gece aniden gelen aşık olma isteği

b.k var aşık olun.

hâlâ bizi dehşete düşürecek bir girişimcilik örneği olmayandır.
heeey, getirbüyükaşk, neden hizmete girmiyor hâlâ?
tredy olma aşık ol kampanyası da yok...
lanet gelsin.
büyük dedik diye sınır koyulmasin, lafın gelişi o.
küçük şeyler de sevindirir ruhumu.
aşk kirintisiyla doymaktansa da tek başıma aç kalırım bu hayatta ayrıca.
gidin başımdan.

şöyle hunharca seveceğim bi hatun olsa... öhöm güzel olurdu. evet.

lütfen birileri gelsin, kalbimin acil servisinde çalışacak gönüllü arıyoruz. nöbetçi mâşuk.

ısmarlama aşk.

yirmi lira fark ile büyük boy olsun mu ?

dün, birilerine bir şey alsam kime ne alsam? diye mücevherat sitelerinde sürtüyordum. şirin bir şey gördüm.



ve hemen ay gece geldi düneğen. bir an tenis ve dağcılık kulübü üyesi bir hanımefendiyle ilk bakışta taş olup, * buluştuğumuz *akşamüstü 2. dublemdeyken "aa, ben size şunu almıştım içimden geldi." diyerek bunu vermek geldi.
ve sonra aramız limonu olurdu birkaç vakte, ne güzel. ve ayrılık gelirdi ardından. mutsuz olurdum dert olurdu içime, zaten olacağı yoktu, ben niye aldandım yine?

harika duygu. harap olmak müthiş bir şey.
aşkın kendi değil, acısı güzel.

gece gece aşık olup napçan. kalk melemen de yap da karnımız doysun.

aslında yoksunluk hissini gidermek üzere harekete geçen bir dürtüdür. kendisine uyulursa pek hayırlı sonuçlar çıkmayacağı kesin. aşk zaten istekle elde edilebilecek bir duygu değil kuşkusuz. ancak zaman zaman şehvet ve arzuyu aşk ile karıştırabildiği için insan, birçok buhran yaşayabiliyor. alışkanlığı da unutmamak gerek tabi. ya da bağımlılık diyebiliriz.

aşkın bu yüzyılda gerektiği gibi anlaşılmadığı aşikar. belki de çoğumuz tanımıyoruz onu.

biraz krem yardımı ile hemen geçer.

+hadi herkes uyusun ışıkları kapatın
-bir dk baba
+noluyo lan
-aşk isteği geldi bi sn
+hay ben senin gibi...