1.
insanlardan daha "insancıl" olmaları...
devamını gör...
2.
duygusal bir cevap vermeyecek olursak insanlar aklıyla hareket ederler hayvanlar içgüdüleriyle.
devamını gör...
3.
ego tabanlı vahşet yönünden insanlarla kıyaslandığında kat be kat masum kalacak canlılardır.
hayvan, kendi canına, yavrularına, barınağına ve beslendiği alanlara açık tehdit olmadıkça saldırmaz. açlık haricinde -birtakım istisnalar hariç- avlanmaz ya da kendi türünden bir canlıyı öldürmez.
insan ise sırf kendi zevki uğruna doğayı katleder, savaşlar çıkarır, kendi türü de dahil olmak üzere her tür canlıya "zevkine" işkenceler yapar. belli ve yeterli bir alanı değil, tüm dünya alanlarını kendine ait bilir…
hayvan, kendi canına, yavrularına, barınağına ve beslendiği alanlara açık tehdit olmadıkça saldırmaz. açlık haricinde -birtakım istisnalar hariç- avlanmaz ya da kendi türünden bir canlıyı öldürmez.
insan ise sırf kendi zevki uğruna doğayı katleder, savaşlar çıkarır, kendi türü de dahil olmak üzere her tür canlıya "zevkine" işkenceler yapar. belli ve yeterli bir alanı değil, tüm dünya alanlarını kendine ait bilir…
devamını gör...
4.
pek bi fark yok. evrimsel olarak baktığında insanlar olarak beynimizi daha çok kullanabiliyoruz sadece. buna rağmen onlar bizden daha akıllı. siyasetçileri yok çünkü.
devamını gör...
5.
özellikle yunuslar,atlar bir çok insandan daha merhametli.
devamını gör...
6.
kesinlikle ve kesinlikle karşılıksız sevmeleri olan farktır. insan gibi çıkar peşinde değillerdir.
devamını gör...
7.
hayvanların insanları da kapsamasıdır; çünkü sonuçta insan da bir hayvandır.
devamını gör...
8.
hayvanlar zaten insanı da kapsayan bir alem olduğundan , anlamsal açıdan kusurlu bir cümle. mesela şey der gibi insanların fransızlardan farkı, somonun balıklardan farkı .
gelgelelim insan haricindeki tüm hayvanlardan farkımızın ne olduğu mevzu bahis anladığım kadarıyla.
bu o kadar genel bir şey ki, mesela timsahla olan farkımız var bir de denizdeki omurgasızlarla olan farkımız var. bu iki farkın arasında da takdir edersiniz ki epey fark var.
insanın genel olarak geriye kalan tüm hayvanlar aleminden farkı nedir diye düşünüldüğünde, yüzyılların yanlış cevabı olan 'bilinç' öne sürülmekte. yalnız son yıllarda yaygınlaşan bir bakış açısına göre bilinç öyle 'ya var ya yok' bir durum olmaktan çok aşamaları olan, kıdem kıdem bir şey.
bir sistemin kendine refere edebilmesi bile bilinçliliğin bir basamağı mesela. cansız sistemlerde de bulunabilen bir özellik bu. ama genel olarak tanımlanamayan o son bilinç evresi 'öznel duyunun farkındalığı neden var?' yani bilincin zor sorusu sanırsam kast edilen fark. yani neden acı çektiğimizde onu bireysel olarak gerçekten algılıyoruz, organizma yine acı sinyalini alsın işlesin dışarı ona göre tepkisini de versin; stres anında kaçsın vb. ama neden bunu gerçekten deneyimleyen bir özne var ? qualia diye bir felsefi terim var hatta bunu ifade eden. meraklıları araştırabilir.
geri kalan 'ya onlar bizden daha insaflı, onlar bizden daha insan, onlar bizden daha iyi aslında' yakarışlarını zaten asırlardır duyuyoruz. öncelikle hayır arkadaşım onlar daha 'insan' değil. zaten insan olmanın daha üstün/daha iyi olduğu varsayımından yola çıkılarak kurulmuş bir cümle bu. sen zaten demiyor musun insanlar kötü olan diye, öyleyse bu hayvanları 'insan' sıfatıyla nitelediğinde onların kast edilmeye çalışılan iyicilliğini ifade edemiyor, saçma oluyor.
şimdi bir sorum daha olacak, farkındalığı olmayan bir sistem(organizma, canlı, yapay zeka vb.) 'iyi' olabilir mi? bilincin o son kritik aşamasından bağımsız olarak bir etikten bahsedilebilir mi ki acep? yoksa öznel farkındalığı olmayan bir sistem , dışarıdan böyle farkındalığı olan bir canlı tarafından gözlenirken 'iyi' addedilen bir davranışta bulunsa dahi sadece kendi programlandığı/güdülendiği/evrildiği doğrultuda çalışmaktan ötesini yapmamakta mıdır? mesela robotların tam da programlandıkları üzere 'insana zarar vermemek' davranışını gerçekleştirdiği ve bunun için insanları sanal bir ortamda zihnen yaşattığı malum filmde *, hepimiz makine düşmanı kesildik. oysa makine , 'etik sahibi' kıstasına giren bir kavram olabilir mi? bir makine iyi ya da kötü olabilir mi? biz ona bir program yükleyip, etikle ilgili temel bilgiler verip şunu yap, bunu yapma şeklinde talimatlar (veya daha karışık şekilde de düşünülebilir) girebiliriz belki ama kendisi, bizden bağımsız olarak, koşullanmalarından bağımsız olarak herhangi bir irade sahibi midir? değilse etikten sorumlu tutulabilir mi ?
(tabii bu soruları, etiğin var olabilirliği kısmını geçtiğimiz ve evrensel bir ahlak yasasının olduğu varsayılan bir evrende soruyorum)
gelgelelim insan haricindeki tüm hayvanlardan farkımızın ne olduğu mevzu bahis anladığım kadarıyla.
bu o kadar genel bir şey ki, mesela timsahla olan farkımız var bir de denizdeki omurgasızlarla olan farkımız var. bu iki farkın arasında da takdir edersiniz ki epey fark var.
insanın genel olarak geriye kalan tüm hayvanlar aleminden farkı nedir diye düşünüldüğünde, yüzyılların yanlış cevabı olan 'bilinç' öne sürülmekte. yalnız son yıllarda yaygınlaşan bir bakış açısına göre bilinç öyle 'ya var ya yok' bir durum olmaktan çok aşamaları olan, kıdem kıdem bir şey.
bir sistemin kendine refere edebilmesi bile bilinçliliğin bir basamağı mesela. cansız sistemlerde de bulunabilen bir özellik bu. ama genel olarak tanımlanamayan o son bilinç evresi 'öznel duyunun farkındalığı neden var?' yani bilincin zor sorusu sanırsam kast edilen fark. yani neden acı çektiğimizde onu bireysel olarak gerçekten algılıyoruz, organizma yine acı sinyalini alsın işlesin dışarı ona göre tepkisini de versin; stres anında kaçsın vb. ama neden bunu gerçekten deneyimleyen bir özne var ? qualia diye bir felsefi terim var hatta bunu ifade eden. meraklıları araştırabilir.
geri kalan 'ya onlar bizden daha insaflı, onlar bizden daha insan, onlar bizden daha iyi aslında' yakarışlarını zaten asırlardır duyuyoruz. öncelikle hayır arkadaşım onlar daha 'insan' değil. zaten insan olmanın daha üstün/daha iyi olduğu varsayımından yola çıkılarak kurulmuş bir cümle bu. sen zaten demiyor musun insanlar kötü olan diye, öyleyse bu hayvanları 'insan' sıfatıyla nitelediğinde onların kast edilmeye çalışılan iyicilliğini ifade edemiyor, saçma oluyor.
şimdi bir sorum daha olacak, farkındalığı olmayan bir sistem(organizma, canlı, yapay zeka vb.) 'iyi' olabilir mi? bilincin o son kritik aşamasından bağımsız olarak bir etikten bahsedilebilir mi ki acep? yoksa öznel farkındalığı olmayan bir sistem , dışarıdan böyle farkındalığı olan bir canlı tarafından gözlenirken 'iyi' addedilen bir davranışta bulunsa dahi sadece kendi programlandığı/güdülendiği/evrildiği doğrultuda çalışmaktan ötesini yapmamakta mıdır? mesela robotların tam da programlandıkları üzere 'insana zarar vermemek' davranışını gerçekleştirdiği ve bunun için insanları sanal bir ortamda zihnen yaşattığı malum filmde *, hepimiz makine düşmanı kesildik. oysa makine , 'etik sahibi' kıstasına giren bir kavram olabilir mi? bir makine iyi ya da kötü olabilir mi? biz ona bir program yükleyip, etikle ilgili temel bilgiler verip şunu yap, bunu yapma şeklinde talimatlar (veya daha karışık şekilde de düşünülebilir) girebiliriz belki ama kendisi, bizden bağımsız olarak, koşullanmalarından bağımsız olarak herhangi bir irade sahibi midir? değilse etikten sorumlu tutulabilir mi ?
(tabii bu soruları, etiğin var olabilirliği kısmını geçtiğimiz ve evrensel bir ahlak yasasının olduğu varsayılan bir evrende soruyorum)
devamını gör...
9.
insan yaratılış biçimi olarak en yücesidir.
ama en çok kediler minnoş insanlar değil.
ama en çok kediler minnoş insanlar değil.
devamını gör...
10.
düşündüklerini düşünemiyor olmaları
devamını gör...
11.
herkesin her şeyine muhalefet olmamaları.
(bkz: anime izleyen birini ciddiye almak)
(bkz: anime izleyen birini ciddiye almak)
devamını gör...
12.
insanlar bir gün öleceklerini bilirler ama hayvanlar ölüm nedir bilmezler.
ufak bir örnek verirsek şayet, karşıdan karşıya geçerken bir insan araba çarparsa yaralanırım ya da ölebilirim düşüncesiyle dikkat eder. hayvanlar ise tamamen tehlike olarak gördükleri için geçen arabaları ve araba olduğunu bilmedikleri için ondan uzak durmaya çalışırlar.
ufak bir örnek verirsek şayet, karşıdan karşıya geçerken bir insan araba çarparsa yaralanırım ya da ölebilirim düşüncesiyle dikkat eder. hayvanlar ise tamamen tehlike olarak gördükleri için geçen arabaları ve araba olduğunu bilmedikleri için ondan uzak durmaya çalışırlar.
devamını gör...
13.
kyk borcu ödemezler.
devamını gör...
14.
hinlik şeytanlık düşünmemeleri.dost olarak gördükleri insanlara koşulsuz sevgi ve sadakat ile bağlı olmaları.
devamını gör...
15.
düşünemiyor olmaları. ama çok bi fark değil aslında çünkü insanlarda nadir kullanıyor bu yeteneği.
devamını gör...
16.
hayvanlar sadece hayatını idame ettirme çabasında, insanlar ise arsız birer aç gözlü.
devamını gör...
17.
kinsizlerdir, karşılıksız sevgi barındırırlar, bazen insanlardan daha çok duygu alışverişinde bulunulabilir. çoğu hayvan da kendisine zarar verilmedikçe asla insana zarar vermez. gereksiz hırsları yoktur. kanaatı insanlardan iyi bilirler. özellikle (bkz: kedi)
devamını gör...
18.
daha az zekilerdir.
devamını gör...
19.
hayvanlar zevk için öldürmez...
devamını gör...
20.
birbirilerine saygıları var.
devamını gör...