geleneksel yaşamdan modern yaşama geçiş süreci
başlık "garavel usta" tarafından 22.10.2022 02:25 tarihinde açılmıştır.
1.
ön not: geleneksel yaşam ve modern yaşam ile kast edilen, aslında yaşam şartlarından daha çok yaşam şeklidir.
geleneksel yaşam; örf ve adetle belirlenmiş toplum kurallarına uygun yaşamdan ibarettir. geleneksel insanın, doğrularını ve yanlışlarını gelenekleri belirler. gelenekler adeta onun ikinci bir karakteridir. geleneksel insan, örf ve adete aykırı davrandığı zaman suçlu ve kusurlu hisseder. bu nedenle, suçluluğu ve kusurluluğu pekiştirildikçe (ayıplandıkça) geleneksel yaşam tarzına bağlılığını sürdürür.
modern yaşamda ise insan davranışının kaynağını, insanın bireysel bilinci oluşturur. artık burada toplumun bir parçası olmaksızın da tek başına var olmayı başarabilmiş bireylerin varlığından söz edilir. bireyler davranışlarını doğrudan kontrol eder. bilinciyle ortaya koyduğu hiçbir davranıştan çekinmez. böylece kendi karakterini oluşturur. bütün davranışlarının sebebini bilir, bütün sorunların farkındadır. yönlendirilmez, duyguları sömürülmez, kalabalıklar içerisinde kaybolmaz. ancak birey olmayı başarmış insan sorumludur. davranışlarını toplum kuralları değil, kendisi açıklamak zorundadır. modern yaşamı benimsemiş insan birey olmakla birlikte özgürlüğünü tam manasıyla kazanmıştır.
geleneksel yaşamdan, modern yaşama geçiş süreci ise yılları alır. bir kimsenin davranışlarının kaynağını değiştirmesi, o insanın davranışlarını değiştirmesinden daha zordur. zira bu durumda birey, kendisinde güvendiği kaynaklar (anne, baba, aile, öğretmen) tarafından öğretilen bilgilerden bir anda kopmuştur. yoğun suçluluk duygusu, akabinde boşluk hissi, karakter karmaşası, kendini tanıma zorluğu yaşaması oldukça doğaldır.
geleneksel yaşam; örf ve adetle belirlenmiş toplum kurallarına uygun yaşamdan ibarettir. geleneksel insanın, doğrularını ve yanlışlarını gelenekleri belirler. gelenekler adeta onun ikinci bir karakteridir. geleneksel insan, örf ve adete aykırı davrandığı zaman suçlu ve kusurlu hisseder. bu nedenle, suçluluğu ve kusurluluğu pekiştirildikçe (ayıplandıkça) geleneksel yaşam tarzına bağlılığını sürdürür.
modern yaşamda ise insan davranışının kaynağını, insanın bireysel bilinci oluşturur. artık burada toplumun bir parçası olmaksızın da tek başına var olmayı başarabilmiş bireylerin varlığından söz edilir. bireyler davranışlarını doğrudan kontrol eder. bilinciyle ortaya koyduğu hiçbir davranıştan çekinmez. böylece kendi karakterini oluşturur. bütün davranışlarının sebebini bilir, bütün sorunların farkındadır. yönlendirilmez, duyguları sömürülmez, kalabalıklar içerisinde kaybolmaz. ancak birey olmayı başarmış insan sorumludur. davranışlarını toplum kuralları değil, kendisi açıklamak zorundadır. modern yaşamı benimsemiş insan birey olmakla birlikte özgürlüğünü tam manasıyla kazanmıştır.
geleneksel yaşamdan, modern yaşama geçiş süreci ise yılları alır. bir kimsenin davranışlarının kaynağını değiştirmesi, o insanın davranışlarını değiştirmesinden daha zordur. zira bu durumda birey, kendisinde güvendiği kaynaklar (anne, baba, aile, öğretmen) tarafından öğretilen bilgilerden bir anda kopmuştur. yoğun suçluluk duygusu, akabinde boşluk hissi, karakter karmaşası, kendini tanıma zorluğu yaşaması oldukça doğaldır.
devamını gör...
2.
modern yaşamda insan davranışının kaynağı, bireysel bilinçten öte geleneksel yaşamdan aktarılan toplum tarafından dışlanma çekincesi üzerine kurulur. ikisi arasında kesin bir ayrım yapılması gerekilir ise modern yaşamda bariz bir eşitsizlik söz konusudur, geleneksel yaşamda ise aksine eşitlikçi yapının korunması çabası görülür.
devamını gör...