hayali entryler yazmak

en sevmediğim entrylerdir. olmamış şeyleri olmuş gibi yazarlar. bir bakıyorsun evlidir, bir bakıyorsun ıssız bir adamdır, başka bir entryde çoktan kadın olmuştur bile, böyle uzar gider bu.

ben ise bunların buhar olmasını diliyorum.

hobimdir.
(bkz: hayal gücü iktidara)

hic sevmedigim 1 sey. bunu kardesim cok yapardi 2011-2012'de forumlarda falan. 20-25 yasindaydi ben de o donem yeni evlenmistim, cok cekerdim kulagini da, guzel gunlerdi be. ne yalan soyliyim.

bir üst noktası (bkz: hayali başlıklar açmak)
(bkz: ahtapotla karşılıklı oturup rakı balık yapmak)

birde bu tipler nokta atışı üfürmezler, ucu açık üfürürler ki, hedef kitle büyük olsun...çapari yada serpme...

aaaa, bana yazmış bunu...

sonra diyorlar ki yazar çıkmıyor, hayal gücü eksik milletin. olm, şurada üç kişinin yazdığı yerde bile gömüyorsunuz. harcanıyor insanlar böyle böyle işte. insanların bize doğru söylemek gibi bir borcu yok ki, her söylenene de inanmayın bi zahmet.

bundan üç sene önceydi. işe gitmek üzere evden çıkan kocama paltosunu giydirip terliklerini ayağına geçirdikten sonra önünde saygıyla eğildim.
ona tapıyordum bayılıyordum. allahım şu adamın keratayı kullanışındaki karizmaya bak diyordum kendi kendime.
evden çıkarken bana son bir defa dönüp baktı. gözleri ışıl ışıldı.
"akşam ne geyitireyim karıcığım" diye sordu.
"sen gel yeter" dedim .
bana son defa sevgiyle baktı ve çıktı.
bu kadar mükemmel bir adamı kaybettiğime hala inanmıyorum.

o seyahate hiç çıkmasaydık,uzaylılar da kocamı kaçıramazdı.

o tatile gitmeye bu kadar ısrar ettiğim için kendimi asla affetmeyeceğim.