günde 6 saat kitap okumak

kusura bakmayın , eğer geceleri uyuyan biriyseniz boş, işsiz insan işidir. günde altı saatini kitaba ayırabilen kişi gamsızdır.

benim bir arkadaşın cennet tasviriydi.
akan bir nehirde bütün gün kitap okuyup akşam-sabah sevişip tekrar yola koyulmak.

eğer bir konu araştırıyor, makale yazıyorsanız normal olan durum. zira tüm kaynakları araştırıp bakmak zaman alabilir. fakat illa ki kitap okuyacağım, hemen bitireceğim diye aralıksız okumak biraz zor aynı zamanda sıkıntı. manyak olur insan.

(bkz: en entelektüel benim)

sabah kalktığımdan eve gelene kadar geçen süre yaklaşık 12 saat desek, 6 saat de uyku olsa geriye kalan zamanda yemek, tuvalet, duş vs. hiçbir şey yapmasam ancak yetiştirebileceğim etkinliktir.

ayrılık da sevdaya dahil ya , ders çalışmak da sayılırsa neden olmasın.

gerçek dünya ile bağları koparma garantili.

okumak, son derece yararlı bir eylemdir. özellikle öğrencilerin bol bol okuması gerekir. ancak, her faydalı eylemin bazı sakıncaları da olabilir.

bu bağlamda, kurmaca metinlerin konuşma becerisini olumsuz etkilediği kanaatindeyim. nitekim 2021 yılında yapılan bir ankette, haftada 20 saatten fazla yalnız başına kurmaca okuyan bireylerin %37’si, sosyal ortamlarda kendini ifade etmekte zorlandığını belirtmiştir. okumak ve konuşmak farklı eylemlerdir. konuşmada görsel ve duyusal ögeler baskınken, okuma ve yazmada yalnızca kelimeler ön plandadır. ayrıca, konuşma bir defada gerçekleşir ve geri dönüş yoktur; oysa okuma sırasında kişi istediği kadar başa dönebilir, cümleleri tekrar tekrar okuyabilir. "çok okuyan iyi yazar, çok dinleyen iyi konuşur" sözü bu ayrımı güzel bir şekilde özetler.

okuma eylemi genel olarak faydalı olsa da, kurmaca metinlerin yoğun ve tek başına okunması, bireyin konuşma ve sosyal iletişim becerilerini olumsuz etkileyebilir.

fazladır. gerek yoktur.
başka işiniz yok ise olabilir.
tabii başka işiniz yoksa derken, bir yandan da geliriniz devam ediyorsa yani.
pasif gelir gibi düşünün.

okumaya ayrılan süre miktarından çok, ne okunduğu, nasıl okunduğu ve nitel anlamda ne kazanıldığı önemlidir diye düşünenlerdenim.