gelecekteki haline şu an söylemek istenilen şey

bu kadar stres cigara olacağı belliydi.

hayal etmeye ve onları gerçekleştirmeye devam et

şimdi şöyle kanka istediğin gibiyse her şey okey muhtemelen hayalini yaşıyorsun ve senin idealini gerçekleştirmen için daha çoooook çalışman gerek kolay gelsin bir şey canını sıkarsa yanında o var nasılsa çok da etkilemez biliyorum.
istediğin gibi değilse eğer orda işler yolunda değildir allah kurtarsın kardeşim akwjejejr.

live like a man.

ruhun kanatlanıyor, biliyorum. başının üstünde bulutları hissetmek hoş şey tabi. durma! gülmeye devam et zirâ sana en yakıştırdığım halin simandaki gamzelerindir. geçmişte yeterince göz yaşı döktük. hayatın bize borcu var. sen bu borcu söke söke al!

sahip olduklarına şükret.onların henüz elinde olmadığı bir zamandan sesleniyorum sana. yeteneklerinle, imkanlarınla gönlünce yaşa ama tüm bunları insanlarla ölçülü şekilde paylaşmayı unutma. çevreye ve tüm canlılara karşı duyarlı ol ve bu mesajı okurken yıllar önce ne yapacağı konusunda oldukça şaşkın olan kendine bakıp gülümse..herşeyin tahmin ettiğinden daha hızlı ve kolayca yoluna gireceğini kulağına fısılda bunu biliyor olsa da senden duymak ona iyi gelecektir.görüsürüz yine bye.

son düzlükte şarampolden iyi kurtardım kendimi. kıymetini bil güzel yaşa. huysuz ihtiyar olma onlardan çok çektin malum sende çektirme.

al şu takatukaları takatukalarında ufff amaaaannn!

rüzgarlar fırtınalar senden herseferinde birşeyler kopardı canın acıdı elbet ancak ancak güzellikler de getirdi..unutma şuanki haline bunlari yaşayarak ben olarak geldin ben olmaya devam et . ınsan olduğunu unutmadan herşey bizim için sevgi senin içinde gerisi gelip geçecek. yanlışlar doğrular, kızgınlıklar ,acılar, güzellikler herşey bizim için.hep olduğun gibiydin hep olduğun gibi kal. hayata ayak uydur kazandılarınla kaybettiklerinle yeniliklere gelişime açık ol ama hep kendin ol.

kesin illegal yollarla zengin olacaksın oğlum sen. hissediyorum.

oynat bakalım...puahah.

umarım mutlusundur.
hâlâ kendinsin biliyorum, kendinsen mutlusundur ve kendinsen gelişmişsindir.
ama umarım beklediğinden, her günkü mutluluğundan daha mutlusundur ve beklediğinden daha çok gelişmişsindir.
umarım kendini dahi şaşırtmışsındır güzelliklerle. umarım sevdiğin vardır ve yanındadır, mutlu olman için gözlerinin içine bakanı bulmuşsundur.

bir şeyleri değiştirmemiş olma ihtimalin, gerilim müziği eşliğinde kalp çarpıntısı hissi yaratıyor. umarım tahmin ettiğim gibi değildir. yine de beklemedeyim, ters köşeler yapma potansiyalin var. güzel denkleşmeler ile birlikte çorap söküğü gibi devamını getirdiğin bir rutinin olabilir. öyle değil mi?? istediğine dönüşmüş olabilirsin.

durdun, durdun güzel şeyler buldun değil mi? lütfen! ne halin varsa görürsün demek istemem. incitme beni.

gelecekteki ben daha deneyimli olacağından o dönüp bana bir şey söylesin. doparlan bıraqma kendini falan….

umarım başarmışsındır.

umarım artık mutlusundur.

bu sene nasıl geçti diye düşünürken aklıma geldi böyle bir not düşmek kendime.

canım kendim, bu yıl nasıl başladı hatırlıyorsun değil mi? "artık hayatta olmaz, bir daha da denk gelemeyiz bu hayatta, yolu buraya düşmez ki ama bir şey olsa da gerçekleşse" dediğin ama hiç ihtimal vermediğin o dönüşle başladı her şey; birinin tek yön uçak biletiyle... olmaz diye düşünüyordun ama içindeki bir his senin peşini bırakmıyordu -hala da bırakmıyor ya!- ne olursa olsun umut kırıntısı bırakıyordu içinde, ama sen çok gerçekçiydin; bakıyordun olanlara ve olması mümkün değil diyordun. ama ne oldu? bir gün ansızın gelen mesaj önce iletişimi tekrar ateşledi, yine de bir ihtimal vermedin ama "geliyorum" dedi. o anı hatırlıyor musun? ağzın açık şekilde koştuğun o arkadaşını peki? içinin nasıl kıpır kıpır olduğunu peki? ufacık umutların da gerçekleşebileceğini nasıl unutursun?

sonrası da çok şeyler öğretmedi mi sana? net olmayı da öğrendin, zamana bırakmayı da, gri alanda yaşamayı da...

yurt dışına taşınmayı düşündün. düşünmekle kalmadın, son aşamaya kadar da geldin, ama yine bir şeyler sana fısıldadı ve gidemedin, kaldın. gitmek için adım atarken ne kadar heyecanlı iken, kalırken de aynı heyecanı duymadın mı? bu sayede bulunduğun yerde hayatını güzelleştirmeyi, her koşulu mümkün olduğunca iyileştirmeyi, keyif almayı öğrenmedin mi?

kendine zaman verdin, çünkü artık o iş yerinde mutlu değildin. aslında anında başka yere geçebilirdin ama sabretmeyi ve içine sinene kadar ince eleyip sık dokumayı öğrendin. o aidiyet hissini yakalayana kadar bekledin, "e haydi, bu sefer oldu bu iş" diyenlere inat, onu hissedene kadar durdun. giderken de gördüğün, yaşadığın ve hissettiklerini söyleyerek gitmedin mi? sonrasında sana saygı duymaya devam etmediler mi? bu gururunu okşamadı mı?

ya yeni iş heyecanı? nasıl özlemişsin yeniden başlamayı, acemi olmayı, yeni bir iş ortamına girmeyi ve "ben buradayım" demeyi değil mi? tüm zorluklara rağmen, sabahın köründe yollara düşmene rağmen, bir günde 2 şehir değiştirip 3 hafta eve uğrayıp sadece valiz değiştirerek toplantı toplantı koşmana rağmen "çok mutluyum!" demenin ne kadar kıymetli olduğunu öğrendin değil mi? bu arada ara sıra ilgi odağı olmanın güzelliğini da yaşadın, demek ki o kadar sıradan olmaya çalışsan da bazen parlayan yıldız olmalıymışsın ve bunun hissi de başkaymış.

sonra kendini daha çok fark etmedin mi? kendini hep ketum bir kadın olarak tanımlamıştın ama kıpır kıpır yanını da keşfettin. o bakmam dediğin abuk sabuk fantezi kıyafetlere bile gülerek bakmaya başlamadın mı? değişmeyi öğrenmedin mi? bunların hepsi sana yeni bir enerji vermedi mi? durmadan devam ediyordun, arada bir dinlenmeyi de öğrendin; bir otel odasında dışarıya öyle sessizce bakıp karanlıkta kaybolmayı öğrendin ve bu da sana iyi geldi değil mi?

peki ya hayal kırıklıkları? en kallavisini de yaşamadın mı bu yıl, hem de 3.kez? ne zordu değil mi, kendini çok salak ve bomboş hissetmiştin. ama ne oldu, o da geçmedi mi? hem de geçtikten sonra daha da güzelleşti hayatın, daha da dik çıkmadın mı o günlerden? kendinden daha emin ilerlemedin mi? şimdi aynı şeyi yaşasan aynı şekilde yıkılır mısın, hiç sanmam! biliyorsun artık kendini iyileştirmeyi, tedavi etmeyi ama daha da öğrenmeye devam edeceksin, bunlarla bitmedi; bunu hepimiz biliyoruz.

ve inan ki yine dolu dolu günler seni bekliyor. işin seni heyecanlandıracak, alıp yukarılara taşıyacak; yorulacaksın ama keyif alacaksın. keyif almayı bıraktığın noktada artık daha fazla devam ettirmeden değiştirmeyi öğrendin; daha cesur olacaksın adımlarını atarken. çok iyi günler olacağı gibi kötü günler de olacak, fakat sen onları da çevirmeyi öğrendin; yine aynısını yapacaksın. üzülmeyi, ağlamayı, korkmayı unutma... bunların hepsini yaşayacaksın ama inan ki çok mutlu olacaksın. çünkü o istediğin aile var ya, o hiç uzaklarda değil; hayalindeki gibi bir ailen olacak ve bu senin bu hayattaki en büyük enerjin olacak. bak sen gelecek yıl nasıl değiştirecek seni, yolunu ve hayatını. nasıl güzel şekil alacak hayatın, inan ki çok yakında bunların hepsi.

ve çok güzel bir çocuk yetiştireceksin bu hayata; bildiğin doğrularınla, iletişim kurarak, hayatta bildiğin tüm güzelliklerden feragat etmeden, onun da varlığına saygı duyarak, birlikte yetiştirmek istediğin insanla onu bu hayata hazırlayıp, güzel bir çocuk bırakacaksın bu dünyaya. hatta iki... bir tane de evlatlık edineceksin, bunu yıllardır dilinden düşürmedin ve yapacaksın; iyi ki de yaptım diyeceksin!

“ güzelleş be oğlum şimdilik ölümüne kadar hayattasın.”

büyüdüm ama adam olmayacağım öyle bir niyetim yok. teşekkürler.

hala ölemedin mi? püü

bu aralar sık sık düşündüğüm şey aslında. nasıl bir geleceğim olacak?
hala hayattaysan anın tadını çıkartmaya bak. muhtemelen etrafında eskiden tanıdığın hiç kimse yok veya gerçekten hiç kimse yok. sen yeni bir sensin. ismin farklı, dinlediğin müzikler, sevdiğin araba, giyim tarzın… her şey çok farklı ama sen böyle mutlusun. unutma!