gürültü yapan komşu

başa bela komşudur.
ev alma komşu al sözü yüzde yüz doğrudur.

insanlıktan nasip almamış insandır. deli oluyorum şu sert ani kapı seslerine!

ağzına kürekle vurulmak istenilen komşudur.

sadece kendisini düşünen insan tipidir.
bu yüzden ev değiştirmek kaldığım için bu konuda yaralıyım.

komşum yok benim. yapmayın böyle insan özeniyor.

üst kat komşumuzdur. üst katımızda bir çift yaşıyor ama at gibi koşuyorlar. galiba dünya atletizm şampiyonası bizim üst katımızda gerçekleşiyor.
bir de ya duvarlar çok ince ya da alarmı bütün mahalle uyansın diye megafona bağlı şekilde kullanıyorlar.

insanların evden çıkmasının neredeyse imkansız olduğu şu günlerde zerre denetim yapmayanların pek kıymetli vatandaşıdır. ailecek öğleden sonraya kadar uyuyor sonra gece yarılarına kadar çocukları sokakta tepinirken; yetişkin olanları da sanki gündüzmüşçesine bahçede lak lak yapıyor lan. evde daraldıkça tadilata sarıyor olduk olmadık saatlerde. (bkz: kapanma sırasında tadilat yapası gelen komşu)

benim "komşum" değildir azizim. dükkanını kapatmış da zor durumdaymış da bilmem ne. bir an önce acından geber de helvanı yiyelim lan. sen insan falan değilsin.

sabahleyin matkap çalıştıran komşudur.

şuan yanımdaki evde oturan çocuklu aile ve arkadaş grubudur.
bir taraftan arabesk müzik eşliğinde maç izleyip bira içen erkek grubu , diğer tarafta kevşe kahkahaları atan dişi grubu , diğer tarafta birbirlerine "ben anne olucam , siz ikiz bebekler olun." diyen ufaklık grubu. hepsi ayrı gürültü yapıyorlar.
ramazan sonrası kendilerine güzel bir misilleme yapıp , empati eğitimi vericem. 5 6 saplı bol küfürlü , yüksek ses müzikli bir mangal , gece sonunda escortlu açık pencerede bol volumlü bir sex.

şafak vakti şunu açın yüksek wattlı bir hoparlör ile son ses, bir daha kimse çıt çıkarmıyor:

bir kaç güne kadar çok pis hışmıma uğrayacak komşudur. hissediyorum.

beni ciddiye almadılar. allah'a havale etmek çözüm değildir. ağzını burnunu yamultmazsanız bu dert sizi eritir bitirir. o nedenle içinizdeki zehiri mutlaka akıtmalısınız. vallahi her şeyi göze aldım. yapacağım.

akustigi amfiye baglar sabahtan aksama kadar akdenjz aksamlari soylerim yanik sesle, o zaman bir daha ses cikarmazlar

üretici olduğunu zanneder fakat tüketicidir.

ciddi anlamda rahatsız edici bir durum hele bir de uyumak üzereyseniz ciddi ciddi sinirlerinizi yıpratır.şiddet ise çözüm olmamakla beraber laftan anlamaz komşuları tarafından rahatsız edilenlere bol sabır diliyorum.
t: sadece o ortamda kendinin yaşadığını düşünen(düşüncesiz)hücre topluluğudur.

gürültü yaparak karşılık verilir ve max. 3 dakikaya susarlar.

aynı olay aziz nesin'in başına geliyor. ama o gürültüye gürültü ile karşılık vermiyor. ne yapıyor biliyor musunuz? gürültü yapan komşuna mektup yazıyor.
bakın ne yazıyor;

sevgili kazım bey’ciğim,
hiç grev yapmadan, pazar günleri bile çalışan, apartmanın ikinci katındaki fabrikanızdan dolayı sizi candan kutlarım. büyük bir icat üzerinde çalıştığınızı tahmin ettiğimden, bu saate kadar kıyıp da fabrikanızın çalışmasını engellemek istemedim.
ama böyle giderse, her zaman faal olan fabrikanızın altında çalışıp para kazanamayacağımdan, bizim aileyi de geçindirmek size düşecek.
çok uzun zamandan beri fabrikanız çalıştığına göre, bir büyük gemiyi parça parça yapmakta olduğunuzu tahmin ediyorum.
herhalde parçaları birleştirip gemiyi yapınca hepimizi şaşırtacaksınız. artık bugün akşam olmak üzere.
acaba fabrikanızı bir iki saat paydos edip, biraz da benim çalışmama müsaade eder misiniz ?
bu iyiliği bir yazardan esirgemeyeceğinizi düşünerek, size hürmet olarak imzalı bir kitabımı gönderiyorum.
en iyi komşuluk duygularımla.

önce "evinde marangoz atölyesi mi var, sürekli matkap testere sesi geliyor" diye sorduğum, sesin kesilmemesi üzerine adamı yakalayıp, "bir daha çıt gelmeyecek evinden. aksi halde o matkabı münasip yerine sokarım, paytak paytak yürürsün hayat boyu" diye tehdit ettiğim üst kat komşum kiracı, bir gün sonra evinden tam bir marangoz atölyesi çıkardı. sitede iki bina ötedeki binada oturuyormuş, oradan da aynı sebepten çıkartılmış.
bundan önceki komşum doğrudan evin sahibiydi. iki yaşındaki çocukları sabah altı gece on, hiç durmadan par pat pat koşuyordu. hiç durmadan ama. uyardım. çocuk bu ne yapalım diye şarladılar. çocuk sahibi çocuğun hareketlerinden doğrudan sorumludur. baş edemiyorsanız koltuğa koli bandıyla yapıştırın dedim.
epey bir korktular deli var diye. evimin odalarının tavanına oto alarm kornaları bağladım. gece üç dört. evlerinin içinde patlıyordu sesleri.
en sonunda taşındılar.
özetle "demooooğrağsilerde çağre tükenmez". yaratıcı olmak lazım.

gezsinler tepinsinler çok güzel oluyor.

sabah 6.00 da motorla odun kesiyor. arada bir ara gazı veriyor uyumak mümkün değil.

pazar günleri uzun uyumayı severim ama karşı komşum o kadar sesli şarkılar açıyor ki , hayır bir de şarkı zevki de sıfır. resmen sinir krizi geçiriyorum şu anda.