orijinal adı: beautiful losery
yazar: leonard cohen
yayım yılı: 1966
catherine tekakwitha isimli bir azizenin hikayesinin yanı sıra 1960larda yaşanan karmaşık ve sıra dışı hayatların bilinç akışı tekniğiyle okurla buluştuğu kitaptır. dönemin misyonerlik akımı, kızılderililerin topraklarından uzaklaştırılması konuları yeraltı edebiyatının hakim olduğu cinsellik ve uyuşturucu gibi öğelerle desteklenmiştir.
yazar: leonard cohen
yayım yılı: 1966
catherine tekakwitha isimli bir azizenin hikayesinin yanı sıra 1960larda yaşanan karmaşık ve sıra dışı hayatların bilinç akışı tekniğiyle okurla buluştuğu kitaptır. dönemin misyonerlik akımı, kızılderililerin topraklarından uzaklaştırılması konuları yeraltı edebiyatının hakim olduğu cinsellik ve uyuşturucu gibi öğelerle desteklenmiştir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "0rene" tarafından 12.11.2022 10:22 tarihinde açılmıştır.
1.
leonard cohen'in bir değişik kitabı. çok iyi bir söz yazarı ve şair kendisi buna hiç itirazım yok ama kitap yazmasaymış da olurmuş. bence tabii yoksa bu kitabı anasını babasını savunur gibi savunan bir arkadaşım var.
ben niye beğenmedim? çünkü bilinç akışı tekniğinin en kötü örneklerinden bence. zaten okuması zor olan bir yazım şekli, bir de böyle manasız bir cümle sıralaması şeklinde olunca hiç çekilmiyor... belki çeviri iyi değildir diye ingilizcesini buldum biraz da ordan okudum ama yok. çeviride sıkıntı yokmuş kitabın kendisi böyleymiş. kitap yarım bırakmaktan nefret ediyorum ama kendime işkence yapmayı da istemiyorum bu yüzden yine 50 sayfa sonra bıraktığım bir kitap oldu. belki geri kalanı çok güzeldir bir şey diyemeyeceğim bu konuda.
arkadaşın kitabı savunuşu da sanırım anlatımını çok beğenmesindendi. belki de kitaptan anladığı kadarıyla iyi empati kurmuştur. edebiyat çok öznel bir şey işte. benim işkence olarak gördüğüm şeyi kendisi bayıla bayıla okumuş.
kitabı okuyun ya da okumayın diyemiyorum. bence birkaç sayfasını okuyup öyle karar verin.
ben niye beğenmedim? çünkü bilinç akışı tekniğinin en kötü örneklerinden bence. zaten okuması zor olan bir yazım şekli, bir de böyle manasız bir cümle sıralaması şeklinde olunca hiç çekilmiyor... belki çeviri iyi değildir diye ingilizcesini buldum biraz da ordan okudum ama yok. çeviride sıkıntı yokmuş kitabın kendisi böyleymiş. kitap yarım bırakmaktan nefret ediyorum ama kendime işkence yapmayı da istemiyorum bu yüzden yine 50 sayfa sonra bıraktığım bir kitap oldu. belki geri kalanı çok güzeldir bir şey diyemeyeceğim bu konuda.
arkadaşın kitabı savunuşu da sanırım anlatımını çok beğenmesindendi. belki de kitaptan anladığı kadarıyla iyi empati kurmuştur. edebiyat çok öznel bir şey işte. benim işkence olarak gördüğüm şeyi kendisi bayıla bayıla okumuş.
kitabı okuyun ya da okumayın diyemiyorum. bence birkaç sayfasını okuyup öyle karar verin.
devamını gör...