her şeye anlam yükleyen insan

her şeyden şüphelenen insanları tarif etmeye çalışmış bir çok yazarı içeriğinde barındıran normal sözlük başlığına konu olmuş iki ayaklı varlık.

idealistler her şeye anlam yüklemeye çalışırlar.
insanlar genellikle her şeyin bir sebebi olduğunu düşünür ve bir sebebi olması gerektiğine inanırlar. (çakma ve saf materyalistleri kastediyorum)

ayrıca (bkz: anlam tanrıçası)

fazla yaşamaz. ömür çizgisi kısadır.

başak burcu olabilir evlerden ırak.

hata yapan insandır. en kısa sürede düzelmeli,düzelmese bile bu hatayı minimuma indirmelidir.

kadınların üstüne alınmasına gerek yok, biraz kalbi olan herkesin yaptığı eylemdir aslında. bence yaşamak malesef böyle, her şeyin muhakkak bir sebebi ve anlamı var. biz bilmiyoruz, görmüyoruz diye anlamsız olamaz ya

ne yazık ki benim bu.
sevdiğim insanların yaptığı her şeyi ×10 tadında yaşıyorum.
drama queenliğim biraz da bu yüzden sanırım.
mesela geçenlerde hoşlandığım çocuğun sevdiğim sigarayı sırf şehirden gidiyorum diye benim için alması olayını hiç unutmayacağım. çocuğun beni terslemeleri, aramızda bir şey olmayacak olması ya da benden "hoşlanmasının" imkansız olduğunu falan bir çırpıda unutup avare gibi dolaştım ortalıklarda.
zordur. devamlı hayal kırıklığına uğratır. umutsuzluğa sevk eder.

tanım: hayatı kendine çekilemez hale getiren insandır.

zor olan insan türü. uzak durulmalı.
sen yine hobi olarak anlam yükle fakat bi sal bizi.

hayatı anlamlandırmak için yapılan duygusal teşebbüs. her şeye de anlam yüklenmez ki!

sevgisiz insan

sürekli düşünmeye odaklı insandır.düşünür düşünür düşündükçe her şeyin içinden farklı bir şeyler çıkar ,kendine göre onları da düşünür iyi veya kötü yorumlar ve kendince anlamlar yükler.bu şeyler davranışlar sözler eşyalar olabilir mesela ben başkalarının çöp dediği çikolata paketlerini fişleri biriktiririm onlara göre çöptür ama ben hangi gün kimle yediğimi bilirim yine de bazı şeylerin olduğu gibi anlamsız kalmasında fayda var

her şey çok anlamsız. bir de biz yapay anlamlar, kabuller eklemezsek daha da saçma gelecek her şey. sakin olun ve istemsizce bunu yapan insanları boklamaktan vazgeçin. size zaten anlamsız olan hayatta her şeyin anlamsız gelmesine katlanma mücadelenizde kolaylıklar ama bizi salın olur mu?

haydi yetti artık normalleşelim. see ya.

hem kendini hem çevresini yorar.

gıcık oluyorum biraz hayatı oluruna bıraksalar keşke .*

insanlar tarafından anlaşılamayan ve bu yüzden sürekli yorulan insan ...

anlam yüklemek veya anlam arayışında olmak, insanın tabiatında olan bir durumdur. anlam arayışı yoksa sorun var demektir. her insan, doğumundan itibaren anlam arayışı içerisindedir ve en acı tecrübelerinde dahi anlam arayışını sürdürür. zira anlam istemi, davranışları yöneten temel güdüdür. eğer anlam arayışı engellenirse, kişi boşluğa düşer ve sonucunda can sıkıntısı, durgunluk oluşur. bu durumda neojenik nevroz, kaygı yaratır. varoluş vakumundaki insan, an be an nevroza sürüklenir.

insandaki anlam arayışı, sürekli değişir. değişmesi de gerekir. zira insan hep bir denge-dengesizlik arasında olgunlaşır. dengesizliği dengeye çevirmek için anlam arayışında olunur zaten. anlam arayışında 3 yol vardır: acıya tavır takınmak, üretmek ve sevmektir.

nazi almanyasında yaşayan frankl, logoterapi kuramını geliştirirken bu temel varsayımları ortaya atar. zira yaşadığı dönemde alman mezalimi doruk noktasındadır ve bu dönemde en acı durumlarda bile insanın anlam arayışına devam ederek düzlüğe çıktığını savunur. kısaca her şeye anlam yüklemek ve bu süreçteki kaygı doğaldır. ancak anlam arayışında olmadığımız süreçte ortaya çıkan neojenik kaygı, bizi boşluğa ve durgunluğa düşürür.

dünyasını erken değiştirir.

ve evet o ben olmalıyım herşeyi dramatikleştirebilmenin yanında mizaha bağlıyan insan tipiyim iştee *

hayatı anlamlandırma çabası en üst kademede olan insandır. ama kendisini ve çevresini çok fazla yorduğu için depresyonla sıkı arkadaş olur sonunda.

her şeyin bir anlamının olduğunu düşünmek, beklenti içerisine girmek ya da geçmişte yaşamak anlamına gelmez. sonu bitmeye mahkum olan her şeyin bir anlamı vardır zaten, sadece insanlar "ben yoğun duygular içerisindeyim, bu bitemez çünkü anlamlı" diye düşünürler halbuki bitse bile o haliyle anlamlıdır.

süzme salaklık bunun adı nerden bildiğimi sormayın