hayvanlarla duygusal bağ kuran tip

o benim,kedime aşığım. onun da bana aşık olduğuna beni özlediğine inanıyorum. aramızda da muthiş kuvvetli bir bağ var bence kimileri yohaaa... dese de aksine kimse inandiramaz. his önemli.

aşk acısını bile onlarla paylaşır.*

hayvanlarla da bağ kuramıyorsanız bu sizin eksikliğinizdir.

bazen kendimi kaptırıp kedilerime insan muamelesi yapıyorum

gayet doğaldır ben yerde gördüğüm toprağada selam veririm. bana göre bitkisi suyu hayvanı çoğu insandan daha değerlidir dünyanın.

her şeyden önce hayvanlara saygısı olmalı. saygı olmayan sevgi boştur.

çevrenizde görmüş olabilirsiniz hayvanları seven (ya da öyle davranan) ama yaşamına saygı duymayan kişiler. aslanı veya yılanı ile duygusal bağ kuran birinin o hayvana doğal ortamından kopararak kötülük yaptığını inkar edemeyiz.

aa benim o. pencereme gelen kuşlar etrafta dolaşan kediler. en azından seni üzmüyorlar.

insanlarla bağ kurmaktan daha iyisini yapan tiptir.

“hayvan” kelimesini aşağılamak için kullansakta, hayvanlar insanlardan daha asildir ve sevgiyi daha fazla hak eder.

üzdün beni lucifer.
hayvanlarla bağ kurmayıp kimle bağ kuracağız? can yoldaşı oluyor o çocuklar bize.

akıllı tiptir. insanlardan hayır gelmeyeceğini anlamıştır.

gerçek insandır. sadece insanlarla değil hayvanlarla, bitkilerle, doğayla da iletişim kurabilen merhameti hayatına yansımış güzel insan. insanlar konuşuyor, illaki iletişim kurarsın ama diğer canlılar öyle mi? onlar konuşamaz bu yüzden duygusal bağ kurmak gerekir.

ben uzun süre kullandığım kalemle ve ya kıyafetle bile duygusal bağa giriyorum küçük çaplı. hayvanım olsa uzun vadeli bilmiyorum artık. gerçi kedim olmuştu bir sene ama çalışınca zaman ayıramayıp sahiplendirmiştim, ara ara da özlüyorum.

vicdan sahibi tiptir. şahsen dertlerini dile getiremedikleri için insanlara gösterdiğim ilginin kat kat fazlasını gösteriyorum. mutluyum, onların da mutlu olduğunu düşünüyorum.

balkondan uçup giden muhabbet kuşu için asansörlere ilan yapıştırma gibi yansımaları vardır.

şimdi komik geliyo tabi. altına da ödül koymuşuz bizim kuşun vesikalığının.

konuşmadıkları için oluyor heralde.
zamanla, istediğimiz ütopik arkadaşın yerini alıyor bunlar. kedi, köpek, kuş. sırrını da anlatıyorsun. hayvan gak guk dese, hav dese ahanda beni anladı deyip daha bağlanıyorsun. delice.

başlığı açan kişi "muhabbet kuşu nasıl tanısın seni?" demis. o beni tanimasa da olur, ben onu tanıyorum, bu yeterli.

hiç düşündünüz mü? kuşlarla, börtü böcekle niye duygusal bağ kurar insan? çünkü duygusal bağ kurması gerekenlerle ( toplumla, insanlarla) istediği düzeyde duygusal bağ kuramamistir. buradan hissettiği sevgi açlığını da hayvanlarla giderir.

çünkü hayvanlar nankörlük yapmaz. hayvanlar canınızı yakmaz. yaksa bile insanoğlunda olduğu gibi altında bir kasıt yoktur. dahası hayvanlar size ihanet de etmez.

bitkiler de sohbetinize iştirak etmez belki, ama rahatlamanızı sağlar. çünkü siz ona emek verirsiniz, o da size karşılığını verir. buyur, gelişir, etrafa mis kokular saçar. sizi de bambaşka bir insan yapar.

iyonik bağ kurmadığı için ayıp eden tiptir. kınıyorum.

eski evimde beni yalayarak uyandıran sevgili t-rex'im zeus. yeni evimde uyandığım zaman kafasını bana sürten çüçü hanım. yolda yürürken peşime takılan sokak kuçuları. hiç biri insanlar gibi değil. hepsi sevgi ile bakıyor ve sevmeye sevilmeye her an hazırlar. bunlar varken neden bağ kurmayayım? evet o tip benim ve çok mutluyum

(bkz: nereyi imzalıyoruz)

buyurun, 15-20 dk öncesi.
aramızda gayet seviyeli bir ilişki var, karnı tok, suyunu içmiş, çok sevilmiş ama ille de tepemde.
bakıyorum, anlamaya çalışıyorum ama nafile.
böyle dünya güzeli bir varlık bana niye böyle yaklaşır?
bi beklentisi yok, benim de ondan.
türkü söyle dedim, söylemedi çünkü?
ama gelip gidiyor içimin ahını alıyor, iki gram dış dünyaya atıyor.
ben buna duygusal olarak bağlanmayayım da kime bağlanayım siz söyleyin?

insanlardan daha fazla ve daha kolay şekilde hayvanlarla duygusal bağ kurabiliyorum.

sokakta kedi gördüğümde sevmek istiyorum, ama kaçınca çok üzülüyorum. o kadar mı korkuncum lan diyorum. kafaya takıyorum bunu bir süre. ötesi yok.
ha bir de ellerinizden öper bir kızım var, patisini yediğim. sokakta görenler abla ısırır mı diyip yaklaşıyor, sonra onlar korkunca kızım da korkuyor haliyle hoşt moşt diyorlar, üzülüyorum ağlayacak gibi oluyorum. canım kızım...