1.
yoğun istek üzerine bu başlığı açmaya karar verdim. (bir kişi)
nasıl tanımlayalım bunu... örneklerle mi anlatalım?
hayallerinizin bozulması için önce güçlü bir hayaliniz olmalı. bu o kadar güçlü bir hayal olmalı ki belki üstünde yıllarca düşündüğünüz, tasarladığınız hayallerinizi yok edecek bir hayal olmalı. genelde aşkla ilintili olur bu tarz hayaller.
birini güçlü bir şekilde sevmek, onda anlam bulmak ve kendini onunla tanımlamak bir yanıyla tehlikelidir. çünkü her şey zıttı ile var olur.
zannediyorum ki aşk, diğerleri arasında en güçlü duygudur. aşıkların dağları deldiği üzerine gerçekleri nesiller birbirine anlatır da durur ve her insanın en güçlü olduğunu düşündüğümüz hayatta kalma dürtüsünü elimine eder.. buradan aşkın rasyonel olmadığı gerçeğine ulaşırız. çünkü hayatta kalma dürtüsü üstünde ne tahayyül edilebilir?
ama aşk öyle rahatsız edici, öyle kırıcıdır ki milyarlarca yıl içinde gelişen, karanlıktan doğan yaşama bile üstün gelir. konağının hayatta kalma dürtüsünü elinden alan bir şey daha var; bir mantar türü*
peki, tüm bu anlamı kaybettiğimizde ne olur? insan gibi basit bir türü bu kadar yaralan bir duyguyu neden keşfettik bilmiyorum ama yeri doldurulamaz duygular yok olurken yerini başka duygular alır.
kendini ve hayatı tanımlama şeklin yavaşça çürümeye başlar. aşkın boşluğunu nefret alır. kaybedecek hiçbir şeyin kalmadığını hissedersin kendinden başka ve sonra neden bundan da kurtulmuyorum dersin.
ama insan işte, çiğ süt emmiş. hiçbir duygu sonsuza kadar kalmaz kalbinde. zamanla her şeye alıştığı gibi ona da alışır. sessizleşir ve sessizleşen her şey gibi derinleşir. sonunda nefret de tahtını huzura bırakır. hayalleri bozulmuştur ama ne zararı var? yenisini kurabileceğini anlarsın.
bir köşede oturursun ve yeni bir hayal kurarsın. varsın o da bozulsun ne zararı var :)
nasıl tanımlayalım bunu... örneklerle mi anlatalım?
hayallerinizin bozulması için önce güçlü bir hayaliniz olmalı. bu o kadar güçlü bir hayal olmalı ki belki üstünde yıllarca düşündüğünüz, tasarladığınız hayallerinizi yok edecek bir hayal olmalı. genelde aşkla ilintili olur bu tarz hayaller.
birini güçlü bir şekilde sevmek, onda anlam bulmak ve kendini onunla tanımlamak bir yanıyla tehlikelidir. çünkü her şey zıttı ile var olur.
zannediyorum ki aşk, diğerleri arasında en güçlü duygudur. aşıkların dağları deldiği üzerine gerçekleri nesiller birbirine anlatır da durur ve her insanın en güçlü olduğunu düşündüğümüz hayatta kalma dürtüsünü elimine eder.. buradan aşkın rasyonel olmadığı gerçeğine ulaşırız. çünkü hayatta kalma dürtüsü üstünde ne tahayyül edilebilir?
ama aşk öyle rahatsız edici, öyle kırıcıdır ki milyarlarca yıl içinde gelişen, karanlıktan doğan yaşama bile üstün gelir. konağının hayatta kalma dürtüsünü elinden alan bir şey daha var; bir mantar türü*
peki, tüm bu anlamı kaybettiğimizde ne olur? insan gibi basit bir türü bu kadar yaralan bir duyguyu neden keşfettik bilmiyorum ama yeri doldurulamaz duygular yok olurken yerini başka duygular alır.
kendini ve hayatı tanımlama şeklin yavaşça çürümeye başlar. aşkın boşluğunu nefret alır. kaybedecek hiçbir şeyin kalmadığını hissedersin kendinden başka ve sonra neden bundan da kurtulmuyorum dersin.
ama insan işte, çiğ süt emmiş. hiçbir duygu sonsuza kadar kalmaz kalbinde. zamanla her şeye alıştığı gibi ona da alışır. sessizleşir ve sessizleşen her şey gibi derinleşir. sonunda nefret de tahtını huzura bırakır. hayalleri bozulmuştur ama ne zararı var? yenisini kurabileceğini anlarsın.
bir köşede oturursun ve yeni bir hayal kurarsın. varsın o da bozulsun ne zararı var :)
devamını gör...
2.
#2264257 muhteşem tanımlama.
benim için hayal bozukluğu kişinin çok hayal kurmasıyla eylemsizliğe girmesi sonrasında bunu fark edip, eyleme geçmek için hayal kurmayı bırakmasıdır. ama hep eylemde olamayacağımız için tekrar durduğumuzda hayal kurmaya başlarız. çünkü insan doğası böyledir.
benim için hayal bozukluğu kişinin çok hayal kurmasıyla eylemsizliğe girmesi sonrasında bunu fark edip, eyleme geçmek için hayal kurmayı bırakmasıdır. ama hep eylemde olamayacağımız için tekrar durduğumuzda hayal kurmaya başlarız. çünkü insan doğası böyledir.
devamını gör...
3.
bu kavramı çok istediğimiz, uzun zamandır istediğimiz ama olmayan ve olmayacağını da kabullenemediğimiz, düşününce hüzün yaratan aşamadığımız hayaller için kullanabiliyor muyuz? kullandım gitti.
devamını gör...
4.