gece yolculuğu

en yakın dostum, araba ve sevdiğimiz müziklerle en özlediğimiz şey...

şehir şehir dolaştığım şu günlerde gecenin karanlığında gezinmenin bana verdiği huzurdur.*

zamanında bir kadını gece 2'de terminalde unutmamak için verdiğim mücadeleyi hatırlatıyor bana.
otobüsün farkında bile olmayan kadın kişisi büyük bir dikkatle telefona bakmaktadır. o esnada koca otobüste uyumayan tek canlı bendeniz ise etrafa saf saf bakmakta, üstün gözlem yeteneklerini sergilemektedir. otobüs hareket eder ve aheste aheste çıkışa doğru ilerlemektedir. kadın kişisi otobüsü fark eder ancak otobüsle arasında 100 metre mesafe vardır. o esnada şahsım olan ben bütün küfürleri göze alarak o sihirli cümleyi söyler: 'paaardooon, kadını unuttunuuğğzz.' kadın kişisi ise oldukça aheste şekilde otobüse doğru ilerler. bütün otobüs halkı uyanmış, kadına fısıldayarak sövmektedir.* bendeniz ise yaptığı kahramanlıktan ötürü kafasının içinde kendi kendini alkışlamaktadır.

en tercih edilesi yolculuktur . hele ki tercih ettiğiniz yolculuğu birilerinden ya da kendi düşüncelerinizden kaçmak , kafanızı dinlemek için seçtiyseniz daha da güzeldir bence . yıldızlara bakarak sessizlikte ve karanlıkta uyumak , düşünmek , film dizi izlemek hatta sadece müzik dinleyerek bile yolculuk yapmanın keyfi başkadır bende .

arabayı ben kullanıyorsam biraz tedirgin eder.

herkes uyuyor olur. şu an yoldayım, polis bile çekmiş karanlığa uyuyor, karantina yasağı olunca affetmez bizim gece çalışanları.

benzinliğe bi giriyorsun güvenlikçi, kasiyer herkes uyuyor. köpek bile sallamıyor kim gelip gidiyor.

her hafta yapıyorum mecburen. yakıp sigara geçiyorum, herkes uyuyor abi. yolda denk geldiğim arabadakiler bile uyuyor.

herkesle birlikte güzel bu olay öyleymiş. herkesle birlikte uyumak güzel.

ilk mola yerinde otobüsten iner inmez yakılan ilk sigaranın heyecanı ve bide yanına çay söylenirse tadından yenmez

arkasında muhakkak yarım kalmış bir şey bırakan yolculuk türü, şaşmaz.

yolculuklarımı özellikle gece saatlerine ayarlarım. kendi aracım ile gidiyorsam hafif cam açık, sevdiğim muzikler ve sigara. karanlık yollar şeritleri izleyerek düşünmek. çok keyiflidir çok.

kulaklığınız ve modunuza göre playlistiniz varsa, arada bir kafanızı yoldan dolayı sallanan otobüs camına vuruyorsanız, alın size mis gibi çalan şarkıya göre hayal kurmacalı yolculuk. üstelik gece karanlığıyla simsiyah boş bir sayfa sizi bekliyor

arka koltukta tek başına yayılarak gidiliyorsa eğer daha bi güzel olan yolculuktur.

huzur veren sayılı şeyden biridir.

bilmediğin bir yolda giderken sürekli selektör yapıp durmak. yol nereye dönüyor diye gps ekranından ve selektörle yol kenarı reflektörlerinden yolu kestirmeye çalışmak. ulan eşek mi çıkacak, at mı inek mi, çukur mu diye gerilmek. kenarda park eden reflektörsüz romörk vs. engeller. manzara diye bir şeyin kalmaması.

şeklinde ve daha bir çok ufak tefek sorunları nedeni ile "gün battı gavur yattı" taktiği ile yol alırım. hiç sevmem.

sevdiğin kadın veya 2 dostun yanındaysa kasa kasa bira ile dünyanın dolaşılabilir olacağını hayal ettirebilen yolculuk. burada tebessüm var.

otobüsün büyük camına kafayı dayayıp gökyüzündeki yıldızları izlemek ya da hava sıcaksa arabayla gidiliyorsa camı açıp, kafayı çıkartıp , özgürlüğün tadını çıkarmaktır. ha bir de müzikler mühim tabii. ah bir de tren yolculuğu yok mu?

gece yolculuğu müthiş bir şey. otobüse bir biniyorsun sonra da uyuyorsun gözünü bir açıyorsun başka şehirdesin. ışınlanma bulunmadan şehirden şehire ışınlanmanı sağlayan şeyde diyebiliriz bu yüzden gece yolculuğuna.

en sevdiğim yolculuk zamanıdır. yolda ışıklara bakarak hayaller kurmayı seviyorum.

bu sefer çok güzel müzikler dinlicem, etrafa bakınıcam diyip her zaman uyuyakaldığım yolculuk.

galiba şu an ihtiyacım olan tek şey.

en çok çok çok özlediğimdir. bir önceki gece sabahlarım, öğlene doğru yatarım, akşam uyanırım. sonra o tatlı hazırlık başlar, bavul toplanır falan.
saat 22:00 gibi yola çıkarım, müzik tabi ki eşlik eder bana. sonra yavaş yavaş sürerim, yaklaşık 10 saat sonra varınca hiç dinlenmeden koşa koşa denize giderim. oooof of...