yaşadığım durum, hatta çoğumuz da böyleyiz.

tam anlamı ile bir koşuşturmanın içinde karambole gitmek.

her şey aynı anda olmuyor, olması için de uyumamam lazım. sonra gelsin baş ağrıları..

kaybolmuş hissediyorum sırf bu yüzden.

sosyal hayat ağır basıyor akedemik hayat kayıp gidiyor.
akedemik hayat ağır basıyor sosyal hayat gidiyor.
biraz kendime vakit ayırıyım diyorum bu sefer ikisi de gidiyor. ben ne anladım bu işten?
devamını gör...
bin parcaya bolunmenin getirdigi yorgunluktan kaynakli bir durum. mevzu bahis de aslinda sanildigi gibi zamansizlik degil. zamanini programlayabilecek zihinsel motivasyonun saglanamamasi. motivasyonu saglayabilmenin en kolay yolu da aslinda arada durulup bir dinlenmek ve de kendine de vakit ayirabilmekten geciyor denilebilir. kendine vakit ayirabilmekte ki kastim da biraz farkli bu arada. gun icerisinde 10 dakika da olsa her seyden soyutlanip, deyim yerindeyse "update" moduna gecmekten bahsediyorum.

nasil hissediliyor, hayat nasil gidiyor, ne yapilabilir ya da ne olsa daha iyi olabilir.
beklentiler nelerdir, eldeki kosullar... bu tur konularin sorgulandigi daha dogrusu, kendi icine donuldugu bir on dakika bile aslinda kendimizi daha iyi hissetmemize, daha otesi kendimizi anlamamiza on ayak olabilir.

ayriyeten puruzsuz bir hayat takintimiz mevcut. her seyin rayinda gitmesi tercihten ote bir zorunlulugumuz adeta. mukemmel bir egitim, rahat bir is, kusursuz bir dis gorunus, dort dortluk insani iliskilerimiz. tum kosusturmacalarimiz bunlar icin. ıstedigimiz icin de degil esasen, ya istenildigi icin ya da kendimizi bu sekilde kosullandirdigimiz icin. bu mukemmelliyetcilik de bizi yoruyor. halbuki hayat dort dortluk olmaz. kusurlarla donatilmis insan zaten hic olamaz. bundan mutevellit zannimca oldugu kadarina razi gosterilmeli. tabi az once belirttigim gibi durulup dinlenilmeli, hiz dusurulmeli, akis yavaslatilmali. duzenli olarak bunlar yapilabilmeli ki her yere yetecek guc toplanabilsin. bir de temel reis gibi ispanak konservesi yenilebilir evet. belki sahiden guc veriyordur belli olmaz*.
devamını gör...
zamanın bereketinin olmadığını düşünüyorum. haftaya başlıyorum; dersler, projeler, sunumlar derken hafta bitiyor ve döngü sürekli kendini tekrarlıyor. her şeye yabancılaştım; çevreme, hayatıma en çok da kendime. bazen çok özlüyorum eski hayatımı bazen de diyorum ki şükret haline bırak artık. şu anda kendimi akışa bırakmaya çabalıyorum, umarım başarılı olabilirim.
devamını gör...
o hicbiseye yetisememek kendine gec kalmaktan oluyor işte
devamını gör...
eğer bunu buraya yazıyorsanız, muhtemelen telefon başında çok vakit geçiriyorsunuz. işte o telefonu kenara bırakın işler yetişecek.
devamını gör...
hatadır. bakın etrafınıza ben yaparım ben ederim diyen herkesin anası kovalanıyor, nerde ay ben bilmem ben yapamam edemem diyen nazlı niyazlı tip var hayatını yaşıyor, el üstünde tutuluyor.
ayrıca ne yaparsanız yaptığınızla kalırsınız.
kimse de madalya takmayacak size, o bir yarışmalarda bir de sözlükte olur.
annemin bir lafı vardır: mıçını yırtan da bir yan gelip yatan da bir.

edit: hiç unutmam ilk defa işe girdiğimde ay onu da yapayım bunu da halledeyim derken patronum beni kenara çekti dedi ki
“sen yarım saatlik işi beş dakikada bitirip diğer işleri de halletmeye kalkarsan buradaki her iş sana kitlenir. sana verilen yarım saatlik işi bir saatte bitir sonra da toz ol.” ne demek istediğini sonradan anlamıştım.
devamını gör...
zaten yetişemiyoruz ki yetişsek de hayatı bu kadar ciddiye almamamiz gerek biraz salmak en iyisi
devamını gör...
ve insanların bunun için sizi suçlaması. eğer böyle bir alışkanlığınız varsa vazgeçin. sadece size zararı var çünkü. kimsenin umurunda değil.
devamını gör...
gözlemlerime göre, mükemmeliyetçilik, kendine ait olmayan görevleri üstlenmek ve kendine ait olan bazı işleri de delege edebileceği kişilere delege etmeyi bilmemek gibi sebeplerden kaynaklanıyor.
devamını gör...
sevgili babamın bir sözüyle kafama dank eden durumdur. çap yapmak istiyorum dediğimde "bir elde iki karpuz taşınmaz" diyerek kendi bölümüme daha çok odaklanmamı sağlamıştır. hem sayesinde; öğrendikçe öğrenmem gereken bilgilerin arttığını, bir konuda uzmanlaşmanın konunun derinlere inmekle olduğunu çok daha iyi kavradığımı düşünüyorum.

not: şu durumu yaşadığımız hız çağında modern insanın en büyük problemi olarak da tanımlayabiliriz.
devamını gör...
çok yönlü olayım derken her konuda başlangıç seviyesinde kalan insan.
devamını gör...
"ne şiş yansın ne kebap" derken, hem şişin hem de kebabın yanmasına benzeyen olay.
devamını gör...
olduğun yerde saymak. emek var çaba var ama sadece yorulmakla kalıyorsun. sonuç koca bir sıfır.
devamını gör...
dün çocukları için benden kitap almaya gelen bir arkadaşımın yaşadığı. üç okullu erkek çocuk(bir tanesi disleksi o yüzden ekstra ilgi gerek) ve bir adet kendisine işler ve çocuklar konusunda pek destek olmayan, keyifçi eşi var. üstelik iki haftada bir de şehir dışında yaşayan eşinin ailesine gidiyorlar, kadın bir de orada yoruluyor.
çocuklarıyla da oldukça ilgili bir anne.
kafamda canlandırdığımda ben yoruluyorum. yetişiyor da genç yaşında ihtiyar olmuş kadın resmen.
devamını gör...
yaklaşık 20 senedir içinde bulunduğum durumdur. bu ara bırakmaya niyetlendim. neden koşturuyorum ki dedim kendi kendime?
sonra geçti. yine koşturuyorum işte.
devamını gör...
saldım ben de her şeyin peşini. yapılacak milyonlarca şey var ve sadece birini yapacak zamanı verdiyse tanrı, sökerler böyle düğümü. eylemsizliğim bile isyan benim. ne yapalım, şartlar bunu gerektiriyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"her şeye yetişmeye çalışırken hiçbir şeye yetişememek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim