gelecek

kendisinden zaten kaçamadığımız halde peşinde koştuğumuz yegane şey.

hiç gelmeyecekmiş kadar uzaklıkta.

gelecek bir gün gelecek.

ileriye gelecek denir. tahmin edilemez oluşu onu önemli yapıyor. bilinmemesi onu değerli yapıyor.

sanki geçmişten daha eski.

kaygılı bir mizacınız varsa yalnızca stres kaynağıdır

gelecek nasıl gelecek bilemeyiz. ancak beş yıl sonra olacağın insan; bugün okuduğun kitaplara, zaman harcadığın insanlara, tükettiğin gıdalara, alışkanlıklarına ve giriştiğin konuşmalara bağlıdır denilebilir.

toplu halde bügün olmayı bekleyen yarın'lardır.

gelecek misin leyla

gelecek olduğunu bilmediğin ama uğruna şimdini yitirdiğin bir kaos durumu.

içinde olduğumuz zaman dilimi.

gelecek sadece zaman belirtmez bence. gelecek dediğimiz kavramın içini doldururuz. mesela o gemi gelecek o gün gelecek gibi. yani gelecek, beklediklerimizdir aslında. kişiye göre geleceğin tanımı değişir

içinde her şeyin barınıyor olabileceği gizemli sis.

gelecek geçmişin bir kopyasıdır.

hiç gelmeyecek gibi...

beni en çok endişelendiren kavramlardan birisi. bu yıl 25 oldum ve çevremdeki insanlardan gözlemlediğim kadarıyla yalnızlaşıyoruz. daha doğrusu işe başlayanlar var, hala okulda olanlar var, çoğu kişinin yalnızlaşmaktan çok kendi derdiyle bir tarafa savrulduğunu gözlemliyorum. arada sırada takvime bakıp 2 sene(ya da 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 sene) önce o gün ne yaptığımı düşünürüm. bir sürü duyguyu hissetsem de aralarında endişe olmazdı. şuan endişe var.
geçen gün sürekli görüştüğüm arkadaşlarımla görüştüm işe başlayanlar var, günde 12 saat çalışan var, son sınıf olup bitirmeye çalışan var ve bu kişiler her saatimi beraber geçirdiğim insanlardı. herkes kendi yolunu çizmiş bir tarafa savruluyor, önceden gece 12’de 1’de çalan telefonum çoğu gün sessiz, bakmıyorum bile. gidişat cidden kötü gözüküyor, hele ki işe başlayanlar kaşarlanınca ya da ben işe başladığımda hepten huni takıp delireceğim gibi geliyor.

gelecek uzun sürer mi ?

henüz gelmemiş olan.
tanıyor muyum sizi, sanki bi yerden?
daha güneş doğmadı, serin bi hava var.
güneş doğduğunda sıcak olacak hava.
o zaman da bana tanıdık gelecek misiniz?
yani güneş doğunca, en tepedeyken ve batarken.
daha ne güneşler doğup batacak değil mi?
kapkaranlık geceleri aydınlatacak, sabahladığın günde seni şaşırtacak,
seni tatlı bir uykuya çekecek,
belki en tatlı yerinde uyandıracak.

yine aynı şey oldu bak imgelerim birbirine girdi.
kayboldum.

geleceğin, geçmişin ve şimdinin olmadığı bir yer beni bekliyor.

gitsem iyi olacak, vakit geldi...

bence gelecek bir yanılsama. çünkü aslında yok. biz varsayımsal olarak varlığını düşünüyor ve olmasını ümit ediyoruz. sonra da var olduğunu kabul edip ona göre umut veya endişe yaratıyoruz. gelecekin olduğunu düşünmek şimdide yaptıpımız şeylerin etkilerinin sonradan gelmesini kabul etmemize yarıyor. geçmiş ile ilgili düşündüklerimiz de çok benzer ama en azından onu yaşadığımızı kabul edebiliriz.