu dönüp çıkmak istesek bile içinden çıkamadığımiz şeydir.

vodafone tarifesi sandım..

düşmemek için yapmanız gereken tek şey var. bir dişiyle tanıştınız hoşunuza mı gidiyor. yazılın bariz şekilde. bana mı yürüyorsun derse evet diyin. ona göre erken zamanda cevap alırsınız. friend olucaksanız bundan sonra da olma ihtimaliniz var zaten.

(cinsel olarak konuşmuyorum. insanlar sonradan sevişmemeye karar verip arkadaş olarak takılabilirler. ama;)

romantik olarak düşünürsek, bu bir insanın asla kendini içine düşürmemesi gereken pozisyondur.

bir kadına/adama, partner adayı olarak yaklaştıysanız ve "ben seni arkadaşım olarak görüyorum" cümlesini duyduysanız zaten hiç bir şekilde karşınızdaki sizin gibi düşünmemiştir. öyle bir yer yoktur yani beyinde sizin için. o gri hücreler böyle bir olasılığı tutmamıştır.

bakın arkadaşlar;

"cepte olmak", kendine saygı duyan bir insan için kabul edilmemesi gereken bir durumdur.

bir sevgiliniz olduğunda, ilişkinin temellerinden biri "eşitlik" ilkesidir. zaten mantık der ki; "sevgili zaten arkadaşındır ama aynı zamanda çok daha fazlasıdır. en başta arkadaş olur, sonra dış görünüşüne, karakterine, dünya bakışına, hayatı ele alışına, en boktan ve en güzel haline tutulursun. özeldir. bir tarafın diğerine lütfettiği, ihsan ettiği, diğerinin de yetindiği bir fasilite değildir. eğer öyle olursa, işin içine acıma girer. bu, doğası gereği romantik ilişkinin özüne terstir. paradokstur. varolamaz. yanlış yazılmış bir kod gibi olur. çalışmaz. runtime error verir."

downgrade ediliyorsunuz yani. bunu kabul etmek zorunda değilsiniz. kimse değil.

ha, eğer spektrumun diğer tarafında olan kişiyseniz de gevşekliğin lüzumu yok. ne ayranım dökülsün, ne de tatsız olaylar yaşansın havası içeren, aslında inceden korkak gibi olan bu cümleyi kurmak yerine, "ben sana romantik bir şey hissetmiyorum, ama hayatımda olmak istersen anlarım" demeniz daha düzgün bir dille derdinizi anlatmanızı, klişe olmamanızı sağlayacaktır.

o yüzden ne kadar aşık olursanız olun, ne kadar umutsuz bir romantik olursanız olun, ne kadar acı çekecekseniz çekin, ancak buna izin vermeyin abicim. "ben seni sadece arkadaşım olarak görmüyorum, sana hayatında başarılar diliyorum canım" dedikten sonra uzaklaşın.

friendzone'a atılmak istendiniz değil mi? gerekirse gidin kendi başınıza bir süre bok gibi olun, sonra yolunuza bakın.

cepte olmayın.

yoksa aşağıdaki gibi olursunuz, o zaman da kendinizden nedenini bile anlamadığınız bir şekilde nefret etmeye başlarsınız.

değmez.

hoşlanılan kişinin ''ama ben seni arkadaşım olarak görüyorum.'' demesi ile düşülen bölge. akabinde ise ''sana değer veriyorum, senin arkadaşlığın benim için çok önemli, seni kaybetmek istemiyorum.'' cümlesi gelir. sakın yemeyin. eğer yerseniz karşıdakinin egosunu bir süre daha tatmin edersiniz. bir süre sonra o ayılmayı illa yaşıyorsunuz. öyle veya böyle dank ediyor kafaya. siz flört edinirsiniz, sizi friendzone'a iten kişi bir sevgili/flört bulur bir şey olur yani o ayılmayı illa yaşarsınız. tabi 2. dediğim olursa onun da hafif acısını çekiyor insan.

bir daha bu duruma düşmemek için de karşıdakine niyeti en baştan belli etmek gereklidir. olmazsa da en baştan olmasın.

başlıkta friendzone’lama olayı kadınlara, friendzone’lanma olayı erkeklere mal edilmiş, bunlar külliyen yalandır, buradan başlayalım.

derseniz ki “yok ben illa cinsiyet ayrımı yapacağım en çok erkekler friendzone’lanıyor” o zaman erkekler sinyal okumada ve anlam yüklemede kadınlardan başarısız demek ki. erkek bireyler olarak güldü, verecek algısından biraz kafanızı kaldırma vaktiniz gelmiştir belki, bilemiyorum fikirdir. ama dediğim gibi, siz illa cinsiyet ayıracaksanız ayıralım, yoksa pozisyon temiz, oyna, devam.

şöyle devam edelim, cepte tutma, yedek görme, yarına saklama gibi bir durum da söz konusu değildir. her hoşlandığın yazıldığın sana pas vermek zorunda değil; seni insan olarak seviyor, muhabbetinden hoşlanıyor, dahasını istemiyor ve arkadaş kalmak istiyor olabilir. bundan daha normal herhangi bir şey yok. illa yok ben senle arkadaş olmam diyorsan ali’ye kibarca bir bay bay! yürür yoluna gidersin, böyle tarlası bağı yanmış çiftçi gibi çömülecek bir durum yok.

yine devam edelim muhabbetinden ortamından çok zevk aldığımız her insanla sevgili olacak olsak ohoo evin yolunu bulamazdık, bi sakinleyin, arkadaşlık dostluk kimi zaman sevgililikten evladır. arkadaşlık da bir lütuftur. ha yetinirsin yetinmezsin, ama lütuftur.

son olarak bir insan sizi arkadaş olarak görüyorsa bununla okay olup* yolunuza bakmaktan başka seçeneğiniz yok, ağlayarak günlüğünüze yazmak dışında.

ay ama ben seni arkadas olarak goruyordumun ecnebicesi. her fani bir gun bu bolgeyi deneyimlemek zorunda kalacak, maalesef.

ikili iliskilerde; sevilen tarafin, seven tarafi sozde incitmemek icin olusturdugu sacmalik bence. yani aklin ermedigi milattan once lise yillarini tenzih ederek konusuyorum tabii ki,
abi ben seni begendim, sen beni benim seni begendigim gibi begenmedinse -ki assssiri dogal bir sey bu- sal, ne demeye arkadas olarak devam etmeye calisiyorsun?

seven kisiye lan acaba gunun birinde beni de degerlendirir mi? dusuncesini niye sorgulatiyorsun, vicdansiz.

anlik gonul kaymasi haricinde kesinlikle bulunulmamasi gereken bolge. sevdigi alenen belli olan birisiyle arkadas olarak devam etme challenge, cepte yedekte bekler gibi, saf kotuluk.

kaybetme korkusu olan kisiler yapiyor bu zonelamayi diyorlar, bir sekilde irtibatta kalip, hayatindan haberdar olmak ama kendi hayatina dahil etmemek, sadece onun istedigi zaman gorusmek falan. valla darlandim yazarken.

olabildigince uzak durulmasi, insanlik icin en iyisi .

ilişki dilinde ''dükkanın önüne müşteri park edecek, şöyle kenara al'' demektir.

bunun üç çeşidini gözlemliyorum. birincisi genelde saygıdeğer kadınlarımız* tarafından yapılan. herkeslere boncuk dağıtmak suretiyle başlanıp, gelen herkesi yedek kulübesine alması ile olur. bunlar ilgi müptezeli. herkes beni sevsin kafası. iç dünyası doktorluk olmuş kimse farkında değil. buna çok değinmek istemiyorum çünkü buna düşmeyin artık. şey bu işte ya, evinden çıkmayıp instagramında 1782 takipçisi olan kadın. iğrenç genelledim.


bir diğeri sürekli olarak başımıza gelen veya uyguladığımız türü. bunu anlatmadan önce bahsetmek istediğim bir konu var. yeni bir trend var ilişkilerde. gerçekten yeni görüyorum bunu. 20-30 yaş arası popüler son zamanlarda. kişiler arasında cinsel bir çekim var ama bunu arkadaş seviyesinde tutmayı hoş görüyor taraflar. yani insanlar hoşlandığı insanları arkadaş olarak tutuyor. başlarken karşılıklı friendzone anlaşması gibi. garip. kesin tumblırıcı kızlarımızın başının altından çıkmıştır. neyse bu bilgi elimizde.

açıkçası bu friendzone olayına kötü bakamıyorum. çünkü minik bir iyi niyet olabilir. şey gibi. ''ya bak seni seviyorum, seninle çok iyiyim ama daha fazlası olmasın. buralarda kal'' gibi geliyor. hani kaybetmek istemediğin insanı itiyorsun friendzone. ama işte gözden kaçan nokta şu oluyor. ablacım/abicim nasıl olacak şimdi? ikimizde biliyoruz seninle çılgınlar gibi yatmak istediğimizi. bunu bile bile arkadaş muhabbeti mi yapalım? o ayran burada dökülüyor artık, nereye ne yapılacağını siz karar vereceksiniz. işte üstte anlattığım muhabbet devreye giriyor. millet bu fikre biraz yükseliyor şimdilerde. düşününce mantıklı aslında. önceden friendzone mapus gibi bir şeydi. ''sevdiğim kız bana abi'' dedi moduna bağlıyordu herkes. firendzonea birini iteklediysen aranızdaki cinsel çekimi yada karşıda ki kişinin sana ilgisini kabul ederek devam etmeyi kabul etmen lazım. en azından tavır ayarlaması yapılabilir. aksi taktirde şöyle şeyler oluyor. (bkz: sprite acımasız gerçekler reklamı) alta bırakıyorum bunu.


bunun bir de küçük emrah versiyonu var. kimselerin başına gelmesin. birine yükseksin, onun haberi bile yok yani fark ettiremiyorsun bile. birden gidip açılınca da. karşıda ne diyeceğini bilemediğinden ''ama ben seni arkadaşım olarak görüyorum'' klişesi yapıyor. çünkü bunu daha önce hiç düşünme fırsatı sunmadın ona. şu başıma geleceğine evim yansın daha iyi. bu ne ya? akınsoft mu kodladı beynini ? insan bir sinyal falan bekler. 10000 yıllık insanlık tarihi sana hiç mi bir şey aktaramadı. çok kolay lan herkese yapmadığın bir şeyi ona yapacaksın. sonra tepkisine bakacaksın. dan diye söylersen sen ne yapsın zaten? birinci seçenek seni zincire vurup mağarana götürmek olur ikinci seçenekte frienzone zaten. mecbur düşersin arkadaş hapsine.

duygusal bir şeyler hissettiğini söyleyen hiçbir arkadaşınızla arkadaşlığınızı devam ettirmeyin. bunu aranızda geçen güzel günlerin hatırına yapın. kimsenin duygusal boşluğunu kullanılacak bir meta görmeyi kendinize yakıştırmayın.
bunu yıllar önce bir kız arkadaşımda gördüm. karşısındaki kişi hala bir umut var kafasına bürünmüş. uzun zaman hayallere kapılmış. günlüğünü okuyan annesi kız arkadaşımı aradığında kadın oğlunun haline ağlıyordu.
bundan sebep yanıtınız olumsuzsa, karşı tarafa direkt söyleyin ilişkilerinizi maslahatguzar seviyesine çekin ki o da bu duygusal prangadan hür kalsın.
en yakın iki arkadaşımla bu yüzden uzaklaşmak zorunda kaldım. iyi ki de böyle yapmışım. hala eski günlerimizi özlesem de olması gereken buydu.

bakın dave baba bu konuyla ilgili şu şarkıyı yapmıştır. 1000 times goodbye

kısa zaman önce reddettiğim, sonrasında dayanamayıp kendimi ateşlere atarcasına içine girdiğim durumdur.

hoşlandığın kişinin seni arkadaş olarak görmesi durumudur.

çoğu zaman friendzonelanan taraf karşısındaki kişiye yoğun duygular hissettiği için belki bir gün bana bakar ümidi ile kendini kullandırtma eğiliminde olur, ama asıl yapması gereken friendzonelandığını anladığı takdirde eğer o kişi ile arkadaş olarak yola devam etmek istemiyorsa ilişkisini kesmektir. aksi takdirde kullanıldığı ile kalır.

(bkz: iyi çocuk ya)

(bkz: sevdiğim kız bana abi deyince)
(bkz: abla deme lazım olur)