gerçek dostluk

sarsılsa da yıkılmaz.
7 yıl değil bir ömür sürer.


fascinating ukdesi.

içinde en ufak bir tereddüt/art niyet taşımayan saf/sek dostluktur.

en büyük özelliklerinden bir tanesi; araya giren zamana rağmen kaldığı yerden aynı frekansta devam edebilmesi, hatta yer yer bağın daha da güçlenmesidir.

uzaklığa meydan okuyan, zamanın ötesine taşan, pek sık bir araya gelemesen de, haftada bir telefonda konuşamasan da olan birlikteligin adıdır.
empatidir, birbirini tamamlamaktır, yarım kalan cümleye devam etmektir.
sitemsizdir, kolay kolay kırgınlık yoktur.
bol anlayış, çokça sevgidir.
az bulunur, eskisi makbuldür.

kötü günlerden geçerek oluşan şey*.

hani dost kara günde belli olur diye bir söz var, ona inananlardanım ben. insan çok kişiyle sohbet edebiliyor, eğlenebiliyor, verimli zaman geçirebiliyor ama dostluk başka bir şey. dostluk kavramının içi zaman zaman boşaltılsa da insanlar özellikle kötü dönemlerden geçtikten sonra gerçek dostlarının ayrımını yapabiliyor.

dostlar vardır, dost olmayanlar vardır ve tanıdık insanlar vardır. gerçek dost diye bir şey yoktur.

gerçek dostluk olgusu da dallı budaklıdır. irlanda tipi dostluk vardır, japon tipi, fin tipi dostluk vardır, rus tipi, materyalist dostluğu vardır, dindar dostluğu, milliyetçi dostluğu, zengin tipi dostluk vardır, halk tipi dostluk vardır. siyah jaguarın dostluğu vardır, bir beluganın dostluğu vardır, kızıl saçlı yeşil gözlü çilli bir kadının dostluğu vardır.
tüm bu varlıklar, sen onları severken ve dostun değillerken de vardırlar.. ve gerçektirler.

dostluk gerçektir. ama gerçek dostluk..

zaman ilerledikçe anlamaya başladık ki..
bir sürü arkadaşın olması önemli değilmiş.
önemli olan,
az ama, öz gerçek dostlarının olmasıymış.